Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Necdet Ağabeyin Ardından..

0 16.358

23 Temmuz 2011

O benim kahramanımdı.. Her zaman onun kadar dik, eğilip bükülmez olmaya özendim. Türk Milleti’nin düşmanlarına karşı onun kadar keskin olmak istedim.

İlk Tanıştığımızda Artvin Talebe Yurdu’nun başkanı idim. 76 yılında, 21 yaşımdaydım. O günlerde MHP’ye nüfuz etmek isteyen liberal zihniyete karşı Milliyetçi-Toplumcu çizginin temsil odaklarından biri Artvin Talebe Yurdu idi, biri de Necdet ağabey..

Yurdun ön duvarındaki “Milliyetçi Toplumcu Düzen” yazısını fotoğraflayarak neredeyse tek başına çıkarmakta olduğu Bizim Anadolu gazetesinin kapağına “manşet” yapmıştı, röportaj haberi için röportaj veren gençlik temsilcisi olarak Liberal Kapitalist zihniyete ve onun Ülkücü Hareket üzerindeki nüfuz çabalarına başkaldıran cümleler kurmuştum..

Benim ilk “hain” ilan edilişime vesile olan bu direniş Necdet ağabeyin kim bile kaçıncı afaroz edilişinin vesilesi olmuştu.. Bu mevzi kavgasında onunla omuz omuza olmak bana hayatım boyunca gurur vesilesi olmuştur.

Sonra, “Kurultay”da “Üçüncü Yol”u yazarken onunla aynı sayfada olmak gururum olmuştur.

Bana değer verdiğini, sevdiğini ve güvendiğini bilmek hep onur payem olmuştur, hep olacak..

Sağlığı bozulunca ziyaretine gitmeyişim bencilcedir, onu hep son gördüğüm haliyle hatırlamak içindir.. O benim kahramanımdır, eğilmez bükülmezdir, bunun üzerine bir gölge düşmemeliydi..

Onun kadar yiğit yazar arkadaşı Raif Karadağ “Petrol Fırtınası”nı yazdı diye kamufle edilmiş bir suikaste kurban gidince, çırpındı, savcılara deliller sundu, ölümün üstüne yürüdü.. Yazdıkça kurşunlandı, yazdıkça mahpus yattı, yine yazdı, yine yazdı..

Onun gibi anılmak herkesin imreneceği, özeneceği bir şeref payesidir elbet ama onun kadar dik yürümeyi gerektirir..

Biz beceremediysek, çocuklarımıza nasip olsun dilerim..

Ruhu şad olsun, mekânı Cennet olsun !

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.