“Türk Şehitlikleri Düzmece”
AKPli Vekilden Şok Sözler
TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda konuşan AKP’li İhsan Şener, insanın kanını donduran açıklamalar yaptı.
Ordu Milletvekili ve İnkilap tarihi doktoru İhsan Şener, Yunan Ordusunun Ege’de savaşmadığını ve Türk şehitliklerinin sembolik olduğunu söyleyerek, bütün bunlar Ankara’daki yönetimin meşruluğunu göstermek için yapıldı iddiasına bulundu. Kanıt diye de Yunan tarihinde Ege Savaşı olmayışını gösterdi.
Türk Milletine En Büyük Hakaret: “Yunan Tarihinde Bir Ege Savaşı Yokmuş”
28 Kasım günü TBMM İnsan Hakları Komisyonunda aldığım davet üzerine milletvekilleri ile terör olayları sonucunda hayatını yitirenler ve faili meçhul cinayetler ile ilgili görüşlerimi paylaştım. Özellikle faili meçhuller ile ilgili olarak 17 bin rakamının yalan olduğunun altını çizdikten sonra, İstiklal Savaşı sırasında bile faili meçhullere izin verilmemiş iken devleti korumak adına kimsenin hem polis, hem savcı, hem hakim, hem de cellat olmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizdim. İsmet Paşa’nın Batı cephesi komutanlığına atandığı ilk günlerde Yunan Ordusu ile savaşan Türk çetelerinin zaman zaman Yunanlılar ile işbirliği yapanları astığını, ancak İsmet Paşa’nın önce “astıklarınızın isimlerini bildirin” , sonra “yargılamadan asmayın” diyerek, durumu denetim altına aldığını ve nihayet düzenli ordu güçlenince çetelerin idamlarını tamamen durdurduğunu söyledim.
Bunun üzerine söz alan AKP Ordu milletvekili İhsan Şener şöyle dedi: “Şimdi bu süreçle ilgili başka şeyler de var. Belki bunlar tartışılacak ama mesela Yunan tarihinde bir Ege savaşı yok. Bunu biliyor musunuz? Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok. Bizim tarihimizin en önemli savaşlarından biri Yunanlılara karşı verilmiş olan savaştır. Biz milli güvenlik akademisinde oralardaki şehitlikleri dolaştık. Bütün şehitlikler temsili. Bunlar çok önemli, anlayış olarak bir yere gelmek istiyorum. Burada Ankara Hükümetinin meşruiyetiyle bazı şeyler yapılmış süreç içinde bazı şeyler. O zamanki İngiliz sefirinin telgrafları var, İngiltere’ye çektiği telgraflar. Bunlar bütünleştiği zaman tartışacağımız şeyler çıkıyor.”
Şener’in açıklaması, şehit ve gazilerimize, Türk milletine, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Ordusuna 23 Nisan 1920’den bu yana TBMM çatısı altında yapılmış en büyük hakarettir. Şener açıkça, Yunan Ordusu Batı Anadolu’yu işgal etmemiştir demektedir. Şener açıkça, şehitlikler temsili diyerek aslında şehit de verilmediğini ileri sürmektedir. Şener, açıkça, sadece Ankara’daki Büyük Millet Meclisine padişaha karşı meşruluk kazandırmak amacı ile sanki savaş varmış gibi olayların kurgulandığını ileri sürmektedir.
AKP milletvekili Şener, Yunan Ordusu tarafından katledilen on binlerce sivil şehidimizi inkar etmektedir. Bu konuda İngiliz, Fransız, İtalyan İşgal Güçleri ve Kızılhaç soruşturmaları ve Osmanlı Hükümetinin raporları sabit iken ilahiyat mezunu Şener yok demektedir. Ayrıca İnkılap Tarihi doktoralı AKP milletvekili Dr. Şener, Birinci ve İkinci İnönü’de şehit olan 1588 subay ve askerimizi, Eskişehir-Kütahya muharebelerinde verilen 1522 şehidi, şairin “Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur,/Sırtına Sakarya’nın Türk tarihi vurulur” diye şiirleştirdiği Sakarya’da verdiğimiz 3282 şehidi, Büyük Taarruz’da verilen 2542 şehidi inkar etmektedir. Tabii ki şehitlerimizin sayısı düzenli ordu savaşları ile sınırlı değildir. Daha fazlası, Anadolu’nun değişik bölgelerinde verilen çete savaşlarında, Yunan Ordusunun ve Rum çetelerinin baskınlarında hayatını kaybetmiştir.
