Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Kurtuluş Savaşı’nda Askerî Nakliye Hizmetleri

0 17.574

Doç. Dr. Mehmet EVSİLE

Yirmi üç Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla Kurtuluş Savaşı’nda önemli bir dönüm noktası aşılmış, cepheler kurularak yönetimleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin insiyatifine alınmıştır. Bundan sonra özellikle Yunan işgalinde bulunan Batı Anadolu ve Trakya Bölgelerinin kurtarılması için, Batı Cephesi’nin örgütlenmesine ağırlık verilmiştir. Ülkenin diğer bölgelerinde ve diğer cephelerde bulunan savaş araç ve gereçleri Batı Cephesi’ne nakledilmiştir. Bu iş için Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü kurularak, askeri amaçlı nakliyatın organizasyonu ve sorumluluğu bu birime verilmiştir.

Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün kuruluşundan sonra, bu kurumumun ülke çapında teşkilâtlanması için Yurtiçi Menzil Teşkilâtı kurularak adı geçen genel müdürlüğe bağlanmıştır.

Kurtuluş Savaşı’nda menzil teşkilatı iki bölüm halinde incelenebilir:

  1. Doğrudan doğruya Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı olan Yurtiçi Menzil Teşkilâtı,
  2. Cepheler emrinde bulunan Menzil Teşkilâtı.

Her iki teşkilâtın da, kuruluşları aynıdır. Ancak cepheler emrinde çalışan menzil teşkilâtına, yapacağı görevin özelliği ve bulunduğu bölgenin durumu dikkate alınarak, özel emirlerle kadrosuna geçici eklemeler yapılmıştır. Örneğin; Batı Cephesi emrinde bulunan Batı Anadolu Menzil Müfettişliği gibi. Cephe komutanlıkları emrindeki menzil teşkilâtlarının faaliyetleri çalışma alanımızın dışında bırakılmıştır.

Askeri malzemenin sevkiyatı için o günkü karayolu güzergâhından faydalanma yoluna gidilerek bu konuda çeşitli düzenlemelerle yapılmıştır.

Demiryollarından da askeri nakliye hizmetlerinde başlangıçta belli ölçülerde faydalanılmıştır. Ancak Eskişehir-Kütahya Muharebelerinden sonra Batı Cephesi’ne ulaşımı sağlayacak demiryollarının önemli bir kısmı Yunan işgaline girdiği için, buralardan istenilen ölçülerde faydalanma imkânı olmamıştır.

Çalışmamızda, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih ve Startejik Etüd Başkanlığı Arşivi’ndeki belgelere dayandık.

Konumuzla ilgili olarak şimdiye kadar müstakil bir çalışma yapılmış olmadığı için dolaylı olarak bilgi veren eserlerden de ilgileri ölçüsünde faydalandık.

A. Kurumsal Yapının Oluşturulması

1. Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün Kuruluşu ve Görevleri

Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü, Millî Savunma Bakanlığı’nın 10 Ocak 1921 tarihinde yayınladığı bir bildiri ile kurulmuştur. Bu genel müdürlük kurulduğu zaman, nakliye hizmetlerini yürüten bir menzil teşkilâtı vardı. Ancak günün koşullarına cevap verecek bir durumda değildi. Doğu ve El- Cezire Cepheleri ile İstanbul’dan gelecek malzemeyi Batı Cephesi’ne aktarmak, birlik nakillerini tertip etmek ve Millî Savunma Bakanlığı emrindeki karayollarını verimli bir şekilde kullanmak için gerekli organizasyonu sağlamak üzere Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün kurulmasına karar verilmiştir.[1]

1922 yılında Millî Savunma Bakanlığı Müsteşarı olarak bu konularda çalışacak olan Selâhattin Adil Paşa’nın ifadelerine göre Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün kuruluş amacı, Batı Cephesi’nin erat, silâh, malzeme ve diğer araçlar ile yiyecek işlerinin tamamlanması ve sağlanması; yurtiçi ve dışından elde edilmesi mümkün olabilenlerle, bir an evvel Batı Cephesi’nin kesin ve başarılı bir taarruz yapabilmesi için gücünü ve kuvvetini en kısa zamanda mümkün olan en yüksek düzeye çıkarmaya yönelik olmuştur.[2] Nitekim 1922 yılı Ağustos başlarında Türk ordusu taarruza başladığı zaman eğitim, öğretim ve disiplin bakımından hazırlandığı gibi, malzeme ve savaş güçleri bakımından da o zamana kadar hiçbir muharebede toplanamayan (top başına 1000, tüfek başına 500 mermi) cephaneye sahip maddî ve manevî yönden Yunan ordusundan üstün düzenli teşkilâtı bulunan bir yapıya kavuştuğu anlaşılmaktadır.[3]

Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün kuruluşunda Kurmay Başkanlığı, Harekât Şubesi, Personel Şubesi, Muhâkim Şubesi, Levazım Şubesi, Sıhhiye Şubesi, Veteriner Şubesi, İnşaat Şubesi, Cephane Şubesi, Nakliyat Şubesi, Posta İşleri, Evrak, İstihkâm Parkı ve Karargâh Komutanlığı gibi birimler yer almıştır.[4]

2. Yurtiçi Menzil Teşkilâtının Kuruluşu, Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü Emrine Verilmesi

Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü, asıl işlerine başlamadan önce yetersiz olan mevcut menzil teşkilâtı yerine, ülke içerisinde güvenli bir menzil teşkilâtı ve karayolu ulaştırma ağı kurmakla görevlendirilmiştir. Bu konuda bir taslak hazırlanmış, bu taslak üzerinde Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Batı Cephesi Komutanlığı arasında yapılan çalışmalar sonunda Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü emrine verilecek olan Yurtiçi Menzil Teşkilâtı oluşturularak 1921 yılı Nisan ayı içerisinde son şeklini almıştır. Buna göre Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün emrinde olan Menzil Teşkilâtı şu şekilde oluşturulmuştur:[5]

a- Sivas Menzil Müfettişliği ve Bağlı Birimleri.

b- Kayseri Menzil Bölge Müfetişliği ve Bağlı Birimleri.

c- Kastamonu Menzil Bölge Müfettişliği ve Bağlı Birimleri.

3. Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün Görev Alanının ve Yurtiçi Menzil Teşkilâtının Genişletilmesi

Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün Ağustos 1921 tarihine kadar gerçekleştirdiği görev, diğer cephelerle birlikte özellikle Batı Cephesi’nin ikmâl maddelerini ülkenin çeşitli yerlerinden alıp, cephelere ulaştırmak olmuştur.

Millî Savunma Bakanlığı, 28 Temmuz 1921 tarihli bir emirle Eskişehir-Kütahya Muharebelerinden yıpranmış bir şekilde çıkan ve Sakarya nehri gerisine çekilen ordunun ihtiyacı olan iaşe maddeleri ile silâh ve cephanenin en kısa zamanda cephelere yetiştirilebilmesi için yalnız sevkiyat ve nakliyat işleri ile uğraşan genel müdürlüğe ve menzil teşkilâtına yeni görev olarak araştırma, toplama ve biriktirme görevlerini de vermiştir. Böylece, Batı Cephesi, Konya’dan başka birinci kademe olarak Çorum, Yozgat ve Kırşehir; ikinci kademe olarak da Sivas ve Kayseri illerinin imkânlarına kavuşmuştur. Buralardan toplanan insanların ulaşımı ile, hayvan ve iaşe maddelerinin taşınması Çorum-Sungurlu, Sivas-Akdağmadeni, Yozgat-Kayseri-Kırşehir yolları üzerinden yapılmaya başlanmıştır.

Yeni ilâve edilen görevlerin yapılabilmesi için mevcut olan Çorum ve Kırşehir Menzil Bölge Müfettişliklerine bir yenisi daha eklenmek suretiyle Yozgat Menzil Bölge Müfettişliği kurulmuştur.

