Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Yazmak Beynimizi Nasıl Etkiler?

0 10.048

Turan CAN

Beyin fonksiyonları, insan vücudunu yöneterek sinirsel yapıların meydana gelmesini sağlar. Beynin yapısını ve işlevlerini incelemek amaçlı çok inceleme yapılmaktadır. Bu araştırmalar ve deneyler neticesi beynin 2 tarafının birbirinden farklı ve işlevlere sahip meydana geldiği belirlenmiştir.

Beyin fonksiyonlarının temelini meydana getiren bu loblar 5 ana başlık alt bölümünde incelenmektedir.

  • Frontal lob; önce işlevi profesyonel düşünmektir. Beynin ön bölümünde yer alan bu lob insanlarda profesyonel düşünme davranışını yönlendirir. Bu loblar tüm loblar içerisinde en büyükleridir. İstemli hareketler, konuşma, davranışsal fonksiyonlar bu lob da gerçekleşir.
  • Parietal lob; duyu uzuvlarından iştirak eden verileri birleştirir ve nesnelerin tüketimi ve mekansal canlandırma benzeri işlevleri görür.
  • Oksipital lob; görme duyusunun oluştuğu ve görme ile alakalı verilerin işlendiği lobdur. Sağ oksipital lob, sol tarafı görme, sol oksipital lob, sağ tarafı görmemizi olanağı sağlar.
  • Temporal lob; ses ve kokunun idrak etmesi benzeri fonksiyonlar bu lobda biçim bulur. Kafatasının 2 tarafında kulak hizasında bulunurlar.
  • Serebellum; Balansın sağlanması ve duyu uzuvlarından iştirak eden bilgilerle hareketler içinde ilişki kuran beyin bölümüdür.

Froontal Lob,

Temporal Lob, Beynin Ön tarafı: Yazma ve konuşmayla ilişkilendirilen bu bölge, frontal lob olarak isimlendirilen ön lobdur. Aynı zamanda hareket, akıl yürütme, yargıda bulunma, planlama ve problem çözmeden de sorumludur.

Parıetal Lob,

Oksıpıtal Lob, Beynin Arka tarafı: Parıetal lob, da yazma eyleminde önemli bir role sahiptir, kelimeler ve dil yorumlama işini üstlenmiştir. Beynin bu kısmı zarar görmüş hastalar, çoğunlukla kelimeleri kodlama ve el ile yazma konusunda sorun yaşarlar.

Yazmak Hatırlamaya Neden Yardımcı Olur?

Bir şeyi kalem ve kâğıt kullanarak yazıya dökerken beynimizin temelinde bulunan retiküler aktifleştirici sistem “Ras” olarak bilinen bir grup hücreyi uyarılmış hale getirirsiniz. Ras beynimizin işleteceği tüm bilgiler için bir filtre görevi görür ve o an için yapmakta olduğumuz şey odaklanmanızı sağlar. Fiziksel yazma eylemi, üzerinde çalıştığınız bilgiyi en ön sıraya alır ve beyninizin o şeye dikkatle odaklanmasına yardımcı olur.

Broca Bölgesi, Motor Korteks, Wernicke Bölgesi, Beynin orta arka tarafı:

Neden Anlatılan Hikâyeler Salt Gerçeklerden Daha Kolay Akılda Kalır?

Maddeler halinde hazırlanmış bir Power Point sunumu dinlerken beynimizin iki kısmı aktifleşir: Broca Bölgesi ve Wernicke Bölgesi, Bunlar en basit anlamıyla dil işlemlerinin gerçekleştiği yerlerdir ve kelimeler, buralarda anlamlardan başka hiçbir şeye dönüştürülemez.

Ancak bize bir hikâye anlatıldığında sadece bu dil merkezleri değil, beynin deneyimleme ile ilgili kısımları da aktifleşir ki bu durum anlatılan hikâyeye ”hayat verir”.

Örneğin, eğer anlatılan hikâye tekmeleme yâda koşma gibi bir eylem içeriyorsa beynimizin motor kortesi ateşlenecektir. Eğer Hikâye, hayvan derisi gibi eller benzeri bir tasvir içeriyorsa beynimizdeki duyu algılama kısımları tetiklenecektir. Yani beynimiz anlatılan olaya sanki biz yaşıyormuşuz gibi yanıt verecektir.

Bilim insanları anlatılan hikâyelerin dinleyicilere duygu, düşünce ve fikirler aşılayabildiğini ortaya koydular. Princeton Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çalışmalarda, hikâye anlatan bir kadın ile onu dinleyenlerin beyinleri gözlendiğinde dinleyicilerin anlatıcıya senkronize hale geldiklerini buldular.

Bu, yazarların diğer insanları etkilemek adına en güçlü araca sahip oldukları anlamına gelir. Kuvvetli ve kışkırtıcı bir hikâye sayesinde okuyucularınızın beyinlerini aktifleştirebilir ve anlatılan olayı sanki kendileri yaşıyorlarmış gibi algılamalarını, böylece his etmelerini istediğiniz duygulara etki etmeyi başarabilirsiniz.

Yazılarınızda Basmakalıplıktan Neden Kaçınmalısınız?

İspanya’da araştırmacılar, beynin farklı birkaç tarzda kelimeye nasıl tepki verdiğini inceleyen bir araştırma gerçekleştirdiler. Çalışma sonundaki bulgulara göre “zor bir gün” gibi sık kullanılan kelime grupları, beynimiz tarafından öyle yakından tanınıyor ki kelime dışında bir şey olarak değerlendirilmiyor. Bu basmakalıp sözler, ilk kullanıldıklarında bazı algılarımızı tetiklemiş olabilir, ancak okuyucular bunu daha önce defalarca görmüş oldukları için artık aynı etkiyi göstermez hale gelmişlerdir.

