Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Büyük Hun Devleti

0 18.195

Yazılı belgelere dayanan Türk tarihi, Hunlar ile başlar. Hunlardan çok önce Çin’de, Hindistan’da, Mezopotamya’da ve Anadolu’da Türk kültürünün izlerine rastlanmış ise de, Türklüğün eski çağlarına dair araştırmalar henüz tamamlanmış ve kesin bir sonuca ulaştırılmış değildir. Fakat, eski medeniyetlerden kalan dil örnekleri (msl. Sumerce), bu medeniyetleri yaratan kavimlerin Orta Asya kökenlerine dair sağlam deliller oluşturmaktadır.

Hunlar, tarih sahnesine teşkilâtlı ve güçlü bir devlet olarak çıkmışlardır. Hun Devleti’nin ne zaman kurulduğu kesin olarak tespit edilememiştir. Eski Çin tarihçileri, M.Ö. XIV-IV. yüzyıllar arasında bazen büyümüş, bazen parçalanıp küçülmüş bir Hun Devleti’nin varlığından söz ederlerse de, bu dönemi aydınlatacak tarihî belge bulamamışlardır.

Tarihin erken dönemlerinde Çinliler, kendi kabuğunun dışına çıkamayan ve kendi devletlerinden başka devlet tanımayan bir millet idiler. Onlara göre Çin, bir “Orta Devlet” (Chung-kuo) idi. Bu devletin etrafı da “barbar” ve düşman kavimlerle çevriliydi. Bundan dolayı Çinliler, uzun süre ülkelerinin kuzeyinde bulunan kavimleri birbirinden ayırmaya bile lüzum görmemişler, hepsini “Jung, Ti, İ, Man, Hu” gibi genel isimlerle anmışlardır.

Çin yıllıklarının kesin kayıtlarına göre, Hunlar, ilk defa M.Ö 318 yılında devletler arası mücadelelere katılmaları dolayısıyla görülür. Onlar, bu tarihte dört Çin beyliği (Han, Chao, Wei, Ch’u) ile bir ittifak kurarak, başka bir Çin beyliği olan Ch’in’e (Çin) saldırmışlardır. Bu olay bize, M.Ö. IV. yüzyılın sonlarından itibaren devletler arası ilişkilerde yerini almış, güçlü bir Hun Devletinin bulunduğunu göstermektedir. Bu sırada, Hun Devleti’nin merkezi Orhun ve Selenga nehirlerinin kaynak havzası olan Ötüken ormanı (Ötüken yış) idi. Adları, Çin Yıllıklarında “Hsiung-nu” şeklinde söylenmekteydi. “Hsiung-nu” sözü de, “kavim, halk, topluluk” anlamına gelen Türkçe “Kun” veya “Kün” (Hun) kelimesinin Çince söylenişi idi. Çünkü, Çinlilerin Hsiung-nu şeklinde yazıp söyledikleri bu topluluğun adı, Soğdça metinlerde ve Batı kaynaklarında genellikle “Hun” şeklinde yazılmıştır.

M.Ö. 1050-247 yılları arasında Çin Devleti’ni, soyca Türk olan Chou (Cov) hanedanı temsil ediyordu. Chou Devleti, merkeze şeklen bağlı derebeyliklerden meydana geliyordu. Bu yüzden Chou Devleti kendi içinde bir bütünlük arz etmiyordu. Derebeyliklerin sayısı da gittikçe artıyordu. M.Ö. 500 yıllarında Çin’deki derebeylik sayısı 1000’e ulaşmış bulunuyordu. Derebeylerin hepsi, Chou imparatorlarına karşı bağlılık hislerini tamamen kaybetmiş durumdaydı. Chou hanedanının da bunlar üzerinde hiçbir otoritesi kalmamıştı. Daha doğrusu Chou hanedanı, bunları itaate zorlayacak askerî bir güce sahip değildi. Her biri, bir devlet başkanı gibi müstakil hareket ediyordu. Bu durum Çin’deki siyasî istikrarı bozmuş ve derebeylikler arasında asırlarca sürecek hâkimiyet ve üstünlük mücadelesine yol açmıştır. M.Ö. 481-256 yılları arası Çin’de iç mücadelenin en yoğun olduğu bir dönemdir. Tarihçiler bu döneme, “savaşçı devletler devri” adını vermişlerdir. Bu dönemde Çin derebeylikleri arasındaki hâkimiyet ve üstünlük mücadelesi, genellikle kuzey-güney ekseni ile doğu- batı ekseninde yer alan derebeylikler arasında cereyan etmekteydi.

Çin derebeylikleri arasında meydana gelen hâkimiyet ve üstünlük mücadelesi, Çin’in siyasî bütünlüğü açısından müspet sonuç vermiştir denilebilir. Zira, derebeyliklerden bazıları, komşu yüzlerce derebeyliği ortadan kaldırmak ve topraklarını ilhak etmek suretiyle güçlü birer krallık haline geldiler. Böylece, M.Ö. III. yüzyılın ikinci yarısına doğru Çin’deki devlet sayısı 14’e, daha sonra da 7’ye inmiştir. Bu devletler arasında en güçlüleri Kuzey Çin’de ortaya çıkmıştır. Bunlar, “Yen, Ch’in (Çin) ve Chao (Cav) ” devletleridir.

Kuzey Çin’de ortaya çıkan devletler sadece kendi aralarında değil, aynı zamanda Çin’in kuzeyindeki kavimlerle de mücadele etmişlerdir. Çünkü, Kuzey Çin’deki iç mücadeleye, Çin’in kuzeyinde bulunan kavimler de karışmışlardır. Esâsen Çin tarihinde en çetin savaşlar, Kuzey Çin’deki devletlerle kuzey kavimleri arasında cereyan etmiştir. Çin’in kuzeyinde “Hien-yün veya Hun-yü” adıyla anılan Hun Türklerinin ataları bulunuyordu.

Prof. Dr. Salim KOCA

Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.