1. Giriş
Gök Türkler, Orta Asya Türk Tarihi içerisinde kültür, dil, toplum ve yönetim bakımından “Klâsik Dönem”i oluştururlar. Gök Türk tarihinde bir çok Kağan, Yabgu, Şad, Çor, Tigin, Beğ ve benzer soylular yaşamışlardır; bu çalışmamızda bunların arasında en ünlülerinden biri olan Köl Tigin’in yaşamını askerî tarih açısından inceledik. Ünlü bir kişi olmasına karşılık bugüne kadar üzerinde yeteri kadar çalışma yapılmamış olan Köl Tigin, en çok Gök Türk Yazıtları’ndan bilinir. Ölümünün ardından Orta Moğolistan’da Orkhon Irmağı’nın vadisinde bugün Kosho Tsaidam denilen yerde Köl Tigin’in adına bir anıt mezar yapılmış ve ağabeyi Bilge Kağan’ın ağzından yaptığı işler anlatılmıştır. Ayrıca Çin kaynaklarında da hakkında birtakım bilgiler bulunmaktadır[1].
a- ikinci Doğu Gök Türk Kağanlığı’nın Kurulması
“Gök Türk Kağanlığı”[2], 552’de Bumin İl-Kağan tarafından kurulmuş ve 630’da İllig Kağan’ın yönettiği Doğu Kağanlığı, Çin’deki Tang Sülâlesi’nin (618-907) yöneticisi Taizong (627-650) tarafından yıkılmış, yerine kısa süreli Xueyantuo (Sir- Tarduş?) Kağanlığı kurulmuş ve 648’de de kağanlığın toprakları askerî valiliklere ayrılmıştır[3].
Gaozong’un (650-684) yönetimi sırasında, 679-681 yılları arasında Gök Türk ileri gelenleri büyük ayaklanmalar çıkardılarsa da bu ayaklanmalar Çinliler tarafından bastırıldı[4]. 681’de Kutlug Tudun Çor (Ashina Guduolu Tudun Chuo) [5], Çin’de doğup eğitim görmüş olan Tonyukuk’u da yanına alarak ayaklandı, 682’de onunla birlikte Tokuz Oguz’u Togla’da yenip Ötüken Yış’a girerek İkinci Doğu Gök Türk Kağanlığı’nı kurdu ve Kağan unvânını[6] aldı. İltiriş Kağan, Ayguçı Bilge Tonyukuk’un da yardımlarıyla ölümüne kadar 47 sefer düzenleyip 20 savaş yaptı. Kutlug’un 691’de ölümü üzerine kardeşi (Çin kaynaklarında Mochuo, Bögü Çor?) [7] devletin başına geçti; onun unvânı da yazıtlarda Kapgan Kağan[8] olarak geçmektedir; ancak bu unvânın anlamı[9] ve bu unvânın ne zamân verildiği kesin olarak bilinmemektedir.
b- Köl Tigin’in Soyu, Ailesi ve Kişiliği
Köl Tigin[10] (Que Teqin) [11], Doğu Gök Türk bodununun Aşına (Ashina) boyundandır ve kağan ailesinden gelmektedir. Babası 682’de İltiriş Kağan unvânını almış olan Kutlug, annesi Gök Türk yazıtlarında geçen adıyla ya da unvânıyla İlbilge Katun’dur[12]. Yazıtlardan ve Çin kaynaklarından iyi bildiğimiz ağabeyi Tenri Teg Tenri Yaratmış Türük Bilge Kağan[13] (daha yaygın kullanımıyla Bilge Kağan[14]) dışında üç erkek kardeşi daha vardır; bunlardan Pan Köl Tigin, Tenri Kağan döneminde Sol Şadlığı yapmıştır, adını bilmediğimiz diğer kardeşi de Sağ Şadı olmuştur[15]. Köl Tigin’in bir kız kardeşi de vardır; bu kardeşini Bilge Kağan, Bars Beg adında kendi atadığı bir Kağanla evlendirmiştir[16].
Köl Tigin’in soyu, baba tarafından Doğu Gök Türk Kağanlığı’nın son yöneticisi İllig Kağan’a dayanır. Jiu Tangshu’ya göre Kutlug, İllig Kağan’ın uzaktan akrabasıydı, Ashina soyadını almaktaydı, dedesi Chanyu Da Dudufu’da Sağ Yunzhong Dudu’su Sheli Yuanying’e hizmet eden bir beydi; babadan oğula âile boyunca Tudun Çor unvânı taşınırdı[17]. Köl Tigin’in annesi İlbilge Katun’un soyu hakkında da elimizde bir bilgi yoktur, ancak yazıtlarda onun “Umay gibi” [18] olduğu yazılıdır.
Köl Tigin tarihte cesur ve savaşçı kişiliğiyle tanınmıştır. Jiu Tangshu’da onun cesur, savaşçı, savaşta çok yetenekli, saldırdığı zaman engel tanımayan biri olduğu yazılıdır[19]. Askerlik yeteneği bakımından 714’te ölen Toña Tigin’e benzetilmiştir[20]. Yazıtlardan anlaşıldığı kadarıyla katıldığı savaşların çoğunda ön saflarda savaşmıştır. 706’da yapılan Mingsha Dağı savaşında Köl Tigin’in yaptığı saldırı uzun süre belleklerden silinmemiştir[21]. Köl Tigin yaşadığı sürece Gök Türk ordusu ve devleti zor durumlara düştüğünde her zaman kurtarıcısı o olmuştur; buna örnek olarak 710-11 Türgiş seferi ve 716 ayaklanmaları verilebilir. Köl Tigin öldüğü zaman hem kendi ülkesinde, hem de yabancı topluluklarda büyük bir üzüntü duyulmuştur[22].2. Çin’le Yapılan Savaşlar
Köl Tigin’in babası İltiriş Kağan ölünce yerine 27 yaşındaki amcası Bögü Çor geçerek Kapgan Kağan unvânını almıştır[23]. İltiriş Kağan’ın ölüm târihi bir çok kaynakta değişik gösterilmiş, 691’den 694’e kadar değişen yıllar verilmiştir; ancak Jiu Tangshu’da onun Tianshou Saltanat Dönemi’nde öldüğü (yıl belirtilmeden) [24], Jigulu’da 15. bölümde ise Tianshou Saltanat Dönemi’nin 2. yılında öldüğü yazılıdır[25]. Bu da İltiriş Kağan’ın büyük olasılıkla 691 yılında öldüğünü ortaya koymaktadır. İltiriş Kağan öldüğü zamân oğulları Mojilian Tigin[26] ve Köl Tigin sırasıyla sekiz ve yedi yaşındaydılar, bu durumda Köl Tigin de ya 684’de ya da 685’de doğmuş olmalıdır. Köl Tigin “Umay gibi annesi kutunda” er adını almıştır[27]. Biz bu olayın Köl Tigin 16 yaşındayken Iduk Baş savaşı sırasında olduğunu düşünüyoruz.
