Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Midilli’de Kısa Bir Gezinti

4 14.909

Nazan SEZGİN

Bizde Adalar konusu sanki tabuludur. Ege Adaları Yunanistana iki taksitte verilmiş ve unutulup gitmiştir. Birinci taksit 1912 Balkan Savaşında,  2.taksit 1947 yılında Milli Şef dönemindedir.  Atatürkün ölümünden sonra İstanköylü İç işleri Bakanı Şükrü Kaya’da tasfiye edilince Menteşe adaları hafızadan silinmiştir. Son zamanlarda Yunanistan yaşadığı mali kriz nedeniyle  vize uygulamasını belli şartlarda kaldırınca burnumuzun dibindeki adalara Türk çıkartması başladı. Hatta büyük zenginlerimizin Sisam da düğün yaptıklarını da duyuyoruz. Adalar nasıl gitti diye üzülmek bize mi düştü? Korkunun da ecele faydası yok hesabı, Dikiliden Midilliye günü birlik bir geçeyim bakalım 450  yıllık Türk işgali(!)nden neler kalmış bir göreyim dedim. Daha önceden Sanat Tarihçisi Dr.Neval Konuk’un Adalarda Osmanlı Mirası kitabından aklımda kalanlar ve Özcan Pehlivanoğlu’nun Midilli’nin İşgali adlı makalesinden  hatırladıklarım; 19 yy.ın sonunda 61 Cami, 38 hamam, 7 Tekke, 4 Medrese 147 okuldan iz bulabilirmiyim?.

Feribota binerken elime verilen Türkçe Lesvos Turizm rehberini yol boyunca incelerken Osmanlı Midillisinde Bir Tur sayfalarından öğrendiğime göre, Arkeoloji müzelerinin semti Kiosk’un adı Cezayirli Gazi Hasan Paşanın donanma mensuplarının konaklaması için yaptırdığı bir köşkten geliyormuş. Cezayirli 1785 te Adanın Roma döneminden kalma kaplıca harabelerini hem tamir ettirmiş hem de genişletmiş , bunlar Midilli şehrinin civarında Termi ve Korfos hamamları olarak halen kullanılmaktaymış. Cezayirli  su yolları ve çeşme hayratlarıyla ünlüdür.

Sayfalarda eski Türk mezarlığının Kuzey limanına inen Kale eteklerinde bir yerde olduğunu ama yerine park yapıldığı yazılmış (biz de aynı şeyleri burada yapıyoruz). Gemiden inince Turizm bürosuna uğrayıp görevli nazik bayanlara mezarlığı ve   Kulaksız Mehmet Ağa camisi, Çarşı hamamı ve Türk mahallesini soruyorum. Harita üzerinde gösteriyorlar. Deniz kıyısına doğru aradıklarım görünüyor. Cami kaderini bekliyor, hamam restore edilmiş, para karşılığı gezdiriliyor, Türklerden kalan bir kaç ev, maşallahlarıyla fark ediliyor ve kitabeli bazı hizmet binaları. Yalı camisini, Mevlevihaneyi, Türk hastahanesini, Midillide Mutasarrıflık yapmış Namık Kemal in evini bulamıyorum, bahsedilen Türk mekteplerini de, bir daha ki sefere inşallah! .  Kaleye doğru tırmanırken Türk sivil mimari örneklerine bakınıyorum, mezarlığın yerini arıyorum, hepsi iki dünya savaşı sırasında kazınmış belli. Kendileri de öyle yazıyor. 450 yıldan pek az Türk hatırası kalmış. Kale de bir kaç harap kılasik Osmanlı yapısı, onlar da kaderini bekliyor. Yokuş aşağı Güney limanına yönelirken Osmanlı döneminden kalma ihtişamlı Neoklasik binalar göze arpıyor. Bunlardan biri şu anda Adalar ve Ege Bakanlığı binası üzerinde İngilizce levhadan okunuyor. Adada bir Türk köyü olduğundan bahsediliyor. Zeytinyağcı ve sabuncu Komili ailesi adanın Komi köyündenmiş. Barbarosun doğduğu ada ve ünlü Selman Reis in Midillidir.

Midilli bilindiği gibi ünlü kadın şair Safo’nun adasıdır. Anlaşılan güzel sanatlarla ilgili bir yüksek okul ve bir çok müzede var. Kulaksız Mehmet Ağa’nın torunu  Hamdi beyin evi de Belediye güzel sanatlar galerisi olmuş. Rehberde yazdığına göre “Sanat ve Edebiyatta gerçek patlama İzmir Felaketinden sonra olmuş”, 1930 kuşağıyla. 9 Eylülü kastediyor. İyi ki!

