Türk Devrimi’ni Atatürk’ten Dinleyelim!
“Millet yekvücut olup Hâkimiyet-i Milliye esasını ve Türklük şuurunu hedef ittihaz ederek gerekeni yapacaktır.”
22 Mayıs 1919 Samsun
“Biz, milliyet fikirlerini tatbikte çok gecikmiş ve çok lakaytlık göstermiş bir milletiz. Bunun büyük zararlarını daha büyük faaliyetlerle telafiye çalışmalıyız. Çünkü tarih, olaylar ve müşahedeler, insanlar ve milletler arasında daima milliyetin hâkim olduğunu göstermiştir. Özellikle bizim milletimiz, milliyetini ihmal edişinin çok acı cezalarını çekmiştir. Kuvvetimizin zayıfladığı zamanlarda, bizi hor ve hakir gördüler!. Anladık ki, kabahatimiz kendimizi unutmuş olmamızdır.”
“Ben,1919 senesi Mayısın 19 da Samsun’a çıktığım gün elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Sadece Türk Milleti’nin büyük asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve hissi bir kuvvet vardı. İşte ben, bu milli kuvvete bu asil Türk Milleti’ne güvenerek mücadeleye başladım. Milli mücadeleyi yapan doğrudan doğruya Türk Milleti’nin kendisidir, bu milletin evlatlarıdır. Milli mücadele şahsi hırs değil, milli izzet-i nefis gerçekleşmiştir.”
“Türk Milleti’nin dili Türkçedir. Türk Dili, Türk Milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk Milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde; ahlakını, törelerini, hatıralarını, menfaatlerini, kısacası bugün kendi milliyetini tamamlayan herşeyini dili sayesinde muhafaza etmiştir. Türk Dili, Türk Milleti’nin kalbidir, zihnidir.”
“Vatanımız, Türk Milleti’nin en eski ve yüksek tarihi ve topraklarının derinliklerinde mevcudiyetlerini muhafaza eden eserleri ile yaşadığı Türk Yurdudur. Vatan, beher kayıt ve şart altında ayırımcılık kabul etmeyen bir bütündür.”
“Türk Milleti’nin esası aynı kökün, aynı uzun ortak geçmişin tespit ettiği belirli tiptir, Türk tipi. Türk Milleti’ni oluşturan insanların tarihi birdir.”
“Türk Milleti, çok büyük sahada vücut bulmuş soy, boy ve budunların birleşmesi ile büyük bir camia vücuda getirmiştir.”
“Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. İstiklal Harbinde, benim de milletime ettiğim hizmetler olmuştur zannederim. Ancak bunların hiçbirini kendime mal etmedim. Bunların hepsi asil milletimin eseridir. Mazi de sayısız uygarlık kurmuş bir “ırk’ın” ve milletin çocukları olduğumuzu ispat etmek için yapmamız lazım gelen her şeyi daha yapamadık, bugünlere ve yarınlarda daha yapacağımız daha büyük işler vardır, ilmi araştırmalar da bunun arasındadır. Benim arkadaşlarıma öğüdüm şudur; şahsınız için değil mensubu olduğunuz millet için elbirliğiyle çalışalım, çalışmaların en büyüğü budur!..”
