Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Bağımsızlıktan Günümüze Türkmenistan’da İktisadî Kalkınma Stratejisi Ve Abadancılık

0 11.517

Mehmet Seyfettin EROL

SSCB’nin dağılmasıyla birlikte bağımsızlığın getirdiği ilk sıkıntıları daha çok ekonomik alanda yaşayan Orta Asya cumhuriyetlerinden biri olan Türkmenistan, bugüne kadar ülkede uygulamaya koyduğu kalkınma ve istikrar programlarıyla önemli bir mesafe katetmiştir. Dolayısıyla, bu çalışmanın temel amacı Türkmenistan’ı kalkındırmak ve halkını hem üretim hem de kişi başına milli gelir açısından gelişmiş ülkelerin seviyesine çıkarmayı hedefleyen programları irdelemek ve Türkmenistan ekonomisinin son aşamada geldiği noktayı ve bundan sonraki hedeflerini ortaya koymaktır.

Giriş

Türkmenistan, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri (SSCB) içerisinde ekonomik olarak nisbeten geride kalmış cumhuriyetlerden birisi olup, Moskova’ya bağlıyken bugün, bağımsızlık sonrası, doğalgaz yatakları, 700 milyon tonluk petrol rezervi ve az nüfusu ile bir refah ülkesi olabilecek, politik değişim için gerekli istikrarı sağlayabilecek, hızlı ekonomik gelişmeye diğerler cumhuriyetlerden daha yakın bir ülke konumundadır.

Ülkesinin dış politikasında, bağımsızlık sonrası temel iki politikayı başlatan Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı, “Açık Kapılar Politikası” ile Türkmenistan’ın petrol, doğalgaz ve diğer yeraltı zenginliklerini kullanarak yabancı yatırımcıları ve sermayeyi ülkesine çekerken diğer yandan da, “Pozitif Tarafsızlık Politikası” ile de ülkesinin bağımsızlık ve tarafsızlığını ifade etmekte, bu konudaki kararlıklarını sergilemektedir.

Bu bağlamda, Bağımsız ve Daimi Tarafsız Türkmenistan Devleti’nin kalkınma stratejisinin temelini oluşturan “Abadancılık” programları, Türkmenistan’ı ilerletmenin ve daha yüksek düzeye getirmenin ilk adımlarını oluşturmaktadır. Türkmenbaşı’nın gelecekle ilgili projelerini kapsayan “Abadancılık Programı”, devletin iktisadi bağımsızlığının kazanılmasını, özellikle gıda ihtiyacında dışa olan bağımlılıktan kurtulmayı, yapısal ekonomik değişimin tamamlanmasını, yeni üretim tesisleri yapıp bunları geliştirmeyi, bu temelde Türkmenistan’ın milli parası olan “Manat”ı stabilize etmeyi, piyasa ilişkilerinin ve serbest girişimciliğin geliştirilmesiyle yabancı sermayeyi çekmeyi öncelikli hedefler olarak tespit etmiştir. Dolayısıyla, önemli temel sanayi alanlarına yani, petrol, doğalgaz alanları ile bu sektördeki tesis ve işletmelerin hızlı bir şekilde geliştirilmesine öncelik verilmektedir.

Abadancılık siyasetinin temelini “Yeni Ziraat”, “Yeni Eğitim”, “Sağlık”, “Rafineriler”, “Yeni Yerleşim”, “1000 Gün”, “Türkmenistan’ın Petrol ve Doğalgaz Sanayisi’ni 2020 Yılına Kadar Geliştirme Planı” ve “Ruhname” gibi milli sektörel reformlar oluşturmaktadır. Bu programın gerçekleştirilebilmesi için gerekli yasal mevzuatlar da kabul edilmiştir.

