Tuna Vilâyeti’ndeki (Köstendil Kazası) Ağalık Topraklarının Tabi Tutuldukları Vergiler
Osmanlı tarihinde, sipahiliğin ortadan kaldırılmasıyla tarım mahiyeti meselesi çözümlenmemiş kalır. Bu konudaki uzmanlar, çok sayıdaki araştırmalarına rağmen toprağın hangi bölümünün ticari tedavüle girdiği, hangi bölümünün tımar sistemine uygun sınırlamalara tabi olduğu konusunda kesin cevap veremiyorlar.
Bu durumun en önemli sebeplerinden biri, Osmanlı-Türk belgelerinde toprak tanımı ve onlara ait mülkiyet tanımında kullanılan terimlerin eşitlenmesidir. Prensip olarak Tanzimat’tan sonra bir toprağın”mülk” veya “miriye” (devlete ait) olması önemli değildir. Eğer bir mülk sahibinin, bu küçük parsel veya bazen çiftlik olarak adlandırılan araziye dair tapusu varsa, faydalanış gözetmeksizin, bu toprak serbest burjuva mülkiyetidir.
Fakat Osmanlı İmparatorluğundaki toprakların (Anadolu, Makedonya, Arnavutluk, Bosna, Yunanistan, vb.) yanlışlıkla “çiftlik” olarak adlandırıldığı anlaşılmıştır. Onların sahipleri olan ağaların birçok köye ait tapuları var ve bu ağalar köy ahalisinden vergi topluyorlar. Son dönemdekiler, herhangi bir sebeple tapularını kaybetmişler fakat işledikleri toprakları “baştına” ismiyle bilinen kendi mülkleri olarak görmüşlerdir.
Sahip-ağa tapusu olmasına rağmen, gerçek tapulara sahip büyük toprak sahipleri (çiftlik sahipleri) kadar toprağa sahip olamaz. Ağanın sahip olduğu tapu, sipahilerdeki gibi “berat” olarak adlandırılmalıdır. Çünkü ağalar köylü topraklarını sipahi toprağı gibi elde bulunduramazlar. İşte bu yüzden tarih sürecinde bu topraklar “kesimlik” olarak adlandırılır. Bunlar çok ciddi bir şekilde gerçek anlamdaki “çiftliklerden” ayırt edilmelidirler. Sadece bu şekilde Osmanlı İmparatorluğu’ndaki toprak paylaşımının karakteri belirlenebilir.
Osmanlı hakimiyetindeki Bulgar topraklarına gelince, biz artık kesin olarak belirtebiliriz ki 1850 yılındaki Vidin ihtilalinden sonra Vidin sancağındaki köylüler yeniden tapularına kavuşmuşlardır.1 Sadece Tuna Vilayetindeki Köstendil kazasında 200.000 ar serbest olmayan, ticari tedavüle tabi olmayan ve ağalık olan toprak kalmıştır. Geri kalanı ve bugünkü Bulgaristan sınırlarına dahil olan topraklar, Tanzimat reformlarından sonra artık hürdür. Bu topraklar Hıristiyan ve Müslümanlara aittir ve ticari tedavüle girmektedirler. Ayrıca bizzat kendi sahipleri, ücretli işçiler tarafından işlenir. Bunlar zirai yapılarıyla “çiftlik” olarak organize edilen topraklardır.
Bulgaristan Bilimler Akademisi Balkan Çalışmaları Enstitüsü / Bulgaristan