Osmanlı Hukukunda Vakıflar, Hükümleri Ve Çeşitleri
Osmanlı hukuk tarihinin önemli müesseselerinden olan vakıf hukuku, farklı tabakalar arasındaki hukukî münasebetleri düzenlemekte ve insanın yaratılışındaki hayırseverlik duygusu ile karşılıklı yardımlaşma esasına dayanmaktadır. Osmanlı hukukunda Allah ve Peygamber’in emir ve tavsiyeleriyle kuvvet bulan yardımlaşma duygusu, asırlar boyu devam edecek bir hukuk müessesesinin yani vakfın doğmasına sebep olmuştur. Peygamber asrından beri önemi idrak edilen bu müessese, Osmanlı Devleti’nde insanlara yararlı olan her hizmetin ibadet telâkki edilmesi sonucu, cemiyetin hayrına olan her sahada sağlam birer teminat ve sigorta vazifesi görmüştür. Kısaca vakıf ilerde zikredilecek başka sebeplerin de tesiri bulunmasına rağmen, yine de İslâmiyet’teki Allah ve insan sevgisine sımsıkı bağlı bir müessesedir.
Vakfın ifa ettiği fonksiyon, sadece ferdi bir hayırseverlik duygusundan neş’et eden yardımlaşma değildir. Ayrıca, günümüzde devletin ifa etmekle yükümlü olduğu birçok kamu hizmetleri de, özellikle Osmanlı döneminde, vakıf yoluyla ifa edilmiştir. Cemiyet için en önemli bir hizmet olan eğitim ve öğretim hizmetleri vakfın elindedir. Tanzimat’a kadar, Osmanlı Devleti başta olmak üzere, bütün Türk- İslâm devletlerinde, ilköğretim müesseseleri olan sıbyân mektebleri, orta ve yüksek öğretim müesseseleri olan medreseler, tamamen vakıf yoluyla kurulmuş ve hizmet vermişlerdir. Sağlık hizmetleri, sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetlerinin ifasında da vakfın önemli bir yeri vardır. Belediyelere ait birçok hizmetler, esnaf teşkilatları ve ordu yardımlaşma kurumlarının ifa ettikleri askerî hizmetler de vakfın görevleri arasındadır. Kısaca kamu yararı bulunan her hizmetin ihmale uğramadan ve sürekli olarak ifası için vakıf müesseselerine baş vurulmuştur.
Roterdam İslâm Üniversitesi / Hollanda