Kıpçakların Dili
On birinci yüzyıldan XV. yüzyıla kadar Güney Rusya bozkırları, Volga Nehri’nin aşağı yatağından başlayarak Don ve Dnyeper ırmakları arasına yayılan saha İslamî kaynaklarda Deşti Kıpçak adı ile ifade edilmiştir. Kıpçak kelimesi yerine (sarışın ve sarı saçlı) anlamında Rus belgelerinde polovets, Bizans kroniklerinde kuman veya koman kelimesi kullanılmıştır.
Konuyla ilgili olarak Omeljan Pritsak’ın yazdığı makalede ise şu ilave isimler geçmektedir: Macar kaynaklarında ve birkaç Arapça coğrafya kitabında Kun, bremenli Adam’ın XI. yüzyıla ait Lâtince eserinde palladi, XIII. yüzyıl Orta Almanca ve Latince metinlerde görülen valwen, Urfalı Matthaios’un XII. yüzyıldan kalmış Ermenice kitabında bahsettiği xarteşk. Pristak bu kelimelerin komşuluk ilişkilerinden sonra yapılan birebir tercüme olabileceğini belirtmekte ve kıpçak, kuman, kun adlarını Eski Türkçe kobı (>kovı) “boşluk, düzlük” sözüyle birleştirmektedir.
Kıpçakların dili, Türk şivelerinin sınıflandırılması üzerine yapılan denemelerde Samoyloviç’in tasnifine göre:
III. Tav Grubu (Kıpçak Kuzeybatı): 1. z (tokuz), 2. y<d (ayak<adak), 3. bol, 4.v<E (tav<taE), 5.<E (tavlı<taElıE), 6.Ean (kalEan) şeklinde gösterilmiştir. Bu gruba eskilerden; Kıpçakça yani “Eski Kıpçak Türkçesi” ile bugünkülerden; Altay, Teleüt, Kumandı, Kırgız, Kumuk, Karaçay, Balkar, Tobol, Baraba, İç Rusya şiveleri, Mişer, Başkırt, Kırım (güney sahili dışında), Karaim, Nogay, Kazak girmektedir.
Günümüzde birçok kollara ayrılan çağdaş Kıpçak Türk şivelerinin temelini oluşturan Eski Kıpçakların dili; Güney Rusya’da, Kırım’da ve Orta Asya’nın batı bölgelerinde yaşayan göçebe Türklerin, bunun yanında Mısır ve Suriye’deki Memlûk Devleti’nin (12501517) yönetici sınıfı ile Ukrayna’da yaşayan Türkleşmiş Ermeniler tarafından kullanılan Türkçeyi tanımlamaktadır.
Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi / Türkiye