Dünyanın Çözemediği Gizem: Göbekli Tepe
Her şey, 1983 yılının sıradan bir gününde tarlasını karasabanla sürmekte olan bir çiftçinin, toprak altında bulduğu oymalı taş ile başladı!
İhtiyar çiftçi, dünyanın gelmiş geçmiş en ‘gizemli’ arkeolojik kazılarından birini başlatacağından habersizdi.
1996 yılında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü’nün başkanlığında Alman Arkeolog Harald Hauptmann danışmanlığında başlatılan çalışmalar, başlangıçta sıradan bir arkeoloji çalışmasını andırıyordu! Kazı devam ettikçe, klasik bir arkeoloji araştırmasından beklendiği gibi, ortaya çıkan bulguların soru işaretlerini aydınlatacağı umuluyordu.
Fakat soru işaretlerini gidereceği düşünülen bulgular, tam tersine kafa karıştırmaya başladı! Kazı alanı belirginleşmeye başladıkça, arkeologların şaşkınlığı daha da arttı! Ortaya çıkan yapılar, heykeller ve simgeler, insanlık tarihiyle ilgili bildiğimiz hiçbir şeyle uyuşmuyordu!
23 Nisan 2008’de The Guardian’ın attığı başlık kafa karışıklığını oldukça iyi anlatıyordu: “Arkeologları Sersemleten Kazı Alanı!”
Şanlıurfa’nın 17 kilometre doğusunda yer alan Göbekli Tepe’nin ünü bir anda dünyaya yayıldı! Konuyla ilgili haber ve köşeyazıları katlanarak artmaya başlamıştı! Herkes, hiçbir tarihçi ve arkeologun tatmin edici bir açıklama getiremediği Göbekli Tepe’yi konuşmaya başladı!
Peki neydi Göbekli Tepe’yi bu kadar esrarengiz kılan?
Göbekli Tepe kafa karıştırıcıydı çünkü, her şeyden önce tamı tamına 12.000 yaşındaydı!
Bu, insanlık tarihiyle ilgili bugüne kadar bildiğimiz her şeyi yerle bir ediyordu! Yazılmış on binlerce kitap ve yüz binlerce makaleyi çöpe attıracak bir bilgiydi bu!
Çünkü bugüne kadar yaptığımız arkeolojik kazılar ve buna dayalı olarak geliştirdiğimiz tarih bilimi, insanlığın 12.000 yıl önce henüz ’emekleme’ çağına bile geçmemiş bir bebek olduğunu söylüyordu!
Tarih kitaplarına göre o çağlarda yaşayan insanın, henüz avlanarak ve bitki toplayarak hayatını sürdüren, dili, dini, kültürü, sanatı olmayan, yerleşik yaşama bile geçmemiş bir ‘sürü’ olması gerekiyordu!
Halbuki Göbekli Tepe’de devasa büyüklükte kayaların ayağa dikilmesiyle oluşturulmuş, özenle inşa edilmiş, özenle süslenmiş 8 ila 30 metre çapında 20 adet tapınak bulunmuştu! Tapınakta 3 ila 6 metre büyüklüğünde, 60 ton ağırlığa ulaşabilen T biçiminde dev heykeller yer almaktaydı!
Tarih bilimi altüst oluyor!
Klasik tarih biliminde, insanlığın büyük dönüşümünün M.Ö. 10 bininci yıllarda, tarımın bulunuşuyla başladığı varsayılıyordu!
Tarım yerleşik hayatı, yerleşik hayat da “binlerce yıl içinde” kültürü, sanatı ve dini, yani “Uygarlığı” meydana getirmişti.
Klasik uygarlıklar sıralaması şöyleydi:
- Sümer Uygarlığı (İÖ.4000): Dicle ve Fırat
- Mısır Uygarlığı (İÖ.3500 ): Nil Nehri
- Maya Uygarlığı (İÖ. 2600): Güney Amerika
- Hint Uygarlığı (İÖ.2500): İndüs Irmağı
- Çin Uygarlığı (İÖ.1500): Sarı Irmak
Dikkat edilirse, ilk uygarlık olarak bilinen ve taş yapılar yapabilme kapasitesine sahip ilk topluluk olduğu düşünülen Sümer Uygarlığı’nın bile İ.Ö. 4000 yılında ortaya çıktığı görülmektedir!
O halde Sümerler’den 7.000 yıl önce, insanlığın henüz ok ve zıpkınlarının ucuna keskin taşlar bağlamayı bile yeni öğrendiği düşünülen bir çağda, bu büyüklükte yapılar nasıl inşa edilebilmişti?
Bilim insanları, aynı soruların benzerini daha önce İngiltere’deki “Stonehenge” ve Mısır’daki “Piramitler” için de sormuşlardı! “Teknolojinin bu denli geri olduğu bir çağda, insanlık bu büyüklükteki yapıları nasıl inşa edebilir?” sorusu, başlıca merak konusuydu!
Göbekli Tepe bulguları, bu soruları bile ‘anlamsız’ hale getirdi!
Zira Şanlıurfa’da ortaya çıkarılan tapınaklar, Stonehenge’den 7000, Piramitler’den 7500 yıl eskiydi!
Bazı taşlar Stonehenge’dekinden çok daha iriydi ve Stonehenge taşları kabaca oyulmuş, özelliksiz kayalardan oluşurken, Göbekli Tepe’dekiler ince resim ve işlemelerle donatılmıştı!
Göbekli Tepe’deki dev kaya-heykelleri inceleyen National Geographic araştırmacısı, konuyla ilgili belgeselde meseleyi özetleyen şu cümleyi kuruyordu: “Bu dönemde yaşayan insanların bu tapınakları yapabilmesi, üç yaşında bir çocuğun elindeki oyuncak tuğlalarla Empire States’i inşa etmesine benziyor!”
Anlaşılması güç sembolizm!
İnsanlığın Sümer ve Mısır yazısını daha yeni çözdüğünü ve bu toplumları anlamak için bu yazılı metinleri kullandığı düşünülürse, Göbekli Tepe’nin daha uzun süre “gizem” olarak kalacağını söyleyebiliriz.
Zira 12 bin yıl önce yaşayan bu insan topluluklarıyla ilgili elimizde “yazılı” hiçbir bulgu yok!
Günümüzden o kadar eskide yaşamışlardı ki, “Kimdiler, neye inanırlardı, nasıl yaşarlardı ve ne düşünürlerdi?” gibi sorulara verebileceğimiz hiçbir yanıt bulunmuyor!
Kayalar üzerine işlenen motiflerin anlamını çözmek bu yüzden oldukça zor.
T şeklindeki sütunların tümü, ‘insan şeklinde’ resmedilmiş. Ellerini kasıklarının üzerinde birleştiren dev insanlar. Yine Göbekli Tepe’de bulunan ve dünyanın en eski heykeli kabul edilen heykel figürü de, yine ellerini kasıklarında birleştirmiş bir insanı betimliyor. Bu ve buna benzer sembolizmlerin ne anlama geldiğini kimse bilmiyor!
Üstelik, Göbekli Tepe’deki gizem ve bilinmezlikler bu kadarla da sınırlı değil. 20 tapınak, inşa edilmelerinden tam 1000 yıl sonra tonlarca toprak taşınarak örtülüyor ve üzerleri tamamen kapatılıyor.
Yapımı için büyük çaba harcandığı belli olan bu muhteşem tapınakların neden daha sonra yine muazzam bir emek harcanarak gömüldüğünü anlamak mümkün değil!
Göbekli Tepe’nin gizemi o denli büyük ki, ona gösterilen uluslararası ilgi her geçen gün daha da büyüyor! Geçtiğimiz günlerde Göbekli Tepe’yi manşete taşıyan İngiliz Guardian Gazetesi, bölgenin yakında “Mısır Piramitleri” kadar ünlü olacağını açıkladı!
Belli ki, önümüzdeki yıllarda Göbekli Tepe daha çok konuşulur, daha çok tartışılır olacak. Türkiye’de yaşayan herkes, bunun ülkesi için ne kadar büyük önem taşıdığının bilincinde olmalı!
Uygarlığı yazının bulunuşuyla başlatmak ne kadar doğru. ‘Uygarlık! kavramını tekrardan irdelemek gerek gibi.
Uygarlık iki anlamda kullanılıyor. Birincisi uygar olmak. Çevre ile dost, insanlar ve diğer canlılarla barışık, çağdaş.
İkincisi de geçmişte yaşayan tüm toplumlar için. O açıda bakıldığında bu günkü tespit edilen her toplum uygarlığın bir parçasıdır. Sadece yazının bulunmasına endeksli olamaz.
Zuhal Acarkan görüşünüze katılıyorum…Uygarlığı yeniden tanımlamak gerekir.
İnsanlardan önce yeryüzünde yaşayan cin toplumları olduğu bilinmektedir bunların yeryüzü nde yaşadığını ve şekilleri bunların yaptığı anlaşılabiliyor bunu yapacak kabileyete sahip olduklarını Süleyman as. zamanındaki yaptıklarından anlaşılabilir
Tahminen 30-35 bin sene önce, buzulların çözülmesi, tsunami, depremler ve gaz birikimlerinin sebep olduğu felaketlerle sulara gömülen, ileri medeniyetteki Mu ve Atlantis’in efsane değil gerçek olduğunun kanıtı! Bu kıtalar 12 bin sene önce batmadan önce Amerika, Asya ve diğer yerlere yapılan göçler. Naacal Tabletleri ….Güneş Kultu. MU-Dini!…Çeşitli kültürlerdeki TUFAN olayı! Osiris öğretisi…Mısır dini…ATON’un tanrısına yazdığı şiir…Güney Amerika yerlileri- Dünyanın çeşitli yerlerindeki piramitler- İnka-Aztek-Mısır-Çin-Sümer- Semavi dinlerin kökeni- RA-MU! Kuran’da helak edildikleri bahsedilen AD (Atlantik) ve Sa-MU-d kavimleri incelendiğinde Göbekli Tepe’nin gizemi çözülebilir!
bilinmeyenler için bilgiçler ne derse o doğru olur,,ezber iyi.. onlar söylüyorsa doğeudur
Düzeltme: Tahminen 30-35 bin sene önceki Mu ve Atlantis’ medeniyetleri! Bu kıtalar sulara gömülmeden önceki göçler!
size katılıyorum.albay (emekli ) james churchward ın naaccal tabletlerinden öğrenildi ki ana kıta MU ve dominyon imparatorluklar uygur ve atlantis gerçektir.amon ra mısırda çıktı RA-MU nun suretidir.Bizim dilimiz deki UMUT,KAMU ve TAMU (eski dilindeki öbür dünya) MU kıtası ve imparatorluğunu teşbih eder.göbekli tepedeki kalıntıların benzeri ispanyada dır.ama baskın tarihçiler bunun yayılmasına izin verirler mi?
Bence her bir sutun mezar taşı.o dönemdeki önemli kişiler için yapılmış ortadaki 2 sütün o kişilerin kişiye tapildiginin inanildigini gösteriyor altına bakılırsa yapılma sebepleri çıkıcaktır…
http://misirgizemleri.blogspot.com/2008/08/tufan-ncesine-dayanan-bir-uygarlik-1.html
http://misirgizemleri.blogspot.com/2008/09/m-12000-10000-tufan-sonrasi-ve-demir_5636.html
Görülüyor ki, Anadolu eski uygarlıklarında gelenek görenek, adetler, kullanılan semboller, kabartmalar, kayalara çizilen resimler ve özellikle de kelimeler, dünya üzerindeki bütün uygarlıklarla benzerlik taşımaktadır. Hatta farklı kıtalarda olması buna engel olmamıştır. Bunun nedeni tek kaynaktan yayılmış olma ihtimali çok güçlüdür. Çünkü ışıkların ülkesi Mu ve Atlantis, izleri Anadolu’dan özellikle de geçiş yolu olan Antakya üzerinden gerçekleştiyse bu çok güçlü bir seçenektir.