a- Iduk Baş Savaşı
Çin’de Wu Hou’un kurduğu Zhou Sülâlesi (690-705) ve Doğu Gök Türk Kağanlığı arasındaki savaşlar 693’te Kapgan Kağan ve Ayguçı Tonyukuk’un Büyük Kuzey Çin akını ile başlamıştı. Bu Çin-Türk savaşının çeşitli nedenleri vardı. Bunların başında Kapgan Kağan’ın devleti güçlendirip büyütme isteği geliyordu. Kapgan Kağan’ın bir kızını Wu Hou’un yönetimden uzaklaştırdığı Tang Sülâlesinden bir prensle evlendirmek istemesi, ancak Wu Hou’un bu isteği geri çevirip kendi ailesinden birini damat adayı olarak göndermesi savaş için yeterli gerekçeyi yaratmıştı[28]. Yapılan birçok akından sonra 701 ya da 702 yılında[29], yani Köl Tigin 16 yaşındayken, Gök Türk ordusu Kuzey Çin’deki Gansu bölgesinin Kuzey doğusu’na (Türkçe Altı Çub Sogdak[30], Çince Zhaowu ya da Liuhu Zhou[31]; Ordos bölgesi) bir sefer düzenledi. Gumilev ve Giraud bu seferin Mâverâü’n-nehr’e yapıldığını ileri sürmektedirler[32], ancak bu seferin Gansu-Ordos’a yapıldığı açıktır. Bu sefere Köl Tigin ve Mojilian Şad da katılmışlardı. Yazıtlarda Iduk Baş (Kutsal Yer) olarak geçen yerde[33] Gök Türk ordusu On Tutuk[34] komutasındaki beş tümenlik (elli bin asker) bir Zhou ordusuyla savaştı; Köl Tigin yaya olarak saldırdı, On Tutuk’un silâhlı kayınbirâderini (ya da yeğenini[35], yazıtta yurç; Kafesoğlu ve Giraud vâlînin kendisi olduğunu ileri sürseler de büyük olasılıkla yanılmışlardır) “kendi elleriyle tutup (yakalayıp) Kağan’a sundu”, ardından Zhou ordusu bozguna uğrayarak “yok edildi”[36]. Bu savaştan sonra beş yıl boyunca büyük çarpışmalar yapılmamıştır ancak küçük çaplı akınlar sürdürülmüştür.
b- Mingsha Dağı Savaşı
705 yılında Wu Hou yönetimden uzaklaştırıldı ve eski Tang Sülâlesi Çin’de başa geçti. Büyük olasılıkla 705’de ya da 706’da, yani Köl Tigin 21 yaşındayken Gansu’ya yapılan bir akın sırasında Mingsha Dağı’nda (Mingsha Shan)[37] büyük bir savaş yapıldı. Zizhi Tongjian’de yazdığına göre, bu savaş Zhongzong’un Shenlong saltanat devrinin birinci yılının 12. ayında gerçekleşmiştir[38]. 80 bin kişilik Tang ordusunun başında Shazha Zhongyi (Türkçe Çaça Senün) adlı bir general vardı. Orduda Çinliler’in yanında büyük olasılıkla 703-706 arasında Çin’e sığınan bazı Dokuz Oğuzlar da bulunuyordu[39]. Bilge Kağan yazıtından anladığımız kadarıyla Gök Türk ordusunu Mojilian Şad yönetiyordu[40]; ancak Zizhi Tongjian’de bu savaşta ordunun başında Kapgan Kağan’ın bulunduğu yazılıdır[41] ve günümüz araştırmacıları da bu görüşü desteklemektedirler[42]. Köl Tigin de Gansu akınına ve bu savaşa katılmıştır. Yazıtlara göre Köl Tigin üç defa saldırmıştır; ilkinde Tadık Çor’un boz atına, ikincisinde Işbara Yamtar’ın boz atına, üçüncüsünde de Yigen Silig Beg’in zırhlı[43] doru atına binmiştir. Üç at da savaşta ölmüştür. Saldırılar sırasında Çinliler Köl Tigin’i ok yağmuruna tutmuşlardır. Zırhı (yarık) ve kaftanı (yalma) yüzden fazla ok ile vurulmuştur ancak Köl Tigin’in yüzü ve başı yara almamıştır[44]. Gumilev’a göre, yapılan üç saldırının ikisi büyük olasılıkla ok yağmuruyla püskürtülmüştür; ancak üçüncü saldırıda düşmân paniğe kapılmıştır ve Gök Türkler kaçanları kılıçtan geçirmişlerdir[45]. Gök Türkler büyük olasılıkla çok kayıp vermişlerdir, ancak sayı olarak elimizde bir bilgi bulunmamaktadır; Tang ordusunun kayıpları da 6 bin ve 10 bin arasındadır[46]. Savaştan sonra Shazha Zhongyi görevden alınmıştır; muzaffer Gök Türkler ise, Kuzey Çin’deki eyaletlere akın yapmayı sürdürmüşlerdir[47]. Çin-Türk Savaşı sona ermemiş, Tang imparatoru Zhongzong Kapgan Kağan’ın başına ödül koymuştur[48].
