Bozkurtlar Diriliyor

Savaş bitmiş, Dokuz Oğuzlar yenilmişti. Ayın on beşi yavaş yavaş yükseliyordu. Taçam yaralı ve yorgun argın,…

Yaşlı Onbaşı Urungu ile çocuk onbaşı Deli Ersegün’ün mangaları yanyana düşmüştü. Ay Hanım’a yaptığı evlenme teklifi…

Uzun günler geçti. Taçam ölümle boğuştu. Kaç kere yaşamasından umut kesildi. Fakat Taçam ölmedi. Dipdiri kalktı.…

Taçam, babasının çok yorgun ve bunlu bir yüzle Ötüken’e dönüşünden bir şey anlamamıştı. Nereye gidip geldiğini de…

Gök Türk ordusu büyük doyumluluklarla Ötüken’e dönüyordu. Çin duvarı aşıldıktan sonra sınırdaki Çin kumandanlarının…

Yirmi bin atlı son hızla güneye doğru akıyordu. İlteriş Kutluk Kağan’ın üç tuğu havada dalgalanıyor, ara sıra…

Karabuka, Ay Hanım’ın kendisinden kuşkulandığını anladığı için daha dikkatli davranmağa mecburdu. Şimdi kendisinin…

Başkumandan Hoay-i’nin Gök Türkler’e karşı yüz bin kişiyle yapacağı saldırış bir türlü anlaşılmayan sebepler…

Çin başkumandanı Hoay-i öfkesinden köpürüyordu. Çadırın içinde söylenerek dolaşıyor, üç yaver taş sessizliği ile…

Çin imparatoriçesi Vu, korkunç akınlarla Çin’i titreten İlteriş Kağan’ı yok etmeğe karar vermişti. Böyle bir başarı…

Pars, akşama doğru Urungu’yu çağırtarak konuşmağa başladı. İlk önce elçilik işleri üzerine söz ediyordu. Sonra…

Sıra kılıç oyununa gelmişti. Pars’ın oğullarına karşı Yüzbaşı Börü ile Onbaşı Urungu çıktılar. Ersegün de…

O gün Ötüken’de büyük bir tören vardı: Gök Türk kağanı İlteriş Kutluk Kağan, Dokuz Oğuz katunu Ay Hanım’dan gelen…

Binbaşı Pars iki oğluyla birlikte Ay Hanım’ın otağına girip de yere diz vurduğu zaman biraz şaşaladı. Bu şaşalayış,…

Dört atlı sonsuz bozkırda doğuya doğru gidiyordu. Başlarındaki adam çok yaşlı seksenlik bir koca olduğu için hızla…

Ersegün bir haftada kendisine geldi. Gezip yürümeğe başladı. Kağan kızının buyruğu ile kendisine çok iyi bakılmış,…

Taçam iyi bir utacıya yaralarını tımar ettirdikten sonra Bilge Tonyukuk’un kılavuzluğu ile İlteriş Kağan’ın…

Taçam, Dokuz Oğuzlar’ın yanından dönerken başı belâya uğradı: Yaralı olduğu için doludizgin yürüyüş onu sarsmıştı.…

Güzle birlikte kuzeye soğuklar da gelmişti. Küçük bir gölün kıyısında yirmi otuz çadırlık bir oba kurulmuştu.…

Güz ayları gelmek üzere idi. Onbaşı Urungu çadırında yatıyordu. Ay Hanım’ın oku onu adamakıllı sarsmış, kanı çok…

Dokuz Oğuz kağanı Baz Kağan, beğleri çağırmış otağında toplantı yapıyordu: - “Beğler” dedi, “azlık olan Gök…

Bozkıra yeni bir bahar gelmişti. Karlar erimiş, aç toprak suları içmiş, her yer yeşile bürünmüştü. Tepeleri karla…

On yedi, on sekiz yaşlarında gözüken bir genç, sırtında bir torba olduğu halde yorgun argın yürüyordu. Gün doğmadan…

İlkbahar bitmiş, yazın sıcaklığı başlamıştı. Büyük Çin duvarının kulelerini bekliyen nöbetçilere gelip geçenler…

Ertesi gün, kafile kuzeye doğru yol alırken Urungu da onlara katılmış, Ay Hanımın izni ve buyruğu ile yanlarında…

Sonsuz bozkırda Urungu tek başına at sürüyordu. Anası öldükten bir yıl sonra Taçam’ı evermiş, çadırını onlara…

O gece oba derin bir sessizliğe gömülmüştü. Çadırın açık kapısına yakın oturan Urungu sabaha kadar anasını bekleyip…

Sonsuz ovada gözün alabildiğine boz bir renk yayılıyordu. Bu düzlükte yalnız tümseğe benziyen bir tepecik…

Çin kağanı Tay-tsung çok düşünceli idi. Birkaç gündür kendisinde bir başkalık, anlaşılmaz bir değişiklik seziyordu.…