Mu ve Atlantis’in batışı bir son değil, bir başlangıçtı. Ve iki medeniyetin izlerini tüm dünyada rastlamak mümkündür. Ve Anadolu yani torların ülkesinin insanları da bu soydan geldiği, ya da etkilendiği de diyebiliriz.
Mu kıtasıyla ilgili arkeolojik buluntuları incelediğimizde ilk olarak James Churchward’ın sözünü ettiği iki bronz heykelcik ile karşılaşmaktayız. James Churchward’a göre bu heykelcikler Anakara’da ya da eski Uygur kentlerinden birinde yapılmış olmalılar. Bu heykeller, büyük yönetici Mu’nun simgesidir. Bu heykelcikler eğer Uygur kökenli ise, 18.000 ile 20.000 yıl kadar eski, Mu kökenli ise de, yaşının tahmin edilmesi bile mümkün değildir. Heykellerin işçiliğindeki incelik dikkat çekicidir. Bu iki heykelcikten başka Britanya Müzesi’nde Mu’da imal edildiğine hiç kuşku olmayan üç asa bulunmaktadır.
Mu’nun varlığına ilişkin kanıtların bir kısmı da Pasifikte Mu’dan arta kalan adalarda rastlanan arkeolojik kalıntılardır. Mu’nun 7 büyük kentinden birinin yakınlarında bulunan Panape adasında duvarlarının yüksekliği 10 m’yi aşan, boyu 100 m’yi bulan bazalt bir tapınak vardır. Tapınağın duvarlarında Mu uygarlığının kutsal sembollerinin çoğunun kabartmaları bulunmaktadır. Tapınağın çevresinde bir labirent, bir piramit ve geniş yeraltı geçitleri bulunmuştur. Uzmanlar, bu yapıların ancak yüksek bir uygarlığın ürünü olabileceklerini açıklamışlardır. Ponape civarındaki adacıklardan biri olan Non Madol adasında ise, ağırlıkları 10‘ar ton olan binlerce bazalt sütundan kurulu bir yapıya raslanmıştır. Bu yapılar deniz altında devam etmektedir.
Mu’dan arta kalan anıtlardan en ilgi çekici olanları ise Paskalya adasında bulunan dikili dev heykellerdir. En büyük heykel henüz bitmemiş durumda bir taş ocağında bulunmuştur ve yüksekliği 20 m.’dir. Diğer heykellerin çoğu 50 ton ağırlığında ve bazıları 10.5 m. boyunda olup sayıları 600’e yakındır. Ada yerlileri herhangi bir yazı şekli kullanmamalarına karşın, adada çok eski tabletler mevcuttur. Bu tabletlerdeki yazıya Dünya’da bir tek yerde, Paskalya adasından oldukça uzakta bulunan, Mu kolonilerinin bulunduğu Hindistan’da İndüs Vadisi’nde raslıyoruz. Bugün Paskalya adası olan yer o günlerde Mu kıtasının bir parçasıydı ve bugünkü yerlilerin o heykelleri yapan kişilerle bir akrabalığı yoktu. Bugünkü yerliler o heykelleri yapanlardan çok daha alt bir uygarlık seviyesinde yer alırlar.
Pasifikte bulunan Tonga Tabu adasında, adanın doğal yapısında hiç taş bulunmamasına rağmen 70’er tonluk sütunlardan oluşan bir kemer bulunmaktadır. Sütunların üzerindeki diğer taş ise 25 ton ağırlığındadır.
Raratonga ve Kangaia adalarında Paskalya adasında bulunan tablette ve efsanede sözü edilen, devasa taşlarla yapılmış yaşı meçhul bir taş yol bulunmaktadır.
Navigator, Cambier, Rapa adalarında ve Borneo’da dev platformlar, dev şato kalıntıları ve Mısır’ınkinden çok daha eski mumyalar bulunmuştur.
(ALINTI)
Bu gizemlerin çözülmesini sağlayacak olan kişiler plâka tektoniği ve aktif tektonik üzerine çalışan jeolog ve jeoloji mühendisleri olacaktır. Sonrasında sedimantologlar ve jeomorfologlar duruma daha da Katkıda bulunacaklardır. Sönmüş volkanların etkilerini inceleyen jeologlarda birçok konulara etkili çözümlemeler getirebilir…. Özet olarak bu yaşananları asıl çözecek olanlar jeologlar ve jeoloji mühendisleridir.
Figen Karre Yaptığınız alıntı kimin? YER-ZAMAN ve OLAY açıklamayan olgular söylencedirler..NEREDE NE ZAMAN NE YAPILMIŞ…Elde maddi delil yok! Göbeklitepe elimizde duruyor MU kıtası nerede? MU diye bir kıta varmı? bildiğimiz kıtalarındışında olduğu masalımsı bir kıta nerede? Ne zaman “Batmış” Bir yazar oturur bin tane masal yazar ama elimizde 12 binyıllın daha eskisi bir insani yapıt yok GÖBEKLİTEPEDEN başka..ÇOK çok önemli olması SOMUT MADDİ elimizde olmasıdır..Bütün DÜNYA Göbeklitepeyi boşuna konuşmuyor ama siz MU kıtasından bahsediyorsunuz ama nerede ne olmuş ortada delil yok! selamlarla
Bence her bir sutun mezar taşı.o dönemdeki önemli kişiler için yapılmış ortadaki 2 sütün o kişilerin kişiye tapildiginin inanildigini gösteriyor altına bakılırsa yapılma sebepleri çıkıcaktır…
Emeğinize yüreğinize sağlık Hocam.
Emeğinize yüreğinize sağlık Hocam.
Akıllara durgunluk verecek eserler…Mikerinos Piramidine girdiğimde her ne kadar binlerce sene önceki imkanları düşünüp takdir etmeye çabalasam da büyük hâyal kırıklığı yaşamıştım… Ama 12.000 sene önce yapılanları görünce şok oldum…
Cok ilginc..olaganustu,,
ilk kez ele geçirilen buluntular…sanırım doğruluğu kanıtlanırsa insanlık tarihi sil baştan… olacakmış gibi görünüyor
belki kayıp atlantis olabilir,dünya var olalı 7 milyar yıl oldu o kadar medeniyetler geldi geçtiki kimi yerle bir oldu tozu bile kalmadı kimide yavaş yavaş su üstüne çıkıyor .daha bu başlangıç daha fazlası var
Bilim Adamları!!! okudukları ya da buldukları en eski kalıntıyı hep insanlık tarihi başlangıcı olarak insanlara duyurursa, daha çooook "bildiğimiz yanlışmış" derler. milyarlarca yıldır var olan dünyada 12.000 sene insan ömrümdeki bir günden daha az bir süre gibidir….
Bilim Adamları!!! okudukları ya da buldukları en eski kalıntıyı hep insanlık tarihi başlangıcı olarak insanlara duyurursa, daha çooook "bildiğimiz yanlışmış" derler. milyarlarca yıldır var olan dünyada 12.000 sene insan ömrümdeki bir günden daha az bir süre gibidir….
Geçmiş zamanlarda bizim bu günkü teknolojiden çok daha üstün teknolojiler vardı.asıl okla yayla yaşayan bizleriz.onların hepsi mallarıyla birlikte helak oldular.hiç biri kalmadı.şimdi yeniden gelişiyor fakat onlara ulaşmak için binlerce yıl gerekli
her yeni eski buluşları bazı kesimler nedense hep kendi lehlerine çevirmeye uğraşırlar doğruyu kimse yazmak istemez
doğruyu yazsalar belki yavaş yavaş doğruları bulabiliriz
Bence Atatürk'ün ölümüne yakın senelerde büyük bir titizlikle incelemeye başladığı MU Kıtası ile ilgili incelemeler ciddiyetle ele alınmalı. Son yıllarda değerli araştırmacı yazar Sinan MEYDAN'ın Mu Kıtası ile ilgili kitapları bu konuda biraz olsun bilgi vermekte. Ama dünya üzerindeki tüm tarihçiler birlikte hareket edip bu konuyu aydınlatmalılar.
En üstteki resimde bir oynama yok ise duvarı oluştuan taşlar simetrik yerleştirilmiş. Simetri harikası.
En ustteki resimin tamami (arkadaki dag ve yerdeki taslar dahil) simetrik. Yani resmin sag tarafi solun kopyasi
🙂 insanoğlu gizeme ne kadar meraklı ama bu doğal bir şey. insanı insan yapan hasletlerden biri. diyelimki uygarlık yazının ilk kullanılışı daha eski zamanlara aitti hatta insanlık daha gelişmiş uygarlıklara sahipti ne olacak? bence bu merakın altında merak ve son olarakda tanrı arayışı var bilinçli veya bilinçdışı. bu duyguları en güzel biçimde yaşamak isterseniz Mistik hezeyan yaşayın. ilk başta bir kaç ay güzel bir uçuş oluyor ama sonu yüksek ihtimal parafreni veya paranoid şizofreni.
Bilim adamlari 12,000 sene demiyor ki zaten insanlik tarihi baslangici olarak.
http://en.wikipedia.org/wiki/Human_evolution
Ilk insangile ait fosil 2.3 milyon yil oncesine ait.
Ilk modern insana ait fosil 200,000 sene oncesine ait.
İhtiyar çiftçi, dünyanın gelmiş geçmiş en ‘gizemli’ arkeolojik kazılarından birini başlatacağından habersizdi NEDEN O ADAMIN ADI İHTİYAR ÇİFTÇİ O ADAMIN ADINI VERMEK ZORMU GELDİ
osmalı zamanında fransız mısır ı soymuş adamın adını dünya biliyor nemrut ingiliz şeresizi soymuş adını dünya biliyor truvayı şerefsizin birisi soymuş adını dünya biliyor o adamın adını yazın kardeşim
İhtiyar çiftçi falan yok kardeş..Zaten olsa adı verilirdi.Göbekli Tepe, 1963 yılında İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi’nce yürütülen “Güneydoğu Anadolu Tarihöhcesi Araştırmaları Projesi” (Prehistoric Research in Southeastern Anatolia) yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.
Evet abbas dogru diyor resmin her iki yanı kopya neden boyle bi yol izlemisler niye resmi kopya etmisler hile mi var
eskilerden bilim adamları bir köyde kardan mahsur kalmışlar. gidebilecekleri neresi? tabii ki muhtarın evi. varmışlar eve mutarın eşi buyur etmiş bizim bilim adamlarını. bir odaya oturmuş misafirlerini ev sahibesi. muhtar kahvede şimdilerde gelir demiş. bilim adamlarının dikkatini odadaki soba çekmiş. zira soba yerde değil iki sıra üst üste konulmuş briketlerin üzerinde duruyor. akılları sıra bilim adamları bu olaya bilimsel mana vermeye açıklamaya çalışmışlar. öyle ya neden soba yerden 40-50 cm yukarıda? nihayet muhtar gelmiş. hoş beş ten sonra dayanamamış ve sormuşlar muhtara sobanın yukarıda durma sebebini. muhta demiş ki; borular eskimiş, kısa geldi, kar nedeniyle kasabaya da gidemedi,k, ben de sobayı yukarıya kaldırdım! :))) sanırım video da arkeologların anlattıklarını çoğu da böyledir. daha çooook değişir insanlık tarihi…
Bence bu yapılar tapınaktan ziyade, (dünya dışı) uçan araçların (yakıt ikmali veya tamir-bakım ve belkide yeni inşa için zorunlu olarak ikametlerinden sonra) tekrar kalkış rampalarını andırıyor. Daha sonra yine insanlar tarafından üstlerinin örtülmeleri ise kendilerine verilmiş bir talimat sonucu gibi… "- Bizden sonra üstlerini örtün!"
