Türk Tarihi ve Kültür Araştırmaları

Harezm (Hive) Halk Cumhuriyeti

0 17.117

Yrd. Doç. Dr. Füsun KARA

Bolşevikler iktidara geldikleri zaman Çarlık Rusya’sını halklar hapishanesi olarak nitelendirmişlerdi. Gerçekten de Çarlık sistemi Rusya’da yaşayan milletlerin bilhassa Türklerin hak ve hukuklarını tanımayarak onları sürekli olarak baskı altında tutmuştur. Bolşevikler Çarın tahtını sahiplendiklerinde ise Rusya’daki Türklerin kısa bir süre için de olsa rahat nefes almalarını sağlamış, onlara kendi devletlerini kurma hakkı tanımıştır. Bu durumdan istifade eden Türkler, 1917-1924 yılları arasında Buhara Halk Cumhuriyeti, Hokand Millî Hükümeti, Harezm Halk Cumhuriyeti ve Alaş-Orda Millî Hükûmeti’ni kurdular. Daha sonra ise Sovyetler’in gerçek emelleri ortaya çıkmış, millî hükümetleri kuran halkların üstüne Kızılordu’yu göndererek bu hükümetleri ortadan kaldırmışlardır.

Harezm (Hive) Hanlığı

Dünyanın en eski kültür merkezlerinden biri olan Harezm, Ceyhun (Amuderya) nehrinin döküldüğü Aral Gölü’nün güneyinde ve bu nehrin her iki tarafında uzanan toprakların adıdır. Amuderya nehrinin yüzlerce kola ayrıldığı yer olan Harezm bereketli topraklarının yanı sıra Çin, İran, Hindistan, Sibirya toprakları, Rusya ve İskandinav ülkelerinin tam ortasında bu ülkelerin birbirleriyle olan bağlantısını sağlayan yolların kavşak noktasında olmasından dolayı da tarihin ilk dönemlerinden itibaren kalabalık insan topluluklarını sinesinde barındırmıştır. Tarihte Hive Hanlığı olarak da bilinen hanlığın başkenti Hive, diğer belli başlı şehirleri ise Kat, Kongrad, Ürgenç, Gazavat ve Hazerasp idi.

Harezm, Türkleşme sürecini XI-XVI. yüzyıllar arasında tamamlamış ve 1502 yılından sonra da Buhara Özbeklerinin idaresine geçmiştir. Özbeklerden ayrılan bir kol olan Yadigâr’ın oğlu İlbars’ın idaresindeki kabile Vezir ve Ürgenç şehirlerinde etkili olmuş ve Yadigârî kabilelerinden olan Ebulakîler ve Eminekîler de Harezm’in diğer bölgelerinde hakimiyet sağlamışlardı. 1510 tarihinde Şeybanî’nin öldürülmesinden sonra Harezm, Şah İsmail’in eline geçmiş, ancak Safevîlerin hakimiyeti fazla uzun sürmemiştir. 1511 yılına ülke Özbek hanlarının idaresi altında tek başına müstakil bir devlet haline gelmiştir.

Ancak yönetimdeki Özbek hanedanının yerli Türk ahaliyi yönetime karıştırmadığı bilinmektedir. İlbars Han’ın Yadigâr Şeybanlılar denilen sülâlesi, 1740 yılında Nadir Şah tarafından tahttan indirilene kadar yönetimde kalmış ve ülke bu süre içerisinde Buhara Özbekleri, Kalmuklar ve İranlılar tarafından zaman zaman istilâ edilmiştir. Rusların 1717’de Hive’yi ilk işgal teşebbüsleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Nadir Şah’ın Yadigâr Şeybânlıların son hükümdarı olan İlbars Hanı tahttan indirmesinden sonra ülke bir süre 1740-1747 yılları arasında İran’ın hakimiyeti altında kalmış, 1747’de Gaib, Harezm Hanı olarak ilân edilmiştir.[1] 1763 tarihinde Timur-Gazi Han’ın öldürülmesinden sonra Mangit, Kıpçak ve Konğırat boyları arasında saltanat kavgası başlamıştır. Bu çekişmelerden sonra Harezm’de Mangit Hanedanı devri kapanarak Kongırat Hanedanı devri açılmıştır.[2]

Türkistan’da ilk Rus istilâsı başladığı zaman ise Hive’nin başında Seyyid Muhammed Rahim Han (1858-1865) bulunuyordu. Hanlığın en kuvvetli iki grubunu teşkil eden Özbekler ile Yamud Türkmenleri arasında 1857’de başlayan mücadele, Seyyid Muhammed’in taraf tutması yüzünden 1860 yılına kadar devam etmiştir.[3] Ruslar Hokand ve Buhara Hanlıklarını istila ettikten sonra 1873 yılında Harezm’i ele geçirmek için General Kaufman kumandasında yürüyüşe geçtiler. Hivelilerin Rus birliklerine karşı kahramanca mukavemeti Kaufman’ın Hive şehrini ele geçirmesini ve Rusya’nın egemenliği altına girmesini önleyememiştir.[4] Hive Hanı Muhammed Rahim’in barış isteğini rededen Ruslar, Hive şehrini zaptettiler. Bu işgalin sonunda 12 Ağustos 1873’de Hive Hanı Hive Devleti ve Türkleri için çok ağır olan antlaşmayı imzalamak zorunda kaldı. Hive Hanlığı’nın Rusya’nın hakimiyeti altına girmesini ifade eden 18 maddelik bu antlaşmaya göre:[5] Hive Hanı Seyyid Muhammed Rahim Bahadır kendisini Rus İmparatorunun vassalı ilân ediyordu. Harbin sorumlusu Hiveliler olarak gösterilmiş, Rusya’ya 2.200.000 ruble tazminat ödemek zorunda bırakılmıştı. Rusya, Hive toprakları üzerinde önemli gördüğü yerlerde askerî üsler kurabilecekti. Hive Hanı, Rusya’yı Türkistan’ın hakimi olduğunu kabul edecekti. Rus ticaret kervanları Hive topraklarında serbestçe dolaşacak ve onların emniyetinden, Hive Hükümeti sorumlu olacaktı. Hive vatandaşları ile Rus vatandaşları arasında ortaya çıkabilecek ihtilâfları halletmek için başkanı Rus olan ortak Hive Rus mahkemesi kurulacak ve bu mahkemenin kararlarına itiraz edilmeyecekti. Rus tüccarları hiçbir vergi vermeden malllarını Hive’de satacak ve istedikleri yerlerde özel depolar yapabileceklerdi.

Rus birliklerinin Hanlık topraklarına girmesinden sonra, Rusya’nın Hive topraklarından Amu Derya’nın sağ kıyısı boyunca işgal ettiği toprakların idaresi için Rus ordusu yönetimi altında Amu Derya şubesi kuruldu. Burada üslenmiş Rus ordu ve memurları vasıtasıyla, Hanlık kontrol altına alındı.[6] Hive Hanlığı’nda 1910 yılında Hive Hanı Muhammed Rahim Han’ın vefatı üzerine yerine oğlu İsfendiyar Han tahta çıktı.[7] Hive Hanları, Rus egemenliği altında da, Buhara ve Hokand Hanlığı’na nazaran daha milliyetçi oldular. Mehmet Rahim Han, Türkistan hanlarının en değerlisi, akıllısı ve münevveri idi.[8]

1912 yılında Hive Hanlığı’ndaki Türkmenler İsfendiyar Han’a karşı silahlı ayaklanma başlattılar. Bunun başlıca sebebi Hive Hanlığı’nda yaşayan Özbekler ile Türkmenler arasında sulama ziraatının can damarını teşkil eden suyun taksiminde yapılan haksızlıklardı. Bu durumdan mağdur olan Türkmenler Hanlığa karşı isyan ettiler. İsyancıların lideri sonradan Türkmenistan’da büyük üne kavuşan ve Türkmen bozkırlarında Kızılkum ve Karakum’da Sovyetler’e karşı mücadele eden Cüneyd Han’dı. Türkmenlerle Özbekler arasındaki çarpışmalar 1916 yılına kadar aralıklı olarak devam etmiştir.[9]

Hive Hanlığı’nda XIX. yüzyıl sonundan itibaren Cedidçilik Hareketi ilerleme kaydetti. Hive Hanları ileri görüşlü oldukları için bu akımları engellememişlerdir. Hive reformistleri kendi şairlerinin şiirleri ile halkı, memleketi modernleştirme istikametinde etkilemeye çalıştılar: Bolşevik ihtilalinden sonra İsfendiyar Han Genç Hivelilerin hükûmet idaresinde reform yapma ve bir meclis kurma teklifini kabul etti.[10] Meclisin açılması kısa bir zamanda gerçekleşti.

1919 yılında Cüneyd Han’ın yaptığı ihtilâl sonunda Hive Hanı İsfendiyar Han öldürülerek yerine Abdullah Han geçirildi. Bu dönemde Ruslarla anlaşmak zorunda kalan Cüneyd Han, bir barış andlaşması yapmıştır. Bu andlaşma ile Ruslar Harezm’de komünist düşüncelere uygun bir zemin hazırlamaya çalışmışlardır. Ancak Hive’de hiçbir yerli komünist olmadığından bu fikirlerin tatbiki hayli zaman almış, sonunda, Hive’deki Rus askerler Cüneyd Han’dan kaçan Özbeklerle bir “Hive İhtilâl Taburu” kurarak Hive’de bir Sovyet Hükümeti kurulmasını talep etmişlerdir. Hive İhtilâl Taburu’nun yardım istemesi üzerine Sovyetler Türkistan’daki Kızılordu birliklerinden bir kısmını Hive’ye sevk ettiler. 25 Aralık 1919 ile 27 Ocak 1920 arasında Kızılordu birlikleri Hive’yi işgal ettiler.[11]

Harezm Halk Cumhuriyeti

1 Şubat 1920 yılında Harezm’de hanlık sistemi kaldırılarak yerine Hive İhtilâl Komitesi tarafından Harezm Halk Cumhuriyeti ilân edildi.[12] Harezm Cumhuriyeti’nin ilanından sonra başkent Hive’de 8 Mart 1920 tarihinden itibaren taşbasımlı bir gazete Merkez İcra Komitesi ile Harezm’deki Komünist Parti Obkomu’nun bir yayın organı olan İnkılâb Güneşi Gazetesi yayınlanmaya başladı.[13] Özbekçe olarak haftada iki kez yayınlanan bu gazete Harezm’de komünizmin yayılması için faaliyet gösteriyordu.

27-30 Nisan 1920 tarihinde Hive şehrinde ülke çapında 1. Halk Kongresi yapıldı.[14] Kongre kararı ile Harezm Halk Cumhuriyeti Hükûmet heyetine;

  • Hacı Yusuf Pehlivanniyaz: Cumhurbaşkanı,
  • Baba Ahund Selimoğlu: Başbakan,
  • Molla Oraz Hoca Muhammed: Dışişleri Bakanı,
  • Cuma Niyaz Sultanmurat: İçişleri Bakanı,
  • Molla Begcan. Eğitim Bakanı,
  • Hasanoğlu: Millî Savunma Bakanı,
  • Nur Muhammed Babaoğlu: İktisad Bakanı,
  • Mirşerefoğlu: Başkumandan olarak seçildi.[15]

Genç Hivelilerin oluşturmuş olduğu Harezm Halk Cumhuriyeti hükûmet üyeleri kendi millî ordularını oluşturdular. Bu maksatla harb okulları açılarak idare işleri Türkiyeli zabitlerden Rıdvan ve Hüseyin Efendilerin rehberliğine verildi.[16]

