Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Ermeni Silahlı Birliklerinin 1905 -1906 Yılları Arasında Güney Kafkasya’da Yaptıkları Katliamlar

0 8.221

Nazım MUSTAFA

Yirminci yüzyılın başlarında Güney Kafkasya’da, özellikle de şimdi adına Ermenistan denilen ülkenin topraklarında Azerbaycan Türk­lerine karşı işlenen katliamların senaryosu Ermenilerin XIX. yüzyılın sonunda Doğu Anadolu’da yaptıklarının bir benzeriydi. Onlar daha önce bunu tecrübe etmişlerdi. 1877-1878 Rusya-Türkiye sava­şından sonra Avrupa devletlerinin çabaları sonu­cunda gündeme getirilen “Ermeni meselesi” Doğu Anadolu’da Ermeniler’e özerklik verilmesi ve ba­ğımsız Ermenistan devleti kurmak için bir araca dönüşmüştür. Böyle bir özerk kurumun oluşturul­ması için öncelikle Doğu Anadolu vilayetlerinde Ermenilerin sayı üstünlüğüne ulaşması gerekiyor­du. Fakat Ermeniler, “Batı Ermenistan” olarak ad­landırdıkları bu vilayetlerin hiçbirinde sayı itibariy­le çoğunlukta değildi. Bunu, Ermenilerin hamisi Fransa Dışişleri Bakanlığı 1897 yılında yayınladığı belgede de itiraf etmişti (Veliçko 1904: 96).

O yıllarda İngiltere ve Fransa’nın yardımı ile Türkiye’de yaşayan Ermenileri isyanlara tahrik et­mek için etkin bir propaganda da yapılıyordu. Bu işin içinde “Armenakan”, “Taşnaksutyun” ve “Hınçak” gibi siyasi partiler de vardı. Ermeniler önce Türklerin ve Kürtlerin yaşadıkları köylere bunlar­dan karşılık görmek için saldırıyorlardı ki, sonra bunu Avrupa’nın kitle iletişim araçları ile Türklerin Ermenileri katliama maruz bıraktıklarını dünyaya yayabilsinler. Çoğu zaman Ermeni çeteleri Türk askerlerinin kıyafetlerini giyerek geceleri Ermeni köylerine saldırıyorlar, sonra bu olayı Türklerin yaptığı katliamlar gibi yazıyorlardı.

Ermenilerin 1894-1896 yılları arasında Doğu Anadolu’da yaptıkları provokasyonlara Türk devlet organlarınca son verildikten sonra bu isyan hare­ketleri organizatörlerinin birçoğu Kafkasya’nın çe­şitli bölgelerine kaçırılmıştı. Rus yazarı N. Şavrov’a göre, 1896 yılında Güney Kafkasya’da 900.000; 1908 yılında ise 1.301.000 Ermeni yaşamıştır. De­mek ki sadece bu dönemde Güney Kafkasya’ya 400.000 Ermeni yerleşmişti. 1908 yılında Rusya İçişleri Bakanlığı polis belgelerinde “Türkiye’deki malum olaylardan sonra Güney Kafkasya’ya yarım milyon Ermeni’nin geldiği” gösteriliyordu.

Bu tarihlerde, şimdi adına Ermenistan denilen topraklarda “Taşnaksutyun” ve “Hınçak” partileri­nin saldırıları daha da artmış, Güney Kafkasya’da Türk karşıtı propaganda bir hayli güçlenmişti. Rusça yayınlanan “Novoye Vremya” (Yeni Zaman) gazetesinin Erivan muhabiri Qriqoryev’in verdiği bilgiye göre, cinayetlerin % 80’i Türkiye’den gelmiş Ermeniler ve paralı katiller tarafından işlenmişti.

XX. yüzyılın başlarında Ermeni şovenizminin, milliyetçi Ermeni partilerinin maddi ve manevi besin kaynağı rolünü Ermeni kiliseleri ustalıkla üstenmişti. 1903 yılında kilise mülkiyetinin Rusya Toprak ve Emlak Bakanlığının emrine verilmesi hakkında çıkarılan kanun, kilisenin siyasi kurumlara yardımlarını azaltmıştı. Bu kanun onların finans kaynaklarına ciddi darbe vurmuştu. Bu da Erme­ni terörizminin genişlemesine, Türk karşıtı, Müs­lüman karşıtı ruhun yeni boyut kazanmasına ne­den olmuştu. Ermeni kilisesi, bu yasanın aleyhine ayaklanmalar düzenlemişti. Aynı yıl 29 Ağustos’ta Gence’de, 2 Eylülde Kars’ta ve Bakü’de, 12 Eylül­de Şuşa’da, 14 Ekimde Tiflis’te Ermeniler miting­ler düzenlediler ve terör eylemleri yaptılar. 1905 yılında Rusya’da meydana gelen olaylar ve çarizme karşı hoşnutsuzluk dalgasının güçlenmesi Güney Kafkasya’da güçlü yankı buluyordu. Ermeniler, bu karışıklıktan ustaca yararlanıyorlardı. Rusya’nın hâkim şovenist çevreleri de darbeyi kendilerin­den uzaklaştırmak için Ermenilerin Türk karşıtı, Müslüman karşıtı kampanyasının hız kazanması­nı istiyorlardı. Kafkasya canişinliğinde çalışan üst düzey Ermeni memurları aracılığıyla silahlandırı­lan Ermeni çeteleri, 1905-1906 yıllarında Bakü’de, Erivan’da, Nahçıvan’da, Zengezur’da, Karabağ’da, Gence’de, Tiflis’te ve başka yerlerde yaşayan Azer­baycan Türklerine karşı eylemler düzenleyerek bu bölgelerden onları temizlemekle, Ermenilerin sayı üstünlüğünü elde etmek istiyorlardı. Çünkü o dö­nemde Kafkasya’da mevcut 54 kazadan sadece be­şinde Ermeniler çoğunlukta idiler.

1905-1906’da Güney Kafkasya’da Ermeni-Müslüman katliamları hakkında Rusya İçişleri Bakanlığı polis belgelerinde şu fikirler yer almıştı: “Taşnaksutyun” kendi kudretini gösterdi, Müslümanlar cefasını çektiler. Burada ikili oyun oynan­mıştı: Birincisi, Müslümanlarda olan kısasın bir kıs­mını almak, diğer yandan yaşanan olayların suçunu basın ve propagandanın yardımı ile Rus hükümeti­nin üzerine yıkmak. Bununla da sadece Ermeniler değil, Kafkasya’nın diğer sakinleri de devrim için güçlü propaganda malzemesi oluyordu. Sonuçta Ermenilere destek vermeyen birçok Rus memuru terör kurbanı oldu: General Alihanov (Maksut Alihanov – Avarski), Bakü Valisi Nakaşidze, Gence Valisi Andreyev, Albay Bıkov, Albay Saharov ve başka devlet memurları. Onların kısmen başardık­ları şu oldu: Güney Kafkasya’da Ermenilerle Müs­lümanların yaşadıkları bölgeler birbirinden ayrıldı, Türkiye’den ve kısmen İran’dan göçen Ermenilerin yerleştirilmesi için topraklar boşaltıldı. Son 5-6 yıl­da bunların sayısı yarım milyona ulaşmış, 200.000 kişi ise Rus vekâleti ile tabiiyet edinmişti. Yelizavetpol, Erivan ve Kars illerinde arazilerin kısmen ayrılmasına gidilmiş, toprakların bir kısmı boşal­tılmış, bu bölgelerden birçok Müslüman kaçarak canlarını zor kurtarmışlardı.

Aslında Rusya’nın hâkim daireleri de 1905­-1906 yılları arasında Ermeni-Müslüman iğtişaşlarını (karışıklıklar) kendi amaçları için de kullana­rak ikili oynamışlardır. Çar memurları Kafkasya’da güçlenen hoşnutsuzluk dalgasının hükümet aleyhi­ne yöneleceğinden korktuklarından Ermenilerin, Müslümanların yaşadığı bölgelerde yaptıkları kat­liamlara duyarsız kalmış, bazı durumlarda ise on­ların tarafını tutarak her iki tarafın gücünün etnik çatışmalara kadar ulaşmasını başarmışlardır.

Cihangir Zeyneloğlu 1924’te İstanbul’da bası­lan kitabında bu amaçla ajan şebekesi kurulması hakkında şu bilgileri veriyor: “Sadece Azeri Türkleri hâlâ gaflette idiler ve iğtişaşlarda çar tarafını tutuyorlardı. Rusya hükümeti Müslümanların bu gafletinden yararlanarak Peterburg’tan özel surette 130 ajan göndererek Türklerle Ermeniler arasın­da yürüttüğü propagandayla birini diğeri aleyhine silah kullanmaya teşvikle asırlarca iyi geçinen iki milleti birbirine kırdırdı:”

6 Şubat 1905’te Bakü’de bir Azeri’nin Erme­ni komitacılar tarafında öldürülmesi ile başlayan Ermeni – Müslüman katliamları birçok yazarın id­dia ettiği gibi bir tesadüf sonucu değil, tüm Gü­ney Kafkasya zengin Ermenilerinin zaman zaman toplandıkları bir şehirde planlı şekilde başlamıştı. Ermeniler Bakü’de Ermeni milyonerlerinin yardı­mı ile istediklerine ulaşacaklarına, Bakü’nün petrol saltanatını ellerine geçireceklerine ve bundan son­ra da tüm Güney Kafkasya’dan Müslümanları silah gücüyle sürüp Ermeni devleti kuracaklarına emin­diler. 6 Şubattan 10 Şubata kadar Bakü’de şiddetle devam eden katliamlar sırasında her iki tarafın telefatı bin kişiye kadar ulaşmışsa da Ermenilerin ni­yetleri gerçekleşmedi ve onlar mağlup olmuşlardı.

Ermeniler 20 Şubatta, 22 Erivan kentinde de katliamlar yaptılar. Azeri yazar Mehmet Sait Ordubadi’nin “Kanlı Seneler” kitabında verdiği bil­giye göre Ermeni fitnesi, 5 Mayıs 1905’te Nahçıvan kazası Cehri köyünde üç Müslümanın ağır yaralanması ve 7 Mayısta bir Müslümanın Tunbul köyünde öldürülmesi ile yeniden alevlendi. Erivan Valisi Baranovski, Erivan Şehir Qlavası Ağamolovla birlikte Nahçıvan Şehir Qlavası Ceferkulu Han, Nahçıvanski Nahçıvan’a 8 Mayısta geldiler.

Katliamlar kesilmediği için Tiflis’ten General Alihanov Avarski de Nahçıvan’a gönderilmişti. Ermeniler Nahçıvan’da da mağlup olduklarından sonraki iğtişaşları Erivan’da devam ettirdiler. Ermenilerin amacı öncelikle Erivan’ı ve çevre köy­lerini Müslümanlardan temizlemek, sonra ise Ordubadinin tabiriyle “Erivan’dan Nahçıvan’a kadar yol üstünde bulunan İslam köylerini yok ederek Erivan Ermenilerini Nahçıvan’da hazırlanmış askerî güçlerle birleş­tirmek, Zengezur’un yol boyunda bulunan köylerini tahrip ederek Zengezur gönüllüleri ile Nahçıvan askerî kuvvetini birleştirmek gibi alçak hayaller”den ibaretti.

23 Mayıs’ta Ermenilerin Kars çayı bahçesinde Müslüman gençlerine saldırısı ile Erivan’daki olay­lar -ikinci katliamlar- başladı. 31 Mayıs’ta Erivan’da katliamlar durdurulmuştu. Ermeniler çevre Müs­lüman köylerine saldırıma kararı almışlardı. Kırkbulak İlçesi Gözecik Köyü’ne saldırdılar. On bin kişilik Ermeni alayı, 2 Haziran’da Mengüs Köyü’ne saldırmıştı. Yıkılan 12 Müslüman köyün halkı Tezekent Köyü’ne yerleşmişti. Ermeniler, 3 Haziran da Güllüce Köyü’ne saldırdılar. Silahsız halk Tutiye, Damagirmez, Kemal köylerine kaçtı. Katliam­lar 18 gün devam etti. Abaran, Şöreyel, Pembek ve Gümrü Ermenileri, Eçmiedzin (Üçkilise) Kazası Üşü Köyü’ne 3 Haziran’da saldırdılar. Müslümanlar, 8 Haziran’da köyü terk ettiler. Ermeniler Persia, Nezrevan, Kiçikkent, Kötüklü, Koşabulak, İrku, Engirsek, Tekiye köylerini 9 Haziran’da viraneye çevirdiler. Ermeniler 10 Haziran’da da Eçmiedzin Kazasının on köyünü dağıttılarr. Ordubadi, 1905 yılında şimdiki Ermenistan arazisinde Ermenilerin yaptıkları soykırımını şöyle ifade etmişti: “Erivan İl­çesi bir yanardağa, volkana dönüşerek asil İslam milletini yakmakta, boğmaktaydı.”

1897 yılında Erivan bölgesinde 313.176 Azer­baycan Türkü nüfusu kayda alındığı halde, 10 yıl­dan sonra – yani 1907 yılında 302.965 kişi idi. De­mek, 1905 ve 1906 yıllarında olaylar neticesinde Erivan bölgesinde nüfusun 10 bini öldürülmüştü.

Ermeni çeteleri amaçlarına ulaşmak için Eri­van bölgesinde Karabağ’da da katliamlara başladılar. 1 Haziranda başlayan Ermeni saldırıları sonu­cunda Cebrail – Karyagin bölgesinde Veyselli, Ka­çar, Çimenli, Aris, Kışlak, Mezre köyleri harabeye çevrildi. Şuşa’daki katliam 16 Ağustosta da devam ediyordu.

Üç aylık bir aradan sonra 18 Eylül 1905’te Erivan’da üçüncü Ermeni – Müslüman katliamla­rı başlamıştı. Erivan vilayeti geçici valisi General Prins Louis Napoleon Bonapart’ın (Fransa İmparatoru Napoleon I Bonapartın soyundan) 19 Eylülde Erivan’dan gönderdiği telgrafta kitlesel huzursuzluklar sırasında 8 Müslüman, 2 Ermeni öldürüldüğü; 3 Müslüman’ın, 8 Ermeni’nin yara­landığı belirtiliyordu.

General Vali Napoleon’un iğtişaşların önünü kararlılıkla alması Ermenileri memnun etmiyordu. Onlar generalin görevden uzaklaştırılmasına çalı­şıyorlardı. Kafkasya canişini Voronsov – Daşkov üçüncü Ermeni – Türk katliamlarının bastırılma­sından bir süre sonra Napoleon’u Erivan’ın valili­ğinden aldırmıştı. 1905 yılı Kasımında Gence şehri Cavanşir ve Kazah kazalarında, Tiflis’te Ermeniler binlerce masum Azerbaycan Türkünü öldürmüştü.

1905-1906 yıllarında işlenen katliamlarla il­gili Ermeni yazarların da eserleri mevcuttur. Er­meni yazarlardan A – Do’nun büyük hacimli “Kafkasya’da Ermeni – Türk Çatışmaları (1905-1906)” adlı eserinde, S. Zavaryan’ın “Karabağ’ın Ekonomik Koşulları ve 1905-1906 Yılları Açlığı” adlı eserinde ve İ. Alibekov’un “Yelizavetpol’un Kanlı Günleri Top­lum Yargısı Karşısında” adlı eserinde 1905-1906 yıl­ları katliamlarının içeriği tahrif edilse de bu eserler gerçeği yansıtma açısından araştırmacılara bir hayli malzeme sunmaktadır. S. Zavaryan’ın verdiği bilgi­ye göre bahsi geçen dönemde Şuşa kazasında 12, Cavanşir kazasında 15, Cebrail kazasında 5, Zengezur kazasında 43 Müslüman Köyü; toplamda ise bu bölgede 75 Müslüman köyü yok edilmiştir. 1906 yılı Şubat ayında Tiflis’te Kafkas Valisi Voronsov – Daşkov’un girişimi ile Ermeni – Müslü­man katliamlarına son vermek amacıyla bir barış konferansı (meclisi) düzenlenmişti. Bu konferans­ta Müslüman temsilcileri Ahmet Bey Ağayev, Alimerdan Bey, Topçubaşov, Adilhan Ziyathanov vb. konuşmalarında “Taşnaksutyun” partisinin niyet­lerini ifşa ederek bu partinin Güney Kafkasya’da işlenen katliamların, terörün organizatörü ve uy­gulayıcısı olduğunu gösterip resmî çevrelerin bu örgütün eylemlerine göz yumduğunu ispat eden deliller sunmuşlardır. Çarpışmalara bu girişimle ara vermesinden az sonra Ermeni çeteleri yeniden katliamlara başlamışlardır. Ermeni yazar A – Do’nun verdiği bilgiye göre, Erivan kentinde dördüncü Er­meni – Müslüman çatışması 27 Mayıs 1906 ve 8 – 9 Haziran 1906 arasında yaşanmıştır. A – Do’nun yazdığına göre çarpışma 27 Mayısta Erivan’daki Kantar meydanında başlar ve çok kısa sürer. Yardı­ma gelen birlikler bunu durdurur. Bu sırada 22 kişi ölmüş, 14 kişi yaralanmıştır. Öldürülen 22 kişiden 13’ü Ermeni, 7’si Türk, 1’i Molokan, 1’i Yahudi’dir. 14 yaralının 7’si Ermeni, 4’ü Türk, diğerleri baş­ka milletlerdendir. A – Do’ya göre, 8 Haziranda Erivan’da yeniden çatışma başladıysa da askerî bir­likler bunu önlüyorlar. Bu çatışmada her iki taraf­tan 10 kişi öldürülüyor. Öldürülenlerden 5’i Türk, 3’ü Ermeni, 1’i Kürt, 1’i Yahudi’dir. 19 yaralının 13’ü Türk, 6’sı Ermeni’ydi.

Ermeniler, Bakü ve Şuşa’daki ikinci yenilgilerinden sonra “Taşnaksutyun” partisinin talimatı ile Zengezur kazasının Maden pazarında Sefyar Bey’i katlederler. Daha sonra ise Ocağı Köyü’ne saldı­rırlar. Ermeniler bu köyde hiç kimseye aman ver­mezler. Köyün tüm nüfusunu öldürürler veya esir ederler. Aynı gün Ermeniler Lov, Halaç, Saldaşlı, İncevar, Daşnov köylerini harap ederler. Ermeniler 1 Ağustosta Katar Köyü’ne saldırırlar. Katar köylüleri 9 gün köylerini savunurlar. Daha sonra mecburen Kelledağ Köyü’ne sığınırlar. Bundan sonra Ermeniler Okçu – Şebedek dağ silsilesinde bulunan Türk köylerine saldırırlar Ağustos ayında Zengezur’un Halaç, Ocağı, Katar, İncevar, Dışlı, Yemezli, Saldaşlı, Mollalar, Batuman, Okçu, Şebedek, Atkız, Pürdavud, Zurul, İyilli, Senalı, Minenevur, Fercan, Kalaboynu, Ecebli, Buğacık, Lov, Daşnov köylerini harap ederler, halkı ise vahşice katlederler.

Ermeni yazar A – Do 1905-1906 yıllarında ya­şanan katliamlar sırasında Güney Kafkasya’nın 7 şehrinin büyük yıkıma maruz kaldığını, 12 kazada 252 köyün yakıldığını ve harap edildiğini, kazalar­dan 100.000 ailenin, birkaç bin kişinin şehirlerdeki evlerinden göçe zorlandığını, 10.000 kişinin yok edildiğini yazar.

Genellikle, 1905-1906 yıllarında Ermeni – Müs­lüman iğtişaşları sonucunda Erivan ve Yelizavetpol (Gence) kuberniyalarının (vilayet) topraklarında 200’den fazla Türk Müslüman yerleşim birimi ha­rap edilmiş, nüfusu etnik temizliğe ve kitle katliam­larına tabi tutulmuştur.

1905-1906 yıllarında Güney Kafkasya’da işle­nen katliamları mahiyet itibariyle Ermenilerin yirminci yüzyılda Türk-Azerbaycanlılara karşı, aşama­larla gerçekleştirdikleri etnik temizlik politikasının bir parçası olarak nitelendirilebilir.