Simetri harikası falan değil, bilgisayarla yapmışlar. Orjinali bu:
http://otherworldmystery.com/wp-content/uploads/2011/06/t-shaped-stone-fox.jpg
Ismail Ucar, dunya disinda hayat aramayin diye kim demis, okuma yazmasi bile olmayan Muhammet mi? O zamanki cedaletle dunyanin Arap yarimadasindan ibaret olduguna inanilirmis. Oruca baslayip acmayi da gunesin dogup batisina gore duzenlemisler. Simdi git yazin Isvec’in kuzeyinde gunde 23 saat oruc tut da goreyim seni.
Okuma yazması olmayan MUHAMMET mi? Dediginiz cümlede ki bahsettiğiniz paygemberimiz mi ?
Bu yukari da yazdiginiz talihsiz cumleleri sizin oz cehaletinize vermekten baska bir sey yapamayacagim. Burda beyni ucundan kiyisindan iki rakami carpip bolup sanki dunya denen gezegeni bi yapmisiz gibi abes yorumlara imza atmaya luzum yoktur umarim. Inanmazsaniz inanmayiniz, lakin hakarete hakkiniz yok. Soyleminizin mantiksizligi ve cahilliginiz “O zamanki cedaletle dunyanin Arap yarimadasindan ibaret olduguna inanilirmis. ” cumlesinden gayest guzel anlasilmaktadir ki Arap yarim adasinin disinda kalian ulkelere insanlar ticaret yapmaya gidiyorlar. Komiksiniz. Neyse.
Gunuzde bilim insanlari “Pangea ” benzeri birden fazla kita olabilecegini kanitladilar ama ne yazik ki uzerindeki kalintilarla bir like hepsi magmaya donusup kayboldu gibi duruyor. Simidi birileri souk akillariyla su gordukleri uc bes kayanin varligiyla herseyi biliyoruz havasina burunup insanlarin mukaddesatina salya atmaya calisiyorlar. Cehalet. Madem “okuma yazmasi bile olmayan Muhammet mi?” diyorsunuz, bir din getirin ya da bir kitap getirin de kiyaslayalim.
Muhammed in okuma yazma bilmedigini bilmeyen yoktur. Bunun dile getirilmesini hakaret olark algilamak ayri bir beceridir.
Ticaretle ugrasan biri ve okuma yazma bilmeyecek..ummi demek mekkeli demek ummi demek daha once ilahi kitapla hiç muhattap olmamis demek..kurana göre…
Bu zamana kadar yasanmış ve yaşanacak olanların hepsi alenen olmasada KURAN-I KERİMDE yazıyor.Nuh tufanı olduktan sonra dünya yeniden bir oluşum işine girmiştir bu sebebtendirki bizlerin bu şekilde 1000 yıl sonra üstlerinin kapatıldıgı anlamında bir anlamı oluşuyor.Buda demektirki nuh tufanından 1000 yıl öncede bu eserler varmış.Aynı Metro inşaatında limanlar gemiler ve oradan çıkan yapılar gibi ve bu zamana kadar yer altında arkeologların buldugu yapılar gibi..KURAN-I kerimde dünya dışında başka bir hayat aramayın diyede belirtilir.işin aslına gelecek olursak kendi Kitabımızı yani KURAN-I kerimi okur isek herşeyi açık ve net anlayabiliriz.
Saygılar
Bu ilginç programı defalarca inceleyerek -çoğu zaman programı dondurup -taş sutunların kırılma modlarına ve yıkıntıları ve bu eserlerin kırıldıkları bölümlerin nasıl güçlendirildiklerini dikkatlice inceleme fırsatını buldum.Bilim adamlarının yorumlarını tekrar tekrar inceledim.Son haftalarda iki konu beni Göbekli Tepe deki olaylarıyla yakınlaştırdı diyebilirim.Bunlardan ilki 1114/5 depremlerini incelerken URFA ve havalisinin-Göbekli Tepeninde bu alan içinde bir yerde bulunduğunu hatırlayarak aşağıdaki yorumlarımı şöyle sıralamak istiyorum-bunu yaparkende Urfa ve cıvarının son 2000 içinde maruz kaldığı önemli depremleride hatırlamak istiyorum -Diğer taraftan Göbekli Tepenin içinde bulunduğu sahada ''LEFM'' parametrelerinide dikkate alarak Deprem riskini yeniden Doğu Anadolu Fayına uygularken elde ettiğim verileri facebook sayfasına koyarak sizlere sunmak istiyorum:a)yapıldıktan sadece 1000 yıl sonra neden kutsal olan Göbekli Tepe adeta bir şeylerden korunması için iri taş parçalarıyla kapatılmıştı.?? b)Niçin güneş tutulması_(-lütfen benim sayfamda ''tam güneş tutulması günlerine raslayan 1999 doğu Marmara depremine'' bir göz atınız-) anının 10 000 yıl önce ''T'' sutunlar üzerinde yer aldığını gördüğümde deprem bilimleriyle uğraşmış birisi olarak kendi düşüncelerimi aktarmak isterim.SADECE KUTSAL BİR TAPINAK YERİ OLARAK KULLANILAN BUSAHA DA 10 000 YIL ÖNCE BİR BÜYÜK DEPREMİN YAŞANDIĞINI ve bu depremin 1999 marmara depremi gibi TAM GÜNEŞ TUTULMASINDA GELİŞTİĞİNİ DÜŞÜNMEKTEYİM. VE GÖBEKLİ TEPENİN BAZI KISIMLARIN BUNDAN ETKİLENDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM.Bu kutsal yerin bundan sonra oluşacak depremlerden sutunların daha az etkilenmesini sağlaması için bütün sahanın ve T-sutunlarının taş parçalarıyla örtülerek kapatılmış olabileceğini düşünmekteyim. ??Ben bu ihtimali yüksek görmekteyim-sizler buna evet veya hayır demeden önce sayfamdaki URFA ve yöresinin maruz kaldığı 5 ayrı haritayı inceleyerek karar veriniz.Ayrıca ingilizce ve türkçe olarak sunduğum doğu Marmara-1999 deprem grafiklerine bir göz atarmısınız lütfen.U.K
peki üstat düşüncende t sütunlarının bir dahaki depremlerde alanın korunması için yapıldığını düşünüyorsun peki kendine hiç sordunmu t sütünların üzerine 12000 sene önce neden semboller ve işretler koyma gereksinimleri duymuslar bunuda acıklarmısınız saygılar
Kuranda nerde diyor başka yerde hayat aramayın diye? Ben hiç görmedim, duymadım.
Sayın okurlar,
"Bu Çok Önemli Çalışmayı Herkes Sahiplenmeli" başlığı altında internet ortamında yayılan SAYMALITAŞ'TAN-GÖBEKLİTEPE'YE çalışmamıza yanıt veren Sayın Ergun Özgen'in yazısı ve kendisine yanıtımız, alttadır.
İlgilenenlerin bilgilerine…
Sevgi ve saygılarımla
Halûk Tarcan
Özet halindeki cevabımız :
Yazıda dikkat, Anav kültürü üzerinde toplanmış, bu kültür hiç bir açıklama yapılmadan, hiç bir belge verilmeden 10.000’lere doğru indirilmeğe çalışılmış, tekerleğin icadı, at, geyik ve köpek gibi hayvanların evcilleştirilmesi, tekerlekli saban ile ziraat (ve yazının da burada icadı) gibi uygarlığın büyük adımlarına sahip SAYMALITAŞ gözden kaçırılmağa çalışılmış!
Ve her şeyin üstünde Servet Somuncuoğlu’nun ortaya çıkardığı milyon sayısında kaya üstü ve mağara resimleri ve aralarında bulunan yazılardan, damgalardan söz edilmemiştir.
Aslında Anav kültürünü ve öteki Orta Asya kültürünü inceleyenlerin Orta Asya Türkçelerini bilmeden ileri sürdükleri fikirleri artık şüpheyle karşılamamız gerekmektedir.
ANAV kültürü ve öteki Asya kültürleri, Orta Asya Türkçelerine sahip olduktan sonra, sıfırdan başlayarak yeniden incelenmelidir. Bugünkü dil bilimi açısından ANAV hakkında yapılan açıklamaları şüpheyle karşılamamız zaruridir.
ANAV adının Ön-Türkçe olabileceğini düşünmekteyiz :
AN= Atan..A=At,ad….V= Uv,kutsal…ATAN-AT UV…Kutsal bilinen (adlandırılan).. Atan…
Bu şekli olasılık çerçevesinde veriyoruz. Son söz Kâzım Mirşan’ındır.
Sayın Ergun özgen’in yazısı :
From: Ergun Özgen [mailto:ergunozgen@superonline.com]
Sent: Saturday, January 24, 2015 11:10 AM
To: Dr. Kayaalp Buyukataman
Subject: Fw: "ÖNCE VATAN" WG: BU ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMAYI HERKES SAHİPLENMELİ.(.Ergundan Büyükataman’a)
ya da;
Saymalıtaş ve Yazıyı icat etmiş olan Ön-Türk Kültürünü dünyanın gözünden kaçırma çabaları farkedilmelidir(halûk Tarcan)
Sayın Tarcan'ın değerli çalışmalarına ufak bir katkı amacı ile, Göbekli tepe yapılanması benzerlerine ilişkin bazı saptamalar ilişte sunulmuştur…. Konu arkeolojinin yanında kültür antrıopoılojisini de ilgilendirdiğinden coğrafyanın binlece km. uzağında bulunan
(1)- bicim benzerlikleri ister istemez çağrışıma neden olmaktadır…
Tamgalı Sayda bulunan M.Ö. 10.000 öncesine giden biçimlerin
(2)İrlan'da da benzerlerine rastlanmasıdiğer yönden bir diğer karakterin
(3)Kırgızistan'ın Solovki adasında görülmesi, diğer yönden Chartres Katedralinin igirişinde anlamı bügün bile açık şekilde izah edilemeyem LABİRENT formunun anlamı soruları çoğaltmaktadır(Soruların cevpları vardır)… Özellikle, Chartres Katedralinin bulunduğu yerin daha önceleri Roma ya ait bir yerleşim yeri olduğu, diğer yönden de geçmiş dönemlerde bu yerde
(4)Keltler'in yaşamış oldukları dikkate alındığında, Asya üzerinden gelen Kelt topluluklarının aynı maddi kültür değerini ifade ettiği kutsiyet itibariyle İrlanda'ya kadar taşımış olabilecekleri kanaatı da hasıl olmaktadır…
Bir diğer yönden ,üzerinde pek durulmamakla beraber Aşkabat bölgesinde bulunan
(5) ANAV kültür merkezinin 4 katman oluşturmuş olduğunu, en eski katmanın ise, M.Ö. 10.000 yılına kadar uzamakta olduğu birinci kültür tabakasının Pumpelly'ye göre M.Ö. IX binyıla raslamış olacağını, Mc. Crown'a göre de
(6)ANAV kültürünün Ön Asya'nın en eski kültürü ile (ANADOLU ) çağdaş olduğunu ifade ettiği görülmektedir….
(7) Bu konunun ANAV KÜLTÜRÜ İLE GÖBEKLİ TEPE KÜLTÜRÜ yönlerinden irdelenmeleri de gerkmektedir… Kısaca, tamgaların ayak izleri takip edildiğinde, onbinyıl ötesinden Asya üzerinden Anadolu ve giderk batıya kayan göçlerde Göbekli Tepe
(8)önemli bir kavşak bölgesi olarak nitelenebilir mi?…. Bu husus ileride muhtemelen cevabını bulacaktır
AYIRIMLI AÇIKLAMALAMALARIMIZ:.
1- Biz benzemeyi değil, yazı’yı, ya da ilgili yazılı belgeleri ararız.
2- İrlanda konusunda, İrlandanın adından başlayarak( EİRİNN=mükemmeller .. EİR.. Eir/land – K.Mirşan)tümüyle ön-Türkçe yazı, yazıt ve ad’lara, görsel ve okunmuş olanlara dayanmaktayız;Bu konuda sorun yoktur.
