Maveraünnehir’e İslâm’ın Girişi
VIII. yüzyılın sonlarına doğru Maveraünnehir şehirleri İslâmî bilimler alanında Bağdat, Basra, Kûfe ve Medine gibi şöhrete kavuşmuştur. Müslüman Türk din bilginleri İslâm’ı öğrenmekten ziyade, öğreten kişiler durumuna gelmişlerdir. Deyim yerindeyse Arap Müslümanlar, geçmişin Mecûsîlerinden, Budistlerinden İslâm dinini öğrenmeye başlamışlardır. İmam Buhârî’nin (ö.870) dedesi bir Mecûsî iken Yemân el-Cu’fî’nin girişimleriyle Müslüman olmuştu. İmam Buhârî, atalarının dini üzerine bir sünger çekmiş ve İslâmî ilimler sahasında tahsil yapmıştır. Bir sahabî misali İslâm’ı yaşamaya başlamıştır. Onun haram ve helal konusundaki titizliği kaynaklarımıza konu olmuştur. Aynı şekilde ed-Dârimî (ö.869), Müslim (ö.875) ve Tirmizî (ö.892) vb. büyük İslâm bilginleri de İmam Buhârî gibi Maveraünnehir’den yetişmiş ve İslâm’ın öğrenilmesi için büyük hizmetlerde bulunmuştur.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi / Türkiye