Polis Özel Harekât
Cudi Dağı’nda gerçekleştirilen operasyonda şehit olan 6 Özel Harekât mensubu polisimizi dün toprağa verdik. Allah rahmet eylesin. 6 polisimizin şehit olması değişik tartışmalara yol açtı. Bazı çevreler, PKK özellikle polisleri hedef aldı diyor. Hayatında çatışmayı sadece kovboy filmlerinde görenlerin dağda özel harekât, jandarma ve polis ortak operasyon yaparken, terör örgütünün nasıl ayrım yapabildiğini doğru dürüst izah edebilmeleri mümkün değildir. Milliyet gazetesinde, çatışmanın akışının özeti bile durumun böyle olmadığını gösteriyor.
Bazı çevreler ise Polis Özel Harekât’ın eğitimi eksik, vaktinden önce sahaya sürüldüler, bundan dolayı şehit oldular iddiasını ortaya atıyor. Bu iddianın ne kadar doğru olduğunu bilemiyorum ancak bu iddiayı savunanların da eğitimin hangi noktasının eksik olduğunu izah etmeleri lazımdır. Üstelik bu genel ifadeler ile olmaz. Şehit olan polislerimizin hangi devre olduğunu, o devredeki eğitimin var ise eksiklerini ortaya koymaları lazımdır.
Öncelikle Polis Özel Harekât’ın tarihini hatırlayalım. Polis Özel Harekât 1983’de Asayiş Dairesi Başkanlığı içinde “Özel Harekât Şube Müdürlüğü” olarak, kurulmuştur. Ankara, İstanbul ve İzmir’de ise “Özel Harekât Grup Amirlikleri” oluşturulmuştur. Bu aşamada amaç, kentlerdeki terör eylemleri ile uçak kaçırmalara profesyonel müdahaledir. Özel harekât polislerinin eğitimi Özel Kuvvetler Komutanlığı uzman subayları tarafından gerçekleştirilmiştir.
1987’de “Özel Harekât Şube Müdürlüğü” artan PKK terörü çerçevesinde değerlendirilmek için Asayiş Dairesi’nden, Terörle Mücadele Daire Başkanlığı bünyesine alınmıştır. 1993’de Özel Harekât Şube Müdürlüğü, özel harekâtçı polis sayısı ve imkânları artarken, Özel Harekât Daire Başkanlığı’na dönüşmüştür. Özel Harekât Daire Başkanlığı 48 ilde örgütlenmiştir.
Özel harekâta sadece gönüllü, üstün fiziki ve duygusal yeteneklere sahip, (1990’larda askerliğini komando olarak yapmış olanlar arasından) 35 yaşının altındaki polisler seçilmiştir. Seçilen polisler 5 ay atış teknikleri, keskin nişancılık, dağcılık, bina, uçak, rehine kurtarma vs.. konularında eğitilmektedir. 1990’larda eğitim EGM bünyesine geçen emekli özel harpçi subaylar tarafından verilmeye devam edilmiştir. 1983’den 2011’e değin 29 dönem özel harekât kursu düzenlenmiş ve toplam 8928 özel harekât polisi eğitilmiştir.
Bunlardan 35 yaşını geçen polisler ile 40 yaşını dolduran amirler özel harekâttan ayrılmışlardır. Diğer bir ifade ile 1990’larda terörle mücadelede çok önemli bir görev ifa eden ve haksız yere ağır bir suçlama kampanyası ile karşı karşıya kalan kadrolar şu anda emeklidirler. 1990’larda Polis Özel Harekât ile ilgili gelen şikâyetlerin tamamına yakını, yanlış yerde ve şekilde kullanımdan kaynaklanmaktadır.
Şikâyetlerin bir bölümü, özel harekâtçıların kent merkezlerinde toplumsal olaylarda değerlendirilmesi ile ilgilidir. Asker kaynaklı şikâyet olan ikincisi ise polis özel harekâtın piyade birliklerinin arama-tarama operasyonlarında kullanılmak istenmelerine tepki göstermelerinden kaynaklanmaktadır. Özel harekâtın toplumsal olaylarda yıldırıcı unsur olarak kullanılması, özel harekât mantığına aykırıdır ve bu uygulamayı yapan mülki idarenin hatasıdır. Keza nokta operasyonu için eğitilmiş değerli bir birliği süpürme görevinde kullanmak da o görevi özel harekâta veren komutanın hatasıdır.
Gönüllü, arkalarında komando deneyimi olan, yaşları 25-35 arasında olan, soğukkanlı ve özgüvenleri olağanüstü yüksek (zaman zaman kendilerine zarar verecek kadar) özel harekatçılar, kahramanca savaşmışlardır. 1987’den 2010’a değin, yetişen 8928 özel harekatçı polisten 122’si çatışmalarda şehit olmuştur. Bu şehitlerin 61’i, yani yarısı terörle mücadelenin zirveye çıktığı 1992-1995 arasında gerçekleşmiştir. En önde mücadele eden bir anti-terör birliği için bu şehit oranı, dünya standartlarına göre hiç yüksek değildir. Allah rahmet eylesin.
Son yıllarda bazı çevreler özel harekât polislerini, sanki TSK ile özel harekât polisleri arasında bir rekabet varmış şeklinde sunarak ön plana çıkarmaya başlamışlardır. Hatta bu çevrelerden bazıları, TSK’nın ve jandarmanın terörle mücadelede başarısız olduğunu, özel harekât polislerinin başarılı sonuçlar alacağını ileri süren bir tarzı seçmişlerdir. Dağda omuz omuza çarpışmak zorunda olan “silah arkadaşları” arasında böyle fitne yaymak çok alçakçadır. Anti-terör timi mensubu olmak, dünyadaki en zor şeylerden birisidir. Ancak çok istenir ve şehadet inancına, üstün bir millet ve vatan sevgisine sahip olunur ise yapılır. Özel harpçiler, jandarma özel harekât ve polis özel harekatçılar, canları pahasına en ön safta çarpışırken, Allah’ın bu çocuklarımızı koruması için dua edelim, fitne çıkarmayalım.