1910 Kopenhag Kriterleri !
1910 yılında Kopenhag’da yine “Kopenhag Kriterleri” için Avrupa Efkârı Umumiyesi Kongre toplamıştı (!) Tıpkı 1993 yılında topladığı “Kopenhag Kriterleri” gibi… Aşağıdakiler 101 sene öncesinden, birileri de 1993 yılındaki Kopenhag Kriterleri’ni karşılaştırsın bir zahmet (!)
Peki ya 101 sene önce ne kararlar alındı?
1910 Kopenhag Kongresi:
Hümanist, insancıl, azınlık haklarını koruyan (Yaaa gözlerim yaşardı.). Sosyalist Kongre örtüsü altında TÜRK İmparatorluğunu parçalama kriterlerinin sözüm ona o günlerin STK’larının Kongresidir.
Bu hümanist, insancıl sosyalistler; Azılı TÜRK düşmanı Taşnakyan Komitesi tarafından kendilerine sunulan memorandumu oy birliğiyle kabul ettiler. Azılı TÜRK düşmanı Taşnakyan Komitesi’nin Memorandumunun içeriği “TÜRK topraklarındaki, Ermeniler silahlandırılacaklar ve geceleri talim yaptırılacağı” yazar!
Devam ediyor;
Ermenilerin TÜRK’lere karşı teşkilatlandırılmaları ve TÜRK Devleti’nde perde arkasında Avrupalıların destekleriyle kendi ülkelerini kurmak için her türlü yardım yapılacaktır.
Aslında 1908 yılında Avrupa dış destekli ve içerdeki İngiliz İslamcılarının tertiplediği kanlı İrticai isyan 31 Mart vakası; tamamen TÜRK Ordularının temel direği TÜRK Subaylarına karşı yapılan ve TÜRK Subaylarının şahsında kurucusu ve koruyucu oldukları TÜRK Devleti’ni (TÜRKİYE Devleti 1077 yılında bir TÜRK Komutanı olan Gazi Süleyman Şah tarafından kuruldu ve 1080 yılından bugüne TÜRKİYE Devleti’dir) yıkmak alçaklığıdır. TÜRK düşmanlarının genetik kinleri yüzyıllardır devam ediyor.
Bu tertiplenen kanlı isyanın arkasında 2.Meşrutiyeti ya da bugünkü anlamıyla değişim-dönüşümü yaptırmaktır.
Görünüşte 2.Meşrutiyet tüm batılı kriterleri kabul eden büyük değişim olarak alkışlanır. Batılı kriterlerin Yasalarla kabul edilmesiyle artık Osmanlılık süreci başlatılır, Türkiyelik gibi. Temmuz 1908 de büyük sevinçlerle yeni Anayasa kabul edilir, TÜRK kelimesi kaldırılır, TÜRK Devleti’nin adı Osmanlı olarak değiştirilir: artık bütün etnik gruplar eşit olmuştur!…
1910 Kopenhag Kongresinde büyük kabul gören ve desteklenme kararı alınan, azılı TÜRK düşmanı Taşnakyan Komitesinin silahlı kanadı Hıncak Komitesi (PKK mı diyelim acaba ?) 17 Eylül 1913 ‘de Köstence Kongresinde zabıtlara geçirerek aşağıdaki kararları almıştır.
“10 Temmuz 1908’de bir Askeri İhtilal sonucu TÜRKİYE’de, batılı kriterleri kabul eden Meşrutiyet ilan edildiği zaman bunu zaruri neticesi Türkiye’de yaşayan bilumum azınlık unsurların milli varlıklarını muhafaza etmeleri ve bunlar arasında Ermenilerin, idarenin her türlü tazyikinden kurtulmuş olarak milli esaslarına uygun şekilde inkişaf ve tekâmül edebilmeleridir. Bu inkişaflar bilumum azınlıkların kendi dillerini, dinlerini, ananelerini bağımsız yaşayacaklardır kanunlarıdır. Ancak (buraya dikkat) 62 seneden beri (1851) ihtilal ve mücadele içinde yaşamış bulunan ve mahvolmaya mahkum görülen Ermeniler geçici bir hile olarak gizlice yeniden kendi kuvvetlerini toparlamak ve siyasi sahnede tekrar görünmek için, şimdilik Meşruti Osmanlı Hükümetinden ayrılmak istenmiyoruz taktiği ile serbestçe faaliyette bulunulabilmesi için Hükümete kanuni bir şekilde görünmeye karar verilmiştir”..
Azılı TÜRK düşmanı Ermeni Hınçak Komitesi, Hükümetle birlikte hareket etmeye karar verdikten (Açılım mı diyelim acaba ?) sonra Kanuni olarak teşkilatlanmaya geçmeden önce de (DTP mi diyelim acaba ?) aşağıdaki kararları almıştır;
1) – Osmanlı İmparatorluğunda bundan önce teşkilatlanmış şubelerin tüm Türkiye İdare Meclislerinin feshi ve yerine yeni Ermeni meclisinin tayini.
2) – Türkiye’deki tüm şubelerimizin icra kuvvetlerinin en büyük icra kuvveti merkezi olan “Merkezi idare meclisi”ne bundan böyle “Türkiye İdare Meclisi” adının verilmesi. (PKK siyasallaşıyor mu desek acaba?)
3) – Türkiye’deki İdare Meclisi azaları, Osmanlı’daki komitenin şubeleri tarafından seçilmiş olduğundan Ermeni umumi merkezine karşı bir dereceye kadar bir otorite tanınmasına (bunada BDP eş başkanları mı desek acaba ?) ve fakat aldıkları kararların arka planda kesinlikle Ermeni Türkiye İdare Meclisinin tasdikine bağlı olmasına (Buna da KCK mı desek acaba?)…
İŞTE görülen o ki Ezeli TÜRK Düşmanları HAÇLILAR ve onların “yerli misyonerleri” yine yeniden TÜRK DEVLETİ’ni, “kağıt parçaları” paçavralarla tarantulalar gibi sinsi sinsi sararak sonunda TÜRK DEVLETİ’nin Meclisinde, TÜRK’ün cebinden her türlü hile ve desiseyle alınan vergileri, kemali afiyetle aldıkları maaşlarla yiyerek TÜRK Milleti’nin gözünün içine baka baka TÜRK Askerlerine aleni hakaret edebilmektedirler.. TÜRK Meclisinde çoğunluk olarak bulunan diğerleri de, bunca hakarete suskun kalarak dilleri lal olmuş bir şekilde, üç buçuk soysuza TUTSAK olmuşlardır!
Şimdi de kalkmış birileri Fransa’nın sözüm ona “soykırım yapılmamıştır diyeni cezalandıracak yasasına” güya yine sözüm ona karşı gelmektedirler!
Bugüne kadar nerelerdeydiniz a beyler, bayanlar?
Peki 2010 yılında Macaristan Meclisinde çıkarılan hem de oybirliğiyle çıkarılan “TÜRKLER ASLA Ermeni soykırımı yapmamışlardır” kararına niye sahip çıkmadınız? NİYE?…
Onlar, Macarlar ya da ATTİLA’nın torunları “gen”lerine sahip çıktılar. Peki ya SİZ?
Alkışlanıyorsunuz hem de stratejik ortak Yedi Düvel müttefikleriniz tarafından!
Evet, Yeni Dünya Düzeni Tarihine altın varaklı Madalyalı olarak geçtiniz de, on binlerce yıllık TÜRK Tarihine nasıl geçeceksiniz acaba?
Yok mu içinizde bir babayiğit artık yine geldi “son”un “son”u diyecek?
Artık yine “Mertlik er meydanlarındadır” diye TÜRK Milleti’ne açıklama yapacak?
AÇIKLAYIN ARTIK AÇIKLAYIN!
Saygılarımla…
“Bundan öte Mertlik Er Meydanları’dır.
Ya çalarsın Kılıcı Mertlik adına,
Ya verirsin Boynunu Kılıç altına..”