Şener, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Harbi için yazdığı İstiklal Marşımızı inkar etmektedir. Şener, İstiklal Harbi’ni yöneten ve kendisinin de bugün parçası olduğu TBMM’yi de reddetmektedir. Tarihimizin bu kadar vicdansız bir yorumuna hiç rastlanmamıştır. Hele TBMM çatısı altında bu kurumun bir üyesi tarafından hiçbir zaman yapılamıştır…
Bir Türk ve İstiklal Savaşı gazisi süvari binbaşısı Mikail Bey’in torunu olarak, PKK zihniyetinden dahi kirli olan bu pislik yalan kadar hayatımda hiçbir şeyin beni bu kadar kızdırdığını hatırlamıyorum. Yine de kendimi tutarak, “Sanıyorum sizin söylediğinizin sonunda geleceği yer, aslında bir İstiklal Savaşı’nın da olmadığıdır” dedim. İhsan Şener, bunun üzerine “Yok ben öyle bir şey demiyorum” dedi. Ben de cevaben, “Bunu söyleyen bir eski ağır ceza reisini televizyonda dinlemiştim. Aslında Yunan Ordusu’nu denize de dökmedik demişti. Çünkü ona göre denize dökülecek bir ordu da yoktu. Sayın milletvekili, ne olur bunları, amatörlerle konuşun. Ama ben bir profesyonelim. Mesleğimi de iyi bilirim. Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin Ege savaşı ve Anadolu seferiyle ilgili yazmış olduğu kapsamlı savaş ceridelerinin Türkçe tercümesi bende var. Dilerseniz, bir gün beni buraya tekrar çağırırsınız, onu da alır gelirim, onu da ortaya koyarım. Size de bir fotokopisini veririm. Ondan dolayı Yunan ordusuyla ilgili yapmış olduğunuz tespit, nerden öğrendiniz bilmiyorum ama tamamen yanlış bir tespittir.” İhsan Şener ısrar ederek “Bakalım tarih kimi haklı çıkaracak” dedi.
Dr. Şener’in tarihin kimi haklı çıkardığını anlaması için beklemesine gerek yok. Nilüfer Erdem tarafından Yunanistan’da ve Yunanca kaynaklara dayanılarak yazılan “Yunan Tarihçiliğinin Gözüyle Anadolu Harekatı” (İstanbul 2010) adlı 570 sayfalık eseri okur ise bilgilenecektir. Üstelik, Dr. Murat Köylü tarafından sadece Yunan harp ceridelerine dayanılarak bir doçentlik tezi de hazırlanmaktadır. Yayınlanınca onu da okuma fırsatına kavuşacaktır.
MHP milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, kapsamlı bir tarih değerlendirmesi ile Şener’e gereken dersi verdi. Dışarı çıkarken AKP milletvekili Ülker Güzel Hanımefendi ise Şener’e tepkisini şöyle ifade etti: “Kanım dondu.” Evet, durum bundan güzel ifade edilemez. İstiklal Savaşı’nda Ege’de bir savaş olduğunu inkar eden, şehitlerimizi inkar eden bir AKP milletvekili. Şener’in zihniyeti Öcalan’ın zihniyetinden bile kötüdür.
Şimdi benim gibi dedeleri İstiklal Savaşı gazisi veya şehidi olanlara sesleniyorum. Dedeleriniz Yunan Ordusu ile hiç savaşmamış. Gazi veya şehit olmamış. Dedelerimiz bize yalan söylemiş. Yoksa bize yalan söyleyen dedelerimiz değil de İhsan Şener mi?
28 Kasım günü TBMM İnsan Hakları Komisyonunda aldığım davet üzerine milletvekilleri ile terör olayları sonucunda hayatını yitirenler ve faili meçhul cinayetler ile ilgili görüşlerimi paylaştım. Özellikle faili meçhuller ile ilgili olarak 17 bin rakamının yalan olduğunun altını çizdikten sonra, İstiklal Savaşı sırasında bile faili meçhullere izin verilmemiş iken devleti korumak adına kimsenin hem polis, hem savcı, hem hakim, hem de cellat olmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizdim. İsmet Paşa’nın Batı cephesi komutanlığına atandığı ilk günlerde Yunan Ordusu ile savaşan Türk çetelerinin zaman zaman Yunanlılar ile işbirliği yapanları astığını, ancak İsmet Paşa’nın önce “astıklarınızın isimlerini bildirin” , sonra “yargılamadan asmayın” diyerek, durumu denetim altına aldığını ve nihayet düzenli ordu güçlenince çetelerin idamlarını tamamen durdurduğunu söyledim.
Bunun üzerine söz alan AKP Ordu milletvekili İhsan Şener şöyle dedi: “Şimdi bu süreçle ilgili başka şeyler de var. Belki bunlar tartışılacak ama mesela Yunan tarihinde bir Ege savaşı yok. Bunu biliyor musunuz? Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok. Bizim tarihimizin en önemli savaşlarından biri Yunanlılara karşı verilmiş olan savaştır. Biz milli güvenlik akademisinde oralardaki şehitlikleri dolaştık. Bütün şehitlikler temsili. Bunlar çok önemli, anlayış olarak bir yere gelmek istiyorum. Burada Ankara Hükümetinin meşruiyetiyle bazı şeyler yapılmış süreç içinde bazı şeyler. O zamanki İngiliz sefirinin telgrafları var, İngiltere’ye çektiği telgraflar. Bunlar bütünleştiği zaman tartışacağımız şeyler çıkıyor.”
