Hoşt Köpek !..
4 Ağustos 2007
Lajendik önce “Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı seçimi için kimseye bir tavsiyede bulunamam” demiş..
Sonra da, Büyükanıt politika yapmasın demiş..
Şimdi buna ne demeli ?
İfadedeki çelişkiyi öne alıp, “Hani kimseye tavsiyen yoktu, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ?!” mu demeli..
Yoksa; terbiyeyi bir kenara bırakıp, “Ulan sen de kimsin? Sana kim ne soruyor? Hoşt köpek!” deyip hakkını mı teslim etmeli..
*********
“Su Savaşları” nın ucu göründü !
Artık akarsuları ve gölleri de satacaklar !
Sonra işletmeci firma suyu damacanalara koyup en çok parayı o veriyor diye mesela İsrail’e satacak suyu..
Biz de tarlamızın kıyısından geçen akarsulara bakıp tuz yalayacağız !
“Aman sen de..” demeyin..
Telekom’u sattık bir ay sonra sabit telefon fiyatları ikiye katlandı, cep telefonuna yaklaştı.
Maaşlar telefon faturalarına yetmeyince kredi kartından ödedik, vadesi gelince asgari ödeme yaptık, artık her ay %5 faiz ödemesi yapmaya mahkum olduğumuz banka da Telekom’u alan gibi yabancı sermaye..
Bunlar sırtına binmediklere eşeğe ot vermezler !
Zorda kalınca telefonu kullanmayız. Çocuklarımızın elinden cep telefonlarını da alırız.
Tamam da, su bardaklarını da alabilecek miyiz su bulamayınca !
Aha işte, on yıldır kulağımızı alıştırdıkları “su savaşları” ufukta göründü !
%46 küsuru AKP’ye oy veren milletin akıbeti bu..
Milletçe “katarakt” mı kaplandık ne ?!
*********
Kurbağaları ısıtıyorlar..
Malûm hikâyeyi tekrarlamayacağım, bilmeyen bilenden öğrensin..
Sonra ikisi birlikte birkaç gün önce “vekil mazbatası” alan PKK’lıyı dinlesin ;
“PKK terör örgütüdür demem !”
Deme tabii..
Belçika’ya gittiğinde de “Türkler soykırım yapmadı” diyemezsin.
Dersen tutuklanırsın. Yasaları öyle medeni avrupalının.
Şimdi biz de bir yasa yapalım..
Yok yapmayalım, sadece meclise teklif olarak sunalım, görüşülsün; “PKK terör örgütüdür demeyen suçlu olsun.” yasası..
Cezanın kriteri de Belçika’daki “soykırımı reddetme yasası” ile aynı olsun.
Hadi üçte bir de benden indirim olsun..
Var mı böyle bir yasayı (çıkaracak demiyorum) teklif edecek bir “yürek” !
Sütten ağzımız yandıydı ya, şimdi onun için isim telâfuz etmiyoruz, “o kendini bilir” demekle yetiniyoruz..