ATSIZ

Güneş Türkeli’ne yeni bir yaz daha getirmişti. Fakat artık Ötüken Gök Türkler’in değildi. Sıtarduşlar oraya hakim…

Yüzbaşı Yağmur Beğ, yaralarını tımar ettirmek için utacıya uğradıktan sonra kendi çadırına dönmüştü. Yazın sonu…

Korkunç kışı Kara Kağan’a göre daha iyi atlatan Tulu Han soğuk bir bahar gününde otağında otururken Binbaşı Çamur…

Üç mevsim daha geçti. Kocalar öldü. Yeni bebekler doğdu. Bebekler yürümeğe, küçük çocuklar koça binmeğe alıştı.…

Onbaşı Üçoğul bir aydır Karakulan’ın evinde konuk bulunuyordu. Karakulan onun atlarını iyi bir değerle Çin…

Işbara Han’ın onbaşılarından Üçoğul, açıkgöz bir onbaşıydı. Çinle barış olduğu zaman sınıra gidip alış veriş yapar,…

Ötüken’de işler yine ters gitmeğe başlamıştı. Açlık yüz göstermişti. Bu kış en çok sıkıntı çekenlerden biri Onbaşı…

Aradan iki yıl daha geçti. Ötükenliler yoksullukla pençeleşerek iki yaz, iki kış geçirdiler. Bir şeyler olacak…

Binbaşı Bögü Alp, Tunga Tigin’in verdiği toydan dönerken alış veriş evine uğramıştı. Tunga Tigin toy sonunda…

Tulu Han otağından oturmuş, düşünüyordu. Karşısında bir beğ ayakta duruyor, Tulu Han’ın soluk ve kederli yüzüne…

Güz gelmişti. Ötüken’de serin, hatta sert rüzgârlar esiyordu. Dört andalar, yani Yamtar, Sançar, Sülemiş ve Gök…

Katun, yapılan hileye rağmen kardeşinin kazanamadığını işitince içerlemişti. Almıla’nın Pars’la evlenmesine mutlaka…

Ötüken’in en güzel kızı olan Almıla bir çok gönülleri kendisine bağlamıştı. Hele Onbaşı Pars’la birlikte Çinlilerle…

Kara Kağanın elçileri, Batı Elinde iki ay kaldıktan sonra Ötüken’e dönüyorlardı. Tunga Tigin, batı kağanıyla üç…

Doğu kağanının elçileriyle elçilerin maiyetine çok konukseverlik gösteriliyordu. Her gün toya çağırılıyorlar, arada…

Kara Kağan’ın elçileri ertesi gün Tüng Yabgu tarafından yapılacak bir teftişte bulunmağa çağrılmışlardı. Kağan,…

Bir ulak, otağın kapısını açarak: “Doğu kağanının elçileri kağanı selâmlar” diye bağırdı zaman, en önde Tunga…

Ötüken’den uzaklaştıktan sonra yürüyüş düzeni değişti. Savaş yürüyüşlerinde olduğu gibi en önde iki öncü bulunuyor,…

Böğü Alp, Yumru ve atlarla kağanın otağına yaklaştığı sırada çevresinde bir canlılık olduğunu sezdi. Gözleriyle…

Yüzbaşı Böğü Alp ilk önce kağanın gönderdiği üç ata baktı. İkisi yük, biri binek atı idi. Kesenin içinde epey akça…

Yüzbaşı Böğü Alp çadırından içeri girip de kalın bir keçeden ibaret olan yatağına kendini attığı zaman son lokma…

Böğü Alp, Ötüken’e yorgun argın dönüyordu. Karnı toktu. Yaralı da değildi. Fakat içinde bir eziklik, yüreğinde…

Gün batarken Kıraç Ata kulenin en üstüne çıkıp Tanrı’ya yakarışını yapmış, sonra doğanların getirdiği kuşları,…

Selenge ırmağı sessiz akıyordu. Ortalıkta bir ölüm sessizliği vardı. Karşıki tepede seyrek çam ağaçları görünüyor,…

Aradan dört ay geçti. İlkbahar, Ötüken’i cennet gibi güzelleştirmişti. Bozkırlar yeşermiş, karların erimesiyle…

Işbara Alp, Kür Şad’dan ayrılınca alış veriş evine uğradı. Bugün burası çok kalabalıktı. Fakat bu kalabalık alış…

Sançar, karakış ortalığı dondurduğu halde talimlerinden geri kalmıyordu. Kendi buyruğundaki erleri şimdi de dört…

Onbaşı Pars bir çam ağacına dayanmış, düşünüyordu. Yamtar, onun karşısında duruyor, büyücek bir tahta parçasına…

Ertesi gün Çalık yine erkenden kalktı. Bugün tok olduğu için gücü yerinde idi. Artık ok atarken kolu titreyip gözü…

“Açın üzerine dokuz yorgan örtseler uyuyamaz” sözünü Çalık çok iyi anlamıştı. Son yiyeceklerini anasıyla karısına…