Ülkücülük Üzerine
1 Ocak 2013
ÜLKÜCÜLÜK ÜZERİNE;
( Eski yazılanlardan, lüzumu üzre..)
Her kim ki “benim davam İlayi kelimetullahtır” der biz ona ancak saygı duyarız. Onun kutsal ve saygıdeğer bir davası olduğu muhakkaktır. Ama onun davası “Ülkücülük” davası değildir.
Çünkü o ümmetçidir. Millet ve milliyetçilik onun ilgi sahasının dışındadır..
Oysa Ülkücü Hareket Türk Milliyetçiliği referanslı bir ideolojik harekettir.. Türkçüdür..
Alparslan Türkeş Ülkücü Hareket’in kuramını belirleyen, kitabını yazandır. Ülkücülüğün tanımı tabii olarak ona ait olan şeklidir ve DOKUZIŞIK’tadır..
Alparslan Türkeş Ülkücü Hareket’in yaratıcısı, üreticisidir. Ülkücü Hareket’in; “Tek, Doğal ve Değişmez Lideri” dir.
Hareketin lideri olmakla beraber, hareketin siyasi temsil organı olan MHP’nin de Kurucu Genel Başkanı’dır. İktidar yürüyüşünde ‘konjonktürel’ söylemler kullanması pek tabiidir..
Onun sözleri arasında on kere “ilayi kelimetullah”ı sahiplenmek olmuşsa, BİN KERE Türlük davasından, ‘Türkçülük’ten söz etmişliği sahiplenmişliği vardır.. Yazdıkları vesikadır.. Ve, yazdıkları söylediklerinden öndedir..
( Bazı arkadaşların göze mertek sokma gayretiyle onun “bizim davamız ilayi kelimetullah davasıdır” sözünü evirip çevirip önümüze koyması işte bu sebeple beyhudedir )
Ülkücü Hareket; Türkçü’dür, İslamcı’dır, Toplumcudur.
Mensupları bunlardan birini diğerlerinin önüne alabilir, ama hiç birini reddedemez..
İşte yine bu sebeple, Müslüman olmayan, İslamcı kimliği olmayan, başka dinden –yada dinsiz- olan Türkler, Türkçü olabilirler, vatansever olabilirler, Ülkücü Hareket ve MHP ile gönül bağları, hissi –ve hatta eylemsel- yakınlıkları olabilir, ama buna rağmen Ülkücü olamazlar..
Onların “Ben Ülkücüyüm” demeleri Ülkücülüğün tanımına uydukları anlamında değildir..
Şöyle basit bir mantık ..
Birisi “benim davam İlayi kelimetullah” tır diyor..
Birisi de soruyor, “nedir bu arkadaşın davası bana açıklarmısınız?” diyor.
Bilen birisi açıklıyor; Allahın sözlerini ( Kur’anı ) yaymak, başka insanlara taşımak..
Sonra biri çıkıyor “benim davam Ülkücülüktür” diyor.
Bilmeyen soruyor “nedir?” diye..
Ben de bilmiyorum Ülkücülük nedir diye.. Bir yerlere bakıp öğrenmeliyim..
Nereye bakmalıyım?
Kur’an’a ?..
“Dokuzışık’a ?..
Bir tekrar olacak ama; Kur’anı yaymak davası olanlar her milletten olurlar, olabilirler, onlar bakmazlar Arap mısın, Afganlı mı, Türk mü?.. Böyle bir sorunları yoktur..
Ama Ülkücü hareketin bir Türkçülük misyonu da vardır, Cihanı Türk’ün adaleti ile yönetmek hedefi vardır.. Vee, islamı yaymak hedefi de vardır..
( Eski yazılanlardan, lüzumu üzre..)
Her kim ki “benim davam İlayi kelimetullahtır” der biz ona ancak saygı duyarız. Onun kutsal ve saygıdeğer bir davası olduğu muhakkaktır. Ama onun davası “Ülkücülük” davası değildir.
Çünkü o ümmetçidir. Millet ve milliyetçilik onun ilgi sahasının dışındadır..
Oysa Ülkücü Hareket Türk Milliyetçiliği referanslı bir ideolojik harekettir.. Türkçüdür..
Alparslan Türkeş Ülkücü Hareket’in kuramını belirleyen, kitabını yazandır. Ülkücülüğün tanımı tabii olarak ona ait olan şeklidir ve DOKUZIŞIK’tadır..
Alparslan Türkeş Ülkücü Hareket’in yaratıcısı, üreticisidir. Ülkücü Hareket’in; “Tek, Doğal ve Değişmez Lideri” dir.
Hareketin lideri olmakla beraber, hareketin siyasi temsil organı olan MHP’nin de Kurucu Genel Başkanı’dır. İktidar yürüyüşünde ‘konjonktürel’ söylemler kullanması pek tabiidir..
Onun sözleri arasında on kere “ilayi kelimetullah”ı sahiplenmek olmuşsa, BİN KERE Türlük davasından, ‘Türkçülük’ten söz etmişliği sahiplenmişliği vardır.. Yazdıkları vesikadır.. Ve, yazdıkları söylediklerinden öndedir..
( Bazı arkadaşların göze mertek sokma gayretiyle onun “bizim davamız ilayi kelimetullah davasıdır” sözünü evirip çevirip önümüze koyması işte bu sebeple beyhudedir )
Ülkücü Hareket; Türkçü’dür, İslamcı’dır, Toplumcudur.
Mensupları bunlardan birini diğerlerinin önüne alabilir, ama hiç birini reddedemez..
İşte yine bu sebeple, Müslüman olmayan, İslamcı kimliği olmayan, başka dinden –yada dinsiz- olan Türkler, Türkçü olabilirler, vatansever olabilirler, Ülkücü Hareket ve MHP ile gönül bağları, hissi –ve hatta eylemsel- yakınlıkları olabilir, ama buna rağmen Ülkücü olamazlar..
Onların “Ben Ülkücüyüm” demeleri Ülkücülüğün tanımına uydukları anlamında değildir..
Şöyle basit bir mantık ..
Birisi “benim davam İlayi kelimetullah” tır diyor..
Birisi de soruyor, “nedir bu arkadaşın davası bana açıklarmısınız?” diyor.
Bilen birisi açıklıyor; Allahın sözlerini ( Kur’anı ) yaymak, başka insanlara taşımak..
Sonra biri çıkıyor “benim davam Ülkücülüktür” diyor.
Bilmeyen soruyor “nedir?” diye..
Ben de bilmiyorum Ülkücülük nedir diye.. Bir yerlere bakıp öğrenmeliyim..
Nereye bakmalıyım?
Kur’an’a ?..
“Dokuzışık’a ?..
Bir tekrar olacak ama; Kur’anı yaymak davası olanlar her milletten olurlar, olabilirler, onlar bakmazlar Arap mısın, Afganlı mı, Türk mü?.. Böyle bir sorunları yoktur..
Ama Ülkücü hareketin bir Türkçülük misyonu da vardır, Cihanı Türk’ün adaleti ile yönetmek hedefi vardır.. Vee, islamı yaymak hedefi de vardır..