Birinci Dünya Savaşı – Filistin Cephesi
57 nci Piyade Alayı, Filistin Cephesinde 4 ncü Ordu, 15 nci Kolordu, 19 ncu Piyade Tümeni kuruluşunda olup, üç Piyade Taburu, Ağır Mitralyöz Bölüğü, Hafif Mitralyöz Bölüğü, Hücum Kıtası, İstihkâm Takımı ve Humbara Topçu Takımından ibarettir.
Alay Komutanı | : | Binbaşı Hacı Mehmet Emin |
1. Tabur Komutanı | : | Yüzbaşı Ömer Fevzi |
2. Tabur Komutanı | : | Mehmet Salih |
3. Tabur Komutanı | : | Yüzbaşı Süleyman |
Alayın Kuvveti | : | 54 Subay, 3689 Erbaş ve Er, 331 Hayvan ve 2351 Tüfek ve 6 ağır Makineli Tüfekten ibarettir. |
23 Haziran 1917 tarihinde, Galiçya Cephesinden dönen 57 nci Piyade Alayı, Bakırköy’deki İncirli Çiftliğinde Çadırlı Ordugâhında, kadro teşkilatını yeniden kurmuş, eksiklerini, ikmal ve iaşesini 28 Haziran 1917 tarihine kadar tamamlamıştır.
30 Haziran 1917 tarihinde Alay, 19 ncu Tümen Komutanı Yarbay Sedat Bey tarafından teftiş edildi. Saat 09:45’de Tümen Komutanlığının 4 nolu emri alınarak kıtalara bildirildi. Emirde, Filistin Cephesine hareket etmek üzere 57 nci Piyade Alayı, 1 Temmuz 1917 tarihinden başlamak üzere 7 kafile halinde 8 Temmuz 1917 tarihine kadar Haydarpaşa’ya geçirilecekti.
57 nci Piyade Alayı, Haydarpaşa’ya naklini tamamladıktan sonra, 8 Temmuz 1917 tarihinden itibaren, müteferrik bir surette tabur tabur hareket etmiştir. Haydarpaşa’dan Pozantı’ya kadar trenle, Pozantı’dan Gülek’e kadar kara yürüyüşü, Gülek’den Mamure’ye kadar trenle ve Mamure’den Halep’e kadar da yine kara yürüyüşü yaparak, 26 Temmuz 1917 tarihinde Halep’e varmıştır.
Gerek kara yürüyüşünde ve gerekse trenle sevkiyatta, alaydan oldukça mühim denecek derecede firar olmuştur. Verilen emir gereğince gerek trende ve gerekse karada, alınan şiddetli tedbirlere rağmen firar edenlerin çoğunluğu trenden hareket esnasında kendini atmak ve iaşe istasyonlarında, konak mahallerinde gözden kayıp olmak suretiyle olmuştur.
Alay karargâhından 4, 1 nci Taburdan 395, 2 nci Taburdan 343 ve 3 ncü Taburdan 259, Ağır Makineli Tüfek Bölüğünden 66, Hafif Makineli Tüfek Bölüğünden 77, Hücum kıtasından 27, İstihkâm Takımından 21, Telefon Takımından 4 ve Küçük Topçu Takımından 6 olmak üzere toplam 1238 er firar etmiştir.
57 nci Piyade Alayı Halep çevresinde Ayn-ı Terdeki ordugâha geçerek 29 Temmuz 1917 tarihine kadar istirahat, eğitim ve ikmal işleri ile meşgul olmuştur. 30 Temmuz 1917 tarihinde Yıldırım Grubu Menzil Müfettişliğinin emri ile yeni görev yerini alır.
57 nci Piyade Alayı, 19 ncu Tümen Komutanlığının 22 Ağustos 1917 tarihli yeni emri ile 23 Ağustos 1917’de yeni ordugâh yeri olan Azaz’a hareket emrini aldı. Alay, 23 Ağustos 1917’de saat 12:00’de verilen yürüyüş emriyle, bütün teşkilatıyla Halep-Kefr-i Altun yolunu takiben Azaz’a hareket etti. 23/24 Ağustos gecesi yürüyüş devam ederek 24 Ağustos 1917’de saat 07:20’de Kefr-i Altun’a ulaşılarak Çadırlı Ordugaha girildi. 24/25 Ağustos gecesi 01:15’de Kefr-i Altun’dan Azaz’a hareket edilerek 25 Ağustos 1917 tarihinde saat 04:30’da Azaz’a ulaşıldı ve Çadırlı Ordugaha girildi. Çadırlı Ordugâha ulaşan alay, yeni ordugâhlarının tanzimiyle meşgul oldu.