3. İlk Ayaklanma Dalgası
Büyük olasılıkla aynı yıl içinde Yir Bayırku topluluğu ayaklandı. Köl Tigin’in de katıldığı ordu üzerlerine yürüyüp, onları Türgi Yargun Köl’de yenilgiye uğrattı; Bayırkular’ın yöneticisi Ulug Irkin az sayıda askerle kaçtı ve böylece ayaklanma bastırılmış oldu[49].
708’de Tang Sülâlesi ve On Oklar arasında Gök Türklere karşı bir ittifak kuruldu, kısa sürede bu ittifaka Kırgızlar da katıldılar. Bir süreden beri geri plânda duran devlet adamı Ayguçı Tonyukuk, bu âcil durumda birçok işi üstlendi ve bu ittifakı bozmak için uğraştı[50]. Köl Tigin 25 yaşındayken Kırgızlar (Kırkız) ve Çikler ayaklandılar[51]. Mojilian Şad Kem Irmağı’nı (Yenisey) geçerek Örpen’de Çikler’le savaştı, onları ve Azlar’ı boyunduruk altına aldı.
Köl Tigin 26 yaşındayken kış zamanı, 710 ya da 711’de, Gök Türk ordusu Kırgız seferine çıktı. Köl Tigin ve Mojilian Şad da bu sefere katıldılar. Orduyu Ayguçı Tonyukuk yönetiyordu. Bir mızrak boyu karla kaplı Kögmen Yış’ı[52] binbir güçlükle (bir anda sâdece tek kişinin geçebileceği Ak Termil’den[53] yaya olarak aşarak, yuvarlanıp inerek, dağdaki engeli on günde aşıp, Anı Suyu’ndan aşağı giderek) aşan Gök Türk ordusu Kırgızlara bir gece baskını düzenledi. Tonyukuk’un böyle bir baskın yapmasının nedeni Gumilev’a göre Kırgızların iyi silahlanmış, 80 bin kişilik güçlü bir ordularının ve atları için yeterince samanlarının bulunmasıydı[54]. Ordu, Kırgızların Küçlüg Kağanı ile (Güçlü Kağan) ve Kırgız ordusuyla Sona Yış’ta (Sona Ormanı, Sayan Dağları bölgesi) karşılaştı. Yapılan savaşta Köl Tigin daha önce yendikleri Bayırkular’ın ak aygırına binerek saldırdı, bir eri okla vurdu, iki eri kovalayıp mızrakladı. Saldırı sırasında Kırgızlar, Köl Tigin’in atını “uyluğunu kırarak vurdular”. Savaş sonunda Kırgızlar yenildiler, Kırgız Kağanı öldürüldü, “ili alındı”, Kırgız bodunu teslim oldu, Gök Türk ordusu Kögmen Yış’ı dolanıp Ötüken Yış’a döndü[55].
4. On Ok – Soğdak Seferi
a- Bolçu Savaşı
Zhongzong ve Türgiş kağanı Shage’nın (Sakal?) arasında daha önceden kurulan ittifâk, Türgişler’de çıkan iç karışıklıklara imparatorun karışması yüzünden bir süre sonra bozulmaya yüz tutmuştu. En sonunda Gök Türkler Kırgız seferinden dönünce iki müttefik hareket etmeye karar verdiler. Az bodununun savaşçılarıyla ve muhtemelen Tang birlikleriyle desteklenmiş büyük bir Türgiş ordusu Türgiş kağanı Shage’nın yönetiminde doğuya doğru yürüyüşe geçti. O sırada Kapgan Kağanın katunu öldüğü için Kağan ordunun kumandasını Ayguçı Tonyukuk’a, İnel Kağan’a (“Küçük Kağan”) ve Tarduş Şadı’na (Mojilian Tigin) vererek Tonyukuk’a Altun Yış’a (Altay Dağları) yerleşerek savunma önlemleri almasını buyurdu. Orduya Köl Tigin de katılmıştı. Gök Türk ordusu Altaylar’da savunmada beklerken üç casus gelerek, Türgiş ordusunun Yarış Yazı’da (Yarış Ovası, Cungarya) toplandığını Tonyukuk’a bildirdiler. Kapgan Kağan, Ayguçı Tonyukuk’a güvenmediği için Apa Tarkan’a[56] Tonyukuk’un saldırı emrini dinlememelerini gizlice buyurduğu hâlde Tonyukuk orduyu harekete geçirdi, kısa bir sürede Altaylar’ı ve İrtiş Irmağı’nı aştı. Ordu Bolçu’ya[57] ulaşınca bir haberci (ya da esir)[58] Yarış Yazı’da on tümen askerin toplandığını bildirdi. Bunu duyan beyler ordunun geri dönmesini istedilerse de Tonyukuk bu isteği geri çevirdi, onlara moral verdikten sonra saldırı yapılmasını buyurdu.
Ilk gün yapılan gece baskınında yağma yapılıp dönüldü. İkinci gün ise büyük Türgiş ordusu “ateş gibi kızarak, ateş fırtına gibi geldi”, savaşıldı; Köl Tigin alnı beyaz boz ata binip saldırdı, iki önemli kişiyi yakalattı[59]. Dönüp yine saldırdı, Az valisini (Az Tutuk) yakaladı. Sonuçta Türgiş ordusu Tonyukuk’un ve Tarduş Şadı’nın kuvvetleri arasında sıkıştırılıp dağıldı, elli er (yüksek rütbeliler olmalı) esir edildi, Türgiş Yabgusu ve Şadı öldürüldüler[60]. Tonyukuk yazıtında Türgiş Kağanının esir edildiği, Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarında ise orada öldürüldüğü yazılıdır. Gumilev, sefer dönüşünde Kapgan Kağanın hem Türgiş Kağanını, hem de kendisine daha önceden sığınan kardeşi Zhenu’yu öldürttüğünü ileri sürmektedir[61].
Savaşa katılan asker sayısı da tartışmalıdır. Yazıtlarda Türgiş ordusunun asker sayısı olarak verilen “on tümen”in normalde yüz bin asker anlamına gelmesi gerekir; ancak Gumilev buna karşı çıkmakta, Türgiş ordusunun daha küçük olduğuna, on tümenin on boyu temsil ettiğine inanmaktadır[62]. Yazıtlarda ayrıca Türgiş ordusunun iki kanadının kendilerinden yarıları kadar fazla olduğu kayıtlıdır. Eğer Türgiş ordusu yüz bin asker idiyse Gök Türk ordusu da büyük olasılıkla yetmiş bin askerden oluşuyordu; Gumilev Gök Türk ordusunun sâdece yirmi bin asker olduğunu ileri sürmekteyse de[63] bu sayı çok düşüktür. Savaş sırasında ne kadar askerin öldüğü konusunda elimizde bir bilgi bulunmamaktadır.
b- Soğdak Seferi
Bolçu savaşının yapıldığı günün gecesi Gök Türkler On Ok halkına haber gönderdiler. On Oklar gelip Gök Türklere boyun eğdiler, Gök Türkler de Türgişler’in Kara Bodununu[64] Tabar (bugünkü Tarbagatay) denilen bir bölgeye göç ettirdiler. On Oklar düzenlendikten sonra Tonyukuk, hem On Ok, hem Gök Türk ordusunu sevketti, ordu Anı’yı geçtikten sonra Yinçü Ögüz’ü (Sir-Deryâ Irmağı) geçerek, Tinsi Oglı denilen kutsal Ek Tagını[65] aştı. Gök Türk ordusunun Bolçu Savaşı’ndan sonra Ötüken’e dönmeyip, Mâverâü’n-nehr’e yönelmesinin başlıca nedeni Kuteybe bin Müslim’in komutasındaki Emevi Arap (Türkçe Tezik [66]) ordularının Mâverâü’n-nehr’de birçok kenti ele geçirmeleri üzerine Soğdaklar’ın yardım istemesiydi. Gök Türkler Soğdak’ı ele geçirip, çok miktârda ganimet aldılar, Temir Kapıg’a (Buzgala/Oğlak Geçidi, Der-i Âhenin)[67] kadar gidip geri döndüler, “Tezik, Tokar[68] ve Suk yönetimindeki Sogdak boyun eğdi”[69].
Dönüş sırasında Kara Türgişler’in ayaklanıp Keneris’e[70] yürüdükleri bilgisi geldi. Köl Tigin yazıtına göre, seferden dönen Gök Türk ordusunun atları zayıf, azığı az, düşmânları ise alp idi. Ana ordu Soğdak’dayken Köl Tigin küçük bir birlikle Kara Türgişler’in üzerine yürüdü, büyük bir savaş yaptı ve âsileri yendi. Ardından On Oklar’ın Nushibi kolununu Koşu boyundan (Çu-Talas bölgesinde yaşarlardı) Koşu Tutuk ile savaşan Köl Tigin onu da yenip “evini malını eksiksik getirdi”. Bundan sonra Gök Türk ordusu rahatça ve zengin ganimetlerle merkezleri Ötüken Yış’a dönebildi[71].
5. İkinci Ayaklanma Dalgası Ve 716’daki Yönetim Değişikliği
a- Karluk Ayaklanması
Batı seferinden sonraki yıl devlette büyük ayaklanmalar çıktı; Köl Tigin yirmi yedi yaşına gelince Tarbagatay’da yaşayan Karluklar ayaklandılar[72]. Ayaklanma üç yıl bastırılamadığına göre ordu büyük olasılıkla Batı Seferi’nde çok yorulmuş ve yıpranmıştı. Mojilian Şad 30 yaşındayken Mojilian Şad’ın, Kapgan Kağan’ın oğlu İnel Kağan’ın, kağanın diğer oğlu Toña Tigin’in ve diğer birtakım komutanların Biş Balık’a[73] bir sefer düzenlediği kayıtlıdır[74], ancak Köl Tigin yazıtında bu savaşa rastlayamayız. Köl Tigin büyük olasılıkla bu sefere katılmamıştı. Bu sefer sonuçsuz kalmış, Biş Balık alınamamış, üstelik Toña Tigin, Buoting kuşatması sırasında Kaiyuan’in ikinci saltanat yılının ikinci ayında (714 Şubatı ya da Martı?) pusuya düşürülüp öldürülmüştü[75].
Üç yıl sonra, Köl Tigin otuz yaşındayken, Karluklar Ötüken’e yürümeye karar verdiler. Bugünkü Tamir Irmağı’nın kaynağı ve Gök Türkler’in Ötüken’den sonraki ikinci kutsal yeri olan Tamag Iduk Baş’ta büyük bir savaş yapıldı. Gök Türk ordusunu Mojilian Şad ve Köl Tigin yönetiyordu; Kafesoğlu, Kapgan Kağan’ın bu savaşta orduyu yönettiğini söylüyorsa da[76] yazıtlarda bunun izlerini göremiyoruz. Savaş sırasında Köl Tigin, Alp Şalçı atına binip saldırdı, iki eri mızraklayıp öldürdü. Sonunda Karluklar yenildiler ve ayaklanmaları bastırıldı[77]. Zizhi Tongjian’e göre, Kapgan Kağan, Karluklar ile On Ok’un Huluwu ve Chunishi toplulukları üzerlerine ordu göndererek, onları birçok kez yendi. Tang hükümdârı Xuanzong, bu toplulukları kurtarmak için Beiting vâlîsi Tang Jiahui ve yardımcısı Xie Wan’ı (ya da Xie Yuan) gönderdi. Sonuç olarak, Beiting’deki Tang garnizonu ve adı geçen topluluklar Gök Türkler’e karşı bir kıskaç pozisyonu almıştır[78]. Bilge Kağan’ın yazıtının doğu yüzünün zarar gören 29. satırında Tamag Iduk Baş Savaşı’nın anlatılmasından sonra “Basmıl kara… Karluk bodunu toplanıp geldi … öldürdüm” biçiminde bir anlatımın geçmesi de, Tamag Iduk Baş savaşından sonra Gök Türk-Karluk savaşının sürdüğünün başka bir kanıtıdır[79].
b- Dokuz Oğuz Ayaklanması
Hemen bir sonraki yıl bu sefer Azlar ayaklandılar. Az İlteberi’nin yönetiği Azlar ile Kara Köl’de[80] savaşan Köl Tigin, Alp Şalçı atına binip saldırarak Az İlteberi’ni yakaladı; Azlar yenildiler ve “Az bodunu yok oldu”[81].