3- Milyon yıldaki Qara-Tau kültürünün mirasçısı olan Kırgızistan’daki, Solovka’da bulunması doğaldır
4- Keltlerin paralarını üzerleri Ön-Türkçe yazılıdır; Ön-Türk Kültürü!..
5- ANAV 10.000’lere indiğinde acaba kavram , nitelik değişikliği yok mudur?…Bu konuda araştırma yapanların Orta Asya Türkçelerini bilmeden karar vermiş oldukları bir gerçektir.Anav kültürü 1900’lar ve 1935 arası ortaya çıkmıştır. Gerekli bilgiler henüz ortada yoktur.
• İnsanlık tarihinin milyon yılda , Pamir’de QARA-TAU başlamış olduğu ve bu kültürün çok sayıda yüzbinlik dilimler hâlinde gelişerek ondan 14.000’lerde YAZI’nın doğuşu ve bu yazının Türkçe okunmasıyla Ön-Türklerin tarihe yazılarıyla ayak atması, Anav adı altında ileri sürülen kütürün –Servet Somuncuoğlunu tespit ettiği milyon sayısınca kaya üstü resimleri ve aralarındaki Ön-Türkçe yazıtlar ANAV’ı geride ve gerçek dışı bırakmışlardır.
• (6)Anav kültür 10.000’lerde kalıyor Anadolu Kültürü ise 13.000’lerde Doğu Anadoludaki kaya üstü ve mağara resim ve yazılarıyla 3.000 yıl öncesine iniyor..
(7) Göbeklitepeyi Anavla irdeleyemezsinz….Adını ve taşıdığı gerçeği açık ve seçik bir şekilde etmediğiniz
• SAYMALITAŞ’taki Plân ve
• K. Mirşan’ın okuduğu Ön-Türkçe yazıt görsel birer delildirler.
Bu iki öğeyi gözden kaçıramazsınız… Makalenizde bu konuya yeterince ve gereğince değindiğinizi sanmıyorum(!)…Sorun buradadır.
(8)Yalınız Göbeklitepe değil ondan önce 13.000’lerde Doğu Anadolu, hattâ Tüm Anadolu kaya üstür resim , yazıt ve mağara resim yazıtları büyü bir kavşak yeri tam anlamıyla bir köprüdür.
…Ve şimdiye kadar onlarca kere yazdığım gibi, Türk Kültürü ve bu kültürden hareket noktasını alan Batı Kültürü ve dünya tarihinin gerçek temele oturması ve Dünya Tarihinin yeniden yazılması için Türkçe, 39 Orta Asya Türkçelerinden araştırılan konuyla ilgili olanların bir anadili kadar bilinmesi, okuyup , yazacak ve tartışacak seviyede olması gereklidir.
Bu inkâr edilemeyecek gerçek karşısında Batılı ve bizden Batı kopyası Türk Tarihi yazanların çabaları bir hatıradan ibaret kalmıştır ; Yapılan ve yazılanlar, yapılmaması ve yazılmaması gerekli olanları tespitten ibarettir.
Halûk Tarcan (CNRS)
Sayın Yeğin,
Saymalıtaş'tan-Göbeklitepe'ye çalışmanızı bizimle de paylaşırmısınız.?
Sayın Özçelik,dikkat ederseniz yorumun tamamı,sayın HALUK TARCAN ait değerlendirmedir.
Kainat, ilimve dinler gelisim uzerine kurulmus olup ilim ilerledikce teknolojinin gelismesiyle kainatin ve dinlerin gizemleri gun gectikce daha cok bilinmeyenleri ortaya cikaracaktir. Ilkcagin bilinmeyenleri orta cagda orta cagin bilinmeyenler yeni cagda ilmin imkanlariyla aydinliga kavusmaktadir ve degismeyen denilenler gun gectikce degismektedir,
Sayın arkadaşlar ve üsdatlarım hepinizin yorumları cok güzel ama unutulan bir konu var biz insanlar maymundan gelme felan değiliz evcilleşen ve yeni yeni keşfeden de değiliz ALLAH,ütala adami yaratığı zaman tüm beceri ve aklı zekâ ile bürümüştür Âdem aleyhisselama tüm âlemdeki varlardan üstün kılmıştır onun icin dirki melekleri ve herşeyi ademe secde ettirmiştir Âdem aleyhisselam dünyaya gönderildiği zaman Cebrail aleyhisselamı unun eğitim ve öğretimi ile görevlendirmiştir peki bunlara göre Âdem aleyhisselam bize göre kaçıncı yüz veya milyon yıl önce gelmiştir önce bunu bulalım buda demek oluyor ki yaradılışdan buyana bizler insan olarak ve yazmayıda tarımıda inşa etmeyide herşeyi biliyoruz bugün ise bunları bilmiyoruz neden müslüman olarak kitabımızı yani KURANI tamam manası ile okuyup araştırmıyoruz okuyup araştırsak tüm sorularınıza net cevap veriyor.
Evrim teorisine inanmamak dunyanin yuvarlak olduguna inanmamak kadar abes birseydir. Ortacag zihniyetinin halen bu kadar utanmadan savunulmasi cok uzucudur.
BURAK ATALARIN MAĞARADA YAŞARKEN SEN NEDEN EVDE YAŞIYORSUN BAKALIM…GİT MAĞARADA YAŞA..MADEM İNSAN MAYMUNDAN GELDİ,ORTALIKTA DOLAŞAN MAYMUNLAR NEDEN HALA VAR VE İNSANA DÖNÜŞMEDİ VE HALA MAĞARALARDA ORMANLARDA YAŞIYORLAR…SEN BEYİN YERİNE NE TAŞIYORSUN MERAK ETTİM DOĞRUSU…
Ne kadar mantıksız bir bakış açısı. Mısır piramitlerini bakır ve taş eletler kullanarak yaptılar. Göbeklitepe’de taşları yontmak için ise sadece taş kullanıldı. Bu bile insanlığın nereden nereye gittiğinin ,basit aletlerden karmaşık aletler kullanmaya doğru bir evrim geçirdiğinin göstergesi.
B. Darwin’in Evrim Teorisi ve yanlışlığının kanıtlanması
1. Darwin’in 19. yüzyılda sunduğu Evrim Teorisi sunlara dayalıydı:
1.a. ABIOGENESIS: Cansızdan kurtlar, bakteriler oluşabilir.
1.b. LAMARCKISM: Canlıların yaşam deneyimleri çocuklara geçer.
1.c. Hücreler basit kabarcıklardır, yaşamı belirlemede önemleri yoktur.
2. Bilim bunların kesin olarak tersini kanıtlandı
2.a. Pasteur, Biogenesisi, cansızdan canlı oluşamayacağını kanıtladı.
2.b. Mendel’in Genetik teorisi, Lamarckism’in yanlış olduğunu kanıtladı.
2.c. Hücreler muazzam karmaşık ve gelişkin bir nano-fabrikadır.
3. Yeni bir Evrim Teorisi (Neo-Darwinizm) ortaya atılması gerekti çünkü
3.a. Bütün ideolojiler Materyalistti, Evrim Teorisi üzerine inşa edilmişti
3.b. Doğal Seleksiyon ilkesi yani güçlünün zayıfı ezme hakkı önemliydi
3.c. Irkların eşit olmaması Emperyalizm açısından gerekliydi
3.d. Marxizm Evrim’e dayalıdır, Engels Evrim makalesi yazmıştır.
3.e. Darwinizm’i harfiyen, en sadık olarak uygulayan Naziler ve Hitler’dir.
C. Bugünkü Evrim Teorisi (Neo-Darwinizm) ve yanlışlığının kanıtlanması.
1. Bugünkü Evrim Teorisi (Neo-Darwinizm) şunlara dayalıdır:
1.a. Mutasyonlar sonucu yeni canlı türlerinin evrimleşmesi.
1.b. Türler yavaş yavaş evrimleşirler, başarılı olan devam eder.
1.c. İlk hücre de kendiliğinden evrim sonucu oluşmuştur.
2. Bilim bugünkü Evrim teorisinin de tersini kesin olarak kanıtlamıştır
2.a. LABORATUVAR DELİLİ: Mutasyon, öldürür, sakatlar, geliştirmez.
2.b. FOSİL DELİLİ: Canlılar aniden belirir, milyonlarca yıl değişmeden devam eder, aniden kaybolur. Evrimleşme, Arageçiş Formu görülmez.
2.c. MATEMATİKSEL DELİL: Bırakın hücreyi, tek bir protein molekülünün kazayla oluşması matematiksel olarak imkansızdır.
2.d. İNDİRGENEMEZ KARMAŞIKLIK İLKESİ: Karmaşık bir sistem nesilden nesile evrimleşerek oluşamaz. Çünkü çalışmayan yarım bir sistem canlıya gereksiz bir yük olacak, yarışmada geride bırakacaktır.
3. İdeolojilerin temeli olan Evrim Teorisi’nin yanlışlığı bilimsel olarak kanıtlansa da devam eder çünkü:
3.a. Okullar siyaseten baskı altında bunları okutur. Fakültelere asistanlık için bile Evrim’e iman istenir.
3.b. Sahtekarlık olduğu kanıtlanmış Embriyolojik Evrim, Kullanılmayan Organlar, Maymun-Adam, Endüstri Kelebekleri hala okutulur.
3.c. Resimler, çizimler, filmler, hikayeler, kurgusal belgesellerle Evrim popüler kültürde gerçekmiş gibi aktarılır.
3.d. Anlamı olmayan “ya uzaylılar yarattıysa bizi”, “evren yaratılmış, ama ya Paralel Evrenler varsa” önerileri önde gelen ‘bilim adamlarınca’ dillendirilir, popüler kültüre sokulur. CEHALETİNE ACIDIM
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Selam ALLAHIN RESULU MUHAMMEDE(SAV) VE ONUN İZİNDE YÜRÜYENLERE OLSUN .Bir görüştür insandan olma olduğun için saygı duyarız ancak dunyanın yuvarlak oluşuna baktığımız zaman kesinlik kazanmış ve kesin kanıtlarla kanıtlanmışdır Ancak o senin savunduğun görüş teoride kalmış ve 21. Yüzyılın daha doğrusu insanlığın altın çağında dahi kabul görmemiş bir TEORİDİR . ve o ortaçağ dediğin zihniyet cümlesi yanlıştır çünkü kur-anı kerim bir zihniyet ürünü değil YÜCE YARATICININ ÜRÜNÜDÜR VE ALLAH(CC)KİTABI KUR-AN -I KERİM BÜTÜN ZAMANLARA SESLENDİ SESLENİYOR VE SESLENECEKTİR İNŞAALLAH SENDE BU SESE KULAK VERİRSİN VE BU SESİ DUYARSIN VE ADIN GİBİ TEMİZ TERTEMİZ OLURSUN VE ALLAHIN HUZURUNA VARIRSIN
İnsan sürekli gelişen bir varlıktır. Ama insan olarak gelişen bir varlıktır. 50 yıl önce internet-pc-akıllı telefon yoktu diye ana-baba-dedesini evrimini tamamlamış olarak tanımlayan var mıdır? Evrim bir teoridir. Bilimsel olarak ispata muhtaçtır. Ve bugüne kadar ispatlanamamıştır. Ara fosil denilen sözde deliller, ya soyu tükenmiş veyahut halen keşfedilmemiş canlılara aittir. İnsanımsı maymun kafataslarıın ise atölyede üretilen sahte deliller olduğu ortaya çıkmıştır.
Dünya yuvarlak değil, elips..
ALLAH,ütala adami yaratığı zaman tüm beceri ve aklı zekâ ile bürümüştür. Ama bir don dikmeyi öğrenememiş, bağ yaprağına muhtaç kalmış…
umarım göbeklitepe ile ilgili bulunanlar, benzerlerine yapıldığı gibi ak parti tarafından sulara gömülmek ya da talana açılmak sureti ile derdest edilir de dünya tarihini değiştirecek bir gizemin sırrı hiçbir zaman çözülemez. ne gerek var şimdi…
Bizden sonra üstlerini örtün.. 🙂 Alemsiniz Kerim Adnan Deniz
Biraz mitoloji veya tarihle ilgili kişiler varsa. Nuh tufanı yaklaşık M.Ö. 3500. ilk peygamber Adem ve diğerlerinin ortalama yaşıda bilindiğine göre ilk insan ademse . M.Ö. 11500 yaşamış olması gerekiyor. Adem peygamberin 1000 yıl yaşadığı ve çocuklarının adlarınıda biliyosak. bu gibi bir yapıtı kaç kişi yapmış olabilirki buda o zaman dünya nüfusunun ne kadar olabileceği sorusunu sorduruyor. Her şeye tamam. Nüfus yeterli ise dünyada 4 ayrı yerde aynı tarihlere denk gelen başka bulunan şeylerde var olduğuna göre. bana biri bunun ne manaya geldiğini dansöz gibi değilde adam gibi açıklayabilirmi.
İlk resimin yarısı diğer yarısının kopyası. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyulmuş. Sayın editör cevap bejliyorum…
bence gozel anlatir
Han (H). İşareti varsa Türüklerdir! Avcı 600 kişi ilk Türkler!
tarihi yazının icadıyla ele alamayız bu çok yanlış olur,çünkü geliş medeniyet sümerlerden öncede vardı
kan Türkler Kimmerler,Uygurlar,daha sonra Ertrüksler v.s olarak hithitlerde canbularak…….
İnsanlık tarihi bazı kaynaklarda yer aldığı üzere 50.000 yıl geriye kadar düşünebilir
arkadaşlar belkide bu pkk ka savaşı ırak suriye savaşı parçalanması bu göbekli tepe yüzündendir çünkü arkelok alman orada birşeyler kef etmişdirki o bölge de savaşlar çıkarılıyor zaten bu olayları n arkasında almanlar var onlar destek veriyor basınlardada yayınlanıyor işit eski uygarlıkları yıktı parçaladı belki bunların talimatıyla yapmıştır
Kafayi yemisin sen dostum
Biz koruyamıyoruz. Çalınması insanlık için iyi birşey.
KazımGöbeklşi g Bey
Haydar Erdem aynen hatta tam tersine dünya dışında canlı olabileceğine kanıt gösterilebilecek ayetler bile var “ve Allâh’a secde eder ne (var) göklerde ve ne (var) yer(yüzün)de dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve melekler ve onlar büyüklenmezler”. “ve O’nun (Allâh’ın) âyetlerinden (belirtilerinden) , yaratılış (tarz)ı gökler ve yer(yüzünü)n ve ne yaydı o ikisinde dâbbeden (kımıldayandan, canlıdan) ve o (onların) toplanmalarına dilediğinde kadîr (çok iyi ölçüler koyan)”. vb
ay senin kuranini ben ismo , git 2 kelime ingilizce ogrende ac gozlerini dunyaya.
eldeki milli servetler göz göre göre aşırılırken milleti okullar imam hatip kategorisine sokulsun safsatalariyle oyalayıp uyutsunlar dedi akiller….
selamlar cevabımızı ald
ınmı arkadaş
İlk belirtilen arkeolog Hilvan da bulunan ve şimdi sular altında kalan Nevali Çori kazı başkanıdır,Göbekli Tepe için yıllarını ve emeğini vermis Klause Smith'in Göbekli Tepe arkeoloji kitabi okumaya değerdir.. Ve kesinlikle Urfa Müzesi görülmeye değer tabi Göbekli Tepe den sonra..
Torunlarından dinlediğim kadarıyla o çiftçinin adı da Şevak Dede,yazim hatasi olabilir affola..
Çok güzel hazırlanmış.Kendi adıma teşekkür ederim.
Bu muhteşem olayı paylaşalım
Turkiyede prafosor , arkiyalog kalmamis da almanyadan Amerikadan arkiyolog ismarliyorlar, bu islri kim yürütüyor, nerede bagimsiz turkiye?
AKLIM GİTTİ VALLA
Sevgili dostlar; Mersin Yumuktepe (Pitura) arkeoloji kazılarına iki yıl (1994-95) katılma şansım oldu. Mersin'de doğup büyüyen birisi olarak orada tanık olduğum geçmişimiz karşısında ne denli şaşkınlık duyduğumu, aynı zamanda da ne çok mutlu olduğumu anlatacak sözcük bulamam. Sözkonusu yılların Ağustos aylarında görevli kazı ekibiyle yaşadığım sımsıcak içtenlikli çabalarını ömrüm oldukça unutamam. Her iki yılın kazı programları sonucundaki bulguların değerlendirildiği raporları temel alarak, Yumuktepe'ye ilişkin, dolaysıyla Mersin'e değgin iki ciltlik bir "Bir Zamanlar Mersin'de" "Once upon a time in mersin" "Yaşamın onbin yıllık Kökleri" adlı bir araştırma-inceleme (Belgesel) çalışması yaptım. Basım için sponsor arıyorum. Biliyorsunuz Mersin ve çevresi Tarsus-Anamur arası, MÖ: 8.300 yılından günümüze süregelen uzun süreçte Arkeoloji Bilimine çok zengin materyal veren bir bölgedir. Göbeklitepe haklı olarak ününü dünyaya duyurdukça inanıyorum ki, eşsiz yerini alacaktır. Bölgede dişleriyle tırnaklarıyla kazı yapan tüm bilim insanlarını içtenlikle kutluyorum. İlk fırsatta gelip görmek istiyorum. Umuyorum, Tepenin güvenliği gereken önemde sağlanmaktadır. Zira oradaki eşsiz eserleri 1000 yıldan sonra binlerce ton toprak taşıyarak örtme düşüncesine sahip insanların mutlaka bir bildikleri olmalı. Tüm dostlara selam olsun.
Sayın Fethi Denizhan ,bende aslen Ermenekliyim acaba bizim oralarada uğramış olma ihtimaliniz var mı ?
Katkılarınız için Teşekkür ederiz… Fethi Bey.
Hayranlıkla okudum bir daha okumalı tesekkurler
syın okurlar dünya tarihini allahtan başka kimse bilemez onun için kafanızı fazla karıştırmayınız bundan sonrada bunun gibi inanılması zor ama gerçek olaylarla karşılaşacağız burada en önemli şey bu arkoloji kazımızdan en iyi şekilde yararlanmaktır onun için kültür bakanlığımızın bu olayı tüm dünyaya en iyi şekilde lanse etmesidir bu kazıda emeği geçen herkese teşekkür ederim saygılarımla.
.
Sayın Hamdi Savcı kendinize yontmanıza hiç gerek yok çünkü bu bulunan yerlerin bugünkü hiçbir millet ile ilgisi yok ve bütün dünya biliyor çoktan, kültür bakanlığındakı kırolardan çok evvel aydın dünya burası hakkında kitaplar yazdı, siz dikkat edin de bakanlıktan gelen cahil cühela buralara ayaklarıyla basmasın….
Göbeklitepe’deki yapıların nasıl şekil bulduğuna, sembollerin anlamına, o dönemde yaşayan insanların diğer insanlara anlatmak istediklerinin ne olduğuna kafa yorarken yukarıda sayın Nezahat Doğan’ın sayın hamdi savcı’ya verdiği cevapta kafamdaki bu sorulara da bir ölçüde cevap buldum sanki, şöyle ki: En basit anlatımla, bilinçli insanoğulları hemcinslerine ölümlerinden sonra da yararlanabilecekleri birşeyler bırakmak isterken bilinci gelişmemiş insanoğulları sanki sonsuza dek yaşayacakmış gibi hayatın zorluklarına karşı edindikleri tecrübe ve geliştirdikleri yeteneklerini sadece “olduğundan daha rahat yaşamak için” kullanırlar. Göbeklitepeliler birinci gruptan, orası kesin. Düşünüyorum da Einstein neolitik dönemde yaşasaydı, kayanın birine günümüz antropologlarının henüz yazı diye adlandırmadığı bir sembolizm ile e=mc2 diye bildiğimiz o meşhur formülünü kazısaydı ve biz de bunu Harran ovasının filanca tepeciğinde 12.000 yıl sonra -sözümona o mağara adamlarının uyguladığı teknik sayesinde çok iyi korunmuş halde- yeni keşfetmiş olsaydık sayın hamdi savcı’nın yorumunda ne fark olurdu?
Sayın hamdi savcı oku! Kuran’ın ilk emridir.
Merheba sayın kardeşlerim.
Ben türklük ve türkceyi sevdiğim için ve dilimizin yetenek ve üstünlüğünü göstermek için tamamen kendim söylediğim klasik türk şiirlerinden bir weblog yapdım.
Türk edebiyatı ve milleti namına siz ve bütün başka türk dili ile ilgili olan insanlardan rica ederim lütfen benim webloguma baş vurun.
http://Www.eskerhebeshi.blog.ir
Eğer uygun ve iyi bulursanız başkalarına da bu blogu tanıtmanızı ve şiirleri yazma ve her türlü mesela dergi, gazete ve … yay manızı rica ediyorum. Amaç benim yazdığım bir kaç kelime değil amaç türk dünyasının birliği ve erdemini göstermekdir.
http://Www.eskerhebeshi.blog.ir
Bir kez görmeğe değer.
Lütfen imkanı olursa nasıl bulduğunuzu bana yazın. Tanrıya ısmarladık, sağ olun, var olun.
Göbeklitepe’nin eski isimlerinden birinin “Bekkete” olduğu doğru mu? Bu konuda bir çalışma var mı? Bir yerde okudum lakin uzun zaman önceydi ve bulamıyorum nerede okuduğumu. Şayet bu isim doğru ise “Bekkete” ismi daha eskilerde Göbeklitepe’nin ismi ise Kur’an-ı Kerim’de hep MEKKE diye çevrilen BEKKE kelimesi aslında Mekke’yi değil Göbeklitepe’yi işaret ediyor olamaz mı? “İnsan’ın yeryüzünde yaptığı ilk bina Mekke’dekidir” şeklinde tercüme edilen ayette Mekke kelimesi geçmez! Bekke kelimesi geçer!
“Şu bir gerçek ki, âlemlere bir bereket kaynağı ve yol gösterici halinde insanlar için kurulan ilk ev Mekke’dekidir.”
Ali İmran – 96
“İnne evvele beytin vudia lin nâsi lellezî bi Bekkete mubâreken ve huden lil âlemîn”
1. inne : muhakkak ki
2. evvele beytin : ilk ev
3. vudia li en nâsi : insanlar için vaz’edildi, yapıldı
4. le ellezî : elbette ki o
5. bi bekkete : Bekke’de, Mekke’de
6. mubâreken : mübarek
7. ve huden : ve hidayet vesilesi olan
8. li el âlemîne : âlemler için
öncelikle din meselelerini karıştırmayın bu konulara din yeni bir şey..
1 milyon yıl öncesini düşünelim biz bulduklarımızı kafamıza göre tarih yada eski insan budur diyoruz ama dünyada bilinen bilgilerin aslında %99 hatalı olabilir.
fransa daki Escale mağarasında bulunan eski ocaklar, modern insanın atası olan homo erectus un 750.000 yıl önce ateşi kullandığını gösteriyor.
BU GÜNKÜ TEKNOLOJİ İLE HER ŞEY YAPMAK MÜMKÜN.BU TAŞLARI KURUP,ÜSTÜNÜ ÖRTMEK VE SONRA ESKİ YAPILARMIŞ GİBİ GÖSTERMEK DE MÜMKÜN.BEN ÖYLE OLDUĞUNA DAHA FAZLA İNANANLARDANIM.BÜYÜK DEVLETLER BÜYÜK SAHTEKARLAR.YAPMAYACAKLARI SAHTEKARLIK YOKTUR.PARA YAPMAK İÇİN ESKİ MEDENİYET GÖRÜNTÜSÜNÜ BİLE VEREBİLİRLER.