O dönemin basınında yayınlanan bilgilere dayanarak 1905-1906 yılları arasında Güney Kafkasya’da Ermenilerin yaptıkları katliamların kronolojisi aşağıdaki gibi çıkarılabilir:

Bakü’de:

  1. Bakü katliamları 6-9 Şubat 1905.
  2. Bakü katliamları 20-30 Ağustos 1905.
  3. Bakü katliamları 20-25 Ekim 1905.
  4. Erivan’da 1905 yılı Mayıs – Haziran aylarında:
  5. Erivan katliamları 20-22 Şubat 1905.
  6. Erivan katliamları 23-26 Mayıs 1905.
  7. Erivan katliamları 18 Eylül 1905.
  8. Erivan katliamları 27 Mayıs, 8-9 Haziran 1906.

Nahçıvan’da:

7-13 Mayıs, 26-30 Kasım 1905.

Nahçıvan nehrinin alt kısmında ve şehirde Cehri nehri boyunca 5-12 Mayıs 1905.

Nahçıvan nehrinin yukarı bölümünde 12-18 Mayıs 1905.

Elince nehri mensebinde, Şurut Köyü ve Gilan nehri havzasında,

Şerur’da 29-31 Mayıs 1905,

Dereleyez’de Mayıs – Haziran 1905.

Eçmiedzin’de 24 Mayıs – 5 Haziran 1905.

Gümrü’de Eylül – Ekim 1905.

Sürmeli’de 2-4 Haziran 1906.

Novo – Bayezid kazasında Aralık 1905 – Şubat 1906.

Zengezur’da Haziran – Aralık 1905. 29 Tem­muz – 29 Ağustos 1906.

Şuşa’da 16-22 Ağustos 1905. 12-22 Temmuz 1906.

Gargar nehri yukarısında Ağustos 1905 – Hazi­ran 1906 boyunca

Ağustos – Kasım 1905 – 12-18 Temmuz 1906. Hocalı’da Ocak – Ağustos 1906.

Esgeran’da Ağustos 1905 – Haziran 1906. Cavanşir’de Kasım 1905.

Cebrail kazasında Haziran – Ağustos 1905. Ağustos 1906.

Yelizavetpol kazasında Aralık 1905 – Mart 1906.

Gence’de 18-23 Kasım 1905.

Ereş kazasında 28 Kasım 1905.

Kazah kazasında Kasım 1905 – Mayıs 1906.

Tiflis’te 20-29 Kasım 1905.

Nazım MUSTAFA

Alıntı Kaynak: Erciyes Aylık Fikir ve Sanat Dergisi, Şubat-2014 Yıl:37 Sayı:434


Kaynakça:
♦ Величко В.Л., Кавказ. Русское дело и междуплеменные вопросы, С. Петербург 1904.
♦ «Армянский геноцид». Миф и реальность. Справочник фактов и документов, Баку,1992.
♦ Hüseyin Baykara. Azerbaycan İstiklal Mücadelesi Tarihi. Bakü. Azerneşr. 1992
♦ Шавров Н. Н. Новая угроза русскому делу в Закавказье: предстоящая распродажа Муганиинородцам, С. Петербург, 1911.
♦ Дашнаки (из материалов департамента полиции), Баку, «Коммунист», 1990.
♦ Rusya Federasyonu Devlet Arşivi. fon 102. liste 253. çalışma 285.
♦ Cihangir Zeynaloğlu. Muhtasar Azerbaycan Tarihi. Bakü. Kitap Odası. 1992.
♦ Ordubadi M. Ş. Kanlı Yıllar. Bakü. “Karabağ’a Halk Yardımı”. 1991.
♦ Kaspi gazetesi. 24 Eylül 1905. No.: 186.
♦ A – Do, Kafkasya’da Ermeni – Türk Çatışmaları (1905¬1906 yılları). Belgesel. Istatistiksel. topografik izahlarla. Erivan, Ayvazyanlar ve Nazaryanlar Matbaası, 1907 (Ermenice).
♦ Заварян С., Экономические условия Карабахаи голод 1906-1907 г., Перевод с армянского, СанктПетербург, 1907.
♦ Алибегов И. Елисаветпольские кровавые дни предь судом общества. Завравшийся «публицист» и его общественные сподвижники. Тифлис, 1906.
♦ Кавказский календарь на 1913, Тифлис, 1912.
♦ Arzumanlı Vakıf, Mustafa Nazım. Tarihin Kara Sayfaları. Bakü, Kartal, 1998.
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.