Ada 1462 de Fatih Sultan Mehmet tarafından ele geçirilmiş, 1912 de Amiral Kunturiyotis tarafından “özgürlüğü” ne kavuşturulmuş. Rehber öyle diyor. Biz adayı Cenevizlilerden almıştık. Mariya Paleolog Cenevizli Gateluzlu ailesine gelin giderken ada çeyiz verilmişmiş.

Midilli nasıl elden çıkmış? Balkan Savaşı öncesinde 2 savaş gemisiyle Yunanistan 5 ay Midilliyi taciz etmiş. İtalyanın Menteşe adalarını işgal edişinden örnek aldılar zahir. Adadan çekilen imdat telgraflarına Osmanlı idaresi cevap vermemiş. Neticede  2 ay içinde işgal ve Türklere çetecilerin zulmü. Özcan Pehlivanoğlu olanları Prof. İdris Bostan’ın Midilli’nin işgal Günlüğü adlı kitabından özetlemiş. Ada Yunanistana bugünkü imkanlarla bile 10 saat uzaklıkta. Sakız da aynı zamanda aynı şekilde kolayca işgal edilmiştir. Ve Lozan da onları geri alamamışızdır. Tıpkı Dedeağaç limanı, Dırama, Dimetoka gibi. Bunu neresi zafer ? ben anlayamıyorum, Musul Misakı Milli sınırları içinde oluyor da  andığım yerler niçin Milli Misak dışında kalıyor ? bilen lütfen açıklasın. Limni adasını Lozanda zabıtlara geçirmeyi unutmuşuz deniyor. Tasavvufun büyük şairi Malatyalı Niyazi Mısri’nin türbesi Limnide. Osmanlı oraya  sürmüş onu (Malatyalılar Mısri’nin mezaını nakledeceklerine birleşip adayı satın alsalar yeridir, Yunan adaları satışa çıkaracakmış da). Yetmedi, 1947 de  12 ada yani Menteşe adaları İtalyanlardan alınıp Yunanlılara verilirken Türkiye devekuşu misali başını kuma gömmüş. Yunan’a Diş Kirası, eski bir Türk geleneğine göre. Sizi Anadoluya kadar yorduk, öldürdünüz, yaktınız yıktınız 12 ada da zahmetinizin(!) karşılığı  olsun. Siyaseti ile ünlü İ.İnönü herhalde haritaya hiç bakmamış, baksa Sisamın burnumuzun dibinde olduğunu belki  öğrenirdi. Bu nasıl siyasetse?. Resmi Cumhuriyet tarihçileri neredeyse İnönü lobisi gibi çalışıyor. Bugün yaşı 80 civarında olan CHP lilerin  adalardan  haberi yok ki fikri olsun!. Çünkü o zaman Matbuatta adamakıllı sansür var. Şimdiki gibi anında elektronik haberleşme negezer? Adalarla ilgili akıl almaz gafletimizi irdeleyen kitaplar nihayet yazılmaya başlasa da (Prof.Cemalettin Taşkıran ve A.Fuat Örünç’ün kitapları), yine de yeteri kadar ses getiremiyor. Adalar dosyası açacak cesur tarihçilerini bekliyor, İnönü lobisinden korkmayan! Ve Yunan sessizce Didimin karşısında ki adacıkları işgal ediyor. Yakında İzmire çıkartma bile yapmaya yeltenirse hiç şaşmayalım..

Yunanistanda meclise 7 milletvekili sokan Altınşafak Partisi başkanı İzmiri Trabzonu, İstanbulu da alacağız diyormuş. Olur valla sayın başkan. Siz de bu kararlılık ve o kilise varken, biz de de bu mahmurluk ve Hüsniyadis’in torunları, niye olmasın? (Y.Çağ, Servet Avcı 25/06/2012). Adamın ülküsü var, bir de bizim ülkücülere bakalım, Ortalık Asya hülyalarından başlarını alıp burnumuzun dibindeki acı gerçeği ne zaman fark edecekler  acaba? Garagum Çölü daha güzeldi çünki. Ya aşırı sollar? Onlar da Halq’ların Kardeşliği mavalına inanmış, neredeyse elde kalanı da verecek. Eski tüfeklerden Mihri Belli yoldaş Menteşe Adalarına Yunan bayrağının çekildiği 1947 yılında Yunan iç savaşında partizanların safında savaşmaktaymış. Halen kapitan diye saygıyla anılıyormuş. Hayatı sürgün ve mapuslarda geçtiği, inanmış biri olduğu için saygıda  duyarız da yaptığı safdillik olmuyormuydu acep?

