Yeni Uygur Türkçesi ve Edebiyatı
Çin esaretinde yaşayan Uygur Türklerinin 20. yüzyıl başlarındaki hayatı diğer Türk cumhuriyetlerinde yaşayan Türklerden farklı değildir. Sürekli olarak Çin’e karşı var olma savaşı verilmektedir. 20. Yüzyıldaki siyasî olaylar 1931 yılında Uygur Türklerinin elinde bulunan topraklara Çin’den getirilen göçmenlerin yerleştirilmesi ile başlamıştır. Bu durumdan rahatsız olan Uygur Türkleri, Hoca Niyaz Hacı’nın önderliğinde Kumul’da ayaklanırlar. Çin hükümeti isyanı durduramayınca 1933 yılında Kaşgar’da “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” ilan edilir. cumhuriyetin kendisine de zarar vereceğini hisseden Rusya, Çin idaresi ile işbirliği içine girer. İşbirliği neticesinde 1934 yılında “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” yıkılır.
Çinlilerin baskı ve kıyımlarının gittikçe artması üzerine binlerce Uygur Türkü’nün hayatına mâl olan yeni bir ayaklanma başlatılır ve bunun sonucu olarak 12 Kasım1944 tarihinde Doğu Türkistan halkı yeniden bağımsızlığını ilan eder. Fakat bu bağımsız devlet de kısa bir süre sonra, 1949 yılında Kızıl Çin’in işgaline uğrayarak yıkılır. Ayaklanmaları idare eden cumhurbaşkanı Ali Han Töre, Ahmetcan Kasimî ve İsa Yusuf Alptekin gibi seçkin insanlar ya öldürülür ya esrarengiz bir şekilde ortadan kaldırılır ya da çok sevdikleri vatanlarından uzaklaştırılırlar.
Bağımsız devletin yıkılmasından Çin yönetimi Doğu Türkistan’daki yerli halkı hoşnut etmek için önce 1954’te İli’de Kazak Muhtar eyaletinin bir yıl sonra 1955 yılında “Şin-Kiang Uygur Otonom Bölgesi” (Çince: Şin-ciang Vey-vu-ır cu-çi-çü) adıyla bugünkü idari statüsü tanınmıştır. Bölgede yaşayan Uygur Türkleri Şin-ciang (Yeni Eyalet, Yeni Toprak) adını kullanmamakta, bunun yerine Şarkî Türkistan (Doğu Türkistan) tabirini kullanmaktadırlar.
Çin Halk Cumhuriyeti anayasasında milli ve kültürel mirasları koruma, milli kültürü devam ve geliştirmede, özerk yönetimin bağımsız hareket edeceği hususlarını belirtmiş olmasına rağmen, bölgenin coğrafî konumu itibari ile jeopolitik önemi ve oldukça zengin kaynaklara sahip olması sebebiyle bu özerklik kağıt üzerinde kalmış, kültürel miraslar ve milli eserler yok edilmiştir. Çin hakimiyeti, Doğu Türkistan Uygur Türklerini assimile ederek Çinlileştirmek için şu yolları kullanmaktadır:
Yrd. Doç. Dr. Levent DOĞAN – Oğuzhan DURMUŞ
Trakya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye