Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Göbeklitepe ve Maya Kozmolojileri Arasında Benzerlikler

0 27.245

Özgür Barış ETLİ – 2016 

Göbeklitepe tapınakları hakkında son dönemde artış gösteren çalışmalar sonucunda bu tapınakların, buradan sorumlu rahipler tarafından birtakım önemli ritüeller amacıyla kullanılmış olduğu ortaya çıkmaktadır. Burada, önemli konumda bulunan rahip sınıfının o dönemde yaşayan topluluk için de geçerli olabilecek mitolojik ve kozmolojik bilgilere sahip olduğu ve bu kutsal bilgileri o topluma dikilitaşlara işlenen semboller aracılığıyla aktarmış olabilecekleri düşünülebilir. Rahip sınıfı tanımlaması kanımca yetersiz olmakla birlikte bu sınıfa “şaman-rahip” veya “kam-rahip” ya da sadece “kamlar” demek uygundur.[1]

Göbeklitepe Şamanları ve Sütunlara İşlenmiş Erk Hayvanları[2] ve “Göbeklitepe Şamanları ve Ürettikleri Kozmik Semboller”[3] adlı yazılarımda belirtildiği ve öne sürüldüğü üzere Göbeklitepe tapınak-gözlemevleri kamların özellikle gök ayinlerini gerçekleştirdikleri kutsal ritüel alanıydı. Özellikle ‘ekinokslar‘ ve ‘gün dönümleri‘ gibi yılın özel günlerinde belli ki kamlar bir araya gelerek, toplanarak önemli ve hayati gördükleri birtakım ritüeller gerçekleştirmekteydi. Türk kamları da geçmiş zamanlarda özel günlerde 12 kamlı semah töreni[4] yapmaktaydı.[5] Tapınakları kazan Klaus Schmidt[6] ve önemli bilim insanı Andrew Collins[7] de kamizmin Göbeklitepe tapınaklarındaki esas unsur olduğunu belirtmişlerdir.

Göbeklitepe Şamanları ve Ürettikleri Kozmik Semboller” adlı yazımda ilginç bir şekilde çoğu bilim insanı ve araştırmacı tarafından özellikle merak edilen ve ilk yazı elemanları olarak da görülebilecek bazı simgelerin olası anlamlarını vermiştim. Bunları astronomi ve kozmoloji-mitoloji bağlamında ele almış, çeşitli kültürlerin de bu simgeleri kullanmış olduğu kanıtından yola çıkarak ve aynı simgelerin aynı anlama gelebileceği[8] tezini destekler biçimde fikirlerimi öne atmıştım. Örneğin D Tapınağı merkezi sütunlarından birinde bulunan ve Latin harflerini andıran “H” ve “I” sembollerinin Kolomb-öncesi Amerika halklarının kamları tarafından da astronomik amaçla kullanıldığını belirtmiştim. Bu semboller, iki Tau sembolünün uçlardan birleştirilmesiyle meydana gelmiştir.[9]

İşin ilginç yanı Anadolu Türk kilimlerinde[10] de bu simgelerin tıpatıp aynısının bulunduğu göstermiş[11] ve ilgili simgelerinin anlamlarının “I” simgesi için “Gök ve Yer’in evliliği sonucu ortaya çıkan yaşam” veya “Doğum için yaratıcı güçlerin birleşmesi”, “H” simgesi için “Eril-Dişil, Tanrı-Tanriça kutsal evliliği” olabileceği yönünde gerçekçi bir varsayım ortaya atmıştım. Sonuç olarak doğanın öz benliği olan dualitenin kamizmin de temel prensiplerinden biri olduğu bilgisinden yola çıkarak Göbeklitepe’de oluşturulan kozmolojinin de esas ögelerinin “Kozmik Dualite” olduğu yönünde bir fikir öne sürmüştüm. Peki aynı kozmoloji ögelerinin ilginç bir biçimde Mayalar’da da yer aldığı sonucu ortaya çıksa ne olurdu? Maya kozmolojisi ve Göbeklitepe kozmolojisi arasında organik bir bağ var mıdır? Aradaki binlerce yıllık farka rağmen mitolojiler, inançlar vb. pek değişmeden uzak coğrafyalara bile aktarılabilmiş midir? Kesinlikle öyle.

Burada Maya kozmolojisini Mayaların kutsal top oyunu (Öllamalitzli) üzerinden aktaracağım, çünkü Maya kutsal top oyunu Maya kozmolojisinin tam bir yansımasını oluşturmaktadır. Ritüel amaçlı oynanagelen Maya top oyunu Öllamalitzli, ilginçtir “H” şeklinde bir top sahasında oynanmaktadır. İlk dönemlerde bu oyun, evrenin özünü temsil eden ve yaşam-ölümle ilgili bir ritüel olarak görülmüştür. İnanışa göre, oyun alanı ‘orta ve alt dünyalar‘ arasında yer almaktadır. Öllamalitzli iyi ve kötünün, ışığın ve karanlığın, evrendeki zıt güçlerin savaşını temsil etmektedir. Bu yönüyle oyun, KOZMİK DUALİTE‘nin Mayalar içindeki yansımasıdır. Oyun her iki takımın eller kullanılmaksızın bir topa vücudun çeşitli bölgelerini kullanmak suretiyle vurarak belirli yerlere konumlanmış pota benzeri halkalardan geçirilmesi üzerine kurgulanmıştır. Günümüzde özellikle Guatemala’da hala oynanagelen bu oyun (Ölama), geçmiş dönemde ölüm-kalım savaşı olarak görülmekteydi, çünkü bir fikre göre kaybeden takım oyun sonunda kurban edilirdi. Yani, Öllamalitzli bir tür ölüm-kalım savaşıydı. Öllamalitzli: Ölüm oyunu.

Öllamalitzli oyununun “H” şeklinde bir oyun sahasında oynandığını belirtmiştim. Bu “H” simgesinin özel olarak tasarlandığını ve anlamının da dualiteyi ifade ettiğini söylüyorum. Evrenin iki zıt gücünün savaşması veya belki de yaratım için bir araya gelmesi. Aynen Göbeklitepe “H” simgesinin olası anlamı gibi. Bu bir tesadüf müdür? Hayır asla değil.

Mayaların kutsal kitabı Popol Vuh‘ta bu top oyunu kutsal bir figür olarak karşımıza çıkar. Bu oyun, Maya kozmolojisinin bir yansımasını da oluşturmaktadır. Maya Kozmolojisi’nde “Kahraman İkizler” figürü oldukça kutsal görülmektedir. Bu ikizlerin isimleri Hunahpu ve Xbalanque‘dır. İkizler, Mayaların mitsel atalarını da temsil etmektedir. Bu kahramanlar, gökyüzüne yükselip Ay’ı ve Güneş’i oluşturmuşlardır. Hunahpu ve Xbalanque, yer altı tanrılarını alt edip kötü güçlerin evrene egemen olmasını engeller. Bu şekilde evrendeki düzen ve denge kurulabilmiş, ikizler de bu şekilde düzenin ve yaşamın devamının garantörü olarak görülmüşlerdir. Burada aklımıza hemen Göbeklitepe tapınaklarının en önemli özelliği olan ikiz merkezi sütunları gelmelidir. Her tapınakta görülen ve çevre sütunların merkezinde yer alan iki daha uzun sütun. Acaba bu merkezi sütunları biz Mayaların ‘Kahraman İkizleri‘nin öncüleri olarak görebilir miyiz? “Göbeklitepe Şamanları ve Ürettikleri Kozmik Semboller” adlı yazımda bu sütunların Tanrı-Tanrıça, Güneş-Ay veya Eril-Dişil ilkeleri temsil ediyor olabileceği üzerinde bir varsayımda bulunmuştum. Belki de bu merkezi eril-dişil iki sütun gökyüzünü veya evreni taşıyarak dünyadaki yaşamın devamlılığını garanti ediyordur.

Parsons‘a göre Maya top oyunu kozmosun düzeninin birebir yansımasıdır:

Oyun sahasının şekli, oyunun aktörleri, oyunun formu, kauçuk topun kendisi kozmik döngünün,  ekinoksun ve mevsimsel tarımın verimi için temsil edilen temel kavramlardır. Kıtlık-bereket, gökyüzü-yeryüzü, gündüz-gece, Güneş-Ay, sabah ve akşam Venüs’ü ve çoğunlukla ölüm-doğum. Oyunda esas alınan noktalardan biri de Güneş’in ve Ay’ın batışı ve doğumu, yani ölümü ve yeniden doğuşu. Oyunda temsil edilen şey kozmik cisimlerin yeraltında dünyasına gidişi ve yeniden yerüstüne dünyasına çıkışıdır.[12]

Belli ki, Maya kozmolojisi ritüelistik bir oyun türüne dönüştürülmüştür. Çok büyük ihtimalle Maya kamları bin yıllardır üretilen kozmolojilerini ve mitolojilerini topluma anlatabilmenin yolunu bu şekilde bulabilmiştir. Onlara göre her oyun kam-güçleri savaşının yansıması olarak görülmelidir. Yakutça’da şaman “oyun (ojun)” sözcüğüyle ifade edilir. Mayalara göre yalnızca kam-rahipler yaşamın ve ölümün sırrını bilebilir ve açıklayabilirlerdi.

İşte “H” şeklindeki top sahasının temsil ettiği anlam olan dualite, aynen Göbeklitepe “H” simgesinin içerdiği anlam gibidir. Bu bulgu, Göbeklitepe “H” sembolünün olası anlamını üzerinde nasıl isabetli bir yorum yapıldığının da bir kanıtını sunmaktadır. Bulgu, Göbeklitepe ve Maya Kozmolojileri arasında bir eşlik-benzerlik sunmamıza olanak verir. Bazıları bu sembolün anlamı üzerinde atıp tuta dursun biz çeşitli kültürlerin ilgili sembole verdikleri anlam üzerinden bilimsel bir varsayım yapmaya devam edelim. Doğru yöntem hiç kuşkusuz budur.

Mikstekler, kodekslerinde kutsal oyun sahasının merkezinde yer alan bazı deliklerin yeraltı dünyasına açılan geçitler (portallar, kapılar) olduğunu belirtmişlerdir. Aynı şekilde Göbeklitepe sütunlarının bazılarında yer alan bu tür delikleri Klaus Schmidt[13], “ruh delikleri” olarak tanımlamış ve bunu kamizm ritüellerine bağlamıştır. Kamizmin ruh delikleri açısından Göbeklitepe ve Maya Kozmolojileri arasında bir benzerlik bulunmaktadır.

Popol Vuh‘ta yer alan top sahasının çizimlerinden birinde doğuran bir tanrıça resmedilmiştir. Büyük ihtimalle ‘kozmik doğum‘un anlatıldığı bu sahne aynı şekilde Göbeklitepe’de bir taşa işlenmiş olarak da yer almaktadır. Buradan anlaşılıyor ki, Anadolu’nun en önemli figürü Anatanrıça’nın kökenini Göbeklitepe’ye dek götürebilmekteyiz[14]. Doğuran tanrıça figürleri de  Göbeklitepe ve Maya Kozmolojileri arasında bir benzerliğe işaret eder.

Maya kozmolojisi evreni gökyüzü (Caan)[15], yeryüzü (Cab) ve yeraltı (Xibalba) olarak üçe böler. Bu üç dünyayı birbirine yaşam ağacı (Yaxche: Yaşe) bağlar. Yaşam:Yaşe. Kamizmin en önemli figürü olan bu üç dünya kozmolojisi aynen Maya kozmolojisinde de kendine yer bulmaktadır. Ben Göbeklitepe’de de bu tür bir kozmoloji anlayışı olduğunu düşünüyorum. Göbeklitepe de – adı üzerinde – gökyüzü ve yeryüzünü birbirine bağlayan bir göbek bağıdır, göbek kordonudur. Bir nevi dünyaları birbirine bağlayan yaşam ağacıdır, Yaxche’dir. Kamlara göre, dünya yaşam gücünü gökyüzünden göbek bağı, göbek kordonu aracılığıyla almaktadır. Göbek bağının olduğu yer Maya kozmolojisine göre de Göbeklitepe’de de ‘dünyanın merkezi‘dir, yani ‘axis mundi’dir.

Maya kozmolojisinde kare şeklinde betimlenen evrenin dengesini sağlayan unsur dört adet Bakab‘dır. Bakablar, yıldızların ve gezegenlerin yerlerinde kalmalarını sağlar. İlginçtir, Göbeklitepe tapınaklarından bazıları kare formundadır ve bu tapınaklarda dört adet sütun bulunmaktadır. Bu sütunların evrenin dengesini mi sağladığı düşünülüyordu? Son buzul çağının ardından, onca felaketten kurtulan ve belki de yeniden kurulan bir uygarlığın insanlarının bu tür inançlara sahip olabilmesi elbette doğaldır. O halde bir yeniden doğuş mitolojisi söz konusu olmaktadır.

Görüldüğü üzere bundan 12 bin yıl önce inşa edilmeye başlanmış Göbeklitepe tapınak-gözlemevlerinde oluşturulmuş veya devam ettirilmiş mitoloji ve kozmoloji binlerce yıl sonra daha sonraki kültürlerin mitoloji ve kozmolojilerinin altyapısını oluşturmuş olabilir. Mısır ve Sümer mitolojilerinin Göbeklitepe’de oluşturulan veya geliştirilen mitolojinin devamı olduğu görüşü dile getirilmeye başlanmıştır. Ben buna ek olarak, Maya kozmolojisini de ekliyorum. Semboller, mitolojik figürler vb. eşlik ve benzerlikler bu tezi haklı çıkarır yönde önemli kanıtlar sağlamaktadır. Umuyorum ki, konu hakkında yapılacak daha ayrıntılı çalışmalar tezimi destekler nitelikte olur.

Özgür Barış ETLİ – 2016 

ozguretli@gmail.com


Kaynaklar:
Özgür Barış Etli, Göbeklitepe Şamanları ve Sütunlara İşlenmiş Erk Hayvanları, www.academia.edu, 2015.
Özgür Barış Etli, Göbeklitepe Şamanları ve Ürettikleri Kozmik Semboller, www.academia.edu, 2015.
Klaus Schmidt, Göbeklitepe: En Eski Tapınağı Yapanlar, İstanbul, 2006.
Andrew Collins, Kuğu Takım Yıldızının Gizemi, Avesta Yayıncılık, İstanbul, 2012.
Jessica Zaccagnini, Maya Ritual and Myth: Human Sacrifice in the Context of the Ballgame and the Relationship to the Popol Vuh, Southern Illinois University, Honors Thesis, 2003.
Dipnotlar:
[1]   Bundan böyle yazıda ‘şaman’a kam, ‘şamanizm’e kamizm diyeceğim.
[2]   Bkz. Özgür Barış EtliGöbeklitepe Şamanları ve Sütunlara İşlenmiş Erk Hayvanları, www.academia.edu
[3]   Bkz. Özgür Barış EtliGöbeklitepe Şamanları ve Ürettikleri Kozmik Semboller, www.academia.edu
[4]   Sayın Servet Somuncuoğlu‘nun ifadesidir.
[5]   Kamların tapınakları olmadığı yönündeki fikirlere katılmıyorum. Altaylar’da 12 taştan oluşan bir kam tapınağı bulunmaktadır.
[6]   Klaus Schmidt, Göbeklitepe: En Eski Tapınağı Yapanlar, İstanbul, 2006.
[7]   Andrew Collins, Kuğu Takım Yıldızının Gizemi, Avesta Yayıncılık, İstanbul, 2012.
[8]   Jung‘un arketipleri gibi.
[9]   Göbeklitepe dikilitaşları T (Tau) formundadır; uç uca birleştirildiklerinde “H” simgesini meydana getirirler.
[10] “Evlilik, doğurganlık” gibi anlamlara sahiptir.
[11] Sayın Ayşegül Karmış‘a bu önemli bulgu için teşekkürlerimi sunarım.
[12] Jessica Zaccagnini, Maya Ritual and Myth: Human Sacrifice in the Context of the Ballgame and the Relationship to the Popol Vuh, Southern Illinois University, Honors Thesis, 2003.
[13] Schmidt, a.g.e.
[14] Göbeklitepe’de anaerkillik-ataerkillik sorunu henüz tam anlamıyla çözülebilmiş değildir.
[15] Türkler gökyüzüne “Han, Kağan” derdi. Gök-han gibi. Maya dilinde yüzlerce Türkçe sözcük yer almaktadır. Ülkemizde ilk Mayaca-Türkçe sözlük çalışması Mustafa Kemal Atatürk tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu tür bir çalışma için bkz. İsmail Doğan, Mayalar ve Türklük, 2007.
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.