Bu Karar Ülkücülerin Kararı Değil !
4 Ekim 2012
Aylardır her aşaması tahlil edilen ve her ihtimalin değerlendirildiği tartışmaların açıkça ortaya koyduğu üzre ;
AKP hükümeti Suriye konusunda ABD’nin BOP sürecine “fahiş” katkılar yapmaktadır.. Savaşı kaçınılmaz hale getirecek adımlar atmakta ve fakat baskı altında tuttuğu medya ile de vatandaşları Suriye olayları hakkında yanlış bilgilendirmektedir..
Suriye’de çok adil bir yönetim olduğu iddiasında değiliz, yeterli bir demokrasi olduğu iddiasında değiliz..
Ama oradaki yönetimin değiştirilmesi konusunda ABD ile “işbirliği” içinde olan “Suudi Arabistan Krallığı”nda mı yeterli demokrasi ve adalet var?.. “Katar Emirliği”nde mi var? Yada Başroldeki Türkiye’de yeterli adalet ve demokrasinin olduğu söylenebilir mi?! Silivri “Guantanamo”su önümüzde dururken.. Kameralara bakarak medya patronlarını, genel yayın müdürlerini, hatta köşe yazarlarını tehdit eden bir başbakan var iken ?!..
( Daha bu sabah Fatih Portakal’ın söylemek istediklerini -işten atılma korkusundan- nasıl ağzında gevelediğini kıvrandığını, olayın aslının farkında olanlara alttan alta mesaj vermeye çalıştığını görünce içim acıdı ona.. Ve memleketin bu haline..)
Demokrasi bahane..
Sünni Şii vs. de bahane..
ABD şimdi “Suriye’deki halkın çoğu Müslüman, oysa yönetimde Hıristiyanlar söz sahibi, bu adaletsizliktir..” diye mi Suriye’nin üstüne salıyor bizi.. Akıl kârı mı ?..
(ABD bir ülkedeki yönetimin kendisine ne kadar “uydu” olduğuna bakar; demokrasi olmuş, krallık olmuş, iktidarda işçi partisi varmış, liberaller varmış, Katolik’miş, Protestan’mış, Müslüman’mış hiç bakmaz..)
Türkiye kendi burçlarına saldıracak düşmanın yolunu açıyor, derelerine köprüler kuruyor, çukurunu tümseğini düzeltiyor yolun.. Sonunda açtığı bu yoldan geçip karşısına dikilen düşman ile yüzleşecek..
İstikbalde bir tarihte ABD uçaklarının Türkiye’nin güneydoğusundaki askeri hedeflerimizi vurduğu gün geldiğinde, karadan saldıranlar da inşasında gönüllü olduğumuz Kuzey Irak’ın peşmergeleri ile, yönetimini değiştirdiğimiz Suriye’nin yeni yönetiminin askerleri olacak.. ( Bunların bir kısmını da bu gün Hatay’daki kamplarda besleyip semirttiklerimiz, donatıp Esad’ın üstüne saldıklarımız oluşturacak)
İŞTE AKP’YE VERİLEN YETKİ BUDUR !
AKP’ye oy verenlerin verdikleri oyun sonucu da budur, Suriye teskeresine oy veren milletvekillerinin verdikleri oyun sonucu da budur..
Ki bunların içlerinde MHP vekilleri de var..
Hadi bakalım Özcan YENİÇERİ bize açıkla, “SEN NİYE BU TEZKERE’YE EVET OYU VERDİN ?!”
Sen köşe yazarısın, meramını iyi anlatabildiğin için.. Anlat biz de dinyelelim..
Hadi Bakalım Yusuf HALAÇOĞLU, sen anlat, sen de bu hareketin “AYDIN” temsilcilerinden birisin, “prof.” sun.. Sen açıkla; “SEN NİYE BU TEZKERE’YE EVET OYU VERDİN ?!”
Ya sen Sinan OGAN ?.. Sen ki “Uluslarası Siyaeet” konusunda “Strateji Uzmanı” sın, TV’lerin en çok iltifat ettiği MHP vekilisin.. Sen açıkla; “SEN NİYE BU TEZKERE’YE EVET OYU VERDİN ?!”
Sana zaten sormuyorum Meral AKŞENER.. Sana işkence de yapsalar seni bu konuda konuşturamazlar, o kadar yiğitsin.. De.. Bahçeli’ye dikilecek kadar değil..
Ötekileri zaten tanımıyorum.. Çıksınlar ortaya, işte tam zamanı, ERKEK OLAN TAŞAĞINI GÖSTERSİN !..
Tanıyalım onu.. Gür sesini duyalım, hafızamızda yer etsin..
Ya “ben evet demedim” desin..
Ya da NEDEN “EVET” DEDİĞİNİ bize de anlatmayı denesin..
* * *
Kaç kişiyle alındı bu karar ?!
Kim ne sordu, kim ne cevap verdi bu konunun istişaresinde ?
Ya da BÖYLE BİR İSTİŞARE OLDU MU ?!..
“Kavgada tokat sayılmaz” derler..
Ucunun nereye varacağı, nerede duracağı pek de belli olmayan,
BELKİ DE 3. DÜNYA SAVAŞI’NIN BAŞLANGICI OLACAK BİR SAVAŞIN ÖNÜNÜ AÇACAK OLAN İMZALARI KENDİ HÜR İRADENİZLE Mİ ATTINIZ EY MHP VEKİLLERİ?!..
“Gurup kararı” mı aldınız yoksa ?..
Peki bu k “Gurup Kararı”nı nerede aldınız, ne zaman aldınız, nasıl aldınız ?..
Tartışarak mı, konunun özüne dair müspet menfi görüşlerinizi sunarak mı ??..
Biri bana bunların yapıldığını söylesin, anlatsın, ispat etsin, dişimi kırayım..
(10 yıldır bu yanlışlara itiraz ettiğim sebebiyle de bir hicap duyayım.. )
BU ÜLKÜCÜLERİN KARARI DEĞİL..
Bu zaten 1’den fazla kişinin dahil olduğu bir karar değil..
Bahçeli sağında solunda bir iki kişiye bunu sormuş ise de onların bu konuya dahli bir irade beyanı değildir, bir fikir teatisidir ancak ve konumuz dışıdır..
MYK’da konuşulup tartışıldı mı ona bakarız..
Tartışıldı ise kim ne dedi, hangi tezi kim nasıl sahiplendi ona bakarız..
BİR İZAH VAR İSE KİMSENİN AKLINDA.. ORADA SÖYLEYEMEYEN ŞİMDİ SÖYLESİN, ŞİMDİ SAHİPLENSİN BU “EVET”İN DOĞRUSUNU..
Ülkücüler, farklı düşünebilirler, yanılgıları olabilir, lakin başkalarını da ilgilendirecek kararlar alırken hata yapmamak için istişare yaparlar, ortak akıl üretirler.. Üretmelidirler..
Şayet ülkelerine “ADALET” vaad ediyorlarsa, önce kendi içlerinde bu adaleti tesis etmelidirler..
KENDİ VİCDANLARINI HÜR VE BAĞIMSIZ TUTMALIDIRLAR !..
Bu gün ve her daim !..