Ülkenin bağımsızlığından günümüze aşağıdaki alanlarda reformlarda bulunmuştur;[1]

  1. Yatırımlarda öncelikler belirlenmiştir. Öncelik sırası, enerji sektörü, tarım sektörü, sosyal sektör ve uluslararası ulaşım ve iletişime verilmiştir.
  2. Piyasa ile ilgili mevzuat düzenlemeleri kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur.
  3. Vergilendirme, bütçe, kredi ve parasal alanlarda temel reformlara gidilmiştir.
  4. Bütçe yönetimi için hazinede düzenlemeler yapılmıştır.
  5. Stok ve döviz kurunda düzenlemelere gidilmiştir.
  6. Dış ekonomik faaliyetler geliştirilerek belirli bir düzene koyulmuştur. Devlet Mal Değişimi ve Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı kuruldu.
  7. Yatırım politikasını formüle etme ve yabancı sermayeyi ülkeye çekmek amacıyla Yabacı Yatırımlar için Resmi Ajans (State Agency for Foreign Investment-SAFI) kurulmuştur.
  8. Yerli ve yabancı müteşebbisleri teşvik etmek amacıyla 10 serbest bölge belirlenmiştir.
  9. Fiyatların liberalizasyonuyla beraber bazı önemli mal ve hizmetlerin perakende ticareti devlet kontrolünde tutulmuştur. Gelecekte devlet kontrolünün tamamen kaldırılması hedeflenmiştir.

Girişimciliği desteklemek ve özel işletmeleri geliştirmek amacıyla da özelleştirme programı hazırlanmıştır.

I. 10 Yıl Abadancılık: Temel Dönemler, Uygulamalar ve Hedefler

1994 yılı Ocak ayında Halk Maslahatı’nın kararı ile tastik edilen “10 Yıl Abadancılık” (10 Yıllık İstikrar Programı), Türkmenistan’ın iktisadi gelişme hedeflerini belirlemekle beraber, onun iç ve dış siyasetinin temel hedeflerini, yönlerini de tespit etmekte ve cemiyetleşmesinde önemli bir rol oynamaktadır.

Bu hareketi ve programı başlatan Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşı aynı zamanda ülkede “Milli Kalkınma Hareketi Lideri” olarak da kabül edilmektedir. 10 Yıllık İstikrar ve Kalkınma Programı’ndaki temel hedefler şu şekilde sıralanmaktadır:[2]

  • Tarım sektörünü geliştirmek.
  • Milli eğitimde reform hareketlerini başlatmak.
  • Savunma kapasitesini arttırmak (Harp tekniklerini geliştirmek).
  • Petrol, gaz ve diğer mevcut yeraltı zenginliklerinden faydalanmak.
  • Mevcut sanayi dallarını geliştirmek.
  • Ticaret ve işletme hayatını dünya standartlarına çıkartmak.
  • Diğer devletlerle ticari ve iktisadi alanlarda işbirlikleri kurmak.
  • Birçok devletin uygulamış olduğu “İktisadi Kalkınma Modelleri”ni, ülkenin yapısına uygun bir şekilde alıp, tatbik etmek.
  • Mülkiyeti devletten alıp özel mülkiyete vermek ve özel mülkiyete azami önem göstermek.
  • Serbest Pazar Ekonomisi’ni yerleştirmek ve geliştirmek.
  • Halkın refah seviyesini yükseltmek.

Yukarıda adı geçen bu hedeflerin gerçekleştirilmesi, Türkmenistan ekonomisinin 2002 yılına kadar olan kısa vadeli hedeflerini oluşturmaktadır.

Söz konusu program, 17 Ocak 1994’teki kabulünden başlayarak, halihazırda 2002 yılı sonuna kadar geçerli sosyo-ekonomik hedef ve programları somut proje ve büyüklüklerle adeta bir aksiyon rehberi biçiminde ortaya koymaktadır. Plan iki ana zaman perspektifinde temellendirilmiştir:

  • 1994-1996 yılları için, “Sosyo-Ekonomik Kalkınma Programı” ve
  • 2002 yılına kadar öngörülen gelişmeler (2002 hedefleri).

1996 yılına kadar süren ilk modül, Türkmen uzmanlarca on yıllık planın ilk temeli ve adeta hız kazanma platformu olarak değerlendirilmiştir. İlgili bakanlık ve dairelerin kurulmasının yanı sıra, mahalli idarelerle de işbirliği içinde koordineli çalışma sisteminin benimsendiği bu ilk aşamada yalnızca mahalli düzeyde ve Türkmen vatandaşlarının katılımına açık bir yaklaşım öngörülmüş, yabancı sermayenin özelleştirilen kuruluşlara ortaklığı arzulanmıştı. Milli para “manat”ın kabulü, özelleştirme faaliyetleri ve yasal yapı ile mevzuattaki yeni düzenlemeler hep, söz konusu hedefler doğrultusunda öncelik tanınan faaliyetlerdir. Yine planda, 2002 yılına kadar sanayide 3, ziraatte 2.4 ve hizmet sektöründe de 3 kat bir artış hedeflenmiştir.[3]

Planın sacayaklarından birisini de, tarımsal politika ve uygulamalar oluşturmaktadır. Bu alandaki öncelikli hedef, gıda konusunda ülkenin kendine yeterli hale getirilmesi olup, 1993 yılında elde edilen toplam tahıl rekoltesinin bir milyon tonu aşması, plan hedeflerinin ulaşılabilirliği hakkında ümitvar beklentileri desteklemiştir. Keza et üretiminde sağlanan %10’luk, sür üretiminde sağlanan %11’lik yıllık artışlar, gene planın realizasyonu bakımından olumlu işaretler olarak değerlendirilebilir. Yeniden yapılanma işinin önemli bileşenlerinden birisi olan inşaat sektöründeki gelişmeler de, yabancı firma (ağırlıklı olarak Türk firmaları) yardım ve yükleniciliği altında, kısa zamanda tamamlanan projeler ile canlı bir sektörün varlığını göstermektedir.

İlk üç yıllık süre içerisinde (1993’ten başlayarak) Türkmenistan’ın gayri safi milli hasılasının (GSMH) %45.3, kişi başına milli gelirin ise %35 oranında arttırılması hedeflenmiştir. GSMH’de planlanan toplam ürün artışının yarısının sanayi sektöründe gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. 2002 yılına kadar ülkedeki GSMH’nin 1992 yılına göre 3 kat artması (yaklaşık %200 oranında) beklenmektedir. Bu durumda, imalat sektöründe üç misli bir büyüme hedeflenmiştir.[4] “Türkmenistan’ın Petrol ve Doğalgaz Sanayii’ni 2002 Yılına Kadar Geliştirme Hakkındaki Program”a uygun olarak, gaz üretim ve depolama tesisinin eklenmesiyle, petrol çıkarımının önce 9 milyon tona, daha sonra, 2020 yılına kadar ise 28 milyon tona çıkarılması hedeflenmiştir.

Türkmenistan, kalkınma ve büyük hamle hedefi doğrultusunda dört tane boru hattının inşasını planlamıştır. İlk proje, İran ve Türkiye üzerinden doğalgazın Avrupa pazarlarına ulaştırlmasını öngörmekteydi. 1998 yılında kullanıma açılması planlanan boru hattının yıllık kapasitesinin 15 ile 28 milyar metreküp arasında olması düşünülmekteydi. Ancak, bugüne kadar ki gelişmeler, projenin reel olarak başlamasına izin vermemiştir. İkinci doğalgaz boru hattının Türkmen doğalgazını Afganistan ve Pakistan’a taşıması, 1999 yılı sonu itibariyle de yılda 20 milyar metreküp kapasite ile çalışacak bu hattın açılması planlanmaktaydı. Ama bugüne kadar bu hat açılamamıştır. Ülke doğalgazını Çin üzerinden Japonya’ya kadar ulaştıracak, 28 milyar metreküplük taşıma kapasitesine sahip 6.700 km’lik üçüncü bir boru hattı projesinin 2002 yılında tamamlanması hedeflenmektedir. Yine 2002 yılında tamamlanması öngörülen bir petrol boru hattı ile de İran Körfezi’ne yılda 10 ile 20 milyon ton arasında petrol nakli planlanmaktadır. Elektrik enerjisindeki hedefler ise, öncelikle yurtiçi ihtiyacın tamamının karşılanması ve yurtdışına ihraç edilebilir potansiyele erişilmesidir. Üretimin yaklaşık 11.6 milyar k-watt/saat olacağı tahmin edilmektedir. Afganistan’a, İran’a, Türkiye’ye ve Pakistan’a enerji nakil hatlarının kurulmasıyla ve bu surette ihraç potansiyelinin arttırılmasıyla ilgili inşa projeleri incelenmemekte, konuya ilgi duyan başta “General Electric” firması olmak üzere Amerikan ve Fransız firmalarıyla Türkmen “Kuvvat” devlet şirketi arasında çalışmalar devam etmektedir.[5]

Kimya sektörünün gelişmesine de stratejik açıdan önem verilmekte olup, hem hidrokarbon temelli hem de mineral bazlı hammaddelerin işlenmesi bakımından mevcut tesislerin tevsi ve revizyonu yanında, yeni üretim birimlerinin açılması da planlanmıştır. İnşaat sektörünün hızlı gelişimi ise cam, beton, çimento ve seramik gibi ilgili üretim dallarında iddialı hedeflere ulaşma gayretlerini gündeme getirmektedir.

Türkmenistan’ın tarımsal sanayiinin gelişmesi de hiç kuşkusuz program dahilinde olup, halkın tohum ve diğer zirai aletler ihtiyacının tamamının karşılanması planlanmıştır. 2002 yılına kadar, devletin gıdada dışa bağımlılıktan kurtulması öngörülmektedir. Yine, 2002 yılına kadar pamuk üretiminde 1.3 katlık bir artışla yılda 2 milyon ton pamuk toplanması ve Seydi, Tecen, Tahtabazar, Sakarçege, Beherden’de pamuk ipliği işleme tesislerinin faaliyete geçirilmesi hedeflenmiştir.[6]

Diğer sektörlerdeki hedeflerin gerçekleştirilebilmesinde anahtar rol oynayan ulaştırma ve haberleşme alanında ise, altyapının kurulması ve geliştirilmesi temelinde yapılması gereken çok iş bulunmaktadır. Karayolları yanında demiryollarının inşası, deniz taşıma filosunun ve limanların geliştirilmesi (Türkmenbaşı Limanı yabancı sermaye ile yeniden inşa edilmektedir) öncelikli hedefler arasındadır. Haberleşme alanındaki zorluklar, Türkiye’nin desteği ile devreye giren projeler yardımıyla nispeten aşılmıştır. Diğer taraftan, bilhassa telefon sisteminin modernleştirilmesi hususundaki eksiklikler devam etmekte olup, bu hususta çalışmalar devam etmektedir. Son zamanlarda Çinli firmalar bu konuda Türkmen devletinden proje almışlardır.

Özelleştirme, Türkmenistan’ın bağımsızlık sonrası ekonomik reform paketinin içinde yer alan ve temelde “devlet (kamu) sahipliğinden özel mülkiyete tedrici geçişi” öngören bir uygulamadır. Türkmenistan’daki özelleştirme faaliyetlerinde ana hedefin; “pazar ekonomisi bilgisine sahip, sosyal bilinç sergileyen mülkiyet sahipleri zümresi oluşturmak” şeklinde ifade edildiği, ilgili kaynak ve gelişmelerin incelenmesiyle anlaşılmaktadır. Bu arada “toprak reformu” konusunun da özelleştirme çerçevesinde değerlendirilmesi doğru olacaktır.

Özelleştirme için üç ana yol izlenmektedir:

  1. Özel bir komisyonun tespit ettiği taban fiyattan başlayan “açık arttırma”,
  2. Çalışanların kararlaştırılmış bedeli ödemeleri suretiyle “çalışanlara satış-devir”,
  3. Revizyon ve yenileme projelerinin de bulunması kaydıyla “kapalı teklif-ihale”.

Çok ortaklı işletmelerin özelleştirilmesinde bazen “uzun vadeli kiralama” yöntemi de takip edilmektedir.

Türkmenistan’da özelleştirme, 1994-1996 yılları arasında ekonomik hedef program çerçevesinde planlanmış ve 1996 sonunda belirli düzeye gelmesi amaçlanmıştır. İlk aşamada yalnızca mahalli düzeyde ve Türkmen vatandaşlarının katılımına açık bir yaklaşım öngörülmüş, yabancı sermayenin özelleştirilen kuruluşlara ortaklığı arzulanmıştır.

Türkmenistan hükümeti özel girişimciliğin devlet tarafından desteklenmesi amacıyla 1993 yılı başında bir kanun çıkarmış ve bunun yanı sıra bir dizi de önlemler almıştır. Bu önlemler:[7]

  1. İlgili kuruluş ve işadamlarının katılımıyla projelere kredi vermek ve ekonomik fizibilite çalışmalarını da yapacak bir banka kurmak (bu banka kurulmuştur).
  2. Vilayetlerdeki yerel yönetimlerin verilecek kredilerin dağıtımından sorumlu olmalarını sağlamak.
  3. Tarımsal üretim alanında faaliyet gösteren işletmelerden 5 yıl süreyle gelir ve emlak vergisi alınmayacak.
  4. Girişimciliğin desteklenmesi çalışmalarında ve araç, gereç alımında kullanılmak üzere, pamuk ve diğer tarım ürünlerinin devlet siparişinden fazla üretilmesine ve ihraç edilmesine olanak sağlayan kotalar tahsis etmek.
  5. Henüz kullanılmayan petrol alanlarından çıkarılacak petrolün ihraç edilmesine izin vermek.

II. 1000 Gün Programı

1997 yılının Nisan ayında yayınlanan bu programda bin günde yapılacak işlerin bir programı çıkarılmış ve esas itibariyle atıl durumda bulunan kamu tesislerinin özelleştirlmesine yönelik bir prosedür belirlenmiştir. Bunun yanı sıra, eski İpek Yolu üzerinde bulunan Tecen-Sarahs-Mashed demiryolunun yeniden ulaşıma açılması, Türkmenistan-Pakistan gaz-petrol boru hattı projesi, 2000 yılına kadar yılda 13 milyar kw/saat elektrik enerjisi üretimi ve ihracı, Nebitdağ gaz-petrol kompleksinin dünya pazarlarına açılması, yeni petrol sahalarında üretime geçilmesi, otomotiv sanayinin kurulması ve toprak reformuna yönelik projelerin gerçekleştirilmesi bir programa bağlanmıştır. Ayrıca, Türkmenistan-İran doğalgaz boru hattı tamamlanarak İran’a doğalgaz verilmeye başlanmıştır. Program için 5 milyar dolarlık bir kaynak tahsis edilmiş olup, 500 gün içinde devlet mağazalarının, gıda ve hizmet sektörlerinin ve atıl durumda bulunan tesislerin özel mülkiyete devredilmesi, ayrıca 1000 günün sonunda milli gelirin 1,5 kat arttırılması öngörülmüştür.[8]

Devlet Başkanı Türkmenbaşı tarafından 1997 yılı Nisan ayında açıklanan ve özelleştirmede önemli adımlar atmayı hedefleyen “1000 Gün Maksatnamesi” adı verilen programda tarıma da yer verilmiştir. Buna göre 1996 yılında ciddi düşüş göstererek 480,000 ton olan buğday hasadının 2000 yılına girildiğinde 1,200 bin tona, pamuk üretiminin ise 1,500 bin tona ulaştırılması hedeflenmişti. Program ayrıca toprak reformunu ve sulama sistemi içindeki Karakum Kanalı sularının en etkili biçimde kullanılmasını da amaçlamaktadır.