13 Eylül 1920’de yeni cumhuriyet ve Sovyet Rusya arasında askerî, siyasî ve ekonomik bir andlaşma yapıldı.[17] Andlaşmayı RSFSR’den Çeçerin ve Karahan, Harezm’den ise Molla Ahmed Selim, Molla Oraz Hoca Muhammed ve Molla Nur Muhammed Baba imzaladılar.[18] Andlaşmanın giriş kısmında ve ilk fıkrasında Hive’nin istiklâli Sovyet Rusya tarafından tanınmakta ancak daha sonraki fıkralardaki kayıtlar, tanınmış görünen istiklâlin önemini ortadan kaldırmakta idi. Ayrıca bu andlaşma ile bir taraftan eskiden Rusların ve Rus şirket ve müesseselerinin Hive’de sahip oldukları imtiyaz hakları da ortadan kaldırılmakta ve bunların mal ve mülkleri Hive Hükûmeti’ne devredilmekle birlikte bu antlaşmanın daha sonraki fıkraları da karşılıklı olmak kaydı ile Sovyet Rusya’ya Hive’nin bütün sahalarına nüfuz etme imkânları ve geniş imtiyazlar sağlamıştı.[19] Bu andlaşmanın yanı sıra 15 maddelik ayrı bir andlaşma daha aynı kişiler tarafından imzalanmıştır. Andlaşmayla birlikte Hive Hükümeti Sovyet Rusya’nın gümrük sınırı içine alınmakta, ekonomisi Rusya’nın iktisadî planına tabi kılınmakta ve bu ülke dış ülkelerden tamamiyle tecrit edilmekte idi. Bu fıkralara göre, Harezm Cumhuriyeti Sovyet Rusya temsilcilerinin rehberliği ve kontrolü olmadan Sovyetler dışındaki ülkelerle ticarî münasebetlerde bulunma haklarından mahrum bırakılmıştı. Daha sonra ise Hive’nin iktisadî problemlerinin, Taşkent Sovyet Merkezi’nin idaresindeki Türkistan Sovyet Cumhuriyeti ile ortak olarak planlanmasına karar verildi.[20]

Sovyet Rusya Harezm Halk Cumhuriyeti ile yaptığı bu andlaşmalarla Harezm’in bütün kaderini elinde tutma hakkını elde etmiş ve Cumhuriyeti sıkı takibat altına almıştır. Zeki Velidî Togan hatıralarında Cumhurbaşkanı Pehlivanniyaz’ın Harezm’e gitttiğinde kendisine Ruslar bizi gittikçe fazla sıkıştırıyorlar ve hiçbir konuda itimat edilecek gibi değiller, şahsen bana ne tavsiye edersiniz, diye sorduğunu kendisinin de ona ilk etapta oturduğu han sarayının bir gün kendisine hapishane olabileceğini, muhasara olduğu takdirde Rusların eline geçmemek için saray duvarına bitişik binalardan birine gizli yol açtırmasını canını kurtardıktan sonra ne yapacağını düşünmesi gerektiğini söylemiştir.[21]

Harezm’de halk cumhuriyeti kuruluşunun ilk dönemlerinde Sovyet Rusya, Harezm’i ve Buhara’yı Sovyet Türkistanı’yla birleştirmekten söz etmedi. Bu politika ile Rusya, dışarıya karşı Buhara ve Harezm Halk Cumhuriyetlerinin bağımsız oldukları izlenimini uyandırmaya çalıştı. 1922 sonlarına gelindiğinde Sovyet Rusya, Buhara, Harezm ve Türkistan Sovyet Cumhuriyetleri arasında iktisadî münasebetleri düzenlemek için bir Orta Asya İktisat Konseyi’nin meydana getirilmesine karar verdi. 1923 yılında toplanan Orta Asya Cumhuriyetlerinin ilk iktisat konseyinde bu hükümetlerin iktisadî siyasetlerini ve planlamalarını birleştirmeleri, Buhara ve Harezm’in Sovyetler Birliği para sistemini kabul etmesi ve bu iki ülkenin ulaştırma ve posta telgraf sistemlerinin Sovyet Türkistan’yla birleştirilmesi hususları kararlaştırıldı.[22]

Sovyet Rusya’nın Harezm’deki temsilciliği herşeyden önce Harezm Halk Cumhuriyeti’nde Komünist Parti’yi oluşturmaya çalıştı. Harezm Kızılordu tarafından işgal edilene kadar bu bölgede hiçbir yerli komünist bulunmamakta idi. İhtilâl döneminde Hive’de sadece bir siyasi parti vardı ki bunlar da Genç Hivelilerdi. 1917 yılı ortasında hanlıkta bir meclis kurmak için çalışan bu Genç Hivelilerin de komünist düşünce ile uzaktan yakından bir ilgileri bulunmamakta idi. Harezm’deki milliyetçi liderler ve siyaset adamları Sovyet Rusya ile iyi münasebetlerde bulunma hususundaki iyi niyetlerine rağmen, çeşitli sebeplerle bulundukları mevkilerden uzaklaştırılarak Harezm’deki siyasi ve idari hayatın en can alıcı noktalarına komünistler getiriliyorlardı.

28 Mayıs 1920’de Hive’de toplanan I. Harezm Parti Konferansı’nda Harezm’de Komünist Parti’nin kurulduğu açıklandı.[23] Böylece Harezm’i Sovyetleştirme cereyanı başlıyordu. Harezm Komünist Partisi millî duygularla devleti idare eden hükûmet aleyhinde faaliyetlere sokuluyordu. Halk Cumhuriyeti’nin Hükümeti ile Sovyet Rusya’nın bu cumhuriyetteki temsilcileri arasında hiçbir zaman dostluk meydana gelmedi. Harezm Millî Hükümeti devleti millî menfaatler doğrultusunda idare etmek için çalışırken Sovyet Rusya ise Harezm’de komünist rejimi yaymak için faaliyet gösteriyordu.[24] Ruslar, Harezm’de II. Halk Kongresi için yapılan seçimden önce, Fergana’daki Sovyet ordularının kumandanı M. W. Sofonov Mart 1921’de Harezm’e askerî diktatör olarak tayin etti.[25] Sofonov, 6 Mart 1921’de devlet başkanı Pehlivanniyaz’ı ve hükûmet üyelerini tutuklattıktan sonra Taşhavuzlu Koçkarov adlı birinin idaresi altında yedi kişilik bir komite teşkili ile Sovyet kurultayını çağırdılar. 1921 yılı Mayısı’nda toplanan II. Halk Kongresi’nin kararı ile yeni bir hükûmet kuruldu.[26] 15 Mayıs 1921 tarihinde yapılan kurultayda:

  • Ata Mahdum: Cumhurbaşkanı,
  • Temur Hoca İbin Yamin: Başbakan,
  • Ermetoğlu: İçişleri Nazırı,
  • Mollabegcan: Cumhurbaşkanı Başkâtibi,
  • Mirşerefov: Harbiye Nazırı olarak seçildi.[27]

Yeni hükûmet seçildikten sonra Sovyet Rusya askerî diktatör Sofonov’u geri çağırarak yerine Bik’i[28] RSFSC’nin Harezm’deki temsilcisi olarak tayin etti. Bundan sonra Harezm Hükûmeti Türkistanlıların elinden çıkarak tamamiyle Rusların kontrolü altına girdi. Sovyet Rusya Harezm Halk Cumhuriyeti ile yapmış olduğu andlaşmayı lağvetti.[29]

1921 yılı Ekim ayında yeni kurulan Harezm Hükûmeti’nin birçok üyesi inkılap aleyhtarı hareketlere katılma suçu ile hapsedildiler ve bunlardan bazıları idam edildiler. 1922 yılında hükûmete ve Komünist Parti’ye düşman oldukları iddia edilerek idareci ve siyaset adamları arasında geniş çapta temizleme yapıldı.[30] Ata Mahdum 1922’de hapishaneden kaçarak Sovyetler aleyhinde dövüşmekte olan mücahitlere katıldı. Ata Mahdum’un tevkifinden sonra hükûmet Harezmli komünistlere verildi.[31] 17 Ekim 1923’te Halk Cumhuriyeti tabiri Harezm Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti şekline dönüştürüldü.[32]

