Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

İslamiyetten Önceki Türk İnancına Dair

0 32.553

İnanç, kültür kavramını meydana getiren, topluluklara millet olma özelliğini kazandıran önemli bir unsurdur. Dil, ortak geçmiş, geleceğe bakış vs. de kültürü meydana getiren diğer unsurlardandır. Şüphesiz, kültür kavramı içerisinde bu unsurların her birinin ayrı ayrı önemi vardır.

Türklerin İslâmiyet’ten önceki inanç sistemleri hakkında şimdiye kadar birçok şey söylenmiş olmasına rağmen kesin bir neticeye varılamadığı gibi, konuyla ilgili olarak ileri sürülen terimler ve terimlerin karşıladığı kavramlar arasında çok önemli farklılıklar bulunduğu görülmektedir. Konuya genel açıdan yaklaştığımız takdirde, Türklerin İslâmiyet’ten önceki inanç sistemleri için, Toyonizm, Totemizm, Şamanizm, Gök Tanrı İnancı, Tek Tanrı Dini gibi terimlerin kullanıldığını görürüz. Ayrıca bu terimlerin karşıladığı kavramlar üzerinde de araştırmacılar farklı görüşlere sahiptir. Sahada çalışanların bir kısmı bu terimleri bir inanç sistemi yani bir din olarak gösterirken, diğer bir kısmı ise bunun bir din değil sadece gelişigüzel birtakım inançlar olduğunu iddia etmektedir.

Ziya Gökalp’e göre, tarih sahnesine çıktıktan sonra eski Türk dinine Toyonizm veya Nom ismi verilmektedir. Ziya Gökalp, eski Türk inancı hakkında açıklama yaparken de Şamanizm’in daha evvel Mâderî Totemizm devrinde bir din olduğunu söyler. Şamanizm’in Toyonizm’den sonra sihir mahiyetine girdiğini belirten Ziya Gökalp, Şamanizm’in, eski Türklerin dinî değil, sihrî bir sistemi olduğunu ifade eder.

Abdülkadir İnan, gerek o dönemlerde yazılan ve gerekse son dönemlerde bilhassa Altay ve Yakut sahalarında yapılan ve folklorik özellikler gösteren çalışmalardan elde edilen bilgileri âdeta olduğu gibi eserine aktarmıştır. Bu sebeple İnan’ın eserinde, Şamanizm’in zaman zaman özellik değiştirdiğini görebiliriz. Meselâ, eserde tek tanrı anlayışından bahsedilirken, karşımıza bir anda Tanrılar Panteonu şeklinde bir başlık çıkabilmektedir. Dolayısıyla Abdülkadir İnan tarafından özellikleri belirtilen Şamanizm’in ne olduğu veya ne olmadığı konusunda kesin netice çıkarabilmek oldukça zordur. Bize göre bunun sebebi birazdan da tenkit edeceğimiz gibi faydalanılan kaynakların tenkit süzgecinden geçirilmeksizin olduğu gibi esere aktarılmış olmasıdır. Abdülkadir İnan’ın eski Türk dini hakkında verdiği hükmü kendi ifadesiyle yazımıza aktarıyoruz: Buna rağmen biz ‘eski Türk dinini’ cihanşümûl iptidaî Şamanizm’in bir dalı (türü) olarak kabul ediyor, eski Türk dinine ‘Şamanizm’ de diyoruz”.

Kafesoğlu da Şamanizm’i değerlendirirken; “Görülüyor ki, şamanlık bir dinden ziyade, temel prensibi ruhlara, cinlere, perilere emir ve kumanda etmek, gelecekten haber vermek düşüncesi olan bir sihirdir. Yalnız, Eski ve Orta Çağlarda çok yaygın bulunan malûm sihirden farkı, bunun ferdî ve şahsî olmasına karşılık, şamanlığın Orta ve Kuzey Asya topluluklarında ve dünyanın birçok yerlerinde az veya çok kalabalık ‘cemaat’lere sahip olmasıdır.” dedikten sonra, burada özellikleri belirtilen şamanlığın sadece Asyalı Türk topluluklarına mahsus olmadığına, aksine dünyanın birçok bölgesinde ufak tefek ayrılıklar olmakla birlikte temel prensipler değişmemek şartıyla şamanlığın yaşadığına işaret etmektedir.

Kafesoğlu, GökTanrı’nın bozkır kavimleri inancında tek yaratıcı olarak göründüğünü ve din sisteminin merkezinde yer almış bulunduğunu söyleyerek GökTanrı dininin eski Türklerin hâkim dini olduğunu ifade eder.

Hikmet Tanyu ise, geniş araştırma ve incelemesinde Türklerde İslâmiyet öncesi Tek Tanrı inancı olduğu görüşünü vurgulamıştır.

Ayrıca bir inanç sistemi olduğu vurgulanmaksızın, eski Türk inancıyla ilgili birtakım terimlerin kullanıldığı eserler de bulunmaktadır. Ancak bu terimler bir araştırma ve incelemeye dayanmadan, sadece belirli gayelere matuf olarak kullanıldığı için, yani gelişigüzel kullanılan kelimeler olduğu için, bu eserlerden bahsetmenin lüzumlu olduğuna inanmıyoruz.

Doç. Dr. Ahmet DOĞAN

Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi / Türkiye

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.