1997 yılında tarım sektörünü geliştirmek için “Tarımı Kalkındırma Fonu”ndan 80 milyar Manat, devlet bütçesinden 248 milyar Manat ve tarıma dayalı sanayileri geliştirmek için 472 milyar Manat kaynak aktarılmıştır. Program çerçevesinde devlet, yerel tarımsal üreticiler ve işadamlarına makine teçhizat alımları ve küçük tesisler kurmak için 20 milyon dolara kadar tarımsal kredi vermiştir. 1 Şubat 1997’de yapılan bir değişiklikle çiftçiler gelir vergisi ve KDV’den muaf tutulmuştur.

III. Saparmurat Türkmenbaşı’nın 2010 Yılına Kadar ki Sosyo-Ekonomik Kalkınma Milli Stratejisi

Aralık 1999’da Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı’nın Türkmenistan’da 2010 yılına kadar uygulanacak sosyo-ekonomik politika ve projelerle ilgili gelişmeleri içeren “Ulusal Program” yayınlandı.[9] Bu programın temel amacı önümüzdeki on yıllık dönemde piyasa ekonomisinin bütün kurallarıyla uygulanabilir duruma getirilmesini ve halkın yüksek yaşam standardına ulaşmasını sağlayacak, ekonomisi güçlü ve gelişmiş bir devlete sahip olmaktır. İstikrarlı bir ekonomik büyümeyi sağlamak, Türkmenistan’ın hammadde kaynaklarını ve üretim imkanlarını daha verimli kullanmak suretiyle piyasayı esnek ve değişen pazar taleplerine uygun hale getirmek, adil bir rekabet sistemi kurmak, özelleştirmeyi yaymak, özel girişimciliği desteklemek, yabancı yatırımları teşvik etmeye yönelik projeleri içeren bu program 2010 yılının sonunda ekonomik bakımdan güçlü, halkın yüksek yaşam standartlarına ulaşacağı bir hedefe sahiptir.

Gelecek dönemde temel hedef serbest piyasa ekonomisini uygulayan, pozitif uluslararası işbirliği sonucunda yüksek yaşam seviyesine ulaşmış bir Türkmenistan meydana getirmekten ibarettir. Söz konusu hedefe erişebilmek için ileriye dönük görevler dört ana başlık altında belirlenmiştir:

1. İktisadi Güvenlik

  • İktisadi gelişmeyi hızlandırmak;
  • Ülkenin hammadde kaynaklarını ve üretim fırsatlarını tam ve verimli bir şekilde kullanmak;
  • Tarım ekonomisini, yakıt-enerji, kimya, tüketim sektörü gibi temel sektörleri geliştirmek; ekonomide mevcut sektörleri geliştirmek, ayrıca yenilerini oluşturmak;
  • Ulaşım ve haberleşme altyapısını geliştirmek; Türkmen enerjisini dünya piyasalarına çıkarmak amacıyla transmilli boru hatları sistemini geliştirmek;
  • Bilim ve teknolojinin son gelişmelerini içeren verimli bir ekonomi meydana getirmek;
  • Mülkiyet haklarını garanti altına almak, adıl rekabeti sağlayacak serbest piyasa ekonomisinin verimli bir şekilde işlemesi için gereken girişimleri bundan sonra da gerçekleştirmek;
  • İktisadi gelişmeleri, devlete ait mülkiyeti özelleştirmeye devam etmek ve özel üreticileri desteklemek;
  • Ekonominin açıklığı, karşılıklı faydaya dayanan işbirliği esasları altında (özellikle komşu devletlerle) Türkmenistan’ı dünya ekonomik sistemine entegre etmek;
  • Sermaye piyasasını geliştirmek, finans kaynaklarını ülkeye çekmek, özellikle yabancı yatırımlarla verimli iktisadi projeleri finanse etmek;
  • Dış ticarette pozitif orana ulaşmak, ülkenin ödemeler bilançosunu ve döviz rezervlerini oluşturmak;
  • Gelir düzeyi yüksek bir bütçe hazırlamak, ulusal paranın istikrarını ve konverte edilebilmesini sağlamaktan ibarettir.