Mete Beğ,
Kafan mı kıyak, fazla mı içtin?
Bir jeolog olarak belirtmeliyim ki 10-15 bin yillik bir tarihi gunumuzde olusturmak imkansizdir yeni bir nesneyi yaslandirma dedigimiz olay hemen anlasilmakta ve cok cok daha kisa sureli yapilabilmektedir bunun nedeni ise tarihi eser yada yeni bir tarih olusturmak degildir keainlikle lutfen yazmadan once biraz arastirin sizin dediginiz sekikde belki 3 5 yeni muhendisi kandirabilirler ama dunya capinda yanki uyandiracak derecede bir eser olustiramazlar yoksa emin olun en eski medeniyetler hep gelismis ulkelerden cikardi biraz dusunun
Tansel
Kardesim sen bir Jeolog olarak “biliyorsun”. Insanligin bu konudaki bilgisini istiflenmis kategorilere ayrilmis ders ler olarak calismis ogrenmissin. Bu bilgilere dayanarak konusuyorsun.
Obur dinci kazmalarin bilmek diye bir derdi yok. Onlar Inaniyorlar.
Oyle senelerce zahmet edip okumaca ogrenmece yok. Kestirmeden INANC sahibi olurlar. Ve herseyi bilirler. Sen istersen git profesor ol onlar kestirmeden kendilerini daha yusek bir seviyeye cikartir senle tartismaya baslarlar.
Sahtekar kalpazan takimidir bu.
Sen jeoloji ile ilgisi olmayan bir insanla nasil tartisacaksin?
Bilmeyen ogrenci olur dinler.
Bu adamlar hopppala 1 dakikada senden daha fazla bildiklerini iddia ederler.
Yok kardesim.
Benle konusacaksan herseyden once benim seviyemde yada yakin olman gerekir.
Eh ben imam hatip okudum. Biliyom. yemez.
Sen imam hatipte ne okudun? Fizikmi Kimyami Matematikmi ?
Ulkeyi iyyice esseklestiriyorlar. Bu adamlar her gun TV de basinda.
Sonunda bilim kazanir tabiki.
İnsanlığın tarihi ikiyüzellimilyon yıl kadar eski;bu nedenle şaşırmadım.Gelecekte “GÖBEKTEPE”nin göbeği dama atılacaktır
Ademle ilgili bir erkeolojik buluntu var mı? O dinlerinizin hepsi dünkü hikaye. Adam bilimsel buluş yapmış bizimkilerin peygamberleri kitapları başlamış yorumlamaya! En az 12.000 yıl öncesinden bahsediliyor sizler çıkmış her şeyi işkembeden yorumluyorsunuz. Bir şeyin doğru olduğunu kanıtlamak için yalnız kendi inandığınız kitapları kaynak göstereceğinize önce o kaynağın doğru olduğunu kanıtlayın! Bilimsel olmayan bir kaynakla bilimsel bir olayı kanıtlayamazsınız
Muhammed Emin senin beynin ve kafatasının içindeki 300 gram beynin olduğuna inandığın kadar Kuran Allahın kelamıdır ve bilimlerin üstünde kaynaktır.Kafatasının içindekiler şayet beyinse sap saman karışmamışsa bilimi ve aklını put yapıp tapmıyorsan şeytanın ya tellallığını yapıyorsundur yada sırf yahudileşme temayülü içindesindir.Sen kafatası içindeki beyninin normal olduğunu bilimsel olarak ispatla ve bana göster kaynağını.Sapıtacaksanız İblisin oyuncağı olacaksanız ya da top gibi sizi oynayacaksa bence başka tarlada tepinmelisiniz.Orada sizin gibi mahluk yaratık dolu.
Sırf bulunanlar Şanlıurfa da diye bazılarına batıyor. Yav birazcık beyni olan Hz. Adem in 7000 yıl önce yaşadığını ve bu kalıntıların insanüstü yapılar olduğunu kabul eder. İnsanoğlunun geçmişi 250.000 yıldır diyen kafa ile başka ne konuşulur ki…
FÜGEN KALTU HAMFENDİ YE TEŞEKKÜRLER.BEKKE,MEKKE DİYEN BEYFENDİYE İSE,BELİRLİ SAPLANTILARRINDAN BAŞKA,GERÇEKLERİN OLDUĞUNU İRDELEMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM.
GÖBEKLİ TEPE O KADAR SAFSATAYI BARINDIRIYORKI, BENİM BİLE İNANASIM GELİYOR. KURAN VE SÜNNETE BAKARIM NE DİYOR PEYGAMBERİMİZ HZ MUHAMMED BEN DUNYAYA İNSANLIĞIN İKİNDİ VAKTİNDE GELDİM DER. Geriye gidildiğinde insanlık yaşı 7500 yılı gecememekte, Hz isa döneminde dünya nüfusu 250 milyon olduğu kabul edilmekte..Tüm olaylar dikkate alındığında yine 7500 yılı gecememekte. Tüm savaşlar hastalıklar ölümler dikkate alındığında çoğalma orantisi yine 7500 yılı vermekte. Bu gerçekleri bir tarafa bırakalım kur anı atlayalım hadisi boş sayalım klaus shmit denen hiristiyan kefere nin safsatasina inanalım. Bundaki gayeleri düşündürücü ne olduğu konusunda tedirginim devamında ne gelir bilmiyorum ama bunda bir bit yeniği olduğu kesin… Selamlarimla
Mustafa bey, umarım şaka yapıyorsunuzdur. :)) Yoksa, bilimin karşısına dini çıkartabileceğinizi düşünmek bile istemiyorum. Dünyada yaşamın ortaya çıkması yaklaşık 4 milyar yıl, insanın (homo) ortaya çıkması ise yaklaşık 2.5 milyon yıl öncesine gider. Farklı bir şey söyleyen herhangi bir kaynak, ciddiye alınamaz.
Mustafa Hakkı Mahmutoğlu Bak senin adını bile senden daha doğru yazıyorum. Sen bu dediklerini yazarken beyin kapasitenin %100′ nü kullanmış olmalısın ! Adam 12000 yıl önce olmuş olayı henüz 1500 sene önce ortaya cıkmış bir dine bağladı. Bİ bitmediniz lan mal sürüleri !
12000 yıl önce yaşamış maymundan geldiğı tezi savunan maymun sürüsünden hala kalıntılar olacağını bilemezdim. Senin gibi maymun kafalılar inanır bu safsataya.
harbiden yorum bile yazmaya değmezsin aslinda..bu yazdığına sen inandinmi bilinmez ama çocuklar bile inanmaz..
Çoğu doğru yorum yaparken çoğuda ilkelce konuya yaklaşmış…sanırım o ilkel yazıları yazanlar Dünyayı düz ve öküzün boynuzunda olduğunuda yazar utanmadan…Evrenin yaşının 13.800 milyar olmadığını.Dünyanın 4.5 milyar yaşından olmadığını savunur…pat diye herşeyin birden günümüze göre 6 günde yaratıldığınada inanır…sanırım hiç yaşamadığınada inanır,pat diye doğmadan şimdiki haliylen birde ortaya çıktığınada inanır…len basın gidin ilkel mahluklar,bir düşmediniz ülkenin yakasından,sülük gibi yapıştınız ülkeye,bunu gören hükümetde bu gibilere inanıp Alman araştırmacı öldükten sonra,nasıl tubitaka hayvanat bahçesindeki çalışanları o kurumun başına getirdiyse orayada Konya Selçuk üniversitesinden uluslar arası ilişkileri okumuş birisini getirmiş,iyiki imam getirmemiş,bunlar resmen kafayı sıyırmış,Ateist olan bilim adamların icatlarını kullanırlar,sonra onlara dinsiz imansız dye yakmaya kalkışırlar.Aynen Osmanlı gibi bilime karşı durup Gevur icadını kullanmayın çarpılırsınız demeleri gibi…elin milleti reform yaptı,bizde lale devri icat ettik,elin milleti teknoloji aletleriylen savaşırken,onlarda tüfeğe karşı savaşmaya kalkışarak,tüfek icat oldu mertlik bozuldu demeye başladılar…neyse,sanırım bu eser Mu’ların son zamanlarından kalanların eseri…Atatürk bile Mu’larlan ilgilenmiştir…bir araştırmacı olarak utanıyorum böyle ilkel insanların Dünyaya karşı,yutr dışında okurken sizler değişik insanlarsınız,biz sizi bedevi Araplar gibi sanır mağara insanları olarak bilirdik diyorlardı,kimin yüzünden hep ilkel beyinlilerin yüzünden…Atatürk olmasaydı,belkide hala bedeviler gibi yaşıyorduk,zaten onları temizliyemedi ülkeden,işte onların kalıntıları hala ülkede cirit atıyor,elin milleti uzaya çıkma hazırlığı yapıyor,bizde kuran kursu ve imam hatiplerde aletsiz uzaya uçma derseri alıyoruz :)))
Kayalı bedevilik ve ilkellik takım kıyafet giyinerek bir kaç metrelik elbiseye bürünmekle giderilmediğini çok iyi ispat ettin. Osmanlı gavur icadı dediğin safsatayı atatürkün getirttiği türk tarih kurumuna yerleştirdiği fransız gavurları uydurmuş sırf atalarınıza küfredin yeni atanız atatürktür başka da atanız yoktur dedirtmek için.Bedevilik ilkellik beyinlerdedir ve üç kuruşluk beyniniz dinsiz imansız şeytani izm ve ideolojilere aklını kiraya vermiş mahluklar olduğunuzu aslında bedevileri bile sollayacak cehaletin karanlığında debelendiğinizi Allahın huzuruna çıktığınızda anlayacaksınız.İmam hatipliyim ve ressamım resim çiziyorum sanatçıyım.Sanatı iki bacak arasındaki organa göre değerlendiren aklı evvellere bir sözüm olsun diye sahaya indim.Kuran kursunda Allahın kelamı ahiret hayatının kurtuluşuna dair Allahın ayetleri öğretilir. Ben senin gibilere şöyle dua ediyorum: “Ya Rabbi bizi şu içimizdeki beyinsizler yüzünden helak etme!”
Öncelikle imla hataları ile yazmamayı öğrensen kendine iyilik edersin zira korkunç derecede zırcahil ve körsün! İmam hatiplerde size ne öğretildiği belli, öğretileni geliştirmek yada senden farklı düşünen insanların neden böyle fikirlere sahip olduğunu araştırmak gibi bilimsel yollara gitmemen sanatçı değil biatçı kişiliğini ortaya çıkartıyor. K.Evren de resim yapıyordu ama sanatçı değildi ve sizin gibilerin işine yaradığı sürece çok önemli kişiydi ama ne zaman kullanılacak tarafı kalmadı yargılamaya kalktınız! Sizden bedevi bile olmaz sizler daha kötüsünüz çünkü bedevilerin korudukları bir kültürleri var sizde hiç bir şey yok, Türk değilsiniz Arap da değilsiniz arada bir ucubesiniz!
Size Kuran Kursunda, Hz Muhammed ve Kuran niye 15 bin yil once gonderilmemis sirrinida verdilermi
Bu nasil Allah ki,surekli elinde sopasiyla yarattigi varligi tehdit edip
Bana inanmazsan,cezani keserim diye tehdit ediyor
Kendi gucunde suphesimi var acep? Veya, yaristigi bir seytanmi var?
Veya tek degilmi?
Bunuda acikladilarmi Imam Hatipte?
Birde,yolladigi peygamberin neden resmini yasaklamis acaba?
Bu cok meshur Muhammed’in yuzunu goren ve cennete giden olmusmu?
Bir yaraticinin oldugu kesin, zart diye buralarda bosuna yasamiyoruz?
Bu hayvanlarinda Allahi degilmi?
Hayvanlara acep nasil bir Peygamber yolladi? Unutmayin ben tepenizde sizi gozetliyorum diye
Asil, insanlik tarihinin seytanlari dinleri uyduranlar oldu
Oyle Kuran, Incil ,Tevrat bir gecede zart diye inmedi. Sizin tabirinjzle 30 ,40 bilemedin daha uzun yillar
Aklina gelen , uzerine eklemesini yapti
Bence, sen Imam Hatipte resim cizmeye devam et , iste o zaman cennete gidersin
göbekli tepe bana göre putperes bir toplumun yaşadığı ve ALLAH tarafından helak edilmiş bir yer kuranın bir ayetinde (o gün kabirlerinden hızlı çıkacaklar ,sanki onlar çantalarıyla dikmelere ,putlara gidiyorlarmış gibi fırlayacaklar) ayeti geçiyor çanta ve dikmeler arkeologların araştırdığı iki terim daha sırlarını çözemediler
Allah size neden kitap yazip gondersin?
Neden ben varim desin?
Neden 4 kitap gondersin?
Neden gizlice indirsin ayetleri?
pat diye indirse herkes gorse olmaz miydi?
Kuran da kaybolan ayetler nerede?
kayip olan ayet yoktur… inanmak bir cehalet gostergesidir, yani bilincsizliktir.. inananak, bilerek inanmak; iste gercege yonelecek yegane yol bu olsa gerek. YUCE ALLAH DA BUNU ISTEMEKTEDIR. YANI BILGIYLE INANMAK…
neden 4 kitap gonderdi neden direk kendisi yarattigi kuluyla dogrudan muhatap olmadi gibi sorulari sormak elbetedeki hakkinizdir… yani bilincsizce sorular sormak veya soru sormadi demesinler diye sormak gibi…
1, 2 ve 3 numarali kitaplarimda sorularinizin cevabini, zan edersem fazlasiyla bulacaksiniz…
http://www.quran-incil-tevrat.com/
ALLAHIN ayetleri parayla satilamaz, bizde internette ucretsiz dagitmaktayiz….
BENI UZEN DE TVLERDE PROF ETIKETLI BIR COK MADRABAZ KITAPLARIMDAN CALINTILAR YAPIYOR ANCAK ELLERINE SURATLARINA BULASTIRYORLAR… biz de ALLAH rizasi icin 60 sene harcadik, Sumerceden, Sanskrticeye, Arap dillerinden gercek Kureys lehcesine kadar…
Muhtesem QURANDA ve Islamda 3 veya 5 vakit zurdust namazi YOKTUR, kesinlikle yoktur.. bugun bilinen namazin her tarafi sirktir… bilgisizlikle suregelmis cehalet senaryosudur…
Quranda; RUKU, SECDE ve DUA vardir ve bununda zamani ve mekani olamaz…
Hz. Muhammed de asla asla Mihraja cikmamistir… vefatindan 200 yil sonra eski Hintten ithal edilmis zerdust masaliyla yuzde yuz benzer uydurma bir masaldir…
bu masallar Qur’an’a, ALLAHA ve Hz. Muhammede iftiralarla doludur…. bu nedenle 1400 senedir yerlerde gezinilmektedir…
Muhtesem QUR;AN yuksek bir mathematik, fizik, bilim kitabidir… lanet olasi turban veya bas ortusu icin gonderilmedir…
Quran, Incil ve Tevrat 100% Kenger-Sumer kokenlidir ve kelimelerin de en az %90 Sumercedir…
3 ve 4 numarali kitaplarimizda kanitlariyla belgeledik. Hz. Muahmmed Qurani Sumerden caldi demek, tarihin en aptal lakirdisidir… 3 ve 4 numalari kitaplarimizi dikkatle okuyun lutfen
http://www.quran-incil-tevrat.com/
su anda “Ta-Ha ve TUVA, Hz. Ademin torunlari nasil oldu” kitabimizi yaziyorum… cok yaslandim… inshallah bitiririm diye dua ediyor ve cabaliyorum.
http://www.quran-incil-tevrat.com/
selam ve saygilarimla
Aziz Burkay Kemal
ANKEBUT SURESİNDEKİ İNANILMAZ
ENLEM-BOYLAM MUCİZELERİ
http://www.yenimucizeler.com
http://www.yenimucizeler.com/index.php?topic=8.0
Ankebut suresinde böylesine açık ve net bir mucizenin olabileceğine inanamayacaksınız.
Ankebut suresinin sure numarası 29 dur. Bu surenin 38. ayetinde Semud ve
Ad kavminden bahsedilerek, onların yaşadıkları yerler hakkında beyanda
bulunulduğu ve açıklama yapıldığı belirtilmektedir. İster istemez tam bu ayette
bu kavimlerin yaşadığı yerler hakkında açıklama yapıldığının belirtilmesi, bu
yer belirlemenin bir çeşit navigasyon koordinatıyla gerçekleşebileceğini
düşündürdü. Dünya üzerinde bildiğiniz üzere ancak paralel ve meridyenlerle
(enlem-boylam) bir yer belirleme mümkündür. Bunun için iki veri gereklidir:
Enlem ve boylam değerleri.
Kuran-ı Kerim?deki ayetlerin de bir koordinatı bulunur. Bunlar o ayetin Kuran?ın neresinde olduğunu anlamamıza
yardımcı olur. Tahmin edeceğiniz üzere Ankebut suresi 38. ayetin koordinatı olan
(29: 38) verilerini enlem ?boylam değeri olarak uyarladığımızda ortaya çok
şaşırtıcı bir mucize çıkmaktadır. Gerçekten de 29. Kuzey paraleli ile 38. doğu
meridyenin birleştiği nokta, ayette geçen kavimlerin yaşadığı bölgeye isabet
etmektedir. Semud kavmi, Ad kavminin devamı olan bir toplumdur. Ad kavmi helaka
uğradıktan sonra ilk yaşadıkları bölge olan Arabistan Yarımadasının güneyinden,
kuzeye göç etmişler ve Semud kavmini oluşturmuşlardır. Aynı bölge bu bakımdan Ad
ve Semud?un yaşadığı yerlere karşılık gelmektedir. Aynı şekilde 36. ve 37
ayetlerde bahsedilen Medyen kavminin yaşadığı bölge de tam olarak 29. paralel
ile 36. Ve 37. meridyenlerin birleştiği yerlere karşılık gelmektedir. Üstelik
Semud kavmnin yaşadığı yerle ilgili olarak Medine (Hicaz) ile Şam arasındadır
deniyor ve Medine ile Şam arasına bir doğru çizdiğimizde tam orta noktası 29.
kuzey paraleli ile 38. doğu meridyeninin kesiştiği noktaya rastlıyor. Bu coğrafi
bölgelerin haritaları ve haritalar üzerindeki enlem-boylam gösterimleri ilgili
çalışmada kaynaklarıyla birlikte mevcuttur.
Bunlarla da bitmiyor. Lut
Gölü?nün coğrafi konumu ve Hz. Musa?nın denizi yardığı tahmin edilen bölgelerin
de koordinatları sure ve ayet numaralarıyla işaretlenmiş.
Neden kuzey
paralelleri ve doğu meridyenlerinin esas alınması gerektiğinin de çok basit bir
açıklaması vardır. Sure ve ayet numaraları doğal olarak pozitif tamsayılardan
oluşmaktadır. Koordinat düzleminde her iki unsurun da pozitif olduğu bölge (+x,
+y), dünya haritasına uyarlandığında kuzey paralelleri ile doğu meridyenlerine
karşılık gelmektedir. (Ekvatoru x- ekseni, 0 derece boylamını da y- ekseni
olarak varsayıyoruz. )
Ayrıca neden Ankebut?… Ankebut örümcek anlamına
gelir. Surenin bir ayetinde örümceğin evinden bahsedilir ve sure adını bu
ayetten alır. Örümceğin evi, bilindiği üzere örümcek ağındandır. Örümcek ağı
şekil itibariyle doğadaki yapılar içerisinde paralel ve meridyenlere en çok
benzeyenidir. Üstelik El-Ankebut kelimesi teknik bir terim olarak, lehva
üzerindeki şebeke ( ağ, örgü, ızgara) anlamına gelmektedir. Tıpkı bir haritanın
üzerindeki enlem- boylam çizgileri gibi?
Daha ne kadar açık bir mucize
bekleyebiliriz ki?
www. yenimucizeler. com
Bu konuların dışında yeni
tespitlerimden biri olan, Hz.Adem ve Havva’nın yeryüzüne indirildiği yerin
koordinatlarıyla ilgili olan ve National Geografic kurumunun yürüttüğü
Genografic Project çalışmasına dayanan mucizevi uyumu da incelerseniz çok
sevinirim.2/Bakara:36 ayetiyle 2:36 koordinatlarının nasıl mucizevi bir şekilde
uyum gösterdiğine tanık olacaksınız
http://www.yenimucizeler.com/index.php?board=75.0
Ayrıca şu konunun da mutlaka incelenmesinde fayda vardır:
http://www.yenimucizeler.com/index.php?topic=15.0
BU VE DİĞER BİRÇOK MUCİZENİN İNSANLIĞA DUYURULARAK İSLAM
İNANCININ YAYILMASINA KATKIDA BULUNMANIZI RİCA EDERİM…
EĞER MESAJIMI
OKUDUYSANIZ KISA BİR YORUM GÖNDERİRSENİZ SEVİNİRİM..
ALLAH`A EMANET
OLUN..
Yıllarca Emek Verilmiş, kazılmış tek tek arşivlenmiş vs. Bunu gerçekleştirenler bile kısıtlı yorumlar yapmışlar ama burada iki gerizekalı çıkıp 12.000 yıl öncesini Kutsal Kitaplarla açıklamaya çalışıyor 🙂 Ne heyecanlı 🙂 Akılyok, bilim yok, hepsini geçtim bu kalıntılardaki kadar bile İnsanlık yok 🙂 Bir söz vardır ”dokunma sarhoşa, ko yıkılsın” diye amd insanda tutamıyor kendini bu kadar saçmalık karşısında 🙂
Bazı yorumları okurken burda kur’anı ve diğer kutsal kitapları baz alanları (Bilimsiz?) Ve (Cahillikle?) suçlayanlara şahit oldum.Ve gerçekten bunu yazanların hangi kafa ile yazdığını merak ettim.Bilim denilen araştırmalar zaten kaynağını kutsal kitaplardan alır.Bilimi zaten insanlığa öğreten Allahu Tealadır.Adem A.S. bütün ilim ve irfan öğretilmiştir.Bu kuranı kerimde geçiyor.Ve meleklere secde edilmesi emredilir.İblis hariç melekler secde eder.Konumuza dönersek Yani Göbeklitepenin sitesine girip belgeseli izlerseniz M.Ö 12.000 yılından kalma ortaya çıkan bu sütunlar(ki Astroloji ile ilgili olması ihtimali çok yüksek) Adem A.S. e gönderilen sahife de öğretildiği kaynaklarda mevcut ve oğlu İdris A.s. Yıldız ilminin verildiği bildirilir.Günümüze kadar bu sütunların bozulmadan kalması ancak Allahu Tealanın öğretmesi ile olabilir.Bu da o dönemde gelen peygamberlere ve onlara verilen ilimlere bağlıdır.Allah öğretmeden BİLİM BİLİM DİYE yırtınanlar dini yok saymanız anca kendi acizliğinizi gösterir.
Ve bir yorumda şunun için yazmak isterim, ” hani 12000 yıl önce bulunan kalıntıları 1500 yıl önce ortaya çıkan bir dine bağladınız ” diyerek dalga geçen akadaşlar var ya bu yorumum size :)) 1- Adem A.S ve Şeytan taşlamayı araştırmanızı istiyorum 2- Kabenin İnşaatının Hz İbrahim zamanında nasıl olduğunu araştırmanızı istiyorum 3 – Hz İbrahimin Hz Musa ve Hz İsa dan önce geldiğini tarihsel olarak araştırmanızı istiyorum :)) Bütün dinlerin aslında birbirini nasıl tamamladığını araştırmanızı istiyorum.Araştırmadan etmeden dinlere çamur atmadan önce beyninizi lütfen ama lütfen birazcık kullanmanızı istiyorum.Hani o BİLİM i baz alırken BİLİM insanı neleri kaynak alarak araştırmışlar birazcık Düşünün.O zaman Göbekli tepeyi T şeklindeki bir bayan ve bir erkek figürünün kavuşması ve etrafındaki 12 sütunu bir ihtimal anlayabilirsiniz.
Ay gul bir erkek ve bir kadının kavuşması ve 12 sütun derken neyi anlatmak istedin
Ya Aygul siz dinciler saka gibisiniz.Ne zaman bir bulus yapilsa
Zaten din kitaplatinda yaziyor diye hemen hortluyorsunuz ya
Guluyorum
Madem yaziyor, simdiye kadar niye gidip kaziyip bulmadiniz
Bulunduktan sonrami, hatirladinjz
Hani hicbir din kitabi okumamis olsam, merakimdan hepsini yine okurdum herhalde
Uleyn, uzerinde oturdugunuz cografyanin tarihi kalintilarini, ne hikmetse hep bu Hiristiyanlar yani Avrupalilar gelip bulup;size tepside sunuyor
Zekaniza hayranim sayin dinci kardesler
Hazir babacilar
Ya, neye uzuluyorum biliyormusunuz
Bu cografyayi hak etmeyen insanlar almis
Keske, hak edip kiymet bilenler zamaninda alsaymis, bu cografya ne tahrip olurdu
Nede bircok tarihi yapit tahrip edilirdi
Pervin, Bu topraklari atalarim senin gibi kiymetbimezlerin ayak bastigini bilse idiler, vasitle men ederlerdi bu temiz topraklara senin gibi kiymetbilmezlerin ayak basmasini. Senin hayran oldugun avrupa ve amerika, dunyanin yarini tahrip etmis durumda, hala suriye irak afganistan filistin`den dumanlar tutuyor. Bosnada, Sirbistanda ne kadar tarihi eser sirf OSmanli insaa etti diye katledildi haberin var mi? yok. Locadan konusuyorsun.
Ha bi yerde haklisin.
Senin gibi yobaz insanciklara laf dusuren su yurdum insanin geriligi benide rahatsiz etmiyor degil. Ama siz ve sizin gibilerin zihinlerini etektrasi ettigi bu insanciklarinda sucu yok. Muvaffak oldunuz. Bin yildir insanlik ogreten bilimin yuvasi olan ecdadimin zurriyeti malesef son 100 senede “yurdum insani” formatina donusturuldu.
AMsterdamda yasiyorum. Yurdum insaninin nerede yasadigi onemli degil. Yasadigi onemli. Ha kurallar farkli ve kati oldugunda sadece kurallara riayet acisindan uyum sagliyorlar lakin zihniyet ve yaklasim hep ayni. Nasil bi zihniyet enjecte etmislerse, kac nesil gecti cikmiyor kanimizdan.
Bence cokda Allahin dini ile uglasma, bi protein yabancilasiverir vucudunda , yada ucbes hucre baskaldirir bi timor olusturuverir beyninde, senin modern tibbinin TIP diyecegi bi durum. Sende kivrana kivrana darvin baba kurtar diye ciyaklarsin. Ateistsen aziz nesin gibi mert ol.
Allahrızası için biraz HAKİKATi yazın sayın yorumcular…SÜmer çivi yazısında yazılanlar kitap olarak basılıyor Türkçeyede çevriliyor..Yani elde YAZILI TARİHİ BELGELER var insanlığın..TARİHİ olaylar..YER ZAMAN ve OLAY açıklar..Yani Coğrafyasız-Zamanı olmayan bir OLAY ancak MASAL ya da UYDURMA olur…Elimizde 6000 bin yıllık Yazılı tabletler var..Göbeklitepe bundan Sümer çivi yazıtlarından-tabletlerinden 6-7 bin daha eski…DÜnyanın bütün ilkçağ uygarlıkları-tarim-şehirköy toplumları SU kenatlarında olmuş..İklimle ilgili…SARI IRMAK çin uygarlığını açıklar…GANJ HİNDİSTAN pencap uygarlığını NİL ırmağı MISIR uygarlığını açıklarFırat-Dicle Mezopotamya uygarlığını açıklar..En eskiye giden insanlığın kulukca dönemide denilen UYGARLIK işte tamda SÜmerlerin çıktığı yerler GÖBEKLİTEPEDE SÜMERLERİN neden orada çıktığınının delili..Yani örneklersek bugünkü AMERİKA AMERİKA olmuş ama arkasında dev bir AVRUPA dömürgeciliği olmasaydı ABD şimdiki ABD oluamazdı Sümerlerin arkasında El-Ubeyt kültürleri Nevale çöeü Göbeklitepe külütür olmadan SÜmerler olamzdı..
Bir olayı anlatırken “Bir varmış bir yokmuş” dersek MASAL olur ve masallarda güzeldir..ama bir HAKİKATİ açıklarken !- NEREDE yani coğrafyası açıklanmak zorunda buna YER deniliyor ..YERİ neresi kesin konulmalı ortaya..2- Ne ZAMAN Zamansız bir olay açıklanamaz.Ne zaman olmuş ? 3. OLAY yani nerede-ne zaman NE OLMUŞ..Göbeklitepe insan yapımı bir anıt Yapı..YERİ; URFA diğer adı Peygamberler şehri(Demekki Hz.İbrahimin Suruçlu olduğu TEVRATTA boşuna geçmiyor..Zaman 12 binyıl yani ortada ne SÜmerler var ne TARIM KÖY toplumları Ne de şehirler kurulmuş…Sümerlerden 6-7 binyıl önce..OLAY; Göbeklitepe anıtı-anıtları.. insanlar o büyük taşları nasıl olupda oraya getirip dikmişler…Elde yontam taşlar var daha..Toplayıcılık avcılıkla geçimlerini zar-zor sağlıyorlar insanlar…Demekki çok iyi bir örgülenmeye iyi bir disipline iyi bir plana iyi bir kollektif çalışmaya inanca-iradeye sahiplermiş..Mağara insanları değillermiş o anıtları dikenler bir iyi örgütlenmiş toplummuş 12 yıl önce dünyanın hiç bir toplumunda daha böyle bir şey yok!
proto türkler
Bu kadar hayvanların bir yerde olması aklınıza birşeyler çağrıştırıyor mu?
Bu yapı apaçık delillerle gösteriyor ki burası Hz.NUH’un gemisini yaptığı yerdir. 1. Büyük tufanda suların toprağı taşiyarak yapının üstünü kapatması en büyük delildir ve buranın nasıl kapatıldığına dair en mantıklı açıklamadır. 2 taşların üzerindeki hayvan figürleri Hz.NUH’un gemisine aldığı hayvan resimleridir ve hepside karada yaşamaktadır. 3. Hz.NUH yanında sadece hayvanları insanları yanına almadı. Hayatlarını devam ettirebilmeleri için en önemli besin kaynağı olan buğdayın da yanına almıştır. Ve Göbekli tepe yakınındaki karacadağda çıkan buğdaydan ( günümüzdeki buğdayın atasi) almıştır. 4. Göbekli tepenin konumu hem deniz seviyesine hemde dağlara yakın bir yerde olması bir delildir. Daha çok delilleri var.
Göbeklitepe’nin 12.000 yıl önce yapıldığının kanıtı nedir? Bilimsel(!) bulguların hata payı yok mudur? Bir heykelin yaşı nasıl hesaplanır? Bir taşın, kayanın, dağın yaşı nasıl hesaplanır? Tüm dünya aynı anda var olmadı mı? Var olduktan sonra yeni yeni taşlar, kayalar, dağlar mı oluştu? Lavların püskürmesiyle oluşan volkanik dağların tepesiyle eteğinin arasındaki yaş farkını hangi kriter belirtiyor? Başka bir soru sorayım? Mermerden yeni yapılmış bir mezar taşı kaç yaşındadır? Çıkacak sonuç, mezarın yapılış yılını mı, mermerin oluşum yaşını mı ortaya koyacaktır? Mezar daha yeni. Lakin mermer neredeyse dünya ile yaşıt. Öyle değil mi? O halde soru şu; Göbeklitepe’de kullanılan taşlar mı 12.000 yaşında? Yoksa taşın oyulması üzerinden mi 12.000 yıl geçti?
Güzel soru
Bknz: Karbon 14 Testi
Taşa değil ama yanında bulunan organik maddelere Karbon testi uygulanmış ve mallar daha iyi kavrayabilsin diye kabaca 12 bin yıl denmiştir. Bu test yanılmıyorsam 5 kez yapıldı ve sonuncusu NASA tarafından doğrulandı. Bir mal çıkıp nereden biliyorsunuz 12 bin yaşında olduğunu demesin diye de 5 testin 5’i de ayrı ülkelerde yapıldı. Bütün dünyayı ters köşeye yatıracak bir mal çıkar da bu buluntuların yeni olduğunu ispat ederse ona inanırız. Fakat bu büzük ister, hem de çok sıkı!
REHBER IŞIK; Asıl mallık, aynı dağın farklı eteklerinde otlanıp tatlarının aynı olduğunu garipsemektir. Dur! Bu cümleyi anlamak senin kapasiteni aşar. Biraz açayım! Aynı kaynağın sponsor olduğu farklı laburatuvardan çıkacak sonuç ta aynı olur. Çünkü bilim adam(!)ları kaymağını kesecek hiçbir sonuca onay vermez. Bunu geçelim! Soruma vereceğin bir cevap var mı? Yoksa mallıkta ısrarcı mısın? Ya edebinle yaz veyahut edebinle oku. Bilimsel bir olayı tartışacak kelime haznen yoksa, sus. Argo kelimelerin böyle bir platformda yeri yoktur. Sen mahallene dön. Buralar seni aşar. (Sözlerini geç te olsa aynen iade ediyorum)
*Doğaya, emeğe ve bilime saygı ile başlıyorum: Bu güzel yazı için teşekkür ederim.
*Bilim kültürünü dışlayan inanç temelli yaklaşım zihin engelli bir hayata yol açar.
*Hakikat mi, yoksa inanç temelli alışkanlık va aldatıcı rahatlık mı? İşte soru bu.
*Türkiye’de bilim kültürü zayıflatılıyor. Evrim gerçeği yasaklanıyor, dışlanıyor. İnanç alışkanlığı ile efsanelerden bakanlar hakikati bildiğini sanır ama göremezler.
*Doğacı terimini ateist terimine yeğlerim: Ateizm teizme (tanrıcılığa) göre bir konum; oysa doğacı yaklaşımda tanrı tartışmasına gerek bile yok; bence zaman kaybı.
*Doğacılarla tanrıcılar aynı gezegendeyiz; birlikte iyi şeyler yapabiliriz, insan olarak görevlerimiz arasında, kanımca.
*Birkaç yıl önce başlattığım Dünya Uygarlığı Projesi uluslararası ve alanlararası bir oluşum. İnsanlığın tüm çeşitli zenginliklerine eleştirel gözle bakalım, birlikte öğrenip gelişelim.
*Verimli enerjiler etkileşsin, katkılar katkılara yol açsın.
Tarık kardeşim; “İnsanlığın tüm çeşitli zenginliklerine eleştirel gözle bakalım, birlikte öğrenip gelişelim” de, “birlikte”lik için, iki üç zümreye değil de herkese saygı duymak gerekmez mi?
bravo..çok güzel özetlemişsiniz..tebrik ediyorum.
Anadolu nun tarihi bizleri daha ne kadar şaşırtacak? Makale için teşekkürler.