Tümen emri ile Katma yöresine gelen 57 nci Piyade Alayı bir süre burada kaldıktan sonra, 15 Ekim 1917 tarihinde Şam’a geldi. 10 Kasım 1917 tarihine kadar Şam’da kaldı. Alayın 3 ncü Taburu 4 Kasım 1917 tarihinde Sina Cephesine hareket ederek, alaydan ayrıldı.
Alay, 11 Kasım 1917 tarihinde 22 nci Kolordu emrine girmek üzere Vadi-i Harar’a geldi. Sabahleyin saat 04:00’de Akir Köyünün takriben 6 km güneyinde El-Mugar Köyünde bizzat Kolordu Komutanı Albay Refet Bey ile buluşarak, alayın vazifesi ve mevcudu hakkında bilgi verildi. Daha sonra Kolordu Komutanının emriyle El-Mugar Köyünde bulunan 22 nci Kolordu ihtiyatı olarak görevlendirildi.
11/12 Kasım gecesi düşman, Akir, El-Mugar ve Katra Köyleri hizasındaki hatta taarruza geçti. 12 Kasım 1917 sabahı İngilizler, süvari keşfinden sonra piyade kuvvetleriyle El-Mugar ve Katra üzerinetaarruza başladılar. Sağ cenahta Katra sırtları üzerinde bulunan 7 nci Tümen kıtaları, hem pek hafif ve hem de düşmanın bu istikamete taarruzu daha kuvvetli olmasından dolayı 57 nci Piyade Alayını, bir taburu 7 nci Tümen sol cenahında bulunan ve Katra ile El-Mugar arasında açıklığı kapatmak üzere sevk etti. Daha sonra 7 nci Tümenin sol yanı sarılmaya başladığından diğer taburu da buraya gönderdi.
Düşmanın topçu ateşi altında yapılan bu harekâtlarda 7 nci Tümen artık yardım edebilecek bir vaziyetten çıkmıştı. Düşman piyadesi Katra sırtlarını tutmuştu. Süngü muharebesine girişen birliklerimiz düşmanı kısmen geriye atmaya ve kısmen de esir etmeye başlamıştı. Bu süngü muharebesine 57 nci Alayın 1 nci ve 2 nci Taburlarından ikişer bölük de katılmıştır.
57 nci Piyade Alayı, Kolordu Komutanlığının emri ile elde bulunan kuvvetlerin El- Mugar Köyünde himaye mevziine yetiştirilmesinin istenmesi üzerine, 2 nci Taburdan iki bölük kadar bir kuvvetle Akir Köyüne çekilerek bir himaye mevzii tuttu. O sırada düşman süvarisi El-Mugar ile Katra arasındaki ovadan Katra sırtlarında bulunan ve çekilmekte olan birliklerin yan ve gerilerine şiddetle saldırıya geçmişti.
Bu esnada 57 nci Piyade Alayının 1 nci Taburunun henüz harbe girmeyen Makineli Tüfek Bölüğü ile ihtiyatta bulunan iki bölüğü, düşman süvari kolları üzerine ani ve şiddetli bir ateş açıp, düşman süvarisini büyük zayiata uğratarak geldikleri yere sürdü. Fakat düşman piyade kuvvetleri bütün hâkim mevzileri süngü hücumuyla elde etmiş bulunuyordu. 1 nci Tabur bulunduğu mevzide geceyi bekleyerek geçirdi, daha sonra verilen emir üzerine Ramle doğrultusuna çekilerek alaya katıldı.
Akir Köyünde himaye mevziinde bulunan 2 nci Taburla, alayın diğer bağlılarından kalan 150 erden ibaret kuvvetle, Katra sırtları üzerinden inerek Akir Köyü doğrultusunda ilerleyen düşman süvari kuvvetleriyle muharebeye başladı. Düşman süvarileri yaya muharebesi yapmak zorunda bırakılmıştı. Bu suretle Akir Köyüne kadar sokulmuştu. Burada 2 nci Taburun sonradan yetişerek mevziiye girmiş olan Mitralyöz Bölüğü, düşmanın taarruzunu durdurmayı başardı. Bir saat süren çarpışmadan sonra düşman süvarisi gecenin başlamasından yararlanarak Katra doğrultusuna çekildi.
12/13 Kasım 1917 tarihinde 57 nci Piyade Alayı, Kolordu Komutanından izin alınarak Ramle’nin 4 km. batısındaki Bi’rüssalem üzerine çekildi. O günkü yapılan muharebede alayın mevcudu Makineli Tüfek Bölükleriyle birlikte 270 erden ibaretti.
Muharebeden önce alayın mevcudu 950 olduğu düşünülürse, esir, yaralı ve şehit olarak muharebede alayın zayiatı 680 ere ulaştığı görülür.
57 nci Piyade Alayı Bi’rüssalem’de Kolordunun emriyle 16 ncı Tümen emrine verildi. Alay, Ramle’nin 4 km. güneyinde bulunan Tümen karargâhına hareket etti ve karargâha katıldı. Kolordunun Cülcüliye-Bayaridi hattı üzerine çekilmeye başlamasıyla, 57 nci Piyade Alayı da 14/15 Kasım 1917 gece yarısı, 16 ncı Tümen ile birlikte Cülcüliye üzerine çekildi.
15 Kasım 1917de alay, kendisine tahsis edilen cephenin tahkimatıyla uğraştı. Hattını yeniden teşkil ederek kuvvetlerini yerleştirdi. Alayın toplam mevcudu 560 er idi. 16 ncı Tümen, tuttuğu cephesini 54 ve 7 nci Tümenlere devrederek 22 nci Kolordunun ihtiyatını teşkil etmek üzere Miske Köyüne çekildi.
24 Kasım 1917 tarihinde düşman kuvvetlerinin Avce Nehrini geçerek Hadar Köprüsüne ani baskın yapmak suretiyle. Şeyh Munis Köyünü ele geçirmesi üzerine 22 nci Kolordunun 3 ncü ve 7 nci Tümenleri muharebeye başladı. 16 ncı Tümenin emriyle 57 nci Alay Hadar Köprüsü istikametine hareket etti.
25 Kasım 1917 tarihinde 22 nci Kolordunun yapmış olduğu muharebe başarılı olmuş ve düşman süvarisi ve piyadesiyle yapılan muharebe ve süngü hücumunda bir kısmı esir edilerek hareketsiz hale getirildi.
27 Kasım 1917 tarihinde 22 nci Kolordu Kumandanı Albay Refet Beyden alınan emir üzerine 57 nci Piyade Alayı, Kırmızıtepe’nin 1 km. batısında Topağaç istikametinde, 20 nci Tümenin taarruzunu geliştirmek ve aynı zamanda sağ tarafını himaye etmek üzere Milis Köyünün batısından taarruz emrini aldı. Alay emri aldıktan sonra yürüyüşe başladı. Geçilecek mıntıka tamamen düşman topçusunun ateşi altında ve Milis Ovası üzerinden olacağı için, alay kısım kısım ve süratle gecenin karanlığından istifade ederek yürüyüşünü tamamladı.
28 Kasım 1917 tarihinde geceleyin icra edilen keşif hareketleriyle, düşman kuvvetlerinin zayıf bir halde olduğuna kanaat getirilerek bir baskın taarruzu yapılması kararlaştırıldı. Taarruzun sabahın erken saatlerinde yapılması Tümen Komutanına arz edilmiş, fakat diğer birliklerle beraber taarruz edilmesi için üst makamdan emir beklendiğinden geç kalınmıştır. 57 nci Piyade Alayı her ne kadar iyi gizlenmiş ise de güneşin doğması ile düşman birlikleri tarafından görülerek, topçu ateşine maruz kalmıştır. Erlerden 20 den fazla şehit ve 30 hayvan telefatı verildi.
Alay, alınan emir üzerine 29 Kasım gününü keşif ve tahkimat faaliyetleriyle geçirdi. Erler siperlere, hayvanlar da gerilere alındı. 29/30 Kasım gecesinde her taburdan bir bölüğün katılımıyla sağlanan bir kuvvetle, düşman siperlerine bir keşif taarruzu yapıldı. Bölükler düzenli ve cesaretle düşmana yaklaştılar, rast geldikleri tel örgüleri keserek açtıkları gedikten düşman siperlerine süngü hücumu yaptılar. Fakat düşman yanlara yerleştirdiği mitralyözlerle, bu kuvvetin yarısını şehit ettikten sonra arkalarından dolaşarak sağ kalanları da esir ettiler. Başarısızlıkla sonuçlanan bu keşif taarruzu sonucunda geriye sadece 1 subay ve 29 er gelebilmiştir.
57 nci Piyade Alayı yeniden 20 nci Tümen emrine verildi. Bu başarısız taarruzdan sonra, taarruzdan vazgeçilerek tutulan hat üzerinde müdafaaya karar verildi ve tahkimata başlandı. Alayın yaptığı tahkimatın fevkalade olması nedeniyle, düşman bu cepheden yapmak istediği her teşebbüste başarısız olmuş ve büyük zayiatlara maruz kalmıştır.
27/28 Aralık 1917 gecesi düşmanın yaptığı taarruz sonucu, İstihkamtepesi ile Kırmızıtepe düşman kuvvetlerinin eline geçti. Bu durumda 57 nci Piyade Alayı, düşmanın Kırmızıtepe’den gelen yan ateşine maruz kaldı. 22 nci Kolordunun emriyle 57 nci Piyade Alayı geceleyin Cülcüliye ve Kefersabe üzerinden kısmen hazırlanmış olan ikinci mevziiye çekildi. Alay Sebya Köyünün 2 km. güneyindeki bir cephede tahkimata başladı. Alayın mevcudu 420 kadardı.
10 Mart 1918 tarihinde alayın mensup olduğu 19 ncu Tümen, 22 nci Kolordu emrine girerek Nablus’dan Tabsur ve Seyittâli hattı üzerine gelmişti. Bunun üzerine 57 nci Piyade Alayı 20 nci Tümenin emrinden çıkarak, 19 ncu Tümen emrine geçti. 3 ncü Piyade Taburunun da alaya katılmasıyla, alayın muharip mevcudu 750’ye yükseldi.
19 ncu Tümen, Cülcüliye-Keferkasım hattında bulunan 7 nci Tümenle değiştirildi. 57 nci Piyade Alayı, 25 Temmuz 1918 tarihinde Keferkasım’ın güneyinde Kartaltepe’de mevzilendi. Bu tarihten cephenin düşüş tarihine kadar cephede önemli bir olay meydana gelmemiştir. Alay bu cephede mevzilerini her zaman elinde bulundurmuş ve ara sıra düşman keşif kollarının girişimlerini etkisiz hale getirmiştir. Genellikle tahkimat faaliyetleri ile meşgul olmuştur.
57 nci Piyade Alayı, 19 ncu Tümen Cephesinin merkezini meydana getiriyordu. Sağ yanda 72 nci Piyade Alayı, sol yanda 77 nci Piyade Alayı bulunuyordu. 57 nci Piyade Alayı 7 km.lik bir cephe tutmuştu. Sağda 3 ncü Tabur ve solda 2 nci Tabur bulunuyordu. 1 nci Tabur alay ihtiyatı olarak Keferkasım köyünün kuzeyindeki dere içerisinde idi. Yapılan gözetleme ve keşif faaliyetleri sonucunda düşmanın süvari ve topçu hareketlerinde artış olduğu anlaşıldı, Re’sülayn ile Mecdelyaba arasındaki dereden iki bölük kadar düşman piyadesinin o bölgedeki siperleri tuttukları, 77 nci Piyade Alayının cephesindeki Kikirik beresi ve Merçkesve bölgesinde birkaç düşman piyade taburunun batıdan doğuya doğru yürüyüş yapmakta oldukları görülmüş ve 19 Eylül 1918 tarihinde büyük bir taarruz yapacakları haber alınmıştı. Buna karşı mümkün olan bütün hazırlıklar yapılmıştır. Taarruzdan bir gün önce 57 nci Piyade Alayının genel kuvveti; 570 tüfekli muharip, 8 otomatik ve 18 makineli tüfek ile 4 humbara topundan ibaretti.
Düşman taarruzu, 18/19 Eylül 1918 gecesi 19 ncu Tümenin sağ yanında sahil kıyısında bulunan 22 nci Kolordu cephesine olağanüstü yoğun bir topçu ateşi ile başladı. Bu ateş etkisiyle telefon bağlantıları hasar gördüğünden, haberleşme durdu. Saat 05:00’e kadar durumdan haberdar olunamadı. Bu sırada gittikçe artan şiddette topçu ateşi 57 nci Piyade Alayı cephesinde de başladı. Ortalığın ağarması ile birlikte topçu ateşi kesildi, düşmanın piyade taarruzu başladı. Güneyden kuzeye doğru yapılan düşman taarruzu 57 nci Piyade Alayı tarafından görülemiyordu. Saat 08:00’e doğru düşmanın taarruzu doğu tarafından 77 nci Alay cephesi yönünden Vadi-i Riyah’a doğru ilerledi. Düşman kuvvetleri, 57 nci Piyade Alayı cephesinde Vadi-i Riyah’ın güney eteklerinden kademe halinde 2 nci Tabur mevzilerine doğru ilerledi. Solda Küçük Beşiktepe’de bulunan 7 nci Bölüğün cephesindeki Sürgütepe’de yapılan muharebelere rağmen, Sürgütepe düşmanın eline geçti. Beşiktepe’de bulunan 7 nci Bölüğe Ekiztepelere çekilmesi emri verildi. Soldaki 2 nci Tabur kuşatılmak tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Yapılan muharebelerde 2 nci Tabur cephesi olan İncirtepe de düşmanın eline geçti. İncirtepenin düşmesinden sonra 7 nci Bölük geri çekilmek zorunda kaldı. Düşman Beşiktepelere doğru ilerlemekte idi.
2 nci Tabur Cephesinin bu suretle düşmesi üzerine, Kefersalim üzerinden geçen ikinci hattın hemen bir bölükle tutulması ve 2 nci Taburdan oluşan kuvvetlerle birlikte düşmanı bu hattın ilerisinde durdurmaları emri verildi.
Düşman topçusu Keferkasım Köyünü şiddetli topçu ateşi altında bulundurduğundan 2 nci Taburdan erler, Keferkasım’ın batı yönünden çekilmek zorunda kaldı. İhtiyat taburundan gönderilen bölük, Keferkasım’a varmadan önce düşman bu köyü ele geçirdi. Bu sırada durum pek güç bir safhaya girmişti.
İncirtepe’nin düşmesinden sonra ileri mevzii olan Beşiktepeler’de bulunan bölüğümüz de, düşman tarafından arkası çevrilerek ilerden ve geriden iki ateş arasında kaldı ve bir çok kayıptan sonra düşmana esir düştü.
İncirtepe’nin düşmesi diğer tepeleri de tehlikeye düşürdüğünden burada bulunan birlikler pek güçlükle Kayıktepe üzerine çekildi. 3 ncü Tabur Kayıktepe’de bulunan bölüğü ile birlikte düşmanın sol yanını ateş altına alarak bu hat üzerinde durdurdu. İhtiyatta bulunan 1 nci Taburun Komutanı 72 nci PiyadeAlayı ile arasının açıldığını ve sol yanının düşmanın kuşatması altında bulunduğunu bildirmesi üzerine, taburun elde kalan bir bölüğü de arayı kapatmak için kullanıldı. Tekrar hazırlanan bir bölüğünde Keferkasım Deresinin sol sırtlarında mevzi alarak düşmanı durdurması emri verildi.
57 nci Piyade Alayı bu suretle düşmanı Kefersalim üzerinde durdurarak. Kayık ve Fıstıktepelerle ihtiyat taburunun bulunduğu sırtlar üzerinden geçmek üzere bir cephe meydana getirmeyi başardı. Sonradan Yüksektepeye gönderilen alay ihtiyatındaki yarım hücum takımı ile iki mitralyöz, Keferkasım Köyü ve yöresini daha etkili ateş altına aldı. Düşman Keferkasım Köyünün biraz ilerisinde tutmuş olduğu mevziiyi bir çok Ölü ve yaralı bırakıp, perişan ve düzensiz bir şekilde terk ederek çekilmeye başladı.
Tümen Komutanı, bulunulan hattın bütün imkanlarla savunulmasını emretti. Düşman Keferkasım’ı geriden gönderdiği bir tabur kuvvetle tekrar tuttu ve Keferkasım’ın doğu yönünden bir alay kadar kuvvetle ihtiyat taburunun bulunduğu sırtları geriden ve yandan kuşatmaya başladı. Keferkasım’ın batısından ve Kayıktepe üzerinden diğer bir taburla Fıstıktepe üzerine yürümeye başladı. Yüksektepe’de bulunan bir mitralyöz ile hücum takımı komutası altında bulunan iki manga piyade kuvveti, düşmanı şiddetli ateşleri ile karşılayarak çok kayıp verdirmeyi başardı.
Düşman topçusu bu önemli Yüksektepe’yi yoğun topçu ateşi altına almakta gecikmedi ve mitralyözlerini buradaki birliklerimizin üzerine çevirerek bu tepede bulunan kuvvetlerimizin hepsini şehit etti. Takım Komutanı da yaralı olduğu halde dört beş erden başka kimse kalmadı. Bunları takviye edecek kuvvet de üç beş erden ibaret olduğundan, düşmanı durdurmak mümkün olmadı.
19 Eylül 1918 tarihinde Alay Komutanı tarafından ihtiyat taburuna Yüksektepe üzerine çekilmesi için emir verildi. Durum itibari ile bu taburun ve 2 nci Taburdan çekilebilen kuvvetlerin Yeditepeler ve Yüksektepe üzerine çekilmesine olanak kalmadığından düşman, her iki taraftan burada bulunan kuvvetlerimizi tamamen kuşatarak daha gerilere sarkmaya başladı. Sağ tarafta bulunan 3 ncü Taburun özellikle 10 ncu Bölük Komutanının dayanma ve cesaretli davranışı ile düşman sağ tarafta ilerlemeyi başaramadı. Sol tarafta bulunan 77 nci Alayla bağlantı büsbütün kayıp olduğundan bu yönde düşman ilerlemeye devam etti. Cephedeki genel durumun zorluğu 57 nci Piyade Alayının önemini artırıyordu. Öğle vakti alay karargâhı 300 metre gerideki Şahintepe gerisine alınmak zorunda kalındı. Elde bulunan 3 ncü Taburun da bu tepeler üzerine çekilmesi emredildi.
57 nci Piyade Alayı, düşmanın bir tugay seviyesindeki kuvvetlerle Vadi-i Kana girişine ve kuzeye doğru uzanmış olan sırtlar üzerine hayli ilerlemiş olduğundan ve alayın tamamen gerisinin çevrilerek kuşatılması tehlikesi ile karşı karşıya kaldığından zorunlu olarak Vadi-i Kana’nın kuzey sırtları üzerine çekildi.
Düşman, taarruzunu sürdürerek 57 nci Piyade Alayının bulunduğu sırtlar üzerine doğru ilerlemeye başladı. Alay, 3 ncü Tabur ve diğer taburlardan ele geçen erlerle birlikte düşmana karşı şiddetli çarpışmalara katılarak kademe kademe Harabatül- Gurun üzerine doğru çekildi. Akşama doğru düşmanın taarruz harekâtının yavaşlamasıyla, 57 nci Piyade Alayı burada savunma için hazırlıklarını tamamladı. 77 nci Piyade Alayı da kurtulabilen erleri ile 125 nci Piyade Alayının bir taburu da geceyi burada geçirdi.
20 Eylül 1918 tarihinde sabahleyin düşmanın piyade kuvvetleri, 57 nci Piyade Alayının bulunduğu bölgeye taarruza geçti. Her iki alay öğleye kadar üç hat üzerinde oldukça şiddetli çarpışmalarla Gurun Köyünün bir kilometre doğusundaki sırtlarda düşmanı durdurmayı başardı.
19 ncu Piyade Tümen Komutanlığının emirleri ile alaylar Gurun Köyünün iki kilometre doğusunda toplandı. Toplanan alaylar Nablus doğrultusunda harekete başladı. Fındık Köyü doğrultusundan geçerken düşmanın ani piyade ve mitralyöz ateşi ile karşılaşılarak, Süvari Bölüğü dağıldı. 57 nci Piyade Alayı açılarak uygun sırtlar üzerinde mevzi aldı. Düşmanla bir saat çarpışmadan sonra tümen birlikleri bütünü ile geçinceye kadar burada savunmada kaldı. Arkadan gelen 16 ncı Tümenle birlikte gece yarısından sonra Nablus’a hareket etti. 16 ncı Tümen Nablus’un güney sırtlarında, 19 ncu Tümen de Nablus’un kuzey sırtları üzerinde savunma mevzii tuttu.
Bisan’ın düşmesi ve 7 nci Ordu birliklerinin Beyt-i Haşan doğrultusunda çekilmeye başlamış olmasından dolayı, 16 ve 19 ncu Tümenlerin de Nablus’u savunmadan vazgeçerek aynı doğrultuda hareket etmesi emredildi.
22 Eylül 1918 tarihinde 57 nci Piyade Alayı Samriye Köyüne geldi. Şeria Nehrini Tel Ahmer’deki geçitten geçmek için hareket edildi. Düşman uçaklarının faaliyetleri dolayısı ile geçit o gün geçilemedi. 23 Eylül 1918 günü Berar geçidinden geçmeye karar verildi. 16 ncı Tümen de bulunulan yere geldi.
Yapılan gözetleme faaliyetleri sonucunda düşman süvarisinin birliklerimizin üzerine doğru geldiği haber verildi. Tümen Komutanının emriyle, birliklerin hareketlerini durdurarak, düşman süvarisine karşı mevzi almaları emredildi. Düşman süvarisine, ateşle karşılık verilerek yaya muharebesine mecbur edildi. Bir buçuk saat kadar çok şiddetli çarpışma ve muharebeden sonra düşman süvarisi, hem erlerin ve hem de mitralyöz bölüklerinin cephanesinin bitmiş olmasından yararlanarak zayıf bir noktayı yardı ve mızrak hücumu ile cephedeki erlerin silahlarını ellerinden attırdı. 16 ve 19 ncu Tümenin er ve subaylarını esir ederek Bisan’a götürdü. 23 Eylül 1918 tarihinde 57 nci Piyade Alayı da esir oldu.
57 nci Piyade Alayı, 29 Temmuz 1917 tarihinden 23 Eylül 1918 tarihine kadar Filistin Cephesinde bulunmuş ve bir çok muharebeye katılmıştır. Özellikle Nablus Meydan Muharebesinde kahramanca savaşmış, bir çok güçlüklere göğüs germiştir. Bu muharebelerde hemen hemen mevcudunun 3/4’den fazlasını kaybetmiş ve muharebe gücünü yitirerek İngilizlere esir düşmüştür.
[1] Bu bölüm 57 nci Piyade Alayı’nın Filistin Cephesindeki Harp Ceridesinden yazılmıştır.
Atalarımızın bu kahramanlıkları bizleri hep gururlandırdı 57.alay Çanakkale’de, Filistin’de her yerde en önemlisi TÜRK MİLLETi nin kalbinde hep yaşadi ve ilelebet yaşayacaktır.Benim iki dedem şehit. Babamın babası Mal Ömer oğlu Ahmet Günyürdü köyü Tarsus . ÇANAKKALE’DE ARİBURUNda onu kayıtlardan biliyoruz. Annemin babası Ürün ALİ Torunu MOLLA AHMET OGLU MEHMET bu dedemin Filistin cephesinde şehit olduğunu söylemişler.nekadar araştırma yaptık ama bilgilere ulaşamadım. Bürokrasi yeterli olmadığı için.insallah hükümetimiz bunlara bir çözüm bulacaktır.Sizleri bu çalışma kartınızdan dolayı.kutluyorum.Minnet duyuyorum.
Alay komutanı binbaşı Mehmet Emin Bey öz dedem olur, maalesef çok fazla kayıt yok.
Mehmet emin bey , görür müsünüz bılmıyorum. Fakat , ben hacı Mehmet emin bey ile ilgili araştırma yapıyorum. Kendisi de Galiçya’da savaşmış burada anlatıldığı gibi. 2 defa yaralanıyor. Yazdığı mektuplar var Avusturya arşivinde. Bu mesajı görürseniz lütfen benimle irtibata geçer misiniz? Çok memnun olurum. Mail adresim
onurcansar@gmail.com