Midilliye gitmek isteyenlere  gerekli bilgilerle yazıyı bağlayalım; Yeşil Pasaporta vize yok, gidiş geliş feribot bileti 18 EU., Tur alınırsa toplam 50 Eu. Diğer pasaportlar tur şirketine bir hafta önceden vize için bildirmek zorunda. Adaya inişte de limanda kişi başı vize için 60 eu. Ödeniyor. Her Salı feribot. İsteyen arabasını götürebilir. Ayvalıktan gecelemeli turlar ve gidiş gelişler çok daha sık. Fazla pahalı bir yer değil, hatıra  eşya bakımından fakir bir çarşısı var, vitrinlerde lokma tatlısını ve Karaköy böreğini görünce şaşırmayın, Ayvalığı hatırlatan bu güzel ve sakin şehirde. Eski Midilli manzaraları için rehber de verilen adres: www.emprosnet.gr/onlineBooks/. Meraklı gezginler için adres  belirtmede ve Reşat Nuri Güntekin’in Akşam Güneşi adlı romanının Osmanlı Midilli’sinde geçtiğini hatırlatmada fayda var diye düşünüyorum. Roman filme de çekilmişti.  n.sezgin  26.08.2012

Ek: Midilli de Hasan reis Camisi 6/7 Eylül 1955 olaylarında yanında ki hamamla birlikte tahrib edilmiş. (Cezayirli Hasan paşa). Caminin pencere söveleri v.s inşaatlarda kullanılmış, yıkık minaresi duruyormuş. Sanat tarihçisi Dr. Neval Konuk’un kitabından (Adalarda Osmanlı Mirası, s,38, ve konferansından). Aynı yazar, Rodosta Receb paşa camisinin hariminde ki çinilerin sökülüp İtalyaya taşındığını, caminin de 2. Savaşta bombalandığını  belirtmiştir.

Rodos tarihi mezarlıklarının çoğu, kaleye doğru tırmanan mezarlık kaldırılmış. Kırımlı Giraylardan Canbek han türbesi, Safevilerden sığınmış bir prensin türbesi de orada.  Lindos mezarlığı v.s bakımsız vaziyette durmaktadır.

Nazan SEZGİN

4 Yorumlar
  1. M.A. diyor

    Misak’ı Mılli sınırları Bırıncı Dünya Savası’nın ateşkes anlaşması ıle durduğu gün halen Osmanlı kontrolü altında olan toprakları kapsar. Sızın de yukarıda belirttıgınız gıbı Sakız ve Mıdıllı daha önce elden çıkmıştı.

    1. Mehmet Gülersoy diyor

      Mitilini’deki Yeni Cami restore ediliyor görüntüsünde,bizdeki resterasyonlardaki gibi.Ahşap iskeleler ilk günkü gibi yıllardır duruyor.AB’den restarasyon icin alınan paralarin adadaki kilise bakım ve onarımlarinda kullanildiğını öğrendim.Diger Osmanlı ve İslam eserleri sistemli bir şekilde hafızalardan siliniyor.

  2. mUSTAFA KUYU diyor

    Benim ana tarafımda mübadele döneminde Midilli ‘nin YELA köyünden erkek ve kız kardeşler olmak üzere Büyükeniştemiz Hidayet Koyun’Un himayesinde göç ederek AYVALIK a yerleştirilmişlerdir.Özcan Pehlivanoğlu nun makalesinde adı geçen bir yazar.şerefsizce iftira atarak Midillide hiç Türk yaşamamıştır deme yüzsüzlüğünü gösterebilmiştir.Benim ne anam ne teyzelerim ne de dayılarım birkaç kelime dışında rumca bilmezlerdi.Yaşadıkları köy Midilli dağlarında korunaklı bir köy olup bu köyde sadece Türklerin yaşamasından dolayı son zamanlara kadar kendilerini rumlara karşı mertçe ve şiddetle savunmuşlardır.Bunun için bizlere halen daha YELALI BAŞI BELALI derler..Sülalem halende Ayvalıkta yaşamaktadır.Hainlere inat biz gerçek Türk kimliğimizle gurur duyar ve bu p…çlerin suratlarına tükürürüz…EMKLİ ÖĞRTMN MUSTAFA KUYU

    1. hasan diyor

      mustafa kuyu önce merhaba benim nenemlerde yale köyünden 17.7.2019 gunu midilliye köye gidecegiz.benim nenemin kardesi ayvalıkta kalmış telefon no yazabilirmisın benimki 05323327608 edremit te oturuyorum

      yuruyorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.