“Türk Milleti’ne siyasi ve içtimai camiası içinde; kendilerine kürtlük, Çerkezlik, Boşnaklık ve hatta Lazlık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve millettaşlarım vardır. Ancak mazinin despot devirleri mahsulü olan bu yanlış fikirleri; bir avuç düşman aleti mürteci, beyinsizden maade hiçbir millet ferdi üzerinde terennümden başka bir tesir hasıl etmemiştir. Çünkü bu millet efradı da umumi Türk Camiası gibi aynı müşterek tarihe, maziye, ahlaka, hukuka sahiptir. Anadolu’da yapılan kazılar, ilmi araştırmalar bunu tespit etmektedir. O halde Türk Milleti’ni çeşitli unsurlara ayırmanın ayrı ayrı adlarla çağırmanın kirli propagandalara alet olmaktan başka bir manası yoktur. Türk Milleti birdir,bütündür”
“Türk Milleti’nin varlığının devamı için, fertler arasında süregelen şekil ve mahiyetini değiştirmiştir yani millet dini ve mezhebi bağlılık yerine Türk Milliyeti bağı ile bir araya toparlanmıştır”
“Herkes vicdanının sesine uymakta serbesttir, biz dine saygı gösteririz. Din ve inançlara muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya riayet ediyoruz. Laikliğin en büyük faydalarından biride Din’in kötüye kullanılmasını önlemektir. Laikliğe göre hiç kimse Din’i kendi menfaatine kullanamaz. Din her türlü menfaetin üstünde kutsaldır. Efendiler !.. O halde bu kutsal duyguları sömürme girişimleri Din’e fayda getirmez aksine büyük zarar getirir. İşte Laiklikle, Din alanında Milletin haklarını korumak amaçlanmıştır. Laiklik İlkesinde ısrar ediyoruz. Laiklik sadece Din ve Dünya işlerinin birbirinden ayrılması değildir. Laiklik, bütün milletin vicdan, ibadet ve din hürriyetini korumak demektir.”
“Demokrasi esas itibariyle siyasi mahiyettedir. Demokrasi bir sosyal yardım veya iktisadi teşkilat sistemi de değildir. Demokrasi maddi refah meselesi de değildir. Böyle düşünceler, milletin siyasi hürriyet ihtiyacını uyutmayı amaçlar.”
“Hürriyetin de, eşitliğin de, Adaletin de dayanak noktası Milli Egemenliktir. Milli Egemenlik uğrun da canımı vermek benim için vicdan ve namus borcudur.”
Asil TÜRK Milleti’nin Ebedi Başkomutanı (Başbuğ) Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK,
TÜRK DEVRİMİ’NİN ÖZ’ÜNÜN, izm’ler, ist’ler değil öz be öz TÜRK’E özgü bir DEVRİM olduğunu tamgalıyor!..
TÜRK DEVRİMİ’NİN büyüklüğü Asil TÜRK MİLLETİ’NİN büyüklüğüyle eşittir !..
Asil TÜRK MİLLETİ’NİN yeryüzünde var olduğu süreçle birlikte devam edecektir !..
TÜRK DEVRİMİ asla “kâğıt parça”ları ile yok edilemez! Yok ettiğini sanan Yedi Düvel işbirlikçileri, gün gelir TÜRK DEVRİMİ’NİN ağırlığı altında ezilirler!! Bu Şanlı TÜRK Tarihinin emridir!.
TÜRK DEVRİMİ’Nİ anlamak, yiğitliktir, mertliktir, cesarettir, ATATÜRK ruhu taşımaktır!..
Bir takım kağıt parçalarıyla kaldırdık diyen sefillerin “gripsiko harp” yaygaralarına zihinlerini tutsak ederek yılgınlıklarıyla ağlaşanlarda TÜRK DEVRİMİ’NİN ÖZ’ünü, ATATÜRK’ün ölümsüzlüğünü algılayamamış olanlardır.
Gerisi lafı güzaftır!…
Saygılarımla
Gülsev Eyüboğlu
“TÜRK ULUSUNUN DÜZENİNİ BOZMAYA YÖNELEN ÇABALAR BOĞULMAYA MAHKÛMDUR. BÜYÜK TÜRK ULUSU, KENDİSİNİN VE VATANININ YÜKSEK ÇIKARLARI ALEYHİNE ÇALIŞMAK İSTEYEN BOZGUNCU ALÇAK YURTSUZ VE ULUSSUZ BEYİNSİZLERİN GİZLİ VE AÇIK KİRLİ EMELLERİNİ ANLAMIYACAK VE ONLARA HOŞGÖRÜ GÖSTERECEK BİR ULUS DEĞİLDİR”
MAREŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK