Tarihi belgeler hem cahil hem de yalancı çirkin politikacıların dediklerini tersyüz eder. Son zamanlarda, ülkemin gündeminde “Pontus” ya da “Konstantinopol” ifadeleri siyaset aracı olarak kullanıldı!
Şüphesiz ki yalancının düşmanı gerçek tarihi belgelerdir.
Çünkü bu belgeler politikacıların yalanlarını yüzlerine çarpar.
Basına yansıdığı kadarıyla İstanbul 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilirken isim değişikliği yapılmadı.
Bildiğim kadarıyla hayır!
Yaptı diyen varsa beri gelsin!
Esas adı neydi?
“Constantinopolis” idi.
Zaten Peygamber de “hadis” ifadelerinde öyle zikretmiş!
Fatih’ten sonra adı “Devlet-ı Osmaniye” başkenti ya da “Payitaht” olmuştur.
***
Osmanlı Devleti emperyalist güçler tarafından paylaşılıp başkenti itilaf devletlerince işgal edilinceye ve 1923 senesine kadar paralarının üzerinde “Constantinopol” ifadesi kullanıldı.
Çok çarpıcı bir örnek belge sunuyorum: Bakınız belgeye, Osmanlının “1 Liralık banknotu” üzerinde “Constantinopol” ifadesi yazılıdır!
Ayrıca Ermenice ve Rumca da yazılıdır!
Peki, “…Birileri istanbul’u Constantinopol olarak görmek istiyor, onun adı İstanbul’dur, İslambol’dur…” söylemenin hafifliği nereden kaynaklanıyor?
Bilgisizlikten!…
Tabii ki bunu sıradan vatandaşın söylemesi belki yadırganmaz fakat devletin en üst makam idarecileri ya da iktidar partisinin genel başkanı bunu söylerse çok hoş karşılanmaz!
Dahası yeni nesi bir yanlışı “doğru” sanıp kabullenebilme tehlikesi vardır!
Konunun yabancısı olan fena şeyler de düşünülebilir!
Biriler çıkıp da “…desteksiz savurmak, haybeden atmak doğru değildir” dese haksız olur mu?
Ekteki belgeye dikkatlice bakınız, meraklısı tekrar tercüme de ettirebilir.
Bu para ta Abdülhamit devrinde 1880 yılında basılmış bir para. Nerede basıldığı yazılıdır!
1 Liralık banknot üzerinde ”Constantinopol’de basılmıştır” deniyor!..
Arap Alfabesiyle Türkçe yazılmış. Yetmemiş hem Yunanca hem Fransızca ve Ermenice olarak da yazılmış..
***
Bir hatırlatma yapalım: 1856’da kurulan İngiliz sermayeli “bank-ı osmani“ (Ottoman bank) ile 1862 de sorumluluğu üstlenen bir Fransız mali grubunun (mayer amschel rothschild) eşit ortaklığıyla, 1863’te İstanbul’da “Bank-ı Osmani-i Şahane” adıyla kurulan bankadır) (Kaynak: basından alıntı)
***
Yıl 1870 ler…
Osmanlı bankası için kullanılan deyim haline gelmiş bir söz vardı: Ancak Osmanlı kadar yabancı sermayeli bir bankaya istesen de banknotlarda “İstanbul” yazdıramazsınız. Madeni paralar darphanelerde basıldığı İçin onlara ayrı statü uygulanıyordu ve madeni akçelerde Costantinipol yazmıyordu.
***
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1931’de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nı kurar ve bu İngiliz, Fransız sermayeli bankanın da saltanatı sona erer.
***
İstanbul Damgasız Mektuplar
Yıl 1923 sonrası…
Yunanistan ve Avrupa ülkelerinden gelen mektupların üzerinde “Konstantinopolis” yazanları vardır.
Gazi Paşa emir verir bu mektuplar geri çevrilir ve mektup üzerinde “İstanbul” yazılmasını ister… Bu, işgalden kurtardığı İstanbul’u, resmen ptt teşkilatı aracılığıyla mektuplara yazmayı da öğretir Gazi Paşa.
Özetle bugün İstanbul’un ismi Konstantinapol değil de İstanbul ise hiç kimsenin değil bu da M. Kemal Atatürk’ün eserlerinden birisidir.