Şener’in açıklaması, şehit ve gazilerimize, Türk milletine, Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Ordusuna 23 Nisan 1920’den bu yana TBMM çatısı altında yapılmış en büyük hakarettir. Şener açıkça, Yunan Ordusu Batı Anadolu’yu işgal etmemiştir demektedir. Şener açıkça, şehitlikler temsili diyerek aslında şehit de verilmediğini ileri sürmektedir. Şener, açıkça, sadece Ankara’daki Büyük Millet Meclisine padişaha karşı meşruluk kazandırmak amacı ile sanki savaş varmış gibi olayların kurgulandığını ileri sürmektedir.
AKP milletvekili Şener, Yunan Ordusu tarafından katledilen on binlerce sivil şehidimizi inkar etmektedir. Bu konuda İngiliz, Fransız, İtalyan İşgal Güçleri ve Kızılhaç soruşturmaları ve Osmanlı Hükümetinin raporları sabit iken ilahiyat mezunu Şener yok demektedir. Ayrıca İnkılap Tarihi doktoralı AKP milletvekili Dr. Şener, Birinci ve İkinci İnönü’de şehit olan 1588 subay ve askerimizi, Eskişehir-Kütahya muharebelerinde verilen 1522 şehidi, şairin “Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur,/Sırtına Sakarya’nın Türk tarihi vurulur” diye şiirleştirdiği Sakarya’da verdiğimiz 3282 şehidi, Büyük Taarruz’da verilen 2542 şehidi inkar etmektedir. Tabii ki şehitlerimizin sayısı düzenli ordu savaşları ile sınırlı değildir. Daha fazlası, Anadolu’nun değişik bölgelerinde verilen çete savaşlarında, Yunan Ordusunun ve Rum çetelerinin baskınlarında hayatını kaybetmiştir.
Şener, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Harbi için yazdığı İstiklal Marşımızı inkar etmektedir. Şener, İstiklal Harbi’ni yöneten ve kendisinin de bugün parçası olduğu TBMM’yi de reddetmektedir. Tarihimizin bu kadar vicdansız bir yorumuna hiç rastlanmamıştır. Hele TBMM çatısı altında bu kurumun bir üyesi tarafından hiçbir zaman yapılamıştır…
Bir Türk ve İstiklal Savaşı gazisi süvari binbaşısı Mikail Bey’in torunu olarak, PKK zihniyetinden dahi kirli olan bu pislik yalan kadar hayatımda hiçbir şeyin beni bu kadar kızdırdığını hatırlamıyorum. Yine de kendimi tutarak, “Sanıyorum sizin söylediğinizin sonunda geleceği yer, aslında bir İstiklal Savaşı’nın da olmadığıdır” dedim. İhsan Şener, bunun üzerine “Yok ben öyle bir şey demiyorum” dedi. Ben de cevaben, “Bunu söyleyen bir eski ağır ceza reisini televizyonda dinlemiştim. Aslında Yunan Ordusu’nu denize de dökmedik demişti. Çünkü ona göre denize dökülecek bir ordu da yoktu. Sayın milletvekili, ne olur bunları, amatörlerle konuşun. Ama ben bir profesyonelim. Mesleğimi de iyi bilirim. Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin Ege savaşı ve Anadolu seferiyle ilgili yazmış olduğu kapsamlı savaş ceridelerinin Türkçe tercümesi bende var. Dilerseniz, bir gün beni buraya tekrar çağırırsınız, onu da alır gelirim, onu da ortaya koyarım. Size de bir fotokopisini veririm. Ondan dolayı Yunan ordusuyla ilgili yapmış olduğunuz tespit, nerden öğrendiniz bilmiyorum ama tamamen yanlış bir tespittir.” İhsan Şener ısrar ederek “Bakalım tarih kimi haklı çıkaracak” dedi.
Dr. Şener’in tarihin kimi haklı çıkardığını anlaması için beklemesine gerek yok. Nilüfer Erdem tarafından Yunanistan’da ve Yunanca kaynaklara dayanılarak yazılan “Yunan Tarihçiliğinin Gözüyle Anadolu Harekatı” (İstanbul 2010) adlı 570 sayfalık eseri okur ise bilgilenecektir. Üstelik, Dr. Murat Köylü tarafından sadece Yunan harp ceridelerine dayanılarak bir doçentlik tezi de hazırlanmaktadır. Yayınlanınca onu da okuma fırsatına kavuşacaktır.
MHP milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, kapsamlı bir tarih değerlendirmesi ile Şener’e gereken dersi verdi. Dışarı çıkarken AKP milletvekili Ülker Güzel Hanımefendi ise Şener’e tepkisini şöyle ifade etti: “Kanım dondu.” Evet, durum bundan güzel ifade edilemez. İstiklal Savaşı’nda Ege’de bir savaş olduğunu inkar eden, şehitlerimizi inkar eden bir AKP milletvekili. Şener’in zihniyeti Öcalan’ın zihniyetinden bile kötüdür.
Şimdi benim gibi dedeleri İstiklal Savaşı gazisi veya şehidi olanlara sesleniyorum. Dedeleriniz Yunan Ordusu ile hiç savaşmamış. Gazi veya şehit olmamış. Dedelerimiz bize yalan söylemiş. Yoksa bize yalan söyleyen dedelerimiz değil de İhsan Şener mi?