Az ayaklanmasının ardından Gök Türkler İzgil ayaklanmasıyla uğraşmak zorunda kaldılar. Köl Tigin yazıtında İzgillerle “amcam kağanın (Kapgan Kağan) ili sarsıldığında; halkla yönetim ikiye ayrıldığında” savaşıldığı yazılıdır. Bu durumda İzgil ve Dokuz Oğuz (Tokuz Oguz) ayaklanmalarının Karluk ve Az ayaklanmalarıyla aynı dönemde çıktığını söyleyebiliriz. Gök Türkler İzgiller ile savaştılar;, Köl Tigin, Kara Köl Savaşı’nda da bindiği Alp Şalçı atına binip atılarak saldırmış ve atı savaşta “düşmüştür” (ölmüştür). İzgiller yenilmiş, “İzgil bodunu ölmüştür”[82]. Zizhi Tongjian’e göre, 716 yılında Dokuz Soy’un Sijie Tutuk’u Mosan Tang Sülâlesi’ne teslim olmuştur. Aynı kaynakta İzgillerin “Dokuz Soy’un İzgilleri” olarak adlandırılması da dikkat çekicidir[83]. Ancak Gök Türk Yazıtları, İzgil ve Dokuz Oğuz ayaklanmalarını ayrı olaylar olarak anlatmıştır.
Elimizdeki kaynaklarda Dokuz Oğuzlar’ın tam olarak ne zamân ayaklandıklarını gösteren bir târih yoktur. Yazıtlar “Gök, yer bulandığı için yağı oldu” ve “Gök, yer bulandığı için, ödüne kıskançlık değdiği için” Dokuz Oğuz bodununun ayaklandıklarını yazmaktadır; Zizhi Tongjian’de ayaklanmaya doğrudan değinilmemekte, sâdece “Dokuz Soy”un Kuzey Çin’e kaçarak oraya yerleştikleri belirtilmektedir. Köl Tigin’in yazıtında Dokuz Oğuzlar’la bir yıl içinde beş kere savaşıldığı, Bilge Kağan yazıtında ise onlarla bir yıl içinde dört kere savaş yapıldığı yazılıdır. İki yazıtta anlatılan üç savaş birbiriyle uyuşmaktadır. Biz burada sâdece Köl Tigin’in katıldığı savaşları inceleyeceğiz.
Köl Tigin’in katıldığı ilk savaş Togu Balık’ta[84] yapılmıştır. Bu savaşa Mojilian Şad da, Köl Tigin de katılmışlardı. Savaştan önce Mojilian Şad orduyu Togla Ögüz’den geçirmiş, Köl Tigin Azman atına binerek saldırmıştır. Burada geçen bir anlatım ilgi çekicidir: “Altı eri mızrakladı, askerin saldırısında yedinci eri kılıçladı”. Büyük olasılıkla Köl Tigin çarpışmanın yapılmasından önce Dokuz Oğuzlar’ın altı alpıyla teke-tek çarpışmış ve sonra savaşa katılmıştır[85]. Yazıtlar savaşın sonucunu belirtmemiştir; Gumilev bunu savaşın sonuçsuz kaldığı ve iki tarafın da zafer kazanamadığı biçiminde yorumlamıştır[86].
İkinci savaş Kuşlaguk/Kuşalguk’da (neresi olduğu bilinmiyor) Edizler’le yapıldı. Bu savaşta orduyu Köl Tigin yönetmişti; Mojilian Şad bu savaşa katılmamış, onun yerine Köl Tigin’in katılmadığı Antırgu Savaşı’nda savaşmıştır[87]. Köl Tigin Az yağızına binmiş, atılarak bir eri mızraklamış, “dokuz eri çevirerek vurmuştur” (Tokuz erig egire tokıdı). Bu savaşta Edizler yenilgiye uğramışlardır ve Ediz bodunu orada “ölmüştür”[88].
Kuşalguk’dan sonra Köl Tigin Bolçu’da[89] Oğuzlar’la[90] (Oguz) savaştı, Azman atına binip saldırdı, “mızrakladı”, askerlerini öldürdü; Oğuzlar’ı yenip “ilini aldı”[91]. Bu zaferden sonra Oğuzlar’ın “ilinin alınması” yazılmasına karşılık Dokuz Oğuz ayaklanmasının son hızıyla sürmesi bir çelişki gibi durmaktadır, ya da burada henüz çözülmemiş başka bir şey anlatılmaktadır.
Bir sonraki savaş Çuş Başı’nda yapılmıştır. Yazıtların anlatımına göre bu büyük bir savaş olmuştur. Yazıtlarda bu savaşın hangi bodun ya da bodunlarla yapıldığı açık olarak yazılmamıştır (aynı durum Togu Balık Savaşı için de geçerlidir), ancak bu savaşla ilgili olan olaylar anlatılırken Toñra adının geçmesi, birtakım araştırmacıları bu savaşın Toñralar’la yapıldığı düşüncesine yöneltmiştir[92]. Bu düşünce yanlış olmasa bile kesin doğru da değildir. Savaşta başta Gök Türk ordusu çok zorlanmış, yenilmenin eşiğine gelmiştir; düşmân ordusu yayılarak ilerlemiş ancak Köl Tigin ve Mojilian Şad onları püskürtmeyi başarmışlardır, zafer Gök Türklerin olmuştur. Savaştan hemen sonra olan bir olay iki yazıtta biraz değişik anlatılmıştır. Köl Tigin’in yazıtına göre Gök Türk askerleri “Toñra’dan bir oguşu (âileyi) ve yiğit on eri Toña Tigin’in yogunda (cenâze töreni) çevirip öldürmüş”, Bilge Kağan yazıtına göre ise Mojilian Şad “Toñra yiğiti bir oguşu Toña Tigin’in yogunda çevirip öldürmüştür”[93].
Beşinci savaş ise Ezginti Kadız’da[94] olmuştur. Bu savaşta Köl Tigin ve Mojilian Şad Oğuzlar’a karşı savaşmışlardır. Köl Tigin Az yağızına binerek saldırmış, iki eri mızraklayıp çamura sokmuştur; Oğuz ordusu yıpranmış ve sonunda yokedilmiştir[95].
Bir yıl içinde yapılan bu kadar çok yorucu savaşın ardından Gök Türk ordusu Amga Korgan’da[96] kışladı. O sırada Mojilian Şad da otuz iki yaşındaydı. O kış, yani 715-716 kışı, Gök Türkler’de kıtlık yaşandı. 716’nın ilkbahârında Gök Türk ordusu ikiye ayrılarak bir bölümü Oğuzlara karşı sefere çıktı, diğer bölümü de Köl Tigin’in komutası altında Ordu/Eh’de[97] kalarak savunma önlemleri aldı. Tam o sırada Üç Oğuz Ordusu[98] merkezi bastı, yayalar[99] savaşmak için geri döndüler (Bilge Kağan da yazıtında savaştığını söylemektedir). Düşmân askerlerinin bir bölümü yağma için dağıldılar; merkezdeki ordu kötü durumda ve az sayıdaki askere sâhib iken Köl Tigin öksüz atına atlayıp saldırdı, dokuz eri mızrakladı, merkezi savundu; Oğuzlar en sonunda dağıldılar ve devletin merkezinde bulunan katun, anneler, ablalar, gelinler, kunçuylar da (Çince Gongzhu, prenses) öldürülmekten ya da esir ve câriye olmaktan kurtulmuş oldular[100]. Köl Tigin’in bu üstün başarısı yazıtlarda sık sık övülmüştür.
Bu savaş, elimizde bulunan bütün kaynaklardan gördüğümüz kadarıyla Köl Tigin’in aynı yıl içinde yaptığı darbenin dışındaki son askeri çalışması olmuştur. Savaşçılığıyla tanınan Köl Tigin’in, bundan sonra herhangi bir savaşta çarpıştığı kayıtlı değildir. Gözümüze çarpan ilk ilginç şey ise, 716’dan sonra çeşitli topluluklar ve özellikle Çin’le yapılan savaşların çoğunda Gök Türk ordularını Çin kaynaklarının “yumuşak huylu” olarak tanıttığı Bilge Kağan’ın yönetmiş olmasıdır. Eğer Köl Tigin ağabeyinin kağanlığı döneminde herhangi bir savaşa katıldıysa bu bilgilerin ne Türk ne de Çin kaynaklarında kaydedilmemesi dikkat çekicidir. Belki de Köl Tigin’in barkının duvarlarında 716 sonrasında yaşananlar yazılıydı ancak bunlar günümüze ulaşmamıştır.
Köl Tigin ve Mojilian Şad’ın Amga Kalesi zaferinden sonra Oğuzlar bu kez de Dokuz Tatarlar (Tokuz Tatar) ile bir ittifâk kurdularsa da Mojilian Şad Agu’da (Ezginti Kadız yakınlarında) yaptığı iki savaşta müttefikleri yenmeyi başardı. Bunun üzerine Oğuzların çoğu Çin’e göçetmek zorunda kaldılar[101]. Cefu Yuangui’nin 964. ve 974. bölümlerinde, 715 yılı sekizinci ve onuncu aylarında Tang Sülâlesi İmparatoru’nun Dokuz Soy’dan Çin’e kaçıp gelen bazı topluluk liderlerini görevlendirdiği yazılıdır[102]. Ayrıca Çin’e sığınan Dokuz Oğuz toplulukları ve bunların nerelere yerleştirildikleri konusunda bilgiler de bulunmaktadır[103]. Bu bilgiler Gök Türk devletinde Dokuz Oğuz ayaklanmasının yaşandığını, Çin kaynaklarında geçen Dokuz Soy’un Gök Türk Yazıtları’nda geçen Tokuz Oguz’la aynı olduğunu ve bu ayaklanma bastırılınca bu toplulukların yazıtlarda yazıldığı gibi Çin’e doğru kaçtıklarını kanıtlamaktadır.
Ayaklanan Dokuz Oğuzların büyük bölümünün yenilgiye uğratılmasına ve çoğunun Çin’e kaçmasına rağmen bu toplulukların bütünü henüz yönetim altına alınmamıştı. Bunların başında da Tola Irmağı yakınlarında yaşayan Bayırkular geliyordu. Kapgan Kağan, Bayırkuların üzerine yürüyüp onları yenmiştir ancak savaş sonrasında Xiezhile adında bir Bayırku askeri tarafından öldürülmüştür[104].
