Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

“Ulusalcılık”, “Ulusalcılar” Ve “Kaygılar” Üzerine..

0 13.937

20 Ağustos 2012

“ULUSALCILIK”, “ULUSALCILAR” VE “KAYGILAR” ÜZERİNE..
(Face’de bir paylaşım altında yaptığım bir yorum, konunun önemine binaen, okunsun değerlensin diye..)

Ara ara konulara dahil olup üzerinde tartışmalar yaptığım ULUSALCILIK konusunda hatayı belirgin hale getiren bir fırsatı değerlendireceğim;
İfade şu : “…sulandırılmış milliyetçilik olarak tarif ettiğim ULUSALCILIK…”
Şimdi bunu tahlil edelim ve nerede yanılgıya düşülmekte olunduğunu fark edelim..
“Sulandırmak” mevcut hale su katarak yoğunluğunu düşürmek, dolayısıyla kalitesini düşürmek anlamındadır ve burada da bu maksat ile, bu kaygıyı ifade için kullanılmıştır.( Değilse ne için kullanıldığı izah edilmelidir)
Bu anlam yüklendiğinde, “Ulusalcılar” aslen MHP’nin ve Ülkücü Hareket’in bünyesinde olup, zaman içinde -dış etkenlerle veya başka sebeplerle- MHP’nin ve Ülkücü Hareket’in yoğunluk ve kalitesini zayıflatma amacı güden bir ayrışma süreci imiş gibi ANLATILMIŞ olmaktadır..
(anlaşılsın diye, Muhsin’lerin ümmetçiliğe doğru kayan çizgisinin ayrışma sebebi olması, Fethullah’ın “Dinler Arası Diyalog” başlığı altında sunduğu İslamın özü ile çelişen ve İslamı tahrif eden bazı yaklaşım ve yönlendirmeler örnek alınabilir)
YANİ, BURADA “YÖN” ANA KÜTLEDEN (MHP ve Ülkücü Hareket’ten) DIŞA DOĞRUDUR..
Oysa..
Ulusalcılar, Türkiyede gençlik hareketlerinin başladığı yıllardan beri “sol” diye tabir edilen fikri cenahın içinde, ama o zamanki çoğunluğunda “Enternasyonalist” olanlara rağmen (belki de aileden alınmış değerlerden tümden kopamamak sebebiyle)  azınlık bir kitle olarak “MİLLİCİ” bakışa ve duruşa sahip olanlardır..
(Zaman içinde iletişimin yaygınlaşması ile ortaya çıkan saklanamaz gerçekler “Millici”lerin sayısal olarak artmalarına ve fikri olarak da “Türk Milliyetçiliği”nin temel değerlerine daha çok yaklaşmalarına sebepolmuştur)
YANİ, GERÇEKTE “YÖN” DIŞ HALKADAN ANA KÜTLEYE DOĞRUDUR.
Şimdi, bu gerçekten hareketle, ben diyorum ki;
Bize doğru yaklaşan bu kütleyi, “bizi bozar, sulandırır” kaygısı ile itelemek, ötelemek, hakir ifadelerle uzak tutmak çabaları, ( HELE Kİ BU KONJONKTÜRDE, emperyalizmin bizi kuşatmış olduğu, yeniden bir “Kurtuluş Savaşı”nın eşiğine taşımakta olduğu bu süreçte) ancak “emperyalizme” ve bizi hedef alan projesi olarak “BOP” a  hizmet eder..
Doğru olan bu konjonktürde emperyalizme karşı mücadelemizde “Ulusalcı”larla –ve tüm “millici” unsurlarla- DAYANIŞMA içinde olmaktır !
Doğru olan, sayısal varlıkları bizim onda birimiz kadar bile olmayan, ama siyasal etki düzeyleri -bizi pasif bırakan yanlış politikalar sebebiyle- bizimkine giderek yaklaşmakta olan bu oluşumun MHP’yi ve Ülkücü Hareket’i sulandıracağı kaygılarından kurtulup, fikri ve ideolojik altyapımıza GÜVEN DUYARAK, zaman içinde onların “bizim potamızda eriyerek” daha bize benzer hale geleceklerini, kendilerinin değilse bile gelecek nesillerinin Ülkücü olabileceklerini görerek –elbette ki gereken dikkatleri ve hassasiyetleri elden bırakmadan, mesela bize zarar vermeleri muhtemel insiyatif mevkilerinden uzak tutarak- onlara kapıları açık tutmaktır.
Dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı daha vardır;
Mazilerinde “Millici sol” ile bir irtibatları olmayan ama bir sebeple Ülkücü Hareket ile de tam bir gönül köprüsü kuramamış olan diğer bir çok vatansever ve millici unsurların da bu İTELEMELER VE ÖTELEMELER sebebiyle, bize katılmak yerine “Ulusalcılar”a  insan kaynağı olmaları da söz konusudur.
BÜYÜMEK VE İKTİDAR OLMAK AMACI GÜDEN MHP VE ÜLKÜCÜ HAREKET BUNLARI DİKKATE ALMAK ZORUNDADIR !..
EMPERYALİZMLE VARLIK YOKLUK KAVGASININ VERİLDİĞİ VATAN TOPRAĞININ VE DEVLETİN BEKASININ AZAMİ TEHDİT ALTINDA OLDUĞU BU SÜREÇTE BU DAYANIŞMANIN GEREĞİ FARKEDİLMELİDİR !..

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.