Harezm’de Komünist Parti’nin tüm çabalarına rağmen Sovyet Ruslara karşı ayaklanma devam etti. Cüneyd Han Karakum’a çekildi ve buradan Sovyet birliklerine karşı direnme hareketini teşkilatlandırdı. Cüneyd Han’ın hareketine 1922 yılında, hapishaneden kaçmış olan Ata Mahdum ve içişleri bakanı Niyaz katıldılar. Mücahitler, Hive’de, Ocak 1924’te, 10-15 bin kişinin katıldığı, bir ayaklanma tertip ettiler. 10 Ocak 1924’te, Cüneyd Han Hiveyi kuşattı. Fakat, daha önce 6 Ocak 1924’te Rusya Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin Orta Asya bürosu, Anti-Sovyet ayaklanmanın bastırılması için Hive’ye birlik gönderilmesi talimatını verdi. 4 Şubat 1924’te 82. Süvari Alayı Hive’ye yetişti.[33]

1924 yılı Temmuz ayında Harezm Komünist Partisi Merkez Komitesi, Taşkent’teki Rusya Komünist Partisi Orta Asya bürosunun baskısı altında, Harezm Cumhuriyeti’ni parçalanmak suretiyle Türkistan’da kurulacak kabile cumhuriyetleri arasında taksimi ve dolayısiyle Sovyetler Birliği’ne ilhakı lehinde karar almıştır. 1924 yılı Ekim’in 27’sinde tamamiyle Sovyet Rusya kontrolünde toplanan beşinci Harezm Kurultayı’nda, Harezm Cumhuriyeti’nin lağvına ve Sovyetler Birliği’ne ilhakına karar verildi.[34] Harezm, Türkmenistan, Özbekistan ve Karakalpakistan arasında taksim edildi.

Yrd. Doç. Dr. Füsun KARA

Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi / Türkiye

Alıntı Kaynağı: Türkler, Cilt: 18 Sayfa: 808-812


Dipnotlar:
[1] Mehmet Alpargu, Onaltıncı Yüzyılda Türk Dünyası-ı, Özbek ve Kazak Hanlıkları, Ankara, 1994, s. 76-77; Z. Velidî Togan, “Harizm”, İslâm Ansiklopedisi, C. 5/1, s. 240-256.
[2] Baymirza Hayit, Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi, Ankara, 1995, s. 29.
[3] Mehmet Saray, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti İle Türkistan Hanlıkları Arasındaki Siyasî Münasebetler, (1775-1875), Ankara, 1994, s. 96; E. Schuyler, Turkestan, I-II, London, 1876, s. 333-362.
[4] A. Mac Gahan, Hive Seyahatnamesi ve Tarihî Musavver (Çev. Kolağası Ahmed), Haz: İsmail Aka, Dr. Mehmet Ersan, İzmir, 1995, s. 253-254; Mehmet Saray, a.g.e., s. 96.
[5] Bu konu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Mehmet Saray, Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti İle Türkistan Hanlıkları Arasındaki Siyasî Münasebetler (1775-1875), Ankara, 1994, s. 96; S. Becker, Russia’s Protectorates in Central Asia: Bukhara and Khiva, 1865-1924, Cambridge, 1968, s. 316-318; Eugene Schuyler, Turkestan, I-II, London, 1876, s. 333-362; Ali Suavi, Hive Hanlığı ve Türkistan’da Rus Yayılması, Haz: M. Abdülhalik Çay, İstanbul, 1977, s. 103; Rıza Nur, Türk Tarihi, C. 4, İstanbul, 1979, s. 362-363.
[6] Baymirza Hayit, a.g.e., s. 175.
[7] Abdullah Receb Baysun, Türkistan Millî Hareketleri, İstanbul, 1945, s. 9.
[8] A. Z. Velidî Togan, Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İstanbul, 1981, s. 259.
[9] İbrahim Yarkın, “Hive Hanlığı’nın Ortadan Kaldırılarak Harezm Halk Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve Sovyetler Birliği’ne İlhakı”, Türk Kültürü, Ankara, 1971, s. 99, s. 238.
[10] Baymirza Hayit, “Buhara ve Hiva Mustakıllığının Bitirilişi Tarihiga Dair Ba’zi Eskertmeler”, Millî Türkistan, 1967, S. 120, s. 17-18.
[11] A. Sheehy, “The End of the Khanate of Khiva”, Central Asian Rewiew, 1967, s. 1, s. 12-13.
[12] Xenia J. Eudın-R. C. North, Soviet Russia and the East, 1920-1927, California, 1957, s. 32; Edward Allworth, Central Asia: A Century of Russian Rule, London, 1967, s. 242; İsmail Kayabalı-Cemender Arslanoğlu, Orta Asya Türklüğünün Tarihi ve Bugünkü Durumu, Ankara, 1978, s. 82; Baymirza Hayit, Sovyetler Birliği’ndeki Türklüğün ve İslamın Bazı Meseleleri, İstanbul, 1987, s. 165; I.A. Zavki, “Türkistannın Milli Hükümatlari”, Millî Türkistan, 1974, s. 133, s. 15; T. Harazimli, “Hârazim Halk Cumhuriyetinin 50 Yıllığı”, Millî Türkistan, 1970, C. 17, 26; Z. Velidî Togan, Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İstanbul, 1981, s. 424.
[13] A. Bennigsen- C. L. Quelquejay, La Presse et le Mouvement Natıonal Chez Lez Musulmans De Russıe Avant 1920, Paris, 1964, s. 275.
[14] Ann Sheehy, “The Khorezm Communist Party 1920-1924”; Central Asian Review, 1968, s. 4, s. 309.
[15] A. Zavki, “Türkistannın Millî Hükûmatlari”, Millî Türkistan, 1974, s. 133, s. 16.
[16] T. Harazimli, a.g.m., s. 26.
[17] Xenia J. Eudin- R. C. North, a.g.e., s. 32; Edward Allworth, a.g.e., s. 243; Ann Sheehy, a.g.m., 15-16.
[18] T. Harazimli, a.g.m., s. 26.
[19] İbrahim Yarkın, a.g.m., s. 242; Edward Allworth, a.g.e., s. 243.
[20] T. Harazimli, a.g.m., s. 26.
[21] Z. Velidî Togan, Hatıralar, Türkistan ve Diğer Müslüman Doğu Türklerinin Millî Varlık ve Kültür Mücadeleleri, İstanbul, 1969.
[22] İbrahim Yarkın, a.g.m., s. 242-243.
[23] Harezm Komünist Partisi Petroaleksandrovsk (Törtköl)’de teşkilâtlandırıldı. Harezm Komünist Partisi 1920-1924 yılları arasında faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürmüştür. 1923 yılına gelindiğinde Harezm Komünist Partisi’nin 547 üyesi vardı. Üyelerinin %77’si çiftçi geriye kalanı işçi, zanaatçı ve diğerlerinden oluşuyordu. Parti üyelerinin 375’i Özbek diğerleri Türkmen, Kazak ve Karakalpak idi (Ann Sheehy, “The Khorezm. Communist Party”, s. 308).
[24] Baymirza Hayit, Sovyetler Birliği’ndeki Türklüğün ve İslâmın Bazı Meseleleri, İstanbul, 1987, s. 165.
[25] Edward Allworth, a.g.e., s. 247.
[26] Z. Velidî Togan, Bugünkü Türkili Türkistan ve Yakın Tarihi, İstanbul, 1981, s. 424.
[27] T. Harazimli, a.g.m., s. 26.
[28] Z. Velidî Togan, a.g.e., s. 424.
[29] T. Harazimli, a.g.m., s. 26.
[30] İ. Yarkın, a.g.m., s. 248.
[31] Xenia Eudın-R. C. North, a.g.e., s. 33.
[32] Ann Sheehy, a.g.m., s. 310.
[33] Baymirza Hayit, Türkistan Devletlerinin Millî Mücadeleleri Tarihi, Ankara, 1995, s. 273.
[34] İbrahim Yarkın, a.g.m., s, 245.
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.