c- 716’daki Yönetim Değişikliği
Kapgan Kağan’ın Bayırku Xiezhile tarafından öldürülmesinden sonra Gök Türk tahtına Kapgan Kağanın büyük oğlu geçmiştir. Bu olay Gök Türk yazıtlarında anlatılmamakta ancak Çin kaynaklarında bu olay hakkında daha çok bilgi bulunmaktadır. Çin kaynaklarına göre, Kutlug Kağan’ın oğlu Köl Tigin, Kapgan Kağanın oğlu Yinie Kehan’ı[105], diğer oğullarını, bütün yakınlarını ve eski kağana bağlı olan adamlarını öldürmüştür[106]. Bu darbenin yapılmasının en büyük nedeni Kutlug’un oğullarına göre yeni kağanın kutunun Tenri tarafından geri alınmış olmasıdır. Bu kırımdan sâdece Tarduş Şadının kayınbabası olan Tonyukuk ve daha önce Çin’e sığınmış olan Mo Tigin ile Xianli Bilge (Xianli Pijia) kurtulmuşlardır. Bu olay sırasında Kapgan Kağan’ın soyu da tükenmiştir ve hânedân Kutlug’un soyuna geçmiştir. Köl Tigin bu kanlı olayın ardından da ağabeyi Sol Bilge Beyi[107] Mojilian’i Bilge Kağan olarak tahta oturtmuştur[108]. Bu olay Kaiyuan’in ikinci saltanat yılının Şubat ayında olmuştur[109].
Tarduş Şadı öncelikle kardeşi Köl Tigin’in kağan olmasını istemiş ancak Köl Tigin, ağabeyinin devletin başına geçmesini önermiştir[110]. Mojilian, Tenri Teg Tenri Yaratmış Türük Bilge Kağan[111] unvânını almış, kardeşi Köl Tigini de Tölis Şadı (You Xian Wang, Sağ Bilge Beyi) yapmıştır. Bundan sonra Köl Tigin’in herhangi bir çalışması kayıtlı değildir. Ancak aynı Çin kaynaklarında Köl Tigin’in “iki şaddan üstte olduğu” ve başkomutanlık yaptığı yazılıdır. Ayrıca yazıtlarda 716’dan sonra devletin toparlanmasını anlatan yerde Köl Tigin’le birlikte iki şad da anılmaktadır[112]. Bu durumda Köl Tigin yazıtlarda öyle anılmasa bile Apa Tarkan olmuş olmalıdır. Bilge Kağan, saltanatı sırasında bir çok savaş yaparak bunların çoğunu ayrıntılı olarak anlatmış ancak Köl Tigin’in çalışmalarının anlatımı kendi yazıtında 716’da son bulmuştur. Normalde Bilge Kağan’ın merkezde oturup savaşa orduyla birlikte Başkomutan Köl Tigin’i göndermesi gerekirken Köl Tigin’in adı geçmemekte, Bilge Kağan’ın sefere çıktığı anlatılmaktadır. Bu gözlerden kaçan büyük bir çelişki gibi durmaktadır, üzerinde ileride ayrıntılı çalışmalar yapılmalıdır.
6. Köl Tigin’in Ölümü
Köl Tigin, Türk Takvîmi’ne göre Koyun Yılı’nın (1. ayının) 17. gününde ölmüştür[113]. Bu târîhi günümüz araştırmacıları 27 Şubat 731 olarak hesaplamışlardır[114]. Xin Tangshu’ya göre, Köl Tigin Kaiyuan Saltanat Devresi’nin 19. yılında ölmüştür, Jiu Tangshu’da ise 20. yıl olarak verilmiştir[115]. Köl Tigin’in ölüm nedeni belli değildir, öldüğü zamân 47 yaşında idi[116]. Ölümü Gök Türk ülkesinde ve komşu ülkelerde büyük bir üzüntüye neden olmuştur. Köl Tigin’in yazıtına göre, cenâze törenine Kıtan ve Tatabı’dan Udar Senün; onbinlik hazîne, altın, gümüş gibi değerli hediyelerle Tabgaç Kağanı’ndan (Tang hükümdârı Xuanzong) İsiyi Liken ve İmparatorun yeğeni sanatçı Çan Senün; Tüpüt Kağanı’ndan (Tibet İmparatoru) Bölün (Vezir); Soğdaklar’dan Berçik Er[117]; Bukarak Uluş’dan (Buhârâ Ülkesi) Enik Senün ve Ogul Tarkan; On Ok oğlu Türgiş Kağanı’ndan (Salur Kağan, Sulu Kehan) Makaraç Tamgaçı[118] ve Oguz Bilge Tamgaçı; Kırgız Kağanı’ndan Tarduş Inançu Çor gelmiştir[119]. Jiu Tangshu ve Xin Tangshu da Xuanzong’un Muhâfız Birliğinin Generali olan Zhang Quyi’yi ve Adalet Bakanlığının Mahkûmlar Dâ’iresi Başkanı Lü Xiang’ı baş sağlığı dileyen bir mektup vermeleri, cenâze törenine katılmaları, kurban sunmaları; altı tanınmış ve becerikli adamı da duygularını mezâr taşına yazılması, Köl Tigin’in bir heykelin yapılması ve dört duvarına Köl Tigin’in savaş sahnelerinin resmedileceği bir anıt mezâr yapmaları için yolladığı yazılıdır[120].
Köl Tigin’in cenâze töreni Türk Takvîmi’nin Koyun Yılı’nın 9. ayının 27. gününde yapılmıştır[121]. Araştırmacılar bunun 1 Kasım 731’e denk geldiğini belirtmişlerdir[122]. Köl Tigin’in mezâr kompleksinin ve yazıtının bitirilip dikilmesi Türk Takvîmi’ne göre Maymun Yılı’nın 7. ayının 27. günü (21 Ağustos 732)[123], Çin Takvîmi’ne göre ise Kaiyuan Saltanat Devresi’nin 20. yılında takvîm sırasına göre Renshen’da 12. ayda Xinzhou vaktinde Shuo gününde 7. günde Dingwei Zamânı’dır (öğleden sonra saat 2-4 arası)[124]. Köl Tigin’in yazıtının Türkçe bölümünü yeğeni Yollug Tigin yazmıştır.
Köl Tigin öldüğü sırada büyük bir serveti bulunuyordu; bunun içinde altınları, gümüşleri, hazînesi, malları ve dört binlik at sürüsü vardı. Köl Tigin öldüğü sırada bu serveti Tuygut / Toygut (ya da Tuygut İlteber) yönetiyordu[125].
7. Sonuç
682’de İkinci Doğu Gök Türk Kağanlığını kuran Kutlug’un oğullarından biri olan Köl Tigin, 684 ya da 685’te doğmuş, yedi yaşında babasını kaybetmiş, 16 yaşında ilk kez bir savaşa katılmış, bundan sonraki yaşamını da sâdece savaşlara adamıştır. Köl Tigin, yaşamı boyunca dokuz sefere katılmış, 16 meydân savaşında çarpışmış, çok sayıda savaşçıyı kendi elleriyle öldürmüş[126], beş önemli kişiyi yakalamış, büyük ölçüde ganîmet ele geçirmiştir. Seferler sırasında bildiğimiz kadarıyla Çin’de Gansu’ya ve Ordos’a; Moğolistan’ın büyük bölümüne; Aşağı Yenisey Havzası’na; Cungarya’ya; Tarbagatay’a; Semireçye’ye ve Soğdak’a gitmiştir. Çin’deki Zhou ve Tang Sülâleleri ile, Bayırkularla, Kırgızlarla, Türgiş ve On Oklarla, Karluklarla, Azlarla, İzgillerle, Dokuz Oğuzlarla savaşmış; hattâ yeğenini tahttan indirip amcasının hemen hemen bütün yakınlarını öldürmüştür. Savaşlarda genelde ön saflarda yer almıştır; ağabeyi Mojilian hem şadlık, hem kağanlık döneminde sadece ordu yönetmiş, ön saflarda savaşmamıştır; Çin kaynakları Mojilian’i yumuşak kişilikli (“şefkatli, insanları sever, dostâne”)[127], Köl Tigin’i ise gözü kara bir savaşçı olarak tanıtmışlardır. Köl Tigin’in amcası Kapgan Kağan, tıpkı Bilge Kağan gibi çoğu zamân sâdece orduyu yönetmekle hattâ bâzen sâdece orduyu sefere göndermekle yetinmiş, Köl Tigin ise hem orduyu yönetmiş, hem de savaşlarda teke-tek çarpışmıştır. Köl Tigin 716’da yeğenini ve amcasının yakınlarını kanlı bir darbeyle yönetimden uzaklaştırdıktan sonra ağabeyi Tarduş Şadı’nı tahta çıkarmış, ağabeyi de onu Tölis Şadı yapmış, Köl Tigin ölünceye kadar bu görevde kalmıştır. Ayrıca 716’dan sonra Bilge Kağan Köl Tigin’e Inançu Apa Yargan Tarkan unvânını vermiştir[128]. Ancak savaşçılığı ile tanınan Köl Tigin 716’dan sonra hiç bir savaşa katılmamıştır, katıldıysa bile elimizde şu anda bunu kanıtlayacak bir kaynak, bir kanıt bulunmamaktadır.
Kendi adına dikilen yazıtta belirtildiği kadarıyla Köl Tigin savaşlarda dokuz değişik at kullanmıştır. Bunlar Tadık Çor’un Boz Atı, Işbara Yamtar’ın Boz Atı, Yigen Silig Beg’in Zırhlı Doru Atı, Bayırkular’ın Ak Aygırı, Alnı Beyaz Boz Atı, Alp Şalçı Atı, Azman Atı, Az Yağızı Atı ve Öksüz Atı’dır. Bu atlardan sâdece birinin zırhlı olduğu yazılıdır, bu durumda Köl Tigin’in diğer bindiği atların hepsi zırhsızdır. İlk dört at ve Alp Şalçı savaşlarda ölmüş; Azman ve Az Yağızı’nı iki, Alp Şalçı’yı ise üç kere kullanmıştır. Bu atlardan en az üçü başka Gök Türk ileri gelenlerindendir, en az ikisi ise bağlı topluluklardan alınmıştır.
Yazıtı çok ayrıntılı olmasa bile Köl Tigin’in taktikleri, silâhları ve giyimi hakkında bilgi vermektedir. Köl Tigin katıldığı hemen hemen bütün savaşlarda at üzerinde savaşmış, sâdece ilk yaptığı savaşta yaya olarak saldırmıştır. Elimizdeki kayda göre bir kere ok ve yay, bir kere kılıç kullanmıştır; 22 kere “sançmış”[129]; 19 kere ise “çevirerek vurmuştur”[130]. Bu durumda Köl Tigin’in en fazla mızrak ya da at üzerinde kullanılan biçimiyle kargı kullandığını, ok-yay ve kılıca çok fazla önem vermediğini ileri sürebiliriz. Yazıtta Köl Tigin’in savaş giysisi ile ilgili sâdece bir yerde bilgi veriliyor: Mingsha Dağı Savaşı’nda zırh, kaftan ve yüz siperlikli miğfer kullanmıştır, bindiği atlardan biri de zırhlıdır. Köl Tigin’in zırhının çeşidi ve biçimi konusunda elimizde bir bilgi bulunmamakla birlikte Gök Türkler’in zırhlı atlılarının en çok rağbet gösterdikleri lamellar tipi zırh giydiğini düşünebiliriz.
Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Ankara-TÜRKIYE
Alıntı Kaynağı: Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 204 26, Sayı 1 (2006)
Güzel bir çalışma, takdire değer. Kırgız Seferi 710-711 yılında Kış mevsiminde yapılmış. bunun akabinde 711 yılında Bahar mevsiminden itibaren Demirkapı Seferi yapılmış, bu sefer 715 yılına kadar, 715 yılı da dahil sürmüştür. Prof. Dr. Fuat Köprülü, İlk Mutasavvıflar adlı eserinde Kül Tigin'nin Demirkapı Seferi'nden bahseder, 712 yılında Semerkant hariç Maveraünnehir'de Kuteybe kumandasındaki Arapların eline geçen bütün şehir ve kaleler Kül Tigin tarafından alınmıştı der, sanırım 11-12. sayfada.