Senin Yüzünden
SENİN YÜZÜNDEN
Boğazımıza dizildi taştan lokmalar
Ve yalnız zehir
İçtik su diye yudum yudum senin yüzünden
Halimizi hatırımızı soran olmadı
Kırk katır mı, kırk satır mı diye sordular hep;
Katırla satır arasında gidip gelirken,
Katıra bindirip satırı indirdiler
Senin yüzünden
Uzadıkça uzadı kara gecelerimiz azap sakızı gibi
Sabahı masallarda dinledik
Kara topraktan başka sadık yâr bulamadık
Veysel misâli
Onun göğsünde dindirdik acılarımızı
Toprak okşadı saçlarımızı
Bir kan lekesi sırtımızda ve toprağın eli alnımızda
Senin yüzünden
Tanımadığımız hicranlar, hiç görmediğimiz ıstıraplar,
Selâmımız sabahımız olmayan kederler çaldı kapımızı
Hepsi de bildiği adres bizim ki!
Nasıl iş bilmem ki
Çat kapı biri düştü hergün
Buyur ettik ‘Tanrı misafiridir’ diye
Yemedik yedirdik;
Giymedik giydirdik
Yetemediğimiz an olmadı
Ömrümüzü yedirdik doysunlar diye
Gençliğimizi giydirdik, güzelim ümitlerimizi giydirdik
Dostlarla da zamanla ayrıldı yollarımız
Öyle özledik ki
Anadan ayrıldık, yârdan ayrıldık, arkadaştan ayrıldık
Ayrılıktan ayrılamadık
Ne zaman baksak yanımızda kalleşliğini görmediğimiz de bir o kaldı zaten
Bir de medrese
Yalnızlığım
Senin yüzünden
Ah! Bu derdi anlatamıyorum ki ben
Keşmir Vâdisi’nden, Kerkük sokaklarına kadar lime lime ettik yüreğimizi
Bir Doğu Türkistan çadırında ilmik ilmik dökülen gözyaşı,
Sibirya’ya Tatar sevki yapılan bir istasyondaki kan lekeleri,
Ümidini pamuk balyasına ip yapan Azeri oturdu gözlerimize
Hangisine ağıt yetiştirelim, şaştık kaldık!
Kurudu gözlerimiz
Yüreğimizle ağladık
Yüreğimizle!
Senin Yüzünden
Senin yüzünden
Ruhumda darb izleri var
Dağ delermişsin Ferhat
Gel de del bakalım şu dağları!
Vardiyalı hafriyat amelesi gibisin benim yanımda
Bir görseydin deldiğim dağları Ferhat
Çöllerde gezermişsin Mecnun
Gel de gez tozuttuğum yollarda
Senin çilen, benimki yanında zamane müzikali gibi
Benim Leylâm, öyle nazlı, öyle nazlı ki
Benim çöllerim öyle taşlı, öyle sıcak ki
Senin çölün yakmadı topuğunu,
Benim yüzümü kavuran ampuller kadar
Senin yüzünden
Ruhumda darb izleri var
Bu derdi anlatamıyorum ki ben Ama,
Ben yine sana deliyim!
Ben yine sana âşığım
Sırılsıklam
Toprak hasretini dindirene kadar…