Atatürk Rozetini Takmak Suçtur…!!!
(Bir Haberin Analizi ve Türk Düşmanlığı)
Sanal ortamda bir haber dolaşıyor; “Atatürk rozetini takan pilot görevden alındı.” Diye…
Önce olur mu öyle şey?
Diyenleriniz çok olmuştur; tıpkı benim gibi…
Meğer doğruymuş, yanlış da okumamışım…
Bir an için düşündüm; ‘Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün rozetini taktı’ diye işten atılmak…!!!
‘Cumhuriyetin kurucusu, Türk milletinin kurtarıcısının rozetini takmak, suç sayılacak…’ diye düşünmek…
Hem de başında “Türk” kelimesi olan Türk Hava Yolları (THY) şirketinde meydana gelecek…
**
Peki, nereden çıkıyor bu suç?
Kaynağı nedir diye merak ettik; meğer bu işin başında, THY şirketin yıllardan beri değişmeyen genel müdürü “??” tarafından, 2011 yılının sonlarında çıkardığı kararda yer alan; “Atatürk rozeti siyasi simgedir” diye kararı… Genel müdür bu kararı verilmiş olduğundan, şimdi Atatürk rozeti yasaklanmış…!!! Takmaktan ısrar eden pilot ve personeli de işten atılıyor muş…!!!
Şimdi sıkı duralım; “Türküm” demek suç demek artık…
Türkiye’yi laik, sosyal, hukuk ve demokratik bir devlet olmanın ötesinde göstermek isteyen zihniyet için, çağdaş Türkiye’yi simgeleyen Atamızın rozetini takmak tabi ki kovulma sebebi olabiliyor…!!!
Bu ülke insanı pembe diziler karşısında uyuklamaya devam ederse, 2023’te, cumhuriyetimizin 100. yılında, cumhuriyet vasıflarını tamamen kaybedecektir…
‘Olsun’ diyorsanız uyumaya devam edin; “durmak yok uyumaya devam, hedef 2023…”
**
Cumhuriyet rejimin ruhuna Fatiha…
Bu hızla devam edersek uyumaya, Cumhuriyet rejim yıkıldı, yıkılacak..! Hem de “demokrasi” laflarını slogan yapan yalancılara inanarak…
Bugünlerde vatandaşın üzerinde kurulan despotizmin etkilerini azaltmak ve şehit kanlarını gündemin dışına taşımak, halkın infiallerini soğutmak için güya “yeni” yapılacak anayasa ile oyalanmaktayız… Hâlbuki “yeni” dedikleri bu yasaların anasıyla milletin istikbali, hayalleri, milli değerlerinin yıkımı meşrulaştırılacak…
Örneğin “Türk milleti” diyemeyen başaktör rolündeki “rol modeller” Atatürk’ün rozetinin yasaklandığı Türk Hava Yolları yerine bundan böyle “Türkiye Hava Yolları” olacak…!!! Derlerse asla şaşırmamak gerek…
**
Türk sözcüğüne düşmanlık nedendir?
Her devletin kendine bağımlı ifadelerle isimlendirme yapılır. Örneğin; ‘Alman milleti… Alman hava yolları… ‘İngiliz milleti… İngiliz hava yolları’ gibi… (İngiltere hava yolları ya da İngiltereliler denilmez…)
Fakat “Türk” kelimesine düşmanlık; emperyalizmin kuklaları olmakla övünecek kadar aşağılık zihniyetlerin besleyebileceği düşmanlık anlamında…
Türk sözcüğü her millet gibi Türk milletini temsil eder, üstelik ulusal ve uluslar arası düzenlemelerde hukuki bir boyutu da vardır. Verdiğim diğer örneklerde olduğu gibi, bir devletin bağımı altında olduğunu gösterir… Türk sözcüğünü kullanmamakta ısrar eden politika cambazları sanıyorlar ki ayrılıkçı bölücü örgüt ve yandaşlarının oylarını almaya devam edecekler, aldanıyorlar…
Türk kelimesi anayasadan çıkarılınca “Kürtçü” bölücülere, ayrılıkçılık zemininin de hazırlamış olunacağının farkında değiller… Türkiye cumhuriyeti devleti, Türk milletinin oyları ile seçilmiş bir siyasi irade tarafından bölünme-parçalanma zeminine doğru sürüklenme faaliyetlerine “EVET” demektedir… Peki, ey vatandaş, sen oyunu bunun için mi verdin bu politikacılara???!!!
**
Yaklaşık altı ay önce yapılan fakat kamuoyuna açıklanmadığı söylenen uluslararası bir araştırmaya göre (basından); Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki “Kürt” kökenli vatandaşların büyük çoğunluğu bölücülüğe, ayrılıkçılığa ve “federasyon-özerklik” benzeri ayrılmalara kahir bir çoğunlukla “HAYIR” dediği ifade ediliyor, fakat bu araştırmanın sonuçları, her nedense, gizleniyor!!!
Şu soru sorulmalıdır; bu vatan için şehit olmuş binlerce Mehmetçiğe, sivil vatandaşa, günahsızlara TÜRK değil de “Türkiyeli” mi denilecek…!!!???
**
Hal böyle olunca, Türk kelimesine karşı olanlar, yasaların anasından çıkarmak isteyenler için şunlar da akla gelecektir; ‘bundan böyle bir Fransız’ın “Fransız’ım”, bir Alman’ın “Alman’ım” dememelerini nasıl temin edecekler? Ki edemeyeceklerine göre, kendilerine ne denilmesini isteyecekler? Ya da kendilerini nasıl ifade edecekler?’
Evet, bu soruların bir cevabını da hazırlamaları gerekir Türk kelimesine husumet besleyenler…
Yoksa şöyle mi demeyi düşünüyorlar? ‘Türkiyeliyim ama uyruğum belli değil’ mi diyecekler? Aciz ve zavallı zihniyet…
**
Cahiller öğrensin diye açıklayalım; “Türkiye” kelimesinin coğrafi, hukuksal, siyasi anlamı nedir? Belli bir toprak parçasının, aynı zamanda o toprağın siyasi sınırlarını ifade eder…
Türk kelimesi ise Türkiye kelimesinin “kök” sözündeki Türk kelimesiyle siyasi ve coğrafi sınırları belli o topraklarda yaşayan insanların bağını hak ve menfaatlerini, özgürlüğünü, vatanseverlik bilincini ifade eder… Bunların aynı zamanda hukuksal ifadesini gösterir… Uluslar arası hukukta hak ve hukukunu temsil eder bu ifadeler…
**
Yapılacağına inanmadığım sözde yeni anayasada Türk kelimesinin yer almaması için tüm “şer” kuvvetleri birleşmiş durumda… Hedef bu kelimenin dolayısıyla Türk milletinin maddi ve manada “yok” sayılma hedefine destek olunmak için emperyalizmin bir amacına kuklaları aracıyla ulaşılması mümkün olacaktır. Ana hedef ve amaç yeni denilen yıkıcı anayasada Türk kelimesinin yer almamasıdır…
Başarılacak mı? Göreceğiz…
**
Önerimiz; başta CHP ve MHP olmak üzere, güya yeni denilen yasaların anası sayılacak metnin yazılması çalışmalarından çekilmelidir. Blok halinde vatandaşı aydınlatmak ve YIKIM anayasası denilecek metnin yanlışlığı vatandaşa anlatılmalı, milli refleks uyandırılmalıdır…
Türk milletinin birliği ve vatanın bütünlüğünün korunması için inisiyatifi eline almalıdır… Türkiye’nin yeni bir “Yugoslavya” olmasına karşı çıkmalıdırlar… Türk milleti mukadderatına sahip çıkıp geleceği üzerine yapılan yanlış hesaplara engel olmalıdır. Muhalefet partileri bu yanlışa ortak olmamalıdır…
www.r-demir.com, 20.5.2012