Bu nedenle, iyi bir yazıda okuyucunun algılarını farklı ve yaratıcı yönlerden etkileyebilmek için basmakalıp sözlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

Okuma, Yazma Eylemleri Ve Beyin İle İlgili Diğer İlginç Gerçekler

İnsanların % 97’si yeni bir kalem denerken kendi isimlerini yazarlar.

Okumak, kelime hazinemizin dolayısıyla yazma yeteneğimizin geliştirilmesi için televizyon izlemekten daha etkili bir yoldur. Kitaplar, çok izlenen televizyon programlarına kıyasla % 50 daha fazla “nadir” kelime içerirler.

İngiltere’de, okuma-yazma bilmekle ilgili yapılan geniş çaplı bir araştırmaya göre, ergenlik çağındaki bireyler, GCSE İngiltere’de 14-16 yaşları arasındaki öğrencilerin katılması gereken ilköğretimin tamamlandığı anlamına gelen bir sınav, sınav kâğıtlarını anlayabilecek kadar iyi okuma bilmiyorlar. Veriler, ergenlerin okuma yaşlarının 10-11 civarında olduğunu düşündürmekte.

Yazmanın beyindeki etkisi meditasyona benzer. Nefes alış-verişi yavaşlatmakta ve kelimelerin kafanızdan serbestçe aktığı bir “bölge”’ye girilmektedir ki buna göre, bilinç akışı metoduyla yazmak stresi azalmak için etkili bir yol olabilir[1].

Beyin İle İlgili Anlamlı Sözler

İnsan Beyni değirmen taşına benzer. İçine bir şeyler atmasanız, kendi kendini öğütür. İnb-i Haldun.

Mide için lokma ne ise, beyin için fikir odur. Hepsi beslemez, bazıları zehirler, Cenap Şahabettin.

Bütün zevklerimiz, mutluluğumuz, kahkahalarımız, jestlerimiz, acılarımız, kederlerimiz, ümitsizliklerimiz ve gözyaşlarımız beyinden ve yalnızca beyinden kaynaklanır. İnsan beyni mükemmel bir çiftçi; durmadan ekip biçiyor? Sonunda, olan biten her şeyi anlıyorsun. Anlamak çok tehlikeli bir şey Hüsnü Erkan.

Etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini, Sabahattin Ali.

Gülmekten, sevmekten, dua etmekten asla vaz geçme. Çünkü gülerken çirkinleşen bir dudak, severken katılaşan bir yürek, dua ederken kötüleşen bir beyin yoktur. Başımı avuçlarıma alıp sıksam ne olur? Çıkarabilir miyim o beynimdeki kara suyu? Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim? Ahmet Erhan Tuhaf.

Tüm duyuların merkezi olan beyin, acı hissetmeyen tek organdır. Olasılıksız Mide beyinden akıllıdır; çünkü mide kusmayı bilir, beyin her pisliği yutar. Cengiz Aymatov.

Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatımca bu cam kırıklarını beyin zarının üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım. Oğuz Atay.

 Düşünmedim sonrasını, sonrasını düşünmek bildiğin beyin ölümünün gerçekleşmesi gibi bir şey. Geçmişle çok uğraşan insanlar beyin enerjilerini boşa harcarlar. Oysa insanoğluna verilen beyin enerjisi yaşadığı günü mutlu ve başarılı geçirmesi içindir. Nevzat Tarhan.

Birisi size bu kitabı okuma, bu düşüncelere kapılma, bu adamlarla arkadaşlık yapma, “sonra senin beynini yıkarlar” dersse, siz de ona bir şey yıkanırsa nasıl olur? Diye sorun, cevabını beklemeden oradan uzaklaşın. Turan Can.

Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir. Albert Einstein.

Güçlü beyinler fikirleri tartışır, vasat beyinler olayları tartışır, zayıf beyinler insanları tartışır. Sokrates.

Korkunun girdiği beyin zararlı hale gelir. Eyüp Sabri Osmanoğlu.

Ya bak sana beyinsizsin demiyorum. Beynin var ama işlevselliği yok diyorum. İkisi aynı şey değil, Karpuz kadar kafası var ama çekirdeği kadar beyni yok, anasını satayım beyni yok fikri var. Gülse Birsel.

Allah dersen mürteci, Tanrı dersen çağdaşsın; bu özürlü beyinle akıl nasıl bağdaşsın. Necip Fazıl Kısakürek.

İyi bir kafaya sahip olmak yetmez, onu iyi kullanmayı da öğrenmeli insan. Descartes

Beynin sahip olduğu neredeyse sınırsız öğrenme kapasitesi sayesinde her insan potansiyel bir dâhidir. Öğrenmeyi öğrenerek bu dehayı ortaya çıkarabilirsiniz. Michael J. Gelb

En güçlü beyinler, en yüce erdemlere olduğu kadar en korkunç ahlaksızlıklara da muktedirdir. Rene Descartes

Zekâ ne yapacağınızı bilmediğiniz anda ne yapacağınızı bilmektir. J. Holt

İki saat televizyon seyretmek suretiyle beynin uyarımdan yoksun bırakılmasının beyinde oluşturduğu tembelliği gidermek için bir hafta zihin egzersizi yapması gerekir. Prof. Bern Fischer

Turan CAN

TİKA-Araştırmacı


[1] Sabahattin Cömertpay, Beyin Dergisi, Sayı 5, 2016

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.