Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Doğu Türkistan Halkının Sesine Kulak Verin!

0 14.069

Doğu Türkistan toprak büyüklüğü ve nüfusu bakımından dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer almaktadır. Ve 61 yıl önce bağımsız bir devlete sahip iken, günümüzde insan hakları ihlalleri açısından dünyanın bir numaralı ülkesi Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgal edilmiş durumdadır.

Böyle bir ülke yeryüzü üstünde karanlık bir gölge gibi durmaktadır. Çin Doğu Türkistan’da 35 milyonluk Müslüman Türk nüfusunu yok etmeye, tarih sahnesinden silmeye çalışırken, bu büyük toprak parçasını dünya kamuoyuna kapatmıştır.

5 Temmuz 2009 tarihinde Urumçi’de patlak veren olayları devlet destekli provoke ile hat safhaya çıkararak katliamlar ile soykırım yapmıştır.Bu olaylarda binlerce masum Doğu Türkistan’lı hayatını kaybetmiş binlerce insan tutuklanmış on binlerce insan kayıp nerede oldukları bilinmemektedir. Gün geçmiyor ki uluslararası ajansların haberlerinde kurşuna dizilerek idam edilenlerin haberlerinin olmadığı bir gün olsun, Çin işlemekte olduğu bu cinayetleri bu katliamı dünyanın gözü önünde pervasızca işlemekte ve dünya bu katliamlara duyarsa duymazlıktan görürse görmezlikten gelerek Çin’e adeta taviz vermektedir.   halkının haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasının ötesinde, dünya kamu oyununda Doğu Türkistan’dan haber almasını engellemektedir. İnsan hakları örgütlerinin bile raporlarında sadece tahminlere yer vermesi, ülke hakkında sağlıklı bilgilere ulaşamaması Doğu Türkistan halkı üzerindeki baskının en açık delilidir. Çin hiçbir uluslar arası örgütün bölgeye girmesine, araştırma yapmasına izin vermeyerek suçlarını itiraf etmiş olmaktadır.

Çin, dünya kamu oyuna kapattığı Doğu Türkistan’da dünya tarihinin en büyük insanlık suçlarından birini işlemektedir. Her türlü düşünce özgürlüğünü, barışçıl hak arayışlarını ve uygulamalara olan tepkileri “terörizm” olarak görmekte, 35 milyon Doğu Türkistan halkına terörist muamelesi yapmaktadır. Terörizmle mücadele adı altında “sert darbe” adını verdiği kampanyalar düzenlemektedir. On binlerce Doğu Türkistanlı gözaltına alınmakta ve adil olmayan gizli yargılamalar neticesinde yüzlercesi idam edilmektedir. Çin günümüzde siyasi suçlardan idam cezasının uygulandığı tek ülkedir.

Din, milli kültür üzerinde uygulanan baskılar her geçen gün artarak devam etmektedir.

Çin Doğu Türkistan içinde uyguladığı baskıyı ülke toprakları dışına taşımıştır. Özellikle komşu ülkelere mülteci olarak sığınan, Birleşmiş Milletlerin Mülteci olarak kabul ettiği Doğu Türkistanlılar, bizzat Çin’li görevlileri katıldığı operasyonlar ile tutuklanmakta ve Çin’e götürülmektedir. Çoğu siyasi suçlardan yargılanmakta ve idam edilmektedir.

22 Uygur Doğu Türkistan’daki acımasız baskıdan kurtulup Kamboçya’ya kaçabilmesini Hıristiyan misyonerler sağladı. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin Phenom Penh yetkililerinin sürdürdüğü sığınma araştırmalarına rağmen Kamboçya Hükümeti 20 Uygur’u zorla Çin’e iade etti. Çin’e iade edildikleri günden beri kendilerinden haber alınamadı. Uygurların iade edilmesinden sonra ise Kamboçya ve Çin hükümetleri 1,2 milyar dolar bir yardım anlaşması yaptılar. İade edilmeleri Çin’in gücünü göstermesi açısından umutsuzluğa yol açsa da Uygur insan haklarına dair bilgi edinilmesini ve ABD’nin, UNHCR’ın ve Avrupa Birliği’nin kınamasını sağladı.

Çin’in insan hakları ihlalleri bir basın toplantısında anlatılmayacak ve hatta binlerce sayfalık raporlara sığmayacak kadar çoktur. Her yıl yayınlanan insan hakları raporlarında eskilere yeniler eklenerek bu liste gittikçe kabarmaktadır.

Öncelikle Çin hükümetine seslenmek istiyoruz. Doğu Türkistan topraklarından en kısa sürede çekilmeli, işgal durumuna son vermelidir. İnsanlık onurunu hiçe sayan baskı ve zulüm politikası ile Doğu Türkistan’ı elinde tutması, Doğu Türkistan halkını yıldırması mümkün değildir.

Bağımsız insan hakları örgütlerine, Birleşmiş Milletlere ve diğer ülke yöneticilerine sesleniyoruz. Dünya medeniyet tarihinin mimarından olan ve günümüzde yok edilmeye, asimle edilmeye çalışılan, tarihin en büyük etnik soykırımına maruz kalan Doğu Türkistan halkının sesine kulak verin. Çin Halk Cumhuriyeti üye olduğu Birleşmiş Milletlerin ilkelerine uygun davranmaya, taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere uymaya zorlanmalıdır. Bütün bunlar Çin’in ekonomik,siyasi ve askeri gücü göz önüne alınmadan, insan olmanın gereği olarak uygulanmalıdır.

Biz Doğu Türkistan’lılar mücadelemize barışçıl yöntemler ile hedefimize ulaşana kadar devam etme azim ve kararlılığındayız. Bu konuda tüm insanlığı Doğu Türkistan halkına destek vermeye ve yanında olmaya davet ediyoruz.

Dünya Uygur Kongresi Başkan yardımcısı Seyit Tümtürk yazdı

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.