10 Ağustos 1920…
Batılı emperyalist ülkelerin “İri Şef” diye bilinen, ama son zamanlarından çok önce “Hasta Adam” olarak nitelenen Osmanlı İmparatorluğunu parçalayıp sömürge konumuna sokulmasına karar verilmişti.
Bunun somut hale gelmesi 10 Ağustos 1920 de, yani tam 95 yıl önce bugün başladı. Osmanlı Devletini yok eden, Türk yurdunu işgal eden, Osmanlı imparatorluğundan 13 devletçik çıkaran emperyalist emellerin belgelendiği tarihtir bugün…
Türk Milletinin kara günü… Osmanlı İmparatorluğu ile İtilâf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması’nın yıl dönümü…
***
Osmanlı ülkesinin paylaşılması yetmemiş, esas hedef olan Anadolu’nun işgal edilip paylaşılmasını sağlayan bu Türk’ün “İdam Fermanının” yıl dönümü… Bugün terörle elde edilmeye çalışılan “Batı Ermenistan” ve “Kuzey Kürdistan” konuları maddeleştirilmiş, Osmanlının basiretsiz vatan hainleri tarafından onaylanmıştı. Düşmanlar tarafından pay edilen Anadolu’da Türk Milletini boğmak için imzalanan bu paçavranın yırtılıp atılması Türk halkına pahalıya mal oldu.
Karanlığa gömmek istenen bu aziz milletin kahraman önderleri, 23 Nisan 1920’de toplanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini oluşturdular ve 19 Ağustos 1920 da “milli bir karar” alarak “Sevr Antlaşmasını” geçersiz saydı. Milli kimlikli Gazi Meclis, aynı zamanda bu idam fermanını imzalayanları ve onaylayanları da “Vatan haini” ilân etmişti. Ardından, 7 Ekim’de Ankara İstiklâl Mahkemesi Sevr’i imzalayan Hâdi Paşa, Rıza Tevfik, Reşat Halis ve Damat Ferit’i idamla cezalandırmıştı.
***
İşte o Sevr maddeleri o gün parçalanarak çöpe atılmıştı; fakat Batılı emperyalistler bunu unutmadılar, bugün yine Sevr’in hortlatılması ve İstiklal Savaşının öcünü almak istiyorlar. Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde kazanılan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın attığı şamarı hiç unutmadılar.
Sevr Antlaşması, İsmet İnönü’nün başkanlığındaki Türk heyeti “Lozan Barış Antlaşmasını” imzalayarak tarihteki tozlu raflara atıldı. Yıl dönümü dolayısıyla Türk Milletinin idam fermanı olan Sevr’i anımsatarak, sahip olduğumuz Cumhuriyet kazanımlarının ne denli değerli olduğunu da düşünmemizi sağlar umudundayım.
***
“Müslüman” sayıp ahlaksızlığı meslek edinmişlerin egemenliğinde olan bir ülkenin geleceği felakettir. Bunu yaşıyoruz. Dindarlık taslayan dinci münafıkların, mürailerin haddi var hesabı yok…
Başbuğ Bozkurt Mustafa Kemal’i bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.
Örneğin 6 Ağustos 1945 tarihinde, İkinci Dünya Savaşı sırasında, ABD uçakları Japonya’nın Hiroşima kentine atom bombasını attılar. Tarihin en büyük nükleer katliamını yaptılar. Ardından 10 Ağustos 1945’te de Nagazaki’ye atom bombasını atarak ikinci kez nükleer katliam yaptılar.
Türkiye’mizi savaşın dışında tutmayı başaran İsmet Paşa için; hala “..camilere buğday doldurdu, bize karne ile ekmek verdi, aç bıraktı…” diye kötüleyen yobaz kafalara esareti, köleliği, nükleer yıkımı anlatamazsınız.
6 Ağustos 1915…
19. Tümen Komutanlığı’na getirildi.
“Kürtçülük” kartı masada tutularak “Batı Ermenistan” ve “Kuzey Kürdistan” kurulma projeleri masada dolaşıyor… Terörün siyasi kanadına “cici çocuk” muamelesi yapıp “oy verelim” diyen egoist ve çıkarcı “yel püskülü” döneklere, ruhsuzlara ne demeli!