Ayrıca Yahşihan’da da bir Menzil Hat Komutanlığı kurularak, doğrudan doğruya Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’ne bağlanmıştır. Bu komutanlık, Yahşihan-Ankara arası nakliyatıyla birlikte daha çok Yahşihan’da fırın ve değirmen kurmak ve misafirhaneler açmakla görevlendirilmiştir.

Kırşehir Menzil Bölge Müfettişliği’nde, ek olarak Aksaray-Konya Ereğlisi arasında karayolu nakliyatı başlatılmıştır. Bütün bu yeni kurumlarla, eskiden kurulmuş olan menzil teşkilâtının subay atamaları ve er ikmâli Millî Savunma Bakanlığı’nın ilgili dairelerince yapılmıştır. Bu suretle Sivas, Kayseri, Yozgat, Çorum, Kırşehir bölgelerindeki tahıl depoları, menzil bölge müfettişliklerine teslim edilerek; Sivas, Kayseri bölgelerinde ayrı ayrı olmak üzere, 100.000 insan ve 50.000 hayvanın iaşeleri için stok ambarları kurulmuştur.

Ayrıca, Çorum Menzil Müfettişliği’nce Sungurlu ve civarında; Yozgat Menzil Bölge Müfettişliği’nce Yozgat ve civarında, Kırşehir Menzil Bölge Müfettişliği’nce de yarısı Kırşehir’de, diğer yarısı Köprüköy’de olmak üzere ambarlar açılmıştır.

Sivas Menzil Müfettişliği ise, ambarlarını Kayseri ve Sivas’ta açmıştır.[6]

Batı Anadolu’daki Yunan işgalini sona erdirmek için Türk ordusu Büyük Taarruz’a hazırlandığı sırada Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü ve Yurtiçi Menzil Teşkilâtı bünyesinde çok kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Böylece Büyük Taarruz Harekâtı’nın yükünü kaldırabilecek bir düzeye getirilmelerine çalışılmıştır. Buna göre:

Konya, Çorum, Adana’da Menzil Bölge Müfettişlikleri; Eskişehir, Afyonkarahisar, Ankara, Yahşihan ve Kastamonu’da Hat Komutanlıkları kurulmuştur.

Kayseri, Yozgat, Sivas, Bolu, Burdur Askeralma Müdürlükleri aynı zamanda Hat Komutanlığı görevlerini üstlenmişlerdir.

Kırşehir, Keskin, Çankırı, Kalecik, Beypazarı, Ayaş, Nallıhan Askeralma Komutanlıkları Sevkiyat ve Nakliyat hizmetlerinde görevlendirilmişlerdir.[7]

B. Hukukî Zeminin Hazırlanması

1. Genel Nakliye Nizamnamesi

29 Temmuz 1921 tarihinde yayınlanan bir kararnâme ile tesbit edilmiştir. Genel hatlar taşımakla birlikte, devlet adına bazı nakliye hizmetlerinin yapılması hususuna da atıfta bulunan bu nizamnâme, yeri geldiğinde askerî nakliye konularında da kullanılacak bir nitelik taşımaktadır. Toplam 14 maddelik nizamnâmenin önemli maddeleri şunlardır.[8]

Madde 1: Türkiye dahilinde yolcu ve eşya nakliyatında lâstik tekerlekli olmak şartıyla otomobil ve kamyon işletmekte bütün vatandaşlar serbesttir. Yalnız vergiden ve askerlikten muafiyet elde etmek isteyenler, otomobil ve kamyonlarını genel nakliye hizmetlerine tahsis etmek isteyenler, İktisat Bakanlığı’na başvurarak ruhsat alacaklardır.

Madde 2: Genel nakliyata mahsus olarak getirilecek kamyonlarla otomobiller, gümrük vergisinden muaf olacaklardır.

Madde 3: Genel nakliyata mahsus kamyon ve otomobiller için gerekli olan yedek parçalar, aynı bakanlık tarafından yapılacak araştırmaya bağlı olarak gümrük vergisinden muaf olacaktır.

Madde 4: Kamyon ve otomobillerde kullanılacak benzin ve makine yağı gibi sıvı maddeler, gümrük vergisinden muaf olacaktır.

Madde 5: Nakliyecilikte kullanılacak şoförler ve taşıt araçları, seferberlik süresince askerlik hizmetinden tecil olunacaktır.

Madde 6: Ülkemizde her türlü tamirhaneler açılacak, buraları açmak isteyenlere devlet arazisinden yeterli miktarda yer, ücretsiz olarak verilecektir.

Madde 7: Genel nakliye işlerine tahsis edilen kamyon ve otomobillere hükümetçe el konulacaktır.

Madde 8: Nakliyat için azamî tarife, İktisat Bakanlığı tarafından tespit edilecek, devlet nakliyatı için bundan %25 oranında indirim yapılacaktır. Hükümet, genel nakliyatın yüzde 50’den fazlasını indirimli tarife ile işgal etmeyecek ve bedellerini peşin olarak ödeyecektir.

Madde 9: Nakliye kamyon ve otomobilleri ile devlet posta çantaları ücretsiz olarak taşınacak, çantaların ağırlığı, ton başına 25 kilogramı geçmeyecektir.

Madde 10: Kamyonlar iki tonluktan fazla olmayacaktır.

Madde 11: Genel nakliye hizmetlerinde çalışacak kişi veya şirketler, gümrük vergisinden muaf sayılan yedek parça, akaryakıt ve yağ hakkında Maliye Bakanlığı’nın denetimini kabul edeceklerdir.

Madde 12: Bu talimatnâme ile sağlanan ayrıcalıklardan yararlanacak otomobil ve kamyonların genel nakliye hizmetlerinde çalışmaları zorunludur. Bir ay özürsüz olarak çalışmayanlardan, çalışma izinleri geri alınacaktır.

13.ve 14. maddeler, icra ve yürürlükle ilgilidir.

Bu nizamnâmenin özellikle 7. maddesi dikkat çekmektedir. Genel nakliye işlerine tahsis edilen kamyon ve otomobillere hükümetçe el konulacaktır ifadesi, seferberlik esnasında gündeme gelecektir. Nitekim Tekâlif-i Milliye Emirlerinin 5 ve 10 numaralı olanları, bu hükmün uygulaması niteliğinde olacaktır.

Ayrıca bazı vergilerden muafiyet sağlanarak, vatandaşların yurtdışından kamyon ve otomobil getirmeleri teşvik edilmektedir. Bu ayrıcalıklardan yararlanarak Fransa’dan getirtilen bir miktar kamyonun daha sonra ordu emrine alınarak, mevcut ulaştırma birlikleri arasına daha hızlı taşıma yapabilen modern taşıtların girdiği tespit edilmiştir.[9]

2. Gönüllü Otomobil KoluTalimatnamesi

Askerî nakliyede motorlu araçlardan yararlanma hususunda başvurulan yollardan biri de Gönüllü Otomobil Kollarının kuruluşu olmuştur. Bunların kuruluş ve çalışmaları ile ilgili olarak aşağıdaki talimat yayınlanmıştır:[10]

  1. On ilâ on iki parça çeşitli yetenekte olarak binek ve yük otomobillerinden oluşan ve tamamı sağlam ve kullanılabilir olmak şartıyla oluşturulan bir otomobil kolunda her otomobil için bir şoför ve bütün otomobiller için bir sorumlu amir bulunacaktır.
  2. Kolda 6 adet binek, 6 adet de otomobil ve kamyon bulunacaktır. Kamyonlar iki ton taşıma kapasitesinde olacaklar, ancak bu rakam, şartların gerektirdiği hallerde değişebilecektir.
  3. Otomobillerin sahipleri şoförlerdir. Mal sahibi olmayanlar da mal sahibinden araç kullanma yetkisi almış olacaklardır.
  4. Şoförler askerî hizmete alınacaklardır. Otomobili ile hizmet edenler, ordunun nakliyat tarifesinin gereklerine uyacaklardır. Sivil yolcu taşımacılığında da uygulanan usullere uyulacaktır.
  5. Kolun amiri olan sivil şoför, sivil kol komutanı, ordunun nakliye ile ilgili şubelerinden alacağı emirleri, kol şoförlerine duyuracak, kol şoförleri, bu kişileri amir olarak tanıyacaklardır.
  6. Gerek hizmetin şekli ve gerek işletme hakkında kol komutanının önereceği teknik konulara, ordu tarafından uyulacak, işletmecilik konusunda zarara sebep olacak veya otomobilleri âtıl bırakacak şartların ortadan kaldırılmasında, kol komutanının önerisine göre hareket edilecektir.
  7. Kol komutanı ve şoförler, konu ile ilgili kanunlara uydukları sürece değiştirilmeyeceklerdir.
  8. Kol, kendi ihtiyacını bizzat temin ve tedarik edeceği gibi, bir kolaylık olmak üzere ordu tarafından da üzerine düşen işler yapılacaktır.

Gönüllü Otomobil Kolu Talimatnâmesi, görüldüğü gibi, Genel Nakliye Nizamnâmesi’nin uygulama esaslarını kapsamaktadır. Gönüllü Otomobil Kolu tabiri, ilerde Müteahhit Otomobil Kolları şeklinde de kullanılacaktır.

3. Askerî Nakliye İçin Hizmet Yükümlülüğü Uygulaması

Başkomutanlık Kanunu’nun kabulü ve Tekâlif-i Milliye Emirleri ile halktan ve tüccardan alınacak mal ve malzemelerin ordunun ihtiyaç duyduğu yerlere ulaştırılması sorunu ortaya çıkmıştır. Ancak ordunun sınırlı sayıdaki ulaştırma birliği ile Anadolu’nun tamamından toplanacak malzemenin taşınması mümkün görülmediğinden bu sorun, 5 numaralı Tekâlif-i Milliye emri ile çözülmeye çalışılmıştır.[11]

7 Ağustos 1921 tarihinde Orduya Yardım İçin Emir başlığı altında yayınlanan 5 numaralı Tekâlif-i Milliye Emri’nin hükümleri aşağıdaki şekildedir:[12]

“Ordularımız İçin Yapacağımız Fedakârlıklar, Nakliyat Hakkında 5 Numaralı Emir, ordu nakliyatının temini için aşağıdaki tedbirler alınacak, bu tedbirlerin uygulamasından l numaralı emirde kurulacağı bildirilen komisyon sorumlu olacaktır.

  1. Ordu ihtiyacı için değişik zamanlarda askerî hizmete alınmış olan nakliye araçları hariç olmak üzere memlekette kalan nakliye araçlarının sahipleri her ay ordu malzemesinden bir kısmını kendi araçları ile yüz kilometrelik bir mesafeye ücretsiz olarak taşımaya mecburdurlar. Bu taşımanın devam ettiği sürece, nakliye araçlarının sahibi ve hayvanları ordu ambarından iaşe olunur.
  2. Bir ay içerisinde bu görevi yapan kişi, o ay için yeni bir taşıma görevi almaz. Tekâlif-i Milliye Komisyonu’nun sevkettiği eşya ve erzak irsaliyesinin malı teslim alan ambar tarafından onaylanması, o aya ait muafiyet hakkını o kişiye verir.
  3. İki, üç, dört numaralı emirlerle toplanan mal ve erzak Levazımat-ı Umumiye’nin göstereceği esas askerî ambarlara Tekâlif-i Milliye Komisyonları tarafından bu taşıma yükümlülüğü usulüyle sevk edilir.
  4. Müteahhit Nakliye Kolları, diğer halkın tâbi oldukları aylık yüz kilometrelik taşımayı ücretsiz olarak yapmaya mecburdurlar.
  5. Bu emri alan her Tekâlif-i Milliye Komisyonu, kendi bölgesi içerisindeki askerî taşıma yükümlülüğüne dahil olabilecek araçların cins ve miktarını 15 Ağustos 1921 tarihine kadar Millî Savunma Bakanlığı Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’ne ve cephelerde bulunanlar ise, Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’ne bildirmekle beraber bölgesinde bulundukları Menzil Müfettişliklerine veya Ordu Kurmay Başkanlığı’na bildireceklerdir.
  6. Bu yükümlülüklerden kaçanlar veya bu yükümlülüğü uygulamada gevşekliği görülenler, vatan hainliği ile cezalandırılacaklardır.
  7. 5 numaralı olan bu emir, hemen Tekâlif-i Milliye Komisyonu’na tebliğ edilmek üzere bütün vilâyetlere ve livalara yazılmış İstiklâl Mahkemelerine ve bilgi için bakanlıklar ile cephe komutanlıklarına birer suret verilmiştir.”

Böylece halka bir hizmet yükümlülüğü getirilmiştir. Devlet, para ödeyerek yaptıracağı hizmeti, yükümlülük olarak halka yaptırmıştır. Hizmet şeklinde vergilendirme olarak nitelendirilen bu uygulama ile taşıt sahibi hizmet etmekle yükümlü kılınıyor, para veya başka birinin taşıma hizmeti kabul edilmiyordu. Bu tutum, sosyal adalete uygun olmakla birlikte, aynı zamanda herkese, kendi payına düşen hizmeti yaptırarak savunmaya bütün milletin katkısını sağlamıştır.[13]

4. Maddî Yükümlülük GetirenAskerî Nakliye Yükümlülüğü Kanunu

1922 yılı ilkbaharında, devletin gelirini arttırıcı önlemlere başvurulmaya başlanmıştır. Bu arada halkın taşıma yükümlülüğü, vergiye dönüştürülmüştür. 18 Nisan 1922’de 23 sayılı Mükellefiyet-i Nakliye-i Askeriye Kanunu yürürlüğe konulmuştur. Bu kanunun maddeleri şunlardır:[14]

Madde 1: 1922 malî yılına ve bir defaya mahsus olmak üzere aşağıdaki esaslara göre, askerî nakliye vergisi adıyla bir maddî yükümlülük konulmuştur.

Madde 2: Nakliye yükümlülüğü maktu ve nisbî olmak üzere iki kısımdır.

Maktu Kısım: Her kişi için aynı olup, köylerde 50, şehir ve kasabalarda 100 kuruştur.

Nisbî Kısım: Bina, arazi ve gelir vergilerinin zamlarıyla birlikte ulaştığı miktara göre aşağıdaki oranlar üzerinden tarh edilir ve maktu kısma eklenerek alınır.

a- Köylerde: 101 kuruştan başlayarak her 100 kuruş ve küsur için yüzde on,

b- Şehir ve Kasabalarda: 101 kuruştan başlayarak her 100 kuruş ve küsuru için yüzde yirmi.

Madde 3: Bina, arazi ve gelir vergisinin azlığı dolayısıyla büyük servet sahiplerinin yükümlülüğü, benzerlerine göre az olacağından, bunların eksik sayılan yükümlülükleri, idare ve belediye meclisleriyle, bulunulan bölgelerdeki ticaret odası tarafından birlikte seçilecek dört üye ile bölgenin en büyük mal memurundan oluşacak bir komisyon tarafından tarh ve takdir ile maktu ve nisbî yükümlülüklerine eklenecektir.

Madde 4: Askerî personel, ikinci maddedeki yükümlülüğün her iki kısmından muaftır.

Madde 5: Aşağıdakiler, maktu kısmından muaftır:

a- Muharip birlik subayları,

b- Nisbî kısmı ile yükümlü olmayıp, maktu yükümlülüğü dahi ödeyecek gücü olmayanlar,

c- Bütün kadınlar ile 18 yaşından küçük ve 60 yaşından büyük erkekler.

Madde 6: Yükümlülüğün maktu bölümü bir defada, nisbî bölümü taksitle ödenecektir.

Madde 7: Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce askerî malları taşıdıkları halde, hükümetten halen alacağı bulunanlar (alacak 1920, 1921 ve 1922 yıllarına ait ise), alacaklarını bu kanunla doğacak yükümlülüklerden düşebileceklerdir.

Madde 8: Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti dahiline gelecek olan kişiler de, bu kanun çerçevesinde askerî nakliye yükümlülüğüne tâbidir. Hükümetin yardımına muhtaç olan mülteciler hariç olacaklardır.

Madde 9: Gerekli görülen yerlerde, menzil dolaylarında belirli bir süre için Bakanlar Kurulu kararı ile, o yerdeki rayice göre ve peşin ücretle bütün taşıt araçları çalıştırılabileceği gibi, bunların yeterli olmaması halinde, menzil sınırı en fazla 50 kilometre yakınlıkta olan yerlerdeki taşıt araçlarına da başvurulur.

Madde 10: Dokuzuncu madde gereğince çalıştırılacak taşıt araçları için, askerî makamlarca sayısı belirtilerek yazılı istekte bulunulacaktır. Taşıt araçları, o yerdeki mülkî makamlar tarafından temin edilecektir.

Madde 11: Nakliye ücretlerinin rayici, belediye meclislerince takdir olunur. Bu meclise, bulunulan yerdeki Ticaret Odası heyeti de katılır. Takdir olunan ücrete itiraz olunursa. İl İdare Meclisleri anlaşmazlığı kesin bir şekilde çözer.

Madde 12: Bu kanun dışında hiçbir kimse parasız nakliye yapmaya zorlanamaz ve aykırı davranışlarda bulunanlar, vatana ihanet suçu işlemiş sayılarak yargılanırlar.

Madde 13: Bu kanun yayınlandığı tarihten itibaren geçerlidir.

Madde 14: Bu kanunu yürütmeye Millî Savunma, İçişleri, İktisat ve Adalet Bakanlıkları memurdur.

“5 Numaralı Tekâlif-i Milliye Emri, Sakarya Zaferinden sonra 1922 yılı Nisan ayının ortalarına kadar 7 ay uygulanmış, ordunun yiyecek ve diğer malzeme ihtiyaçları menzil hattına kadar taşınarak depolanmıştı. Ayrıca, ordu ihtiyaçlarında kullanılmak üzere bir miktar kamyon temin edilmiş; ordu, elindeki taşıt araçları ile de bir dereceye kadar kendi ikmâlini yapar duruma gelmişti. Tekâlif-i Milliye’nin ulaştırma yükümlülüğü, bütçeye gelir sağlayacak şekilde Askerî Nakliye Yükümlülüğü Kanunu ile vergi biçimine dönüştürüldüğüne göre, artık 5 numaralı Tekâlif-i Milliye Emri yürürlükten kaldırılabilirdi. Söz konusu kanunun 12. madesinde, Bu kanun dışında hiç kimse parasız ulaştırma yapmaya zorlanamaz ve aykırı davrananışlarda bulunanlar vatan ihaneti suçu işlemiş sayılarak yargılanırlar hükmü, bu amaçla konulmuş bulunuyordu.

Askerî Ulaştırma Yükümlülüğü, geçici bir gelir kanunudur. Yalnızca 1922 yılında ve bir defaya mahsus olmak üzere uygulanacaktır. Bu geçicilik özelliğinden ötürü, vergiden hiç söz edilmemiş, onun yerine maddî yükümlülük denilmiştir. On dört maddelik kanunda vergi kelimesi hiç kullanılmamış, o günlerin vergilendirme tekniğinde sık sık kullanılan maktu vergi-nisbî vergi deyimleri yerine yükümlülüğün maktu bölümü-yükümlülüğün nisbî bölümü deyimlerine yer verilmiştir.

Yükümlülüğün maktu bölümü; silâh altında bulunanlar, sakatlar, bütün kadınlar, 18 yaşından küçük ve 60 yaşından büyük erkekler dışında kalan bütün yurttaşları kapsadığından, oldukça önemli bir bütçe geliri sağlayacaktır. Bina, arazi ve gelir vergileri toplamı üzerinden alınacak olan yükümlülüğün nisbî bölümü de hesaba katılırsa (Bina, arazi ve gelir vergilerinin 1920 bütçe yılı gelirleri ile Anadolu’nun yükümlülük kapsamı içine girebilecek nüfusu dikkate alınmak suretiyle) kanunun bütçeye 6 milyon lira dolayında ek gelir getireceği söylenebilir.”[15]

5. Askerî Nakliye Yükümlülüğü Kararnamesi

Askerî Nakliye Yükümlülüğü Kanunu’nun 9. maddesi gereğince, bazı güzergâhlarda vatandaşların elinde bulunan nakliye araçlarından ücretle istifade etme yoluna gidilmiştir. Bu konudaki uygulama, Bakanlar Kurulu kararları ile düzenlenmiştir. Arşiv belgelerimiz arasında bu konudaki ilk kararnâme sureti, 7 Mayıs 1922 tarihini taşımaktadır. Belge şu bilgileri taşımaktadır:[16]

“Askerî Nakliye Yükümlülüğü Kanunu’nun 9. maddesi üzerine mülkî memurlar şimdiye kadar çalıştırılmakta olan vasıtaların nakliyata devam etmeleri için Bakanlar Kurulu Kararı alınmasını istemektedirler. Menzil hatları üzerinde bulunan Sivas, Konya, Ankara, Kastamonu vilâyetleriyle Çorum, Yozgat, Kayseri, Niğde, Koçhisar, Samsun livalarındaki araçların eskiden olduğu gibi menzil hatlarında, bu kanun gereği ücretli olarak çalıştırılmaları hususunda karar ve ekleri, Millî Savunma Bakanlığı’nın 5 Mayıs 1922 tarihli ve Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü Şube 22821 numaralı tezkerelerinde bildirilmiş ve konu hakkında Bakanlar Kurulu’nun 7 Mayıs 1922 tarihli toplantısında görüşülerek,

1- Kırşehir-Ankara

2- Keskin-Yahşihan

3- Samsun-Ankara

4- İnebolu-Ankara menzil hatları üzerindeki askerî malzemenin nakli için nakliye yükümlülüğünün bir ay süreyle uzatılmasına ve Millî Savunma, İçişleri, Maliye Bakanlıklarına bildirilmesine karar verilmiştir.”

5 numaralı Tekâlif-i Milliye Emri’ne göre nakliye hizmeti ile yükümlü olacak araçların Askerî Nakliye Yükümlülüğü kararnâmesi ile belirlenen Askerî Nakliye Yükümlülüğü güzergâhları ve hangi bölge araçlarının nerelere kadar nakliye hizmeti yapacakları şu şekilde açıklanmıştır:[17]

Bölgesi                      Nakliye Mesafesi

Kastamonu                 İnebolu-Çankırı

Çankırı                       Çankırı-Ankara

Kalecik                       Kalecik-Ankara

Ankara Merkez          Ankara-Çankırı, Ankara-Çubuk, Ankara-Nallıhan (gereğinde Polatlı ve Kuluköy)

Çubuk                        Çubuk-Ankara, Kalecik-Ankara

Yabanâbâd                Yabanâbâd-Ankara, Yabanâbâd-Sincan

Ayaş                          Ayaş-Ankara, Ayaş-Beypazarı

Beypazarı                  Beypazarı-Ayaş, Beypazarı-Nallıhan

Nallıhan                     Nallıhan-Beypazarı, Nallıhan-Mihalıç, Nallıhan-Göynük

Zîr                              Zîr-Ayaş veya Beypazarı ile Ankara, gereğinde Kuluköy-Polatlı, Polatlı-Beşışıklı

Bâlâ                           Bâlâ-Ankara, gereğinde Kuluköy- Polatlı, Polatlı-Beşışıklı

Haymana                   Polatlı-Beşışıklı, Polatlı-Kuluköy, Kuluköy-Beşışıklı

Koçhisar                    Koçhisar-Pîrîbeyli, gereğinde Koçhisar-Polatlı, Koçhisar Sarayönü

Konya ve Antalya Zahirenin istasyonlara nakli ve bir kısım araçların da Polatlı-Sarayönü veya Kuluköy-Polatlı hatlarında görevlendirilmesi

Samsun                     Samsun-Çorum Erbaa, Amasya, Zile Samsun-Çorum

Çorum                       Çorum-Yahşihan, Çorum-Yozgat

Yozgat                       Yozgat-Yahşihan, Yozgat-Keskin, Yozgat-Kayseri

Keskin                       Keskin-Yahşihan, Keskin-Yozgat, Keskin-Kırşehir MecidiyeYozgat-Yahşihan

Kırşehir                     Kırşehir-Yahşihan, Kırşehir-Kayseri

Sivas                        Sivas-Kayseri

Kayseri                     Kayseri-Niğde-Ulukışla

Tokat (Erbaa hariç)  Sivas Menzil Bölgesinde görevlendirilecek

Bolu Akçaşehir-Derince, Bolu-Mudurnu- Nallıhan ve Mudurnu Göynük-Geyve

Geyve                      Geyve-Göynük, Geyve-Atpazarı

Zonguldak Ereğli-Gerede-Yabanâbâd ve Akçaşehir-Bolu güzergâhlarında askerî nakliye hizmeti yapmaları kararlaştırılmıştır.

Karayolu taşımacılığına bu derece önem verilmesinin, en küçük ayrıntılarının belirlenmesinin elbette bazı gerekçeleri olacaktır. İşte bunlardan en önemlisi, Eskişehir-Kütahya muharebelerinden sonra Batı Cephesi’ndeki demiryolu hatlarından istenilen şekilde yararlanılamaması kara nakil araçları ile taşımacılığı ön plâna çıkarmıştır. Çünkü, “Eskişehir-Kütahya muharebelerinden önce, en yakın demiryolu yükleme ve boşaltma noktasına kadar kara taşıt araçları ile taşınan askerî iaşe ve malzemeler, oradan cephelere en yakın noktalara kadar demiryolu ile taşınmaktaydı. Konya-Afyon, Eskişehir-Ankara demiryolu bağlantısı, uçları güneyden ve kuzeyden Anadolu içlerine doğru uzanan U harfi görünümündeydi. Bu harfin geniş yay çizen tabanı, Afyon-Eskişehir arasındaki bağlantıyı teşkil etmekte, böylece Batı Cephesi’nin geri menzil hatları tamamen demiryoluna sırtını dayamış bulunmaktaydı. Türk ordusu Sakarya ırmağı doğusuna çekilmek zorunda kalınca, Afyon ve Eskişehir gibi iki önemli demiryolu kavşağı Yunanlıların eline geçmiş, U şeklindeki demiryolu, Konya ve Ankara’dan batıya doğru uzanan kesik iki çizgi haline dönüşmüştü. En kötüsü, Güney Anadolu’nun Konya üzerinden Ankara ile olan demiryolu bağlantısı kopmuştur. Bu nedenle, büyük zafere kadar Anadolu’nun bütün ulaşımı yalnızca karayolu ulaşımına dayanacaktı”.[18]

C. Nakliye Ağının Kurulması ve Nakliye Faaliyetleri

1. Mîrî Nakliye Kolları

Ordunun ulaştırma birliklerinin kadrolarındaki nakliye araçlarından kurulan Mîrî Nakliye Kolları ve Menzil Müfettişliklerine göre dağılımı şöyledir:[19]

  1. Çorum Menzil Müfettişliği Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  2. Bolu Menzil Müfettişliği Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  3. Kastamonu Menzil Müfettişliği Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  4. Adana Menzil Müfettişliği Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  5. Polatlı Hat Komutanlığı Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  6. Yozgat Hat Komutanlığı Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  7. Sivas Hat Komutanlığı Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  8. Kayseri Hat Komutanlığı Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları
  9. Ankara Merkez Katarı Emrindeki Mîrî Nakliye Kolları

2. Müteahhit Nakliye Kolları

Hizmet yükümlülüğü şeklinde ordu emrine alınan taşıt araçlarından oluşturulan Müteahhit Nakliye Kolları ve Menzil Müfettişliklerine dağılımı şöyledir:[20]

  1. Çorum Menzil Müfettişliği Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  2. Kastamonu Menzil Müfettişliği Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  3. Polatlı Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  4. Yozgat Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  5. Sivas Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  6. Kayseri Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  7. Kırşehir Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  8. Maraş Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  9. Yahşihan Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  10. Çankırı Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  11. Kalecik Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları
  12. Ankara Hat Komutanlığı Emrindeki Müteahhit Nakliye Kolları.

3. Motorlu Taşıt Kolları

“Mîrî Otomobil Kolları” ve “Müteahhit Otomobil Kolları” adı altında, Otomobil Kolları Komutanlığı (Ankara), Sivas Menzil Bölge Müfettişliği, Çorum Menzil Bölge Müfettişliği, Kastamonu Menzil Bölge Müfettişliği, Kayseri Hat Komutanlığı emrinde binek otomobil, kamyon ve kamyonet tipinde toplam 166 motorlu taşıt tesbit edilmiştir.[21]

4. Askerî Nakliyata Tâbi Olan Maddeler

  1. Yiyecek, Yem ve İlâçtan Oluşan Levazım I. Sınıf İkmâl Maddeleri
  2. Giyecek, Donatım ve Kadro İçi Gereçlerden Oluşan Levazım II. Sınıf İkmâl Maddeleri
  3. Silâh Çeşitlerinden Oluşan II. Sınıf Ordudonatım Malları
  4. Yakıt Çeşitlerinden Oluşan III. Sınıf İkmâl Maddeleri
  5. Cephane ve Bomba Çeşitlerinden Oluşan V. Sınıf İkmâl Maddeleri[22]

5. Nakliye Güzergâhları

A. Kayseri-Kırşehir-Yahşihan-Ankara Hattı

Doğu ve El-Cezire (Güneydoğu) Cephelerinden Batı Cephesi’ne tertip edilen silâh ve cephanenin bir bölümü, Kayseri-Kırşehir-Yahşihan-Ankara güzergâhından nakledilmiştir.

B. İnebolu-Kastamonu-Çankırı-Kalecik-Ankara Hattı

Doğu Cephesi’nden tertip edilen silâh ve cephanenin bir bölümü ile Sovyetler Birliği’nden getirtilen ve İstanbul’dan kaçırılan silâh ve cephanenin bir bölümü İnebolu-Kastamonu-Çankırı- Kalecik-Ankara hattından Batı Cephesi’ne sevk edilmiştir.

C. Samsun-Çorum-Sungurlu-Yahşihan-Ankara Hattı

Doğu Cephesi’nden tertip edilen silâh ve cephanenin bir bölümü ile, İstanbul’dan kaçırılan silâh ve cephanenin bir bölümü, bu hattan nakledilmiştir.

D. İzmit-Ankara Hattı

İstanbul’dan kaçırılan silâh ve cephanenin bir bölümü de İzmit-Ankara hattından Batı Cephesi’ne nakledilmiştir.[23]

D. Diğer Faaliyetler

1. Şoför Eğitimi

Sevkiyat ve Nakliyet Genel Müdürlüğü’nün bir faaliyeti de, emrine tertip edilen şoför adayı erlerin, eğitimlerinin yaptırılmasıdır.

Millî Savunma Bakanlığı Ordu Dairesi tarafından Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü emrine verilen erler, iki aşamalı bir eğitimden geçirilerek şoför belgesi almakta idi: Birinci aşamada, adaylara genel bilgilerden yazılı (okuryazar olmayanlara sözlü) bir sınav yapılmakta, burada 10 üzerinden 7,5 başarı notu alanlar ikinci aşamaya geçirilmektedir. İkinci aşamada ise, makinenin parçaları, otomobilin genel aksamı, motorun parçaları ve görevleri, aracın hareketini düzenleyen parçalar, motorun yağlanması ve soğutulması hakkında cihazlar, makine bilgisi ile ilgili konular ile askerlik, hizmet, orduda rütbe, amir, memur ve konu ile ilgili diğer talimnamelerdeki bilgiler verilmekte olup, bunların dersleri ve sınavları talimgâh subayları ile inşaat subayları tarafından yapılmıştır.[24]

Bundan başka, İstanbul’dan Felâh Grubu ve diğer gruplar tarafından gönderilen şoförlerin Anadolu’ya nakilleri[25] ve ihtiyaç duyulan birimlere sevkedilmeleri görevleri de Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü tarafından yapılmıştır.[26]

2. Askerî Nakliye Hizmetindeki Araçlarla Ticarî Nakliyat Yapılması

Özellikle menzil hatları üzerinde bulunan yolların askerî nakliyata tahsis edilmesi, adı geçen bölgelerdeki ticaret faaliyetlerini sekteye uğratmış,tüccar ve esnafı zor durumda bırakmıştır. Buna bir de vatandaşların elinde bulunan ve ticarî eşya taşıyacak nakliye araçlarının taşıma yükümlülüğü ile ordu emrine alınmış olması eklenince, sıkıntının bir kat daha artmış olduğu kesindir. Askerî harekâtın ve hazırlık çalışmalarının yoğun olduğu 1922 yılında bu sıkıntı daha derinden hissedilmiştir.

Nitekim bu konuda özellikle İnebolu-Ankara güzergâhı üzerinde bulunan tüccarların Millî Savunma Bakanlığı’na Kastamonu’dan çektikleri telgraflarda, ticarî nakliyatın uzun bir süredir kesik olması nedeniyle ticaret hayatının mahvolduğu, vilâyetin bu duruma bir çare bulamadığı, ihtiyaçların büyüdüğü kaydedilerek ticaret yolunun mutlaka açılması için yardım istenildiği görülmektedir.[27]

Kastamonu bölgesinin sorununa nasıl bir çözüm bulunduğu belgelerimizde ifade edilmiyor ama, başka bir bölge, Samsun-Çorum hattı için askerî araçlarla sivil nakliyata imkân veren bir düzenlemenin yapıldığı anlaşılıyor. 28 Nisan 1922 tarihinde yayınlanan bir talimatla, bu konudaki işlemlerin nasıl yapılacağı tespit edilmiştir. Buna göre, askerî nakliye hizmetlerinde kullanılan mîrî (devlete ait) vasıtaların, askerî malzemeyi yerine teslim ettikten sonra boş olarak geri dönüşlerinde, ücretle yolcu ve ticarî eşya nakletmeleri kararlaştırılmıştır.

Bunun için şimdilik Çorum-Samsun ve Çorum-Yahşihan güzergâhı esas hat olarak tesbit edilmiş olup; ayrıca Amasya-Çorum-Yozgat hattı da ikinci bir hat olarak kabul edilmiştir. Başlangıçta sadece otomobil nakliyatı Samsun’dan Çorum’a kadar yapılacak ve yolların tamiri yapıldıktan sonra bu hat, Yahşihan’a kadar uzatılacaktır.

Bu iş için gerekli komisyonlar kurulacak ve bu komisyonlar, nakledilecek ticarî eşyayı sevk pusulası ile tüccardan teslim alacak, malın cinsi, miktarı ve her bir batman için ne kadar nakliye ücreti alınacağının hesabını yaparak bunu otomobillere teslim edeceklerdir.

Çorum’dan Samsun’a, Samsun’dan Çorum’a yük taşındığında taşıma ücretinin yarısı Çorum’da alınacak, diğer yarısı da malın teslim edildiği Samsun’daki tüccardan alınacaktır. Çorum-Samsun güzergâhı üzerinde bulunan Merzifon ve Havza’ya taşınacak malların ilgili yerlere teslim edildiği Çorum’daki tüccara telgrafla bildirilecektir.

Kolların Yahşihan ve Yozgat’tan geri dönüşlerinde de aynı usul uygulanacak, ancak buralardan yapılan taşımanın ücreti, esas menzil noktası olan Çorum’a havale edilmek suretiyle ödenecektir.[28]

Bu arada sivil nakliye ücretleri ile ilgili olarak 17.7.1922 tarihli Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nden Millî Savunma Bakanlığı vasıtasıyla Kalecik Nokta Komutanlığı’na gönderilen bir yazıda, beher kilo için iki buçuk kuruş ücret ibaresi geçmektedir.[29]

Bu belge bize çok önemli bir ipucu daha vermektedir. Belge Kalecik Nokta Komutanlığı’na gönderilmiştir. Kalecik ise, İnebolu-Kastamonu-Çankırı-Kalecik-Ankara güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. Buraya sivil taşıma ücreti bildirildiğine göre, bu güzergâhın tamamı veya bir bölümünde de askerî araçlarla sivil nakliyat yapılmış olması tahmin edilebilir.

3. Savaş Artıklarının Toplanması

Muharebelerin bitmesinden sonra, cephelerde ve cephelere yakın yerlerdeki savaş atığı malzemelerin toplanması görevi de Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir. 16 Haziran 1923 tarihli bir yazıda bu işlerin ne şekilde yapılacağı da anlatılmıştır. Şöyle ki: Muharebelerin kesilmesinden sonra vatandaşların devamlı surette kendi vasıtaları ile getirdikleri;

  1. Patlamış, fakat parçalanmamış, ezilmemiş, yarılmamış ve bir bakışta anlaşılabilecek derecede şekil değeşikliğine uğramayan şarapnellerin çelik ve boş gövdelerinin beher kilosuna 40 para,
  2. Atılmamış şarapnellerin çelik ve boş gövde beher kilosuna 60 para, Piyade kısmının kapçıkları ile topçu mermi kovanlarının beher kilosuna 60 para ödenmesi, bunun için gerekli miktar paranın hesaplanarak bildirilmesi,
  3. Bu işlerde çalışacak vatandaşlara yukarda belirtilen fiyatların yarısının ücret olarak ödenmesi,
  4. Atıldığı halde patlamamış bulunan top mermilerinin sevk ve nakliyatının çok tehlikeli olacağı ifade edilerek bunların bulundukları yerlerde imha edilmeleri istenmektedir.[30]

Böylece savaş artığı olan bu malzemelerin bulundukları bölgelerde meydana getireceği tehlikelerin önüne geçilmek istendiği anlaşılmaktadır.

4. Aşar Zahiresinin Taşınması

Askerî Nakliye Yükümlülüğü Kanunu’nun 9. maddesi çok geniş bir kapsamda uygulanarak aşar olarak toplanan zahirenin depolara nakli konusunda da, adı geçen madde ile ordu emrine alınan nakliye araçlarının yükümlülük süreleri zaman zaman uzatılmıştır. Özellikle kış mevsiminin yaklaştığı sıralarda gelen istekler üzerine uzatma işlemlerinin yapıldığı görülmektedir.

Bunlardan ilki 6.10.1922 tarihini taşımakta olup, aynî aşarın taşınması için Ankara, Konya, Sivas vilâyetleriyle Kayseri, Kırşehir, Çorum, Yozgat, Samsun, Isparta, Burdur, Antalya livalarındaki ahali vasıtalarının yükümlülük sürelerinin 2 ay daha uzatılmasını;[31] ikincisi, 7.11.1922 tarihli olup, yine aynı hizmetin yerine getirilmesi için Haymana, Keskin, Sandıklı, Dinar, Aziziye bölgelerindeki vasıtaların yükümlülüklerinin 2 ay daha uzatılmasını[32] üçüncüsü de, 25.12.1922 tarihli olup, Samsun’la Ankara arasındaki mühimmat nakliyesi ve Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Bolvadin’deki aşar zahiresinin nakliyesi için Samsun, Çorum, Yozgat, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Kütahya livalarındaki ahali vasıtalarının yükümlülük sürelerinin yeniden 2 ay daha uzatılmasını hükme bağlamaktadır.[33]

Bu arada sahillerde bulunan deniz nakliye araçlarının da aşar zahiresi taşımak için nakliye yükümlülüğü kapsamına alındığı 29.10.1922 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’ndan anlaşılmakta olup,[34] bu taşıtlar da deniz yolundan aşar zahiresi nakliyatında kullanılmışlardır.

5. Düşman İşgalinden Kurtarılan Yerlerden Kaçan Halkın Mallarının Taşınması

20 Nisan 1922 tarih ve 124 sayılı, “Düşman İşgalinden Kurtarılan Yerlerden Kaçan Halkın Taşınır ve Taşınmaz Mallarının Yönetimi Hakkında Kanun” çıkartılarak yürürlüğe konulmuştur.

Özellikle Batı Anadolu bölgesinden Yunanistan’a kaçan Rum nüfusu ilgilendiren bu kanuna göre, “düşman işgalinden kurtarılan yerlerde sahiplerinin kaçması ve kayıp olmaları nedenleriyle sahipsiz kalmış taşınır mallar hükümetçe artırmaya çıkarılarak satılacaktı. Sahipsiz kalan taşınmaz mallar ile tarım ürünleri ise hükümet tarafından yönetilecekti. Satış tutarları, kiralar ve ürünlerin satılmasından elde edilecek gelir, bu işler için yapılan masraflar düşüldükten sonra, Emanet Hesabına kaydedilmek üzere defterdarlık veya Mal Müdürlüklerine teslim edilecekti. Sonradan yurda dönenler, bulunursa taşınmaz malları kendilerine teslim edilecek, taşınır malların ve ürünlerin satışı ile taşınmaz malın kiraya verilmesinden elde edilerek, adlarına Emanet Hesabına kaydedilmiş olan paralar, sahiplerine ödenecekti.[35]

İşte burada söz edilen taşınır malların ve tarım ürünlerinin nakliyesinde, Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’ne görev verildiği anlaşılmaktadır. Nitekim yayınlanan bir bildiri ile bu konudaki ayrıntılar belirlenmiştir. ATASE arşivinde tesbit ettiğimiz ve 9 maddeden

meydana gelen bu belgenin yazısı okunamayacak kadar silik olduğu için, ayrıntılarını öğrenemedik. Ancak başlığını, Yunan işgalinden tahlis olunacak mahallerde Menkulât Komisyonlarının suret-i teşkili ile vezaifine dair tamim ifadesini okuyabildik.[36] Belge, Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü tasnifine ait dosyalardan gelmektedir. Başlığından çıkarabildiğimiz ipuçları ve yukarda belirtilen kanun hükümleri dikkate alındığında, bu konuda Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’ne nakliye hizmetleri ile ilgili bir görev verildiği tahmin edilebilir.

6. Hacıbektaş Kömürünün Nakli

Millî Savunma Bakanlığı Harbiye Dairesi ve İmalât-ı Harbiye Genel Müdürlüğü ile Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü arasında yapılan yazışmalarda Hacıbektaş kömürünün nakli ile ilgili bilgiler görülmektedir. İmalât-ı Harbiye Genel Müdürlüğü’ne bağlı ve bu genel müdürlüğün tesislerinde kullanılacak olan[37] Hacıbektaş kömürünün Kızılırmak yolundan sallarla, su yolunun geçit vermediği yerlerde de karayolu ve kara taşıt araçları ile Yahşihan’a taşınması hususunda Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün, yol keşfi ve kısmen taşıma işlemlerini yürüttüğü anlaşılmaktadır.[38]

7. Demiryolu Malzemelerinin Cepheye Nakli

Büyük Taarruz hazırlıklarının yapıldığı sırada Batı Cephesi’nde kurulması düşünülen kısa demiryolu hattının malzemesinin Amanos mıntıkasından taşınmasına karar verilmiştir. Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı’ndan Millî Savunma Bakanlığı’na gönderilen 23.6.1922 tarihli yazı, Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü dosyaları arasında bulunmuştur.[39] Adı geçen malzeme sevkiyatının, Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimleri tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.

8. Yol, Menfez ve Köprü Yapım ve Onarım Çalışmaları

Menzil hattı üzerinde bulunan Yozgat-Yahşihan yolunun tamiri[40] ve kullanılacak malzemenin temin ve taşınması işlerinin Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimleri tarafından yapıldığı, elimizdeki belgelerden anlaşılmaktadır.[41]

Muharebeler sona erdikten sonra Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü emrindeki arabaların köprü yapımında da kullanıldıkları görülmektedir. Bu konuda Batı Cephesi Komutanlığı’nın Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü’ne yazdığı 10.2.1923 tarihli yazı, bize bilgi vermektedir.[42]

9. Düşman Elinden Kurtulan Esir Askerlerin Cepheye Nakli

Batı Cephesi’nde, düşman tarafından kaçmak suretiyle veya belge ile serbest bırakılan askerlerin Konya’da toplanmaları ve bunların El Cezire Cephesi’ne tertip edilerek görev yerlerine sevk edilmeleri, Sevkiyat ve Nakliyat Genel Müdürlüğü eliyle yapılan faaliyetlerden birini oluşturmuştur.[43]

Sonuç olarak, Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’nun diğer bölgelerinde bulunan savaş araç ve gereçleri, her tür vasıta ile ve mümkün olabilen bütün istikametlerden Batı Cephesi’ne aktarılmaya çalışılmıştır.

Bunun için önce Birinci Dünya Savaşı’nda kurulmuş bulunan Menzil Teşkilâtı yeniden düzenlenerek, Batı Cephesi’ne yönelen istikametlere ağırlık verilmiş, bu suretle bir Yurtiçi Menzil Teşkilâtı kurulmuştur. Bu teşkilât, Kurtuluş Savaşı sırasındaki askerî sevkiyat ve nakliyat faaliyetlerinin alt yapısını oluşturmuştur.

Daha sonra Samsun-Ankara, İnebolu-Ankara, Kayseri-Ankara ve İzmit-Ankara gibi dört ana hat üzerinden Ankara yakınlarına getirilen malzemeler, buradan cepheye sevk edilmiştir. Doğu Cephesi’nden sevk edilen ve Sovyetler Birliği’nden alınan silâh ve cephane karadan Kayseri’ye, denizden Samsun limanına kadar getirilerek buralarda menzil hatlarına geçirilip Ankara yakınlarına; Güneydoğu Anadolu’dan (El-Cezire Cephesi) getirilen malzemeler, karayolu ile Kayseri ve oradan menzil hatlarına geçirilerek Ankara yakınlarına getirilmiştir. İstanbul’dan kaçırılan savaş araç ve gereçleri ve askerî personel, özellikle İzmit-Ankara hattı ve İstanbul’dan denizyolu ile İnebolu ve kısmen de Samsun limanlarına çıkarılan malzemeler, buralardan mevcut menzil hatları üzerinden Ankara yakınlarına getirilmiştir.

Sevkiyat ve Nakliyat faaliyetlerinin kurumsal yapısının oluşturulmasına paralel olarak bir yandan da hukukî zemini hazırlanmıştır. Bu konuda sırası ile Genel Nakliye Nizamnâmesi, Gönüllü Otomobil Kolu Talimatnâmesi, Askerî Nakliye İçin Hizmet Yükümlülüğü getiren 5 ve 10 numaralı Tekâlif-i Milliye Emirleri ve Parasal Yükümlülük getiren Askerî Nakliye Yükümlülüğü Kanunu ile, Askerî Nakliye Yükümlülüğü Kararnâmesi gibi kanun, kararnâme, nizamnâme gibi belgelerle askerî nakliye hizmetleri için gerekli olan taşıma yükümlülüğü ve nakliye hizmetlerinin finansmanını sağlayacak maddî yükümlülükler tesbit edilmiştir.

Yurtiçi Menzil Teşkilâtı ile kurumsal yapı, diğer belgelerle hukukî yapı meydana getirildikten sonra yukarıda bahsedilen menzil hatları ve ikinci derecedeki yolları bu hatlara bağlayan yollar üzerinde yoğun bir nakliye faaliyeti başlamıştır. İşte erkeklerin çoğunun cephede bulunmaları dolayısıyla geride kalan kadınların, çocukların kağnılarla, deve ve merkeplerle nakliye faaliyetlerine katıldıkları; gerektiği hallerde çocuğunu kucağına, cephane çuvalını de sırtına alarak bu faaliyete katılan Anadolu kadınlarını anlatan sahnelerin yaşandığı dönem, bu dönem olmuştur.

Türk milletinin her şeyiyle, gücü yeten, eli silâh tutan cephede, cepheye gitmeye gücü yetmeyenin bu şekilde silâh ve cephane nakliyatına katılarak gerçekleştirdiği bu faaliyetlerin sonunda İnönü, Eşkişehir-Kütahya, Sakarya muharebeleri ile Büyük Taarruz ve Takip Harekâtı sırasında toplam 60 binden fazla tüfek, yüzlerce top, bunların binlerce parça cephanesi ile binlerce ton gıda maddesi ve giyecek eşyası ile yine binlerce ton askerî donatım malzemesinin nakliyatı sağlanarak, Batı Cephesi’ndeki birlikler takviye edilmiş böylece yurdumuz düşman işgalinden kurtarılmıştır. Bu olayın görünmeyen kahramanları, askerî nakliye hizmetlerinin yoğunluğu ile gün ışığına çıkmaktadır.

Gerek askerî harekât sırasında ve gerekse askerî harekâtın sonunda görülen şoför eğitimi, tüccarlara ait malların askerî araçlarla taşınması, savaş artıklarının toplanması, aşar zahiresinin toplanarak depolara taşınması, kömür nakliyatı, cepheye demiryolu malzemesi nakli, yol, menfez ve köprü onarımı gibi çalışmalar da askerî nakliye hizmetinde bulunan kurum ve araçların diğer önemli faaliyetleri arasında görülmektedir.

Doç. Dr. Mehmet EVSİLE

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Amasya Eğitim Fakültesi / Türkiye

Alıntı Kaynağı: Türkler, Cilt: 16 Sayfa: 202-212


Dipnotlar :
[1] Türk İstiklâl Harbi, VII. Cilt, İdarî Faaliyetler, Genelkurmay Başkanlığı Yayını, Ankara, 1975, s. 240.
[2] Hayat Mücadeleleri, Selâhattin Adil Paşa’nın Hatıraları, İstanbul, 1982, s. 400.
[3] A.g.e., s. 403.
[4] Türk İstiklâl Harbi, İdarî Faaliyetler, s. 240.
[5] A.g.e., s. 244-245.
[6] A.g.e., s. 334-335.
[7] Bu konudaki bilgiler ve metinde veremediğimiz ayrıntılar Genelkurmay Başkanlığı Askerî Tarih ve Stratejik Etüd Başkanlığı (ATASE) Arşivindeki Klâsör: 1434, Dosya: 199, Fihrist: 1ve Fihrist 1-2’deki dokümanlardan derlenmiştir.
[8] ATASE Arşivi, K: 1438, D: 218, F: 1-3.
[9] Alptekin Müderrisoğlu; Kurtuluş Savaşı Malî Kaynakları, İstanbul, 1988, Cilt: 2, s. 577.
[10] ATASE Arşivi, K: 1438, D: 218, F: 1-39.
[11] A. Müderrisoğlu; a.g.e., Cilt: 2, s. 461.
[12] Atatürk’ün Tamim, Telgraf ve Beyannâmeleri IV, Ankara, 1991 (2. Baskı), s. 419-420.
[13] A. Müderrisoğlu; a.g.e., Cilt: 2, s. 461-462.
[14] Düstur, 3. Tertip, İstanbul, 1929, Cilt: 3, s. 60.
[15] A. Müderrisoğlu; a.g.e., Cilt: 2, s. 536-537.
[16] ATASE Arşivi, K: 1451, D: 286, F: 3-6.
[17] ATASE Arşivi, K: 1451, D: 286, F: 2-10.
[18] A. Müderrisoğlu; a.g.e., Cilt: 2, s. 469.
[19] ATASE Arşivi, K: 1434, D: 202, F: 13 ve Türk İstiklâl Harbi, İdarî Faaliyetler, s. 410-411’deki bilgiler birleştirilmiştir. Ayrıntılar metinde verilmemiştir.
[20] ATASE Arşivi, K: 1434, D: 199, F: 1-3 ve Türk İstiklâl Harbi, İdarî Faaliyetler, s. 412-413’deki bilgiler birleştirilmiştir. Ayrıntılar metinde verilmemiştir.
[21] ATASE Arşivi, K: 14129, D: 128, F: 54-1 ve Türk İstiklâl Harbi, İdarî Faaliyetler, s. 391’deki bilgiler birleştirilmiştir.
[22] Türk İstiklâl Harbi, İdarî Faaliyetler, s. 270-272’de ayrıntılar mevcuttur.
[23] Ayrıntılar, Türk İstiklâl Harbi, İdarî Faaliyetler, s. 272-504Te mevcuttur.
[24] ATASE Arşivi, K: 1432, D: 190, F: 23 20.
[25] ATASE Arşivi, K: 1432, D: 190, F: 40.
[26] ATASE Arşivi, K: 1432, D: 190-F: 47.
[27] ATASE Arşivi, K: 1451, D: 286, F: 14.
[28] ATASE Arşivi, K: 1471, D: 369, F: 1-2.
[29] ATASE Arşivi, K: 1427, D: 161, F: 2-1.
[30] ATASE Arşivi, K: 1482, D: 414, F: 24.
[31] ATASE Arşivi, K: 1451, D: 286, F: 9-1.
[32] ATASE Arşivi, K: 1451, D: 286, F: 9-4.
[33] ATASE Arşivi, K: 1451, D: 286, F: 21-1.
[34] ATASE Arşivi, K: 1451, D: 286, F: 2-23.
[35] A. Müderrisoğlu; a.g.e., Cilt: 2, s. 537.
[36] ATASE Arşivi, K: 1412, D: 94, F: 10.
[37] ATASE Arşivi, K: 1426, D: 157, F: 1-6.
[38] ATASE Arşivi, K: 1426, D: 157, F: 1-1.
[39] ATASE Arşivi, K: 1426, D: 157, F: 1-23.
[40] ATASE Arşivi, K: 1426, D: 157, F: 1-72.
[41] ATASE Arşivi, K: 1426, D: 157, F: 1-163
[42] ATASE Arşivi, K: 1458, D: 319, F: 40.
[43] ATASE Arşivi, K: 1412, D: 94, F: 11-2.
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.