Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Çağdaş Kölelik…

0 14.120

Prof. Dr. Ramazan DEMİR

Çağın ve ileri teknolojinin getirdiği alternatifli sunumlar ve yenilikler nedeniyle insanlar, sürekli ‘istemek’ ve ‘sahip olmak’ fiilleriyle karşı karşıya kalmışlar, bir anlamda bu teknolojik gelişmelere ‘mahkûm’ olurcasına sınırsız istemlerde bulunma algısını öne çıkarmışlardır. Bu algı, ister varlıklı ister dar imkânlı olsun, toplumun tüm fertlerinde var olan bir durum… Bugün yaşanan gerçek bu… Çünkü insan her ihtiyaç duyduğundan daha fazlasına sahip olmak isteyen bir algının esiri olmuş durumda… Bu algıda olan herkes, bir anlamda, ‘çağdaş köle’ olma yolunda demektir..!

Çünkü ileri teknoloji ve küresel kapitalizm, sürekli telkinler yaparak, toplum mühendislik yöntemlerini uygulayarak bilinçaltını işgal etmeye, beyin yıkamaya devam ediyor… ‘Daha fazlasına sahip olun’ algısını bilinçaltına işliyor… Bir an için düşünün 45 dakikalık film ya da dizi, tam 2 saat sürüyor; araya giren reklam kuşaklarıyla… Bilinçaltı işgal sistemiyle herkese; ‘daha çok sahip ol, daha çok iste, sahip olduğun şeyler yetmez, daha fazlasını almalısın’ diyor…

Bu telkinler hayatın her aşamasında bireyi ablukaya almış durumda… Bilinçaltına bunu o kadar etkili işliyor ki adeta beyin işgale uğruyor; çoğu insan irade dışı davranış ve istemlere itiliyor, böylece birey, ‘tükettiren’ sermayenin sömürgesi oluveriyor; bilinmeyen aslında bilinen bir ‘güç’ tarafından yönetiliyor ve egosunu esir alıyor bireyin…

Sonuçta mutlak bir tüketim toplumu oluşuyor… Bu bağlamda ‘insanların sınırsız istemleri, doyumsuzluğu, çağın ve teknolojinin kölelerini mi oluşturuyor’ diye sorgulama gereğini duyuyorum… Bununla ilgili olarak bildiğinizi sandığım; Friedrich Nietzsche’in çağdaş kölelik konusunda şu ifadeleri de hatırlatarak konunun TARTIŞILMASINI rica edeceğim. “İnsanlar geçmişte de olduğu gibi köleler ve özgürler diye ikiye ayrılır. İster devlet adamı olsun, ister tüccar, memur ya da akademisyen, kendine gününün üçte ikisinden azını ayıran herkes köledir.” (Friedrich Nietzsche)

** Giriş olmak üzere;

Friedrich Nietzsche’in bu ifadelerine göre kendini ‘çağdaş köle’ sananlar olabileceğini tahmin ederek, kendilerini köleliğe sürükleyen sebepleri bir analize tabi tutmalarını ve bugünden başlayarak çağdaş kölelikten kurtulup özgürlüklerine kavuşmaları için bir başlangıç yapabileceklerine, böylece ‘çağdaş köleliğe son’ sloganıyla eylem yapabileceklerini sanıyorum… Eğer bu sanıyı gerçekleştirirlerse bundan sonraki yaşamları ‘çağdaş kölelikle’ değil, ‘özgürce’ yaşama şansını yakalamış olurlar…

Konu irdelendiğinde şu husus dikkate değerdir; insanlar daha fazlasını istedikleri için, maddenin-eşyanın ‘esiri’ olmaya başladıkları için, ‘daha çok’ damgalı istem egosunun dominant hale gelmesi sonucu özgürlük adına sahip oldukları ne değerler varsa kaybettikleri dikkatten kaçmıyor… Kimileri de; konuya şöyle yaklaşabilir; ‘neden hem çok isteyecek, hem de köleleşecek; o zaman istemesin de köleleşmesin de’ dediklerini duyar gibi oluyorum…

Peki, sizler ne diyorsunuz?

(NOT: Arkadaşlarımız ve okuyucularımız lütfen görüş belirtiniz ki insanlar sizin paylaştığınız düşüncelerinizden yararlansın… Sevgiyle…)

Kaynak: http://www.ramazan-demir.com

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.