2. Gıda Güvenliği

  • Ülke içerisinde üretilen gıda maddelerine olan talebin yüksek seviyede karşılanmasına;
  • İhraç edilen gıda maddelerinin kalitesinin garanti altına alınmasına;
  • İthal edilen gıda maddelerinin kalitesinin ciddi bir şekilde denetim altına alınmasına önem vermektir.

3. Sosyal Güvenlik

  • Vatandaşların çalışma haklarının ve halka olabildiği kadar iş imkanının temin edilmesine;
  • Sosyal yönlü serbest piyasa ekonomisinin yaratılmasına;
  • Ekonomide reel sektörde çalışan insanların gelirlerinin artırılmasına;
  • Düşük yaşam standarlarına sahip insanların sosyal güvenliğinin ve kişiliğinin güçlendirilmesine;
  • Özel mülkiyetin ve halkın kendi emeğiyle kazanmış olduğu araçların dokunulmazlığını ciddi bir şekilde garanti altına alınmasını sağlamaya yönlendirilmiştir.

4. Ekolojik Güvenlik

  • Ülkenin endüstriyel gelişmesinin çevre koruma çalışmalarıyla birlikte gerçekleştirilmesini;
  • Aral denizi bölgesindeki ekolojik sorunlarının önlenmesini;
  • İçecek suyunun yüksek kalitede temin edilmesini;
  • Tarım üretiminde insan sağlığına zararlı maddeleri kullanma kurallarına ciddi bir şekilde uyulmasını, toprağın tuzlanmasına ve verimsizleşmesine karşı tedbirlerin alınmasını göz önünde bulundurmaktadır.

Sonuç

Bu programların ülkede hayata geçirilmesiyle birlikte piyasa koşullarına geçiş imkanı elde edilmiş ve halkın yaşam standartlarının yükseltilmesi yolunda önemli adımlar atılmıştır. Yine, bu programların uygulamaya konulmasıyla üretim yatırımlarına yönelik olarak dünya devletleri ile ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerin genişlemesi sağlanmış ve bunun neticesinde milli ekonominin yararına artan taleplerin oluşması ve altyapı hizmetlerinin tamamlanmasına yönelik çalışmalar da gerçekleştirilmiştir.

2000 yılına kadar Türkmenistan “10 Yıl Abadancılık” ekonomi planı ve “1000 Gün” maksatnaması gibi programları uygulamış ve “2020 Yılına Kadarki Sosyo-Ekonomik Kalkınma Stratejisi”ni uygulamaya koymuştur. Tüm bu programlar Türkmenistan’ın 2010 yılına kadar bitirmeyi amaçladığı birer geçiş dönemi programlarıdır. Türkmenistan, bu programlarla kendi ekonomisinin yapısını tamamen değiştirmeyi hedeflemiş, sektörel alanlardaki daha önce ortaya konulan hedeflerin (sanayide 3, tarımda ve inşaatta 2,4 ve hizmet sektöründe 3 kat artış) hemen hemen hepsi gerçekleşmiştir. 2016 adet devlet tesisinin de özelleştirilmesi gerçekleşmiştir.

Türkmen yönetimi, çoğulcu demokratik rejim ve serbest piyasaya geçiş yönünde oldukça tedbirli, toplum alışkanlıklarını sarsmayan, bağımsızlıklarını yeni kazanmış diğer cumhuriyetlere oranla daha yavaş tempoyla gelişen bir reform süreci benimsemiş ve Batılı ülkelerin eleştirilerine rağmen bu alandaki tutumunu değiştirmemiştir. Diğer taraftan ise, bürokrasinin fazlalığı, nihai kararların devlet başkanı tarafından alınması ve rüşvet yabancı yatırımlar ve ülke ekonomisi için ciddi birer engel oluşturmaya devam etmektedir. Yabancı sermaye, bankacılık, mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin yasalar, 1992 yılında çıkarılmıştır. Öte yandan, vergi, işgücü, sağlık ve güvenliğe ilişkin yasalar yeterli içeriğe sahip değildir.

Ekonomik reformların gerçekleştirilmesinde Türkmenistan, diğer BDT ülkelerine göre biraz geride kalmıştır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi kaynak sıkıntısı olmuştur. Başta Rusya ve Ukrayna olmak üzere doğal gaz ihraç ettiği ülkelerin milyonlarca dolar tutarındaki borçlarını ödememesi, Türkmenistan’ı zor durumda bırakmış ve bırakmaya da devam etmektedir. Geniş kapsamlı reformların uygulanmasında, devlet işletmelerinin özelleştirilmesinde ve tam fiyat liberalizasyonunun sağlanmasında zorluklarla karşılaşılmaktadır. Türkmenistan hükümetinin ithal ikameci programın dahilinde gaz üretimine verdiği önem nedeniyle, ülkedeki hizmet sektörü az gelişmiştir. Limitli kredi kullanma hakkı ve düşük satın alma gücü nedeniyle sektör tehlike içindedir. Bununla birlikte hükümet, serbest pazar ekonomisine geçiş için önemli adımlar atmıştır. Bu adımlar son yıllarda daha da hızlanmıştır. Bazı mallar üzerindeki fiyat kontrolü kaldırılmış, özel çiftliklerin artmasına izin verilmiştir. Mali sistemin yeniden yapılandırılması ve KDV sistemine geçiş çalışmaları başlatılmıştır. Bir yandan vergi gelirlerinin arttırılması yönünde çalışmalar yürütülürken, diğer yandan da bütçe açığını en aza indirebilmek için hükümet harcamalarında tasarruf tedbirlerine gidilmiştir. Yabancı sermaye, para politikası ve özelleştirme ile ilgili kanun taslakları hazırlanmıştır. Hükümet, kalkınmayı 1O yıllık bir vadeye yayarak, 1O yıllık üretim ve yatırım planı hazırlamıştır.

Mehmet Seyfettin EROL

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Türkistan Araştırmaları Masası /Türkiye

Alıntı Kaynağı: Türkler, Cilt: 19 Sayfa: 795-800


Dipnotlar:
[1] Human Development Report, Türkmenistan, 1997, s. 11.
[2] Oncuk Musayev, Saparmurat Türkmenbaşı’nın Siyaseti Dabaralanyar, Ruh Neşriyat, Aşgabat, 1995, s. 100.
[3] Daha detaylı bilgi için bakınız: Saparmurat Turkmenbashi, Ten Years of Prosperity, Ashgabat, 1994.
[4] M. Mametjumayev, “On Yıl Abadancılık” Türkmenistan’ın Prezidentinin iktisadi Programı, Aşgabat, 1999, s. 13.
[5] M. Mametjumayev, “On Yıl Abadancılık” Türkmenistan’ın Prezidentinin iktisadi Programı, s. 14.
[6] M. Mametjumayev, “On Yıl Abadancılık” Türkmenistan’ın Prezidentinin iktisadi Programı, s. 15.
[7] TİKA, Türkmenistan Ülke Raporu, Ankara, 1996. s. 127.
[8] Güngör Turan, Bağımsız ve Tarafsız Türkmenistan’ın Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı’nın iktisat siyasetinin sosyal yönü: “Sosyo-Ekonomik Kalkınmanın Esası Türkmen Milletinin Moral ve Entellektüel Gücüdür”, Milletimizin Atası Saparmurat Türkmenbaşı (Saparmurat Türkmenbaşı’nın 60 yaşına sowgat), Aşgabat, Uluslararası Türkmen-Türk Üniversitesi Yayınları, (35), 2OOO, s. 1O1.; Daha detaylı bilgi için bkz. Türkmenistan Gazeti, (141), 16 Nisan 1997.
[9] The National Programme of President of Turkmenistan Saparmurat Turkmenbashy “Strategy of Socio-Economic Developments in Turkmenistan for the Period Up to 2010”, Ashgabat, 1999.
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.