Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Mustafa Fehmi Kubilay’ı Anmak mı, Anlamak mı ?

0 15.474

Gülsev Eyüboğlu İRHAN

Çocukluğumda her 23 Aralıklarda eli öpülesi Öğretmenlerimiz; bizlere kendi gözyaşlarını içlerine akıtarak “sakın ha unutmayın, unutturmayın” diye DEVRİM ŞEHİTİMİZ KUBİLAY’ı anlatırdı. Bende o çocuk halimle, her 23 Aralıklarda öğretmenlerim anlatırken hıçkıra hıçkıra ağlardım. Öğretmenim de “yine mi kızım” diye kolalı kurdeleli örüklü saçlarımı okşar, gözyaşımı silerdi.

Daha sonraki yıllarımda da taa Trabzon’dan Menemen’e, her 23 Aralıklar da Yiğit Ecdadımız KUBİLAY’a gözyaşımla saygılarımı iletirdim.

Yıllar yılları kovaladı şartlar beni İZMİR’e de götürdü ama o kadar çok istememe rağmen 23 Aralıklarda Menemen’e gidemedim, uzaktan uzağa her zaman ki gibi Yiğit Ecdadımızı yüreğimle andım, anladım.

Bugün çok saygın ve değerli bir dost benim; başını verip, TÜRK’ün şerefini vermeyen DEVRİM ŞEHİTİMİZ KUBİLAY’ın anma Törenlerinde bulunmamı sağladı. Kendilerine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.

Bir kez daha gördüm ki binlerce yıl öncesinde olduğu gibi ATA Törelerimiz YILDIZTEPE’de de onurla başı dimdik “BİZ TÜRKLER; Kahramanlarını uca tepelerde ebedi kabirlerine koyarız çünkü onları dünya durdukça başımız üstünde taşıyacağız ve dünya durdukça NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE asaletiyle topyekûn düşmanlarımıza meydan okuyacağız” diyor!…

Önce YILDIZTEPE’nin eteklerinden başımı kaldırıp yukarılara baktığımda TÜRK Göklerinde gururla dalgalanan görkemli Kanım canım ALBAYRAĞIMIZLA göz göze geldik onu ruhumla selamladım. Daha sonra Polislerimiz yakın yakın mesafelerde kurdukları barikatlarda üst aramalarından geçtik. Her seferinde kollarımızı kaldırdık arandık ben şaşkınlığımla dilimin ucuna kadar gelen “Evlatlar, KUBİLAY hepimizin şerefi için başını verdi” diyecekken vazgeçtim çünkü onlar da bizim evlatlarımız Yiğit TÜRK Polisleriydi verilen emirleri yerine getiriyorlardı, söylersem belki gönülleri kırılırdı.

Sonra ASKERlerimizin bulunduğu yere geldik, aranmadık!. Komutanlarından erine sevgiyle karşılandık ve Yıldıztepe’deyiz.

Tam tepenin ucasında bulunan KUBİLAY Anıtına vardık, ben içimden yüreğimle  Yiğit ecdadımız Mustafa Fehmi KUBİLAY ‘ın aziz ruhu önünde saygıyla diz çöktüm, özenle hazırlanan sıralardan birinde oturuldu. Bir an gözlerim oturulan tahta sıraların üstüne serilen battaniyelere ilişti, soğuk hava gelen konuklar üşümesin özeni beni çok duygulandırdı. Bu ne ASALET!.. Sessizce oturduğum battaniyeye elimi koyarak yüreğimle içimden bu özeni gösteren ASKERLERİMİZE teşekkür ettim.

Muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcut olanlar, akın akın Tören alanını doldururken ben; binlerce yıllık Şanlı tarihi Kahramanlıklarla dolu, bir TÜRK Subayı ve bir Cumhuriyet öğretmeni Mustafa Fehmi KUBİLAY’ın görkemli ANITI etrafında, Tören Alanındaki Subaylarımız ve Erlerimizin şahsında Kahraman TÜRK ORDULARINI düşündüm. En büyük TÜRK ASKERİ TÜRK’ün Ebedi Başkomutanı GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA’larının “YA İSTİKLAL ya ÖLÜM” emriyle Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar, Kocatepe’de: Asil TÜRK Milleti için, Kutsal TÜRK Yurdu için kanlarıyla canlarıyla ARŞları sarsan, Gök kubbeyi indiren, yerleri sarsan ALLAH ALLAH haykırışları kapladı YILDIZTEPE’yi. TÜRK’ün şerefi için onurlu başını bir bağ bıçağına veren Mustafa Fehmi KUBİLAY’ın ANITI’ndan meydan okundu top yekün TÜRK düşmanlarına! Kırk asırlık TÜRK Yurdu TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR – Dünya durdukça TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR !!!..

Tören tamamlandı. Gördüm ki YILDIZTEPE koynunda şerefle taşıdığı Mustafa Fehmi KUBİLAY’la dünya durdukça TÜRK’ün, onurlu başıyla dimdik, ezeli TÜRK düşmanlığına ve düşmanlarıma meydan okuyacaktır.

Alçakça kaçıkça PKK’lı TÜRK düşmanı PİÇlerin ŞEHİT ettiği, ANIT alanının girişinde çok anlamlı  olarak, YILDIZTEPE’nin koynuna konulan  gencecik evlatlarımızın kabirlerinde Aslanlar gibi yatan gencecik Şehitlerimizin de mezar taşlarını tek tek öperek, ellerimle okşayarak, gözyaşlarımı içime akıtarak onları “oğul” diye kucakladım….

ATA BİLGE KAĞAN yine seslendi YILDIZTEPE’den !..

“Eyyyy TÜRK!.
Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça senin İlini ve TÖRE’ni kim bozabilir ?”

Asil TÜRK’ün Ebedi Başkomutanı (Başbuğ) Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK seslendi YILDIZTEPE’den!..

“Benim en büyük hasletim TÜRK olarak doğmamdır.”

EVET! Asil TÜRK’ün başını dünya durdukca eğecek güç yoktur..

Şerefli başını hiç gözünü kırpmadan veren Mustafa Fehmi KUBİLAY’ı senede bir gün anmak MI yoksa her an anlamak MI ruhuyla yaşamalı, her TÜRK “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” buyruğuyla her an Mustafa Fehmi KUBİLAY olmalıdır.

En derin saygılarımla…


“Amazonların yurdu Sinop’tur, tarihi ilişkiler içinde olduğu memlekette Kırım’dır. Bu iki memlekette bilinen tarihten çok eski yıllardan beri Türk Memleketleridir. Dünyada Türk’lerden başka hiç bir Ulus “Asker Kadın” Töresini bilmez. Türk Kadını cesurdur, gözüpektir.. Hiç bir özellikte erkekten ayrı değildir.” GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA

Bundan öte Mertlik Er Meydanları’dır.
Ya çalarsın Kılıcı Mertlik adına,

Ya verirsin Boynunu Kılıç altına..”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.