Haydi Yiğit, Haydi Yeni Akına !..
12 Mayıs 2011
Ülkücüler !..
Olağan dışı bir dönem yaşıyoruz.
Eski Osmanlı coğrafyasında birbiri ardına meydana gelen kalkışmalar ve yönetim değişiklikleri, işgaller, savaşlar, kendiliğinden olan, tesadüf eseri aynı zamana denk gelmiş şeyler değildir. Daha önce ülkemizin kuzey cenahında ardı ardına gerçekleşen “renkli devrimler” nasıl tesadüf değildiyse şimdi güney cenahımızda birbirini izleyen bu kalkışmalar, işgaller, savaşlar ve yönetim değişiklikleri de daha önce planlanmış ve şartların olgunlaştığı bu günde hayat geçirilmiş olan bir projedir.
Bu projenin adı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’dir. Her ne kadar bizim ülkemizin Başbakanı “BOP’un Eşbaşkanı” olduğunu söylemekteyse de bu projenin hedefindeki nihai ülke TÜRKİYE’dir.
Muhtemelen aynı merkezde üretildiği için, birbirlerinin sınırına tecavüz etmeyen hayali “Büyük İsrail” haritası ile hayali “Büyük Ermenistan” haritası Türkiye’nin doğusunu ve güneydoğusunu aralarında pay etmektedirler.
Kuzey Irak’taki Türk varlığı sebebiyle bir zamanlar çizmiş olduğumuz “kırmızı çizgiler” AKP hükümetinin dışa tam bağımlı -hatta işbirlikçi- politikaları sebebiyle kısa zamanda buhar olmuştur. Orada başımıza çuval geçirmişlerdir. Olmaz dediğimiz ne varsa olmuştur. Bunu öngörenleri “yandaş basın” ve Soros’çu kalemşörler “paranoya” ile suçlamışlardı. Şimdi, Tunus, Mısır, Yemen, Libya derken sıra Suriye’ye gelmiş durumdadır.
Irak’ın kuzeyinde fiili olarak hayat bulmuş olan “Kürt devleti”, Suriye’nin de kuzeyinde vücut bulacaktır. Sonra sırada İran ve Türkiye vardır. Sonunda kurulması hedeflenen “Kürt Federe Devleti” ise “Büyük İsrail” hayaline zemin oluşturacaktır. Çünkü bu coğrafya “arz-ı mevud” (vaadedilmiş topraklar) denilen o coğrafyadır.
PKK var olduğu günden beri, o dönemde topraklarımızda konuşlanmış olan “Çekiç güç” ile desteklenmekte idi. ABD orjinli olduğu o zamandan belli idi. Buna rağmen kahraman yürekli Türk komutanlar ve askerler sayesinde 2002’de AKP iktidarı devralana kadar terör dize getirilmiş, eylemler sıfır noktasına kadar çekilmişti. Bu sırada ABD’nin şapkadan çıkardığı AKP hükümeti ile her şey 10 yılda ters yüz olmuş, teröre diz çöktüren kahraman komutanlar sahte bir hukuk düzeninin “uydurma” delilleri ile cezaevlerine doldurulmuş, terör ise devleti dize getirmiş pazarlık masasına oturtmuş durumda..
Ülkücüler;
Her şey bu kadar görünür iken; bu önümüzdeki seçimlerin aslında bir “Kurtuluş Savaşı” hüviyeti taşıdığı bu kadar açık ve aleni iken, AKP’nin bu seçimden güçlü çıkarsa içinde “Özerk Bölge” ve “Eyalet Modeli” içeren bölücü bir “Yeni Anayasa”yı dayatacağı ilan edilmiş iken, ŞİMDİ MHP ADAYLARININ KAÇ KIRAT ETTİĞİNİ SORGULAYACAK ZAMAN DEĞİLDİR !
Çünkü MHP adaylarının en düşük kıratta olanı dahi, ülkeyi bölmekle vazifelendirilmiş AKP’nin listesinde aday olacak herkesten kat be kat değerlidir !
Ben Mehmet ÇALIŞKAN olarak; MHP’nin bu seçimdeki bazı adaylarından ve en çok da “adayların belirlenme yöntemi”nden ıstıraplı olsam da, aday olamamış bir “aday adayı” olarak herkesten bir kat daha fazla bu tercihin mağduru olsam da, BU GÜN MHP ADAYLARININ SORGULANACAĞI GÜN DEĞİLDİR.
Her zaman “NİTELİK” önceliğimiz olmuşsa da bu zaman “NİCELİK” önceliğimizdir !
MECLİSTE BÖLÜCÜ ANAYASAYA “DUR” DİYECEK MHP MİLLETVEKİLLERİNİ KAÇ KİŞİ OLDUKLARI, KAÇ PARMAK SAYISINDA OLDUKLARI, NE KADAR VASIFLI OLDUKLARINDAN DAHA MÜHİMDİR BU GÜN !..
Bu sebeple, her Ülkücü bu seçimde sadece oy vermekle değil, akrabasından, arkadaşından, komşusundan oy toplamakla yükümlüdür.
BU SEÇİMDE ÜLKÜCÜLER “OY VEREN” DEĞİL, “OY TOPLAYAN” OLMALIDIR !
Haydi yiğitler !.. HAYDİ YENİ AKINA !..
Dr. Mehmet ÇALIŞKAN |
MHP Balıkesir Milletvekili Adayı |