Osmanlı-Memlûk Münasebetleri
Bir Cihân devleti kurmaya karar veren Yavuz, tahta geçer geçmez hemen Memlûklerle şekli bir ittfâk yaptı ve bütün gücünü Safevilere yöneltti. Nitekim 23 Ağustos 1514’te Çaldıran’da Safevileri feci bir şekilde yendi. Bu zaferini elçisi Hızır Ağa eliyle Kansuh’a bildirdi. Kansuh, Yavuz’un bu zaferini endişe ile karşıladı ise de memnuniyetini bildiren bir mektup gönderdi. Çaldıran dönüşünde Dulkadiroğlu Alâ’ü’d-Devle Bey’i öldürerek topraklarını ilhâk eden Yavuz, Bıyıklı Mehmed Paşa eliyle Güneydoğu Anadolu’yu Osmanlı topraklarına kattı. 1515 Ekimi başlarında Silâhtar Hasan Bey’i Kansuh’a göndererek bu fetihlerini bildirdi. Kansuh, Cemâleddin Yusuf el-Kaytân’ı Yavuz’a göndererek fetihlerinden duyduğu sevinci (!) dile getirdi. Ve kendisine ahşap işinden anlayan ustalar göndermesini rica etti. 1516 yılı Şubatı başlarında Yavuz, Kansuh’a Rükneddin b. Zeyrek ile bir mektup daha gönderdi.79 Bu mektubunda Yavuz, fetihlerinin toprak kazancı amacı gütmediğini vurguluyordu. Kansuh, zâhiri dostluk gösterilerine rağmen, bir taraftan Osmanlılara karşı Safevilerle ittifak akdederken, diğer taraftan da Yavuz’la kaçınılmaz olan nihaî savaşa hazırlanıyordu. Nitekim 1516 yılı Şubatı’nda Abbasi Halifesi III. El-Mütevekkil’e ve dört mezhep başkadısına kendisiyle sefere çıkmak üzere hazırlanmalarını emretmişti.
Öte yandan 19 Mart 1516’da Edirne’de yapılan Divân-ı Hümâyûn toplantısında doğu ülkelerine sefere çıkılmasına karar verilmişti. Bu seferin hedefi, Memlûkler olmasına rağmen Safeviler üzerine sefere çıkılacağı şâyi’ olmuştu. Memlûklerin Safevilerle yaptığı ittifâk buna sebep olarak gösterilmişti. Her iki sultan casusları vasıtasıyla yek diğeri hakkında bilgi sahibi oluyordu. Bu esnada Yavuz’un Memlûklerin Haleb nâ’ibi Hayır Bek ile mektuplaştığını biliyoruz. Hayır Bek’e göre Osmanlılar Safeviler üzerine bir sefer için hazırlanıyorlardı. Ancak Kansuh buna inanmayarak o da kendi hazırlıklarını yapıyordu.
Yavuz harekete geçmeden önce Memlûklerle savaşın şer’en câ’iz olduğuna dair bir fetvâ aldı. Tüccarların yolunun kesilmesi buna sebep olarak gösterildi. Öte yandan Memlûk ordusu Kansuh’un kumandasında sefere çıkmış ve 11 Temmuz 1516’da Haleb’e varmıştı. Memlûk ordusunun Suriye’de yaptığı kötülüklerden dolayı Halebliler Yavuz’a mektup göndererek kendilerini “Çerkeslerin elinden kurtarmasını” rica etmişler ve gönüllü olarak Osmanlılara tâbi olacaklarını bildirmişlerdi.
Prof. Dr. Kâzım Yaşar KOPRAMAN
Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye