“Mc Namara” Türkiye’ye Neden Geldi ?
4 Haziran 2012
Adı Robert olan, bizim kuşağın Dünya Bankası Başkanı olarak tanıdığı, öncesinde de Kennedy ve Johnson’a ‘Savunma Bakanı’ olmuş tarihi bir kişiliktir “Maknamara”..
Manşet ;
“6 ÖLÜ 11 YARALI !”
“Kahve tarandı, bombalandı.. Genellikle ‘……lerin’ oturduğu kahveye önce otomatik silahlarla ateş açıldı, ardından bomba atıldı, saldırganlar kaçtı..”
Bunu takip eden gün yada gecede (zaten önceden ekibi ekipmanı hazırlanmış, planları yapılmış, stokta tutulan) emsal teşkil edecek boyutta bir ‘karşı eylem’ yapılırdı, bu defa diğer ‘……lerin’ adresine..
Epeydir tek tük ölümlerle, müstakil eylemlerle gazetelerin kenar köşesine zoraki haber olabilen ANARŞİ, ara ara böyle patlardı.. Gazeteler bu katliam boyutundaki vahşetin manşetlere taşınan haberleri ile yüreği korkularla dolu anne babaların, üniversiteli gençlerin, işçilerin, memurların, esnafın, aslında tüm Türk Milleti’nin ilgisini bu ‘anarşi’de yoğunlaştırırdı.. Evlerde, sokaklarda konuşulan sadece bu konu olurdu neredeyse..
Ve bu süreçte McNamara yeni talimatlarını verir, düzenlemelerini yapar, ülkenin kaderine yön veren İMZALAR da atılırdı..
Yaratılmış “KAMUFLAJ” gündem ile gözlerden gizlenerek..
İşte bu günlerde gazetelerin iç sayfalarında gözlerden uzak bir yerde “McNamara Geldi / McNamara Yine Türkiye’de” türünde haberler de olurdu..
Maalesef o dönemde McNamara Türkiye’ye sık sık gelirdi..
Ve onun geldiği, Türkiye’de olduğu günlerde, gazetelerin manşetlerini -ve Türk Milleti’nin gündemini- çok ölümlü saldırıların, yada popüler bir akademisyenin/bürokratın hedef alındığı cinayetin haberi meşgul ederdi..
* * *
Başbakan uçağa binerken konuştu ; “İstanbul’da yeni bir boğaz yapacağız !..”
Başbakan uçaktan inerken konuştu ; “Şike davasında kurumlar değil kişiler ceza almalıdır !..”
Başbakan ‘Kayısı Festivali’nde konuştu ; “Kürtajı yasaklayacağız, sezeryana karşıyım !..”
Artık McNamara’yı Türkiye’ye zırt-pırt göndermek ihtiyacı yok “Sam Amca”nın.. Onun ayarında işbitirici bir ‘işbirlikçi’ buldu kendine.. Finans, medya, ajan, Fethullah, Seçsis, tam destek ile, türlü entrika ile, oturttu Türkiye’nin başına, masraftan yorgunluktan kurtuldu.. Adamı on numara.. Bu iş için biçilmiş kaftan.. Bi dokunuyosun gaz pedalına, bi daha fren yapsan da durduramıyorsun..
Davos’ta “Van Minüt”, Kürecik’te “Radar gözü”..
Sınır boyundaki tarım havzası “mayınlı araziler”in el altından İsrail’e peşkeş çekilmesi tutmayınca, “Yabancılara -Türkiye’nin %10’u kadar- Toprak Satışı” meclisteki “indir-kaldır parmak” ile onaylandı..
Say say bitmez..
Mc Namara da ‘mayami’ kıyılarındaki sayfiyesinde emekliliğin tadını